+1
Müslüman illuminati örgütünün temelinde Mısır çıkışlı ünlü Müslüman Kardeşler’in büyük etkisi var. Kahire merkezli örgütün daha sonra isviçre üzerinden faaliyetlerini sürdürdüğü biliniyor.
Örgüt, faaliyete geçtiği yıllarda laiklik ve demokrasi karşıtı bir tutum benimsiyor ve de aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede “işbirliği yapılabilecek” kişi veya kuruluşlarla temasa geçiyor. Türkiye’den temasa geçilenlerin başında Necmettin Erbakan ve onun yönettiği Milli Görüş teşkilatı bulunuyor (Bu okuldan gelen eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir zamanlar yaptıkları laiklik ve demokrasi karşıtı açıklanmalar hatırlanmalı).
ABD’li Ortadoğu uzmanı Robert Dreyfuss, 1980 yılında araştırdığı Müslüman illuminati örgütüne ilişkin şu saptamayı yapıyor:
“Bu örgüt sanıldığı gibi Kuran’ın peşinden giden, islam için savaşan bir örgüt değil. Örgütün yönetim kadrosunda saygın Türk, Arap ve Pers aileleri bulunuyor. Perde arkasında bulunan bu aileler örgütün finansını kontrol ediyor. Örgütün kontrol ettiği milyarlarca dolar, uyuşturucu ve silah satışı, elmas ve altın kaçakçılığı, petrol ticareti ile sağlanıyor.”
isviçre bankalarında hesapları bulunan örgütün dünya çapında mali bir imparatorluk kurduğunu da anlatan Dreyfuss, pekçok Müslüman ülkede örgüte üye hükümet yetkililer, diplomatlar, iş adamları bulunduğunun altını çiziyor.
Bu üst düzey kişilerin gizli toplantılar yaptığını ve bu toplantılarda başta Ortadoğu olmak üzere birçok bölgeye ilişkin eylem planları yapıldığını kaydeden Dreyfuss, Müslüman illuminati’nin şu an herhangi bir dine bağlı olmadığını vurgulamayı da ihmal etmiyor.
Örgütün ABD, ingiltere, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve NATO tarafından çok yakından bilindiği ve takip edildiği biliniyor. Örgütün deşifre edilmemesinin nedeni ise batılı ülkelerle yakın ilişkileri. Örgütün, Afganistan’da Sovyet işgalinden, Arap Baharı’na kadar birçok konuda batılı hükümetlerle para ve politik güç paylaştığı söyleniyor.
Örgütün şimdilerde Çin, iran ve Rusya’nın önünü kesmek için başta ABD ve ingiltere olmak üzere batıyla birlikte birçok projeye imza attığı belirtiliyor.
ABD ve israil’in, yürütülen “Yeni Dünya Düzeni” projesinde Müslüman illuminati’ye ihtiyacı büyük. Örgüt, Arap Baharı’nda Mısır’da başarılı oldu. Şimdi sırada Suriye bulunuyor. Nitekim Suriye’de son bir haftada yaşanan 10’a yakın suikastın arkasında Müslüman illuminati örgütünün olduğu sanılıyor.
Muazzam bir nüfus (özellikle Ortadoğu’da) ve para gücüne sahip örgütün, Arap Baharı sonrasında da Ortadoğu’nun “zararlı unsurlardan” temizlenmesine yönelik ABD ile işbirliği yapması bekleniyor.
ABD’nin yeniden yapılanan Ortadoğu ülkelerinde mafyanın temizlenmesi için örgütün yardımına başvuracağını söyledi.
Özetle, Müslüman illuminati Ortadoğu’nun yükselen yıldızı olarak gösteriliyor.
(Örgütün üst yönetiminde olduğu söylenen Türkiye’den kişi ve aileler kimler acaba?)
Tümünü Göster