-
1.
+1Ne görsem beğenirsiniz? Bizim Selda huuru ailesiyle birlikte geziyor. ”Ne var bunda zürriyetini gibtiğim?” dediğinizi duyar gibiyim. Meğer daha dün sınıfın kaşarlarına ferre anlatan huur Selda’nın ailesi radikal dinciymiş. Selda’nın annesi olduğunu tahmin ettiğim kadın çarşaflı olduğundan neye benzediğini tam olarak anlamadım. Ama babası Işid militanları gibi 40 cm sakal bırakmış, yeşil sarıklı, gri şalvarlı, yüz ifadesinden aşırı asabi olduğunu anladığım, medeniyetten zerre kadar nasibini almamış bir vatandaşımızdı. ilk şoku kısa sürede atlattıktan sonra Selda’yla göz göze gelmek için yoğun çaba sarf ettim. Lakin muvaffak olamadım. Çünkü bizim Selda –utandığından olsa gerek- başını yerden kaldırmıyordu.
Utanıyordu. Evet. her fırsatta babasının servetiyle övünen Selda utanıyordu.!
işte böyle sevgili dostlar;
Cumartesi gecesini buruk bir mutlulukla geçirdikten sonra babamdan zor bela 250 tl aldım. Neyse mevzuyu fazla uzatmayalım. Tabiri caizse zurnanın zırt dediği olayı anlatıyorum.
Pazar gecesi saat 22.00 da Cenk’le buluştuk.20 dakika kadar lafladıktan sonra Vitamin bara geçtik. 40-45 dakika dans edip kızlara hallendikten sonra dinlenmek için köşedeki koltuk takımına oturduk. Her ne kadar gürültüden birbirimizi duyamasak da dudaklarından anladığım kadarıyla Cenk ısrarla bana bir şeyler anlatıyordu. -
2.
0Tutmadı ama güzelmiş pampa Rez
-
3.
0AbdulREZzakbinabdulhamit
-
4.
0Rez aq yazsana okuyom
-
5.
0Son yılların en doğru hamlesini yaptım ve telefonumu cebimden çıkarttım. Arkamı dönüp Selda’yı kayıt altına alacaktım ama çok dikkat çekeceğimi düşünüp Cenk’in yanına oturdum. Selfie çekiyormuş gibi yapıp Selda’nın 7 dakikalık Astral yolculuğunu kaydettim. Selda hanım lütfedip nefes almak için ara verdiğinde telefonumu cebime koydum. Daha sonra zafer kazanmış bir kumandan edasıyla Cenk’e döndüm ve dedim ki:
_Eve dönmek istiyorum.
... …
Eve girdiğim anı hiç unutmam. Anahtarla kapıyı açmış, parmak uçlarımda yürüyerek odama girmiştim. Odama girdiğimde saat 1’i biraz geçmişti. ilk yaptığım çalışma masama oturmak oldu.
Oturdum ve ağladım.
2 gün öncesini düşünerek, ağladım.
O an aklıma Mehmetçiğin pkk kamplarını bombalarken kullanıldığı bombanın üzerine yazılan o efsane söz geldi.
“Daha bitmedi, devamı gelecek.” -
6.
0Yaklaşık 1 dakika kadar Cenk’in söylediklerini anlamaya çalıştım. Benim duymadığımı gördükçe daha yüksek sesle konuşmaya çalışıyordu ama ben bi gibim anlamıyordum. Neyse 1 dakika süren o uzun krizden sonra telefonumun sms bölümünü açıp Cenk’e verdim. Cenk’in derdini anlatması bu kez kısa sürdü.
Telefonumda yazan o kutsal cümle şuydu:
“Kardo arkana bak”
O muazzam cümleyi okuduktan sonra bir mahalle karısının meraklılığıyla arkama döndüm.
işte o “an” sevgili dostlar… Umut Bulut’un Schalke’ye attığı 3. gol kadar gereksiz… Her ne kadar “gereksiz” diye tanımlasam da GOoLLLLLL diye ayağa sıçramak istediğim o “an” Hayatımın en enteresan anlarından biriydi.. Selda denen o profosyonel kevaşe kendisine bir “fakbadi” bulmuş, çıldırmışçasına öpüşüyordu…Ama ne öpüşme.. iddia ediyorum hiç bir yetişkin içerikli filmde öyle bir sahne göremezsiniz. Ne yalan söyleyeyim ben de sizler gibi etten ve kemikten yaratılmış acizane bir varlık olduğumdan o “an” dul kadınlar gibi ateşlenmiştim. Selda hiç bu kadar ilgimi çekmemişti.
Cenk’in dürtmesiyle kendime geldim. Kendime geldiğimde ilk yaptığım cebimden telefonumu çıkarmak oldu -
7.
0Neyse devam edeyim Panpalar okuyan olur belki
-
8.
0Neyse okuyan yok beyler son
-
9.
0Efendim neyse…Şimdi gel gelelim hayatımın değişmesine sebep olan bu olayın akabinde yaşananlara. Bahsettiğim olayın yaşandığı günü dün gibi hatırlıyorum. Günlerden cumaydı. O gün sabaha kadar çalışa masamda oturup ağlamış ,Selda huurundan nasıl intikam alabileceğimi düşünmüştüm. Ama üzülerek söylüyorum ki olağanüstü zekam beni yüzüstü bırakmıştı. Ağlamanın da vermiş olduğu dinginlikle sabaha doğru çalışma masamda uyuya kalmıştım.Öğlene doğru çocukluk arkadaşım Cenk beni aradı.(20 yaşında, 1.80 boylarında, esmer, yapılı, matrak bir çocuk)
_Kanka yarın saat 23.00 de vitamin barda parti var gelsene biraz kafa dağıtırız hea?
_Tamam kardeşim giriş ne kadar?
_250 tl
_?! Ta-tamam yarın görüşürüz.
Cenk binine söz vermenin verdiği pişmanlıkla biraz hava alıp, kafa dağıtmak için dışarı çıkmaya karar verdim. Dışarı çıkalı yarım saat olmamıştı ki; hayatımın en ibret verici görüntüsüyle karşılaştım. -
10.
0okuyan varsa devam
-
11.
0Rez alayım tutar
-
12.
-1Evet BaşlıyorumTümünü Göster
Lise 3'ün ilk aylarıydı. Olağanüstü zekamdan dolayı özel bir okula tam burslu gidiyordum. Sınıf arkadaşlarımın maddi durumu bana nazaran çok iyiydi. Bundan dolayı sürekli eziliyor ve dışlanıyordum. Gibtiğimin okulu tam gün olduğu için öğle yemeğini okulda yerdik. Öğle yemeğinin verildiği teneffüs 50 dakikaydı. Ben yemeğe herkesten sonra iner ,yalnız başıma yerdim. Yine herkesin yemeğe indiği bir öğle arasında en arka sırada oturup kitap okuyordum.10 dakika kadar kitap okuduktan sonra yemeği yemek için kalkacaktım ki bizim sınıfın kaşarları geldi... Neyse bizim kaşarlar 5-6 kişi toplanmış arka sıralarda fısıl fısıl bir şeyler konuşuyor, kahkahalarla gülüyorlardı. ister istemez konuşmalarına kulak kabarttım. Selda diğer kızlara erotik bir film anlatıyordu. Ben de kitap okuyormuş gibi yapıp Selda'yı dinliyordum. Selda multi milyoner bir iş addıbının kızıydı.1.60 boylarında,50-55 kg, kızıl saçlı mavi gözlü, zekasıyla güzelliği orantısız yaratılmış kaşarın biriydi işte. Neyse Selda ferreden pek de farkı olmayan filmini anlatırken -kendimi biraz fazla kaptırmış olmalıyım ki yüz ifademden onu dinlediğimi anlamıştı.
Bana dönüp;
-Sen kimi dinlediğini sanıyorsun? Attırırım seni bu okuldan Gerizekalı ! Dedi.
Normalde o anda mevzuyu fazla uzatmaz, hemen sınıftan çıkardım ama ayakkabılarım çok eski olduğu için utanıyordum. Ayağa kalkıp sınıftan çıksaydım bizim kaşarlar ayakkabılarımı görebilirdi. Ayakkabılarım Yıllar önce 30 liraya hangardan aldığım kirden bağcıkları gözükmeyen, beyaz eski spor ayakkabılardı. Normalde giyimime çok özen gösterirdim ama önceki gün annem ayakkabılarımı yıkadığı için eskileri giyinmek zorunda kalmıştım. Efendim neyse bizim kaşarların ağzına laf vermemek için -son derece coolca- kitap okuyormuş gibi yaptım. Selda kaşarı sinirden çıldırmış olmalı ki burnundan dumanlar çıkararak
_Görürsün sen şimdi! dedi ve sınıftan çıktı.
3 dakika oldu olmadı; müdür yardımcısı sabriyle beraber sınıfa girdi. Sabri 165 cm boylarında, 80-85 kg, göbekli, saçları ensesine kadar kel olduğu için ense uçlarını uzatan, özellikle burslu öğrencileri sürekli döven, aşırı agresif huur çocuğunun tekiydi.
-Artık Selda huuru Sabriye ne dediyse- Sabri sinirden kıpkırmızı olmuş, gözleri kanlanmıştı. Yavrusuna aslan saldırmış bir antilop gibi ağzından tükürükler saçarak bağırdı.
_Dışarı boşal ulağn hayvan herif !!
O an hayatımın en kötü anlarından biridir. Sırf maddi durumum kötü olduğu için ciğeri beş para etmez insanlar beni eziyor, aşağılıyordu. içimden “böyle sistemin dıbına koyum” dedim. Çünkü bu dıbına koduğumun sisteminde para her şeyden değerliydi.. Lanet olsun bu kapitalist sisteme diye düşündüm.. Kabul… Belki babam Selda’nın babası kadar zengin değildi.. Belki fakirdik.. Ama ne olursa olsun onurumu ayaklar altına aldıramazdım.. Son derece devrimci bir şekilde Sabri’ye döndüm ve:
_Keşke onu zamanında babanız yapsaymış. Dedim
Sabri benim kadar zeki olmadığından ne demek istediğimi anlaması zaman alacaktı.. Ama yine de kızların yanında dayak yeme riskini göze alamazdım hemen sınıftan çıktım. Artık aklımda tek bir şey vardı…
Selda’dan intikam almak…
başlık yok! burası bom boş!