0
Ben 1995 BAKIRKÖY doğumlu mutlu bir insanım. Doğarken cinayet işleyen bir insanım annemin canını aldım ve hastalıklı doğdum 7 yaşına kadar haftanın 7 gününden sadece 2 günü hasta olmuyormuş. Tabi ki bu durum ailemin canına tak etmiş. Babam ben 1 ya da 2 yaşındayken üvey annemle evlenmiş tabi ben bunu çok çok uzun bir zaman sonra öğrendim. Ben babamdan fazla sevgi görmedim biraz soğuk kalırdı bana hiç övünmezdi benimle sürekli hatalarımı suratıma çarpardı aşağılardı beni küçükken dayak yemediğim bir gün yoktu neredeyse. Sonra bir gün sol kulağımın duymadığını fark ettim bunu aileme anlatınca ilk başta ciddiye almadılar kendilerince test yaptılar sağ kulağımı kapatıp duyup duymadığımı kontrol ettiler karşımda abuk sabuk hareketler yaptılar çocuğum tabi gülüyordum bende sonra yalancı damgası yedim hani “DUYMUYORDUN” . ilk okulun son senesinde 8. Sınıfta tabi o zamanlar SBS var dershane okul çok yoğun çalışıyorum derslere bu durumda biraz sıkıcı geliyor bir sabah karnım aşırı derecede ağırdı bunu anneme söylediğimde inanmadı okula gitmemek için yapıyorsun dimi dedi ben ağrıdan ağlıyorum o sıralarda , nasıl olduysa beni o gün okula göndermediler ve yarım saat sonra ağrı kesildi ve yine yalancı damgası yedim hani “KARNIN AĞRIYORDU”. Anlatamadım ne desem inanmayacaktı. Bu ağrılar her geçen gün şiddetlendi ama bizimkiler inanmıyordu bana yolda yürürken, okulda sırada otururken, dershanede dersteyken karnım o kadar çok ağrıyordu ki bir gün öğretmenim fark etti ve aileme söyledi onlarda hastaneye zütürdüler sonra doktorlardan öğrendik dalağım olması gereken boyuttan büyükmüş bundan dolayı ağrı yapıyormuş. Ailem bunu öğrenince beni kulak burun boğaz bölümüne zütürdü hani sol kulağım duymuyordu ya kontrol ettirmeye aradan 7 yıl geçtikten sonra. Hastanede birçok deney yaptılar ve test sonuçlarında sol kulağım %100 duymuyordu. Doktor keşke tespit edilir edilmez getirseydiniz bir şeyler yapabilirdik geçirmiş olduğu ateşli hastalıktan dolayı iç kulak kısmı kurumuş dedi. Ailem bunu duyunca moralleri bozuldu tabi neyse aradan 2 yıl geçti benim bir hastalığım daha var burnum sürekli kanar yarım saat , bir saat , bazen ayda 1 kere bazen günde 2 3 kere bir sabah kalktığımda neredeyse kendi kanımda boğulacaktım tabi çarşafları batırdığım için ailemden fırça yerdim bu ayrı bir konu artık onlarında canına tak edince hastaneye zütürdüler beni doktor ameliyat olması lazım dedi ameliyat oldum ilk defa bıçak altına yatacağım için tedirgindim annem babam karşımda ağlıyorlardı ama hiç üzülmüyordum inanmıyordum ağladıklarına inandırıcı gelmiyordu. Ameliyat oldum ailemle aram biraz düzeldi. Aradan yine 1 yada 2 yıl geçti bu sefer başka bir hastalığım daha ortaya çıktı bazı günler kalbim ağrıyordu aileme de söyleyemiyordum inanmazlar diye ama ağrı şiddetlenince söyledim onlarda kulağım gibi olmasın diye direk hastaneye zütürdüler testler yapıldı sonuçlar kötü çıktı hastaneye yatırdılar kalbimde ritim bozukluğu varmış dakikada 2 saniye duruyor kalbim ve onu telafi etmek için hızlı hızlı çarpıyor bir yada bir buçuk ay hastanede kaldım babam işyerinden izin alıp geliyor kapının arkasında ağlıyorlar bana belli etmemeye çalışıyorlar üzülmeyeyim diye ama bunların hepsi o kadar çok sahte geliyor ki bir gün artık usandım ve hastaneden çıkmak istediğimi söyledim hayatıma geri dönmek istiyordum daha eve ilk gittiğimiz gece babam karşıma geldi ve “Sen bize çok pahalıya patladın ” dedi. O laf o kadar çok dokundu ki bana, ölmek istedim sabaha kadar hıçkıra hıçkıra ağladım sesimi duymasınlar diye yüzümü yastığa bastırdım hem kalbim acıyordu hem ruhum ne yapacağımı bilemedim aileme karşı hiçbir saygısızlığım yoktu çevreme sorsalar bir kişi bile benimle ilgili kötü bir şey söyleyen olmaz ne sigaram vardı ne alkolüm ne uyuşturucum ne belaya bulaşırdım ne karakola giderdim tek suçum elimde olmayan hastalıklarımdı benim elimde olan bir şey değildi keşke elimde olsaydı da o hastalıklara bulaşmasaydım 2 gün sonra annemin gerçek annem olmadığını öğrendim ölüp, ölüp dirildim daha kaç kere ölecek ve dirilecektim bilmiyorum yıllarca anne dediğim kişi gerçek annem değilmiş 3 4 yıldır bunu biliyorum ve bir kez olsun annemin mezarına gidemedim tanımıyorum onu çünkü mezarına gidip ne diyecektim ne konuşacaktım bir şey hissetmiyordum ki ona karşı. Sonra üniversiteyi kazandım ailemden uzak kalmamın kafamı dinlememin tam fırsatıydı ve Bilecik’e geldim 3 hafta önce okula ambulans geldi tabi ki benim içindi kalbim yine teklemeye başlamıştı ve bayılmıştım hastanede uyandığımda gözlerime inanamadım arkadaşlarım yanımdaydı daha 1 senelik tanıştığım fazla olmasa da günlerimi paylaştığım arkadaşlarım dostlarım yanımdaydı o kadar çok kişi gelmişti ki sayamadım sürekli kapıdan içeri arkadaşlarım giriyor birileri çıkıyor diğerleri geliyor yanındayız kardeşim diyorlar sıkma canını diyorlar iyisin dimi bir şeyin yok diyorlar korkuttun bizi diyorlar dikkat et diyorlar ben ömrümün bu anına kadar bu kadar değerli olduğumu başkaları tarafından bu kadar sevildiğimi bilmiyorum sevilmek gerçekten güzel bir duyguymuş bunu yeni öğrendim 21 yaşındayım ve öğrenecek çok şeyimin olduğunu biliyorum artık.
Tümünü Göster