kırmızı bir at çizerdim
kımızı bir at bak bu da kafası
nereden geldim nereye giderdim
buda düşünen kafanın bana sorusu
Sür beni sarp kayalıklara
oradan aşağısı başka yerin konusu
ah dedi senin durmun fena
ah dedi kalbinde bu neyin acısı?
dayanamaz kalbimin içinden çıkardım
utanmadan dünyaya tepeden bakardım
kimse beni bilmez bilmez beni bilmez
bilmez beni kimse ben hep saklandım
yazmalısın çizmelisin ruhları incitmeli
inanırken yalanlara delirmiş olmalısın
bakmalısın görmelisin acıyan yerler neresi
varmak içim heplere önce hiçi göze almalısın
ah o kızgın bakışın bide üzgün bakışın
yüzlere gülüşün ve anidir düşüşün.
üzülmeye gelmez giderdim aramaya ruhumun parçalarını
üzerini birbir çizerdim
beni nasıl isterdin?
tek parça..
yoksun bedenin yoksa
kime güler yüzün?
kime ağlarsın?
çek.. bir sandalye çek ve otur
mumlar var munları yak
anlatacaklarım uzun uzundur yollar
ve her ne yöne gidersen git beter gibi sonsuz ama
yoksun nedenin yoksa (yoksun nedenin yoksa)
yokum! nedenim yok benim
kime güler yüzüm?
kime ağlarım?
duruyorsan.. ne duruyorsun?
yanına kalsa ne umuyorsun?
ağlarla kaplı hiç bilemezsin
her yanım, her sözüm, her savaşım, her yönüm
öyle zor öyle zor öyle zor geliyorki
her yeni gün her yeni gün her yeni gün...
(bkz:
copy paste değil alın teri)
şunu söyliyim yazarkern fakettim baya uzun 1 şarkı yazmış hatun
(bkz:
yasemin mori)