/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
https://hizliresim.com/68nmP3
  1. 1.
    +11
    herkese merhaba beyler.

    bundan yaklaşık 2 sene önce sizlere hayatımı nasıl mahvettiğimi anlatmıştım. lise günlerimde kurduğum samimi
    arkadaşlıkları ve başımdan geçen olayları hayatımın aşkı olarak gördüğüm Gizem'in çevresinde toparlayıp
    onu nasıl ellerimin arasından kaybettiğimi, geri kazanmak için neler yaptığımı ve bu yaptıklarımın bana neler
    kaybettirdiğini anlatmıştım. hikayem, Gizem'in, benim de tanıdığım biri ile sevgili olduğunu öğrenmem ile son buldu.

    okumak isteyenler için; http://www.incisozluk.com...nlat%C4%B1yorum/sahibi/1/

    şimdi ise sizlere, geride bıraktığım bu 2 sene içerisinde neler yaşadığımı, hayatımı nasıl toparladığımı ve şu an ne durumda
    olduğumu anlatacağım.

    ilk hikayemde nasıl bu kadar fazla kız düşürdüğümü sorup tüyo isteyen, bu konu ile ilgili başlık açmamı söyleyen panpalarımız vardı.
    ancak açtığım başlığı kadınlar konusunda açtığım için çok ilgi görmemişti. şimdi, bugüne kadar edindiğim tecrübeleri, yaşadıklarımla
    birlikte harmanlayıp örnekler vererek size aktarmayı düşünüyorum. yani okuyan panpalarımız sadece geride bıraktığım 2 seneyi değil,
    aynı zamanda bir kıza nasıl yaklaşması gerektiğini de öğrenecek.

    amacım şuku kasmak, gündem olmak değil. sadece ben yazdığım sürece yorumlarınızla, merak ettiğiniz sorularınızla yanımda olduğunuzu
    hissettirin, yeterli. samimi, makara bir başlık olsun. okuyan hem benim entrylerimden, hem sizin yazdıklarınızdan keyif alsın.

    son olarak, dönem dönem anlattıklarımın gerçek olduğunu kanıtlayabilmek için görsel atmayı düşünüyorum. bu yüzden daha önceki hikayemde
    de kullandığım https://about.me/charlymattei sayfasını güncelledim. attığım fotoların linki entrylerde görünmediği için
    bu siteye atacağım. attığımda entry içinde bahsederim zaten.

    herkese keyifli okumalar.
    uplayan, şuku veren elleriniz dert görmesin.

    edit: moderatör başlık fotoğrafını https://i.hizliresim.com/68nmP3.jpg ile değiştirirse çok memnun olurum.
    ···
  1. 2.
    0
    Anlat ama ben okumam
    ···
  2. 3.
    -1
    ananı gibeyim anlatma amk ananın dıbına teletabinin antenlerini sokar göbeğindeki televizyondan ulusal ferre yayını yaparımananı özgürlük heykelinin yanmayan meşalesinde giber şehri duman ederimhollywood bulvarında donla gezen ananın dıbına topuklu ayakkabı sokayımananı ikiz kulelerinin yedinci katına cıkartır dıbına uçakla girerim.. ananın o dazlak kafasına teflon tavayla vurur sersemletir giberim. ananın buruşmuş dıbına tefal ütü basar dümdüz ederim. ananın dıbına windows 7 kurar mavi ekran hatası verinceye kadar giberim. ananın dıbına telefon kablosu sokar paralel hattan bacını skermgardolapta tangasını arayan ananın kafasını dolap kapagına sıkıştırır müjde ar gibi giberimdağdan inmediği icin yüzme bilmeyen ananı büyük pasificte 1 ton boşalan beyaz balinalarla beraber-- giber olimpiyat yüzme şampiyonasında altın madalya kazandırırımkırmızı eşarp giyip ormanda kırmızı başlıklı kız gibi takılan anana kurt gibi yaklaşır dıbını param parça ederimmmpikachuuuuuuuuu diye camdan atlayan sipastik ananın dıbına poke topu fırlatırımananı balbasaurun sarmaşık kırbacıyla dolar pikacuyla kanka olur veririm elektriğiedisonla kanka olur ananı fakir mahallenizde yanmayan sokak direğine bağlar gibe gibe trafoyu patlatırımhani benim gençliğim nerde diyen huur cocugu seni. tavşan kostümü giyip fotograf cektirince kendini playboy dergisinde kapak sanan ananın dıbına evdeki elektrik süpürgesini sokarımananla karşılıklı salsa yaparken piste takla atarak giren huur cocugu kardeşini zütünden giberim.. ananla karşılıklı gibişirken ay çekirdeği cıtlatırım kabuklarını babanın suratına fırlatırımevde göbeğini yere deydirerek sınav cekince kendini atletik sanan abini zütünden gibeyim... saclarını arkaya tarayınca kendini tarık akan sanan babanıda zütünden gibeyim... tokyo drifti izleyip köyde traktörle drift yapmaya calısan abinin zütüne kamyonla gireyim.. kilotlu corapla denize giren kız kardeşinin kafasını suya sokup bogulana kadar gibeyim.. ananı çeeeeeeeeeeeeeeee ..googleye türbanlı karı gibişleri yazan dedeni zütünden gibeyim. camiden tabut calıp dedesine tabut satan ananı tabutun icinde giber öldürürüm... ananın dıbına kolumu sokar kücük kardeşlerini cıkartırımananı neil amstrongla beraber aya cıkartıp giber hardcore movie alırım altın portakal film festivalinde aldıgım ödülü ananın dıbına sokarımananın dıbına harry poterin assasını sokar kücük kücük büyücüler cıkartırım.. ananın dıbına pandora kutusu sokar icinden tavşan cıkartırımananın dıbına duracel pill atar 10 kata kadar daha güçlü giberim. ananı national geographic belgeselinde giberim insanlar arslan ciftlesmesi görür.. ananın dıbına 5+1 hoparlör sokar kolonları titretirimananı hollandadaki altın portakal film festivaline zütürür dıbına portakal ağacını sokarımanana gerilla kostümü giydirir şanlı türk ordusunun icine atıp harmandalı oynattıktan sonra dıbına c4 yerlestirip havaya ucururumananı ramsstein konserinde pistte giberim du hast şarkısını tersten okuttururumbabanın o kokmuş corabını ananın dıbına sokarımananı galatasaray fenerbahçe derbisinde kale yapar musa sow gibi hatrick yaparımkaradenizin cılgın dalgalarında sörf yapmaya calısırqene diye fotograf cektiren bacının dıbına sörf tahtasını sokarımananın dıbına nokia 3310 sokar polifonik müzik eşliğinde giberim. ananı klavyemin üstünde giberken paintte yarak resmi cizip kız kardeşine gönderirim. ananı jerry kılıgına sokar tom gibi kovalarım elbet bir köşede yakalar giberim. hain antuan diye haykıran kız kardeşini atımın üstünde yan giderken giber öldürürüm. ananı afrikada am kıtlığı yaşayan 3 bacaklı familyasının arasına atar paramparça olana kadar giberim. ananı bruce lee gibi havada 30 parande atarak giberimananı barnebau stadınnın orta sahasında giberim 70 milyon ispanyol ollaaaaa diye bagırır ..ananla karşılıklı okey oynuyum okeyi ananın kafasına vurayım beyin trawmesi gecirriken giberimananın dıbına polis jobu sokar ay memur bey lütfen yavaş olun diye çığlık attırırımananı hamit gibi 365 gün giber geriye kalan 6 saatte direğe vururumananı ağrı dağının eteğinde giberim ibrahim tatlıses halay çekerananın dıbına kemençe sokar üzerinde horon teperimalt alta ben huur cocuguyum yazınca kendini akrostiş şiir yazdım sanan huur cocuguananla yamyam ayininde karşılıklı barış çubuğu içer totem heykelinin tepesine oturttururuminşaat direğinde striptiz yapmaya calısırken bacagını kıran ananın kafasına kiremit atar bayıltıp giberim
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Cinselat yavaaaaaş cigerimi soktün
      ···
  3. 4.
    +5
    neyin ne olduğunu anlamanız açısından, bu hikayeye üniversiteye gittiğim ilk seneden başlayacağım.

    ilk sene hazırlık okumuştum. sınıf 35 kişilik, kimse birbirini tanımıyor, herkes tanışıp kaynaşma çabasında. ben ise küçük bir
    şehirden gelmenin kendini bilmezliği ve küçük şehirde az biraz tanınıyor olmanın getirdiği ego ile sınıfta kendi başıma takılıyorum.
    yanıma gelip laf atanlar oldu ama asık suratla cevap vermiş olmalıyım ki, sohbeti devam ettiremeyince kalkıp gittiler.
    bir süre böyle geçti ancak bakıyorum, herkes sohbet muhabbet ben hala yalnız takılıyorum. bu iş böyle olmaz dedim ve ders arasında
    hocanın söylediklerine cevap olarak ufak ufak ama herkesin duyabileceği espriler ile sınıfa kendimi ısındırmaya çalışıyorum.

    o ara, 2 arkada sıramda oturan bir kız var, adı Esra. size biraz Esra'dan bahsedeyim. 160 boylarında, hafif tombul, sarışın, şirin
    suratlı bi kız. bir iki kez küfür ederken duymuştum. başka da muhabbetim olmadı. bir gün derste yanımdaki arkadaş gitmek zorunda kaldı.
    Esra da kitabını evde unutmuş, hoca yanıma oturttu. ingilizce paragraf okuyup anlayarak altındaki soruları cevaplandıracağız. konu
    Pandora'nın kutusu.. paragrafta Pandora'nın kutusundan tüm kötülüklerin dünyaya dağıldığı falan anlatılıyor.

    ergenlikle olgunluğa geçiş dönemindesin hazırlık sınıfında, bende de o sıralar liseden kalma bi alışkanlık var.. sorulan soruya sex
    diye cevap veriyorum.

    - napıyosun?
    + sex

    - nereye gidiyoruz?
    + sex

    gibi. Esra da paragrafı falan okumadı ve soru cevaplandırma kısmına gelince bana dönüp "ne çıkıyormuş Pandora'nın kutusundan?" diye sordu,
    boşluğuma geldi, "sex" diyerek cevapladım. hafif kızardı, ikimiz de gülümsedik..

    ilerleyen günlerde kaynaştık Esra ile, yanımdaki eleman gelmediği günlerde yanıma oturuyordu bazen ben onun yanına geçiyordum, kaynaşıyorduk.
    bir gün hoca ara verdiğinde yan sıradaki kızın burçlar kitabını alıp kendi burcuma dair ne varsa okudum. özelliklerim,
    uğurlu sayım, uğurlu taşım vs vs.. o sıra Esra geldi, elimdeki kitaba bakarak sıraya oturmaya çalışıyordu. ne burcusun dedim, akrep dedi
    gerine gerine..
    ···
  4. 5.
    +2
    o sıra herkes sınıfa girip sırasına yerleşiyor, ben de okumaya başladım sesli bir şekilde akrep burcunun özelliklerini..

    akrep burcu güçlü bir burçtur, sinsidir ama çevresindekilere zarar vermez. güvenilirdir, kimi nasıl alt etmesi gerektiğini bilir.
    iyi niyetlidir ama damarına bastığınız zaman size hayatı zindan eder. onunla düşman olmak istemezsiniz. (ben böyle okudukça
    Esra da gaza geliyor, sınıf da oo çekmeler falan) o sıra akrep burcu ve cinsellik başlığına geldim, okumaya devam ettim.

    ilişkilerinde cinsellik ön plandadır, partnerini çok memnun eder, akrep burcundan ayrılan bir insan mutlaka geri arar..
    Esra kıpkırmızı oldu, tüm sınıf yerlerde.. hoca geldi ben de kapattım kitabı, Esra'dan özür diledim..

    böyle böyle şakalarla, muhabbetlerle yakınlaştık Esra ile. gün içinde sohbet etmeler, numara almalar, ders çıkışı 101 oynamalar falan
    derken iyi sayılabilecek bir arkadaşlığımız oldu. hoca bir gün ara verdiğinde Esra arkada çubuk kraker yiyordu. bana da ver dedim,
    gel al dedi ağzındakini işaret ederek, bak alırım dedim, alamazsın, alırım, alamazsın.. yaklaştım. dur dedi görcekler. görmeseler
    tamamsın yani dedim, bi tane çubuk kraker çıkarttı verdi, öyle dağıldı konu.. akşam mesaj attım.

    - çubuk yiyelim mi?
    + şimdi mi?
    - evet, olmaz mı?
    + sen ciddisin baya baya
    - evet, sen değil miydin?
    + bilmem, nerde yicez?
    - aşağıdaki parkta olabilir.
    + tamam çıkarım 10 dkya..

    diyerek anlaştık, 10 dk sonra Esra ile parkta buluşup, çubuk yeme bahanesi ile öpüştük. ilerleyen günlerde aramızda tüm sınıftan
    gizlediğimiz bir fuckbuddy ilişkisi oluşmuştu. ikimiz de yurtta kalıyorduk. bu yüzden akşamları canımız çektiğinde parka çıkıp birilerine
    yakalanma korkusu ile sevişiyorduk. derste arka sıraya geçip birbirimizi okşayıp adrenalinin zirve yapmasına izin veriyorduk. bazen
    hocanın ara vermesine 5 dk kala beni okşamaya başlayıp ara boyunca sınıfta oturmama sebep oluyordu.
    ···
  5. 6.
    +1
    Rezervasyonu
    ···
  6. 7.
    +3
    Esra ile her şeyi konuşmuştuk. sınıftan kimse bilmeyecekti, ne olursa olsun. ne o benden, ne de ben ondan duygusal bir şey
    beklemeyecektik. aramızdaki şey sadece birbirimize duyguğumuz güvenle birlikte birbirimizi tatmin etmekten ibaretti.
    zaten onun yeni ayrıldığı bir ilişkisi vardı, benim de geldiğim şehirde 2 senemi harcamış Eylül vardı, ara ara yazıyordu.
    hiç kafamı bulandırmak istemedim.

    ilişkimizin zirve yaptığı dönem yılbaşı zamanıydı. o sınıftaki kızlarla birlikte geçirecekti, ben de liseden hala devam eden
    yakın arkadaşımın yanında kutlayacaktım. döndüğümüzde Esra'nın gözlerinde biraz utangaç bir bakış vardı, anlat dedim..
    durumu sınıftaki kızlara anlatmış yılbaşında. shot oyunu oynamışlar, herkes bir şey itiraf edip shot atıyormuş, o da benimle
    olan ilişkisini anlatıp shot yapmış. doğal karşıladım, çekineceğim bir şey yoktu. toplum içinde bizi zor duruma sokacak
    şeyler söylemedikleri sürece sorun yok dedim.

    daha sonra, Esra'nın bizi anlattığı kızlardan Seda bana daha yakın davranmaya başlamıştı. aralarda sigara içmeye çıkmak yerine
    sınıfta benimle takılıyordu, okuldan sonra mesaj atıp konuşmaya çabalıyordu. sınıfta tek güvendiği erkeğin ben olduğumu falan
    söyleyip bana sır veriyordu. bir kez esrar içmiş, Polonya'da arkadaşları ile iddiaya girip bir kız ile öpüşmüş falan..

    burda kesiyorum, size bir tavsiye vermek için. bakın beyler, bir kızın size olan ilgisini hissederseniz eğer, ilk olarak
    yapmanız gereken şey onu salağa yatarak zarflamak. onun size olan ilgisini farketmemiş gibi yaparak, daha çok ilgi göstermesini
    sağlamak ve daha zayıf duruma geçtiği an, onun size olan ilgisini kanıtlayabilmesi için ve aranızdaki güveni de sağlayabilmek
    için normalde yapmayacağı bir şeyi yapmaya zorlamak.

    ben de böyle yaptım Seda'ya.. bana ilgi gösterdiği kesindi, ancak farketmemiş gibi yaparak onu daha fazla ilgi göstermeye
    zorluyordum. böyle durumlarda genelde karşımdaki ile oynadığım bir oyun vardır, birbirimize sürekli sorular sormak ve
    cevap olarak sadece evet/hayır demek. karşıdaki cevap verdikten sonra bir soru sormak zorunda. örnek veriyorum.

    - daha önce bungee jumping yaptın mı? (basit ve saçma bi soru ile giriş)
    + evet, sen daha önce Polonya'ya gittin mi? (devamı da basit ve saçma bi soru)
    - hayır, en güvendiğin erkek ben miyim? (belki hemen değil ama bir kaç soru sonra özele inmeye başlama)
    + evet, sen bana güveniyor musun? (o da tedirgin bi şekilde güvenildiğini teyit ettirme çabasında)
    - evet, bu güveni kanıtlamak için ileri gidebilir misin? (işte bu soruda evet ya da hayır demek zorunda olduğu için avlanıyor)

    hayır derse eğer, "demek ki yeteri kadar güvenmiyormuşsun. insan güvendiği biri için risk alabilir. mesela ben de sana güveniyorum ve senin için ileri
    giderdim." diyerek karşınızdakini "evet" demeye zorlayacaksınız. evet dedikten sonra oyunu bırakıp ne kadar ileri gidebilirsin, ne konuda ileri gidebilirsin
    gibi sorular sorarak karşıdakini çözmeye çalışın.

    karşıdaki zaten size ilgisi olan biri olduğu için, ne kadar ileri gidebilirsin konusunda net bi cevap veremese de, ne konuda ileri gidebilirsin konusunda
    cinselliği bir şekilde kabul edecek. orda sizin karşınızdakine ne kadar baskın olduğunuz da çok önemli. kabul ettirmelisiniz.

    her neyse, böyle avladım işte Seda'yı. ne konuda dediğinde her konuda, ileri gidemeyeceğin bir konu var mı? diyerek topu ona attım, o da hayır dedi.
    o halde ne kadar ileri gidebilirsin dedim, bilmiyorum, ne istediğine bağlı dedi, mesela bana şu an fotoğraf atabilir misin anlık dedim, attı.
    fiziğini görmek isteseydim de bunu yapabilir miydin? dedim, attı. bu şekilde açtım onu. daha sonra muhabbeti iyice cinselliğe bağlayıp buluşmaya ikna ettim.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 8.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  8. 9.
    +2
    Esra'yı unutmayalım. bunların yaşandığı dönem, Esra bana duygusal bir şeyler hissetmeye başlamıştı. giydiğim tshirtün ne güzel
    olduğundan, tipimden, saçlarımdan falan sürekli övgüyle bahsediyordu. Nesli diye bi kızdan kıskanmıştı. durum böyle olunca
    Esra'yı aldım karşıma konuştum. bunu daha önce konuştuğumuzu, bunun bize zarar vereceğini, zaten aramızdakinin sevgililikten
    aşağı kalır bi yanı olmadığını ama bana duygusal bi bağlılık hissetmemesi gerektiğini açıkladım. beni haklı buldu.
    ve zamanla ikisi ile bir şeyler yaşamaya başlamıştım. bazen Esra ile, bazen Seda ile..

    daha sonra Seda dayanamayıp Esra'ya anlatmış, Esra Seda'nın ağzına sıçtı okulda. bana da nasıl yaparsın böyle bi şey,
    yaptığın yakıştı mı şimdi sana vs diyerek küstü.

    burda yine size kızlar hakkında ufak bir tüyo vereyim, karşısında bir rakip olduğunu hissederlerse eğer,
    size kendilerini kanıtlamak için extra çabalarlar.(Seda gibi)
    ancak o rakibi tercih ettiğinizi düşünürlerse, sizi yok sayarlar.(Esra gibi)
    bu yüzden, ilişkilerinizde de, arkadaşlıklarınızda da karşınızdakine "sen en iyisi olmazsan eğer, en iyisi olabilecek
    insanlar var, ama ben yine de seni tercih ediyorum"u hissettirin ve bu çizgiden çok fazla oynamayın. eğer bunu başarırsanız
    etrafınızdakiler daima size kendini kanıtlamak için çaba sarfedecektir. dozu aşmayın, sevdiğiniz insanlarda çok fazla uygulamayın.

    her neyse, güvenimi boşa çıkarttığı için Seda ile bağlantımı kestim. Esra ile de bağlantım kopmuştu.

    size bunları Esra'nın kim olduğunuzu bilmeniz açısından anlatıyorum. 1 sene sonra Esra ile aynı arkadaş ortamında bulunduğumuz
    için barıştık. geride bıraktığımız süre zarfında neler yaşadığımızı konuştuk, evi evimin yakınlarındaydı, okula inerken beraber
    inip çıkışta bir şeyler içmeye oturuyorduk. anlayacağınız tekrardan yakın arkadaş olmaya başlamıştık.

    Esra ile barıştığım dönem(2015 eylül), diğer hikayemin bittiği dönem. Gizem'in bir başkasıyla olduğunu kabullendikten sonra(2015 kasım) kendi yoluma
    bakmayı seçtim. kısa bir süre Eylül ile barıştım ancak her zamanki gibi uzun sürmedi. ayrıldım.(2015 aralık) Eylül konusunda detaya girmeyeceğim.
    çünkü tanışmamızdan birlikte geçirdiğimiz yarım yamalak 4 sene ayrı bir hikaye konusu olur. iyi anımsamak istemediğim bir insan
    olduğu için sadece bu kadarını yeterli buluyorum. zaten bu hikayede adının Eylül olmasının sebebi, hayatımın Eylül'ü olarak görmemden kaynaklanıyor.
    hani Eylül'de yapraklar dökülür, ağaçlar kurur, tüm canlılık gider.. Eylül de bende öyleydi. belki de yaşantımın en cafcaflı döneminde, gençliğimin
    en canlı olduğu zamanlarda beni tüm her şeyde kısıtlayıp sevgimi kullanarak yaşama sevincimi elimden alıyordu.
    Gizem'in Gizem olma sebebi de, benim için hep bir sır olarak kalmasıydı. hiçbir zaman flörtten sevgililiğe geçiş yapamamış, o arada bağlantıyı kopartmıştık.
    onunla olabilseydim hayat bana ne getirecekti, nasıl bir hayatım olacaktı bilemediğim için Gizem adını verdim.
    her neyse, Esra'yla barıştım işte. yakın arkadaş olduk tekrardan.

    hafta sonu dışarı çıkmaya, ara ara evine gidip oyun oynamaya falan başlamıştık.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    +4
    Esra'yla tekrar yakın olmaya başlayınca aklımı bir soru kurcalamaya başladı. tekrardan eskisi gibi fuckbuddy mi olacağız?
    bu sorunun cevabını bulmak için Esra'ya gittim ve konuyu açtım.

    Ben- ben bizim eskisinden daha yakın olduğumuzu düşünüyorum ve biz yakın olmaya başladığımızda genelde tehlikeli oluyoruz, ne düşünüyosun?
    Esra+ yakın olduğumuzun farkındayım ama böyle düşünmemiştim hiç, sen ne düşünüyosun, ne istiyosun?
    - benim için şu an ortada durum, sen ne istiyorsun önemli olan bu. fuckbuddy olalım dersen eğer, okeyim,
    arkadaş kalalım dersen buna da okeyim, senden bir beklentim yok. ama benden bir beklentin olursa karşılarım yani..
    + ben arkadaş kalma taraftarıyım, seninleyken eğleniyorum, gülüyorum, geziyorum, güveniyorum sana yani bence bunu bozmayalım
    - tamam olur, daha iyi olur hatta..

    diyerek arkadaş kalmaya karar vermiştik ve o günden sonra Esra çok daha yakın arkadaşım olmuştu.

    burada kesiyorum, hikayede zaman zaman yer alacağını düşündüğüm için Ömer'den ve Mert'ten bahsedeceğim.
    Ömer, benim memleketten çocukluktan tanıdığım, ara ara kopsak da arkadaşlığımı daima devam ettirdiğim ve üniyi benimle aynı şehirde kazanınca
    eve çıktığım arkadaşım. ev arkadaşım yani. biraz cılız, baskın karakter olmayı seven, kumral bi çocuk.
    Mert de Ömer'le ortak arkadaşımız, aynı lisede okuduk. daha sonra üniyi farklı bi şehirde kazandı ancak memlekette sürekli görüşüyorduk.
    temiz yüzlü, ağır abi takılmaya çalışan ama yüzündeki masumluğun buna izin vermediği, iyi niyetli bi çocuk.

    zamanlar Ömer de Esra ile tanıştı. Esra, ev arkadaşı Gaye, Ömer ve ben
    beraber takılmaya başladık. hafta sonları avmye gitmeler, evde çekirdek kola yapmalar falan klagib arkadaş ortamı işte. o kadar yakın olduk ki
    Esra ile Gaye halısaha maçımıza falan geliyorlardı. bir gün bir halısaha maçında Esra Ömer'in arkadaşı olan Murat'ı beğendi, adını falan sordu bana.
    söyledim. eve gelince Ömer'e Murat'ın sevgilisi olup olmadığını, Esra'nın beğendiğini ama çaktırmamasını falan söyledim. daha sonra takipleştiler ancak
    bu olaydan bi iş çıkmadı. Esra Murat'a yürümedi, Murat'ta Esra'ya..

    2015in sonlarına doğru Mert yılbaşını birlikte geçirmek için bana yazdı. Ev arkadaşı Eray'la birlikte bir kaç günlüğüne bize kalmaya geleceklermiş,
    "orda görüştüğüm bi kız var(Miray) hem onla görüşürüm, hem yılbaşını beraber geçiririz, ortam olsun eğleniriz" falan dedi.
    Ancak hiçbirimiz erkek erkeğe takılmak istemiyorduk, ben de Esralara yazmaya karar verdim. Onların da arkadaşı gelecekmiş(Özlem) kız kıza olmak istemiyorlarmış,
    bana yazacakken ben onlara yazmışım. iyi dedim işte. hep beraber eğleniriz.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  11. 12.
    0
    Up up up
    ···
  12. 13.
    +1
    Up up up
    ···
  13. 14.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  14. 15.
    +3
    Ömer de bir arkadaşını(Cemre) çağırmayı planlıyordu yılbaşı için. kalabalık olacağımızı düşündüğümüz için
    cluba gitmeye karar verdik.

    yılbaşından bir kaç gün önce Mert yabancılık çekmesin, clubta soğuk bir ortam olmasın diye Esralarda yemek yedik.
    tanıştık, oyun falan oynadık.

    velhasıl kelam, yılbaşı günü ben(charly), Ömer, Mert, Eray(Mert'in ev arkadaşı), Esra, Gaye(Esra'nın ev arkadaşı),
    Özlem(Esra'nın memleketten arkadaşı), Cemre(ömer'in arkadaşı), Miray(Mert'in görüştüğü kız) yani 5 kız 4 erkek
    cluba gittik.

    2015'e büyük umutlarla, Gizem'in hayatımda olacağı ve sevgilim olacağı umutlarıyla girmiştim ancak her şey
    tepetaklak olmuştu. bu yüzden 2016'ya pek iyimser bakamıyordum. sadece güzel bir gün olsun, sevdiklerimle
    güzel bir yıl geçireyim istiyordum.

    her ne kadar Esralardaki yemekle ortamdaki soğuk havayı yok ettik diye düşünsek de, cluba girdiğimizde herkes çekindi birbirinden.
    ben de ortamı ısıtmak için herkese yanaşıp iki dans edip devam ediyorum.. zamanla, alkolün de etkisiyle gevşeyince dans etmeye başladık.
    Mert Miray'la, Ömer Cemre'yle, ben de ara ara Esralarla dans ediyordum.
    hemen arkamda bir kız vardı, sürekli göz göze geliyor, gülümsüyor, dans etmeye devam ediyorduk..

    bir ara tuvalete indim, ben çıkarken bakıştığım kız önümdeydi. benim peşime mi indi diye düşündüm ama konuşmaya cesaret edemedim.

    normalde cluba sık giden biri değilim. o güne kadar alkol tüketmemiştim, o gün de Mert'in isteğiyle bir shot atmış, devamında
    Red Bull içmiştim. bakıştığım kız Tarkan'ın Öp şarkısının "öp öp öp doyamadım" kısmında beni işaret ederek göz kırpınca
    neyin etkisiyle bilmiyorum ama gazı alıp elinden tutarak yanına indim..

    masada, yani kızın karşısında, bir çift vardı. arkadaşları olduğunu düşünerek çok önemsemeden kızla dans etmeye başladım.
    kulağına eğilip "çok güzel olduğunun farkında mısın?" dedim. kız tam "yaa çok teşekkür ederim" derken biri beni arkamdan çekmeye başladı.
    ···
  15. 16.
    +3
    arkamı döndüğümde ortalık karışmıştı. masadaki eleman bana doğru gelmeye çalışıyor, yanındaki kız da onu sakinleştirmek için uğraşıyordu.
    daha sonradan öğrendim ki masadaki çift kızın kuzeni ve sevgilisiymiş. eleman benim öyle rahat kızın elinden tutup kulağına yaklaştığımı
    görünce dellenip ayırmaya kalkmış. sevgilisi elemanı sakinleştirmeye çalışırken Özlem de bunu farkedip beni arkamdan çekmiş.
    kötü bir niyetimin olmadığını, kızı beğendiğimi ve dans etmek istediğimi söyledim. kız da kuzenine surat astı. 5-10 dk içinde toparlanıp gittiler.

    moral bozmak, surat asmak istemedim ve masadakilerle eğlenmeye devam ettim. artık herkes alkolün de etkisiyle birbiri ile dans etmeye başlamıştı.
    Ömer önce Cemre'ye yürümüş, karşılık alamayınca Özlem'e yanaşmıştı. bir ara kolonun dibinde Özlem Ömer'in dudaklarından kurtulmaya çalışıyordu.
    onlar bu durumdayken, Esra yanıma gelip "Miray'ı Mert'in yanından al" dedi, "neden" dedim, "ben Mert'e aşık oldum" dedi. biraz sarhoştu. üstüne
    gitmek istemedim. Miray'ın elinden tutup dans etmeye başladım, Esra da Mert'in yanına gitti..

    Ben Miray'la, Esra da Mert'le dans etti gece boyu. clubtan çıktığımızda ise Mert Miray'la bindi taksiye, Esra çıldırmıştı..

    size demiştim ya -kızlar karşısında bir rakip olduğunu hissederlerse eğer, size kendilerini kanıtlamak için extra çabalarlar- diye, Esra da
    kendini kanıtlayabilmek için eve gittikten sonra bize gelmek istediğini söyledi. Miray'ı yurduna bıraktıktan sonra Mert'e olayı anlattım. Esra'nın
    bize gelmek istediğini söyledim, gelsin kanka sıkıntı yok dedi. 5 gibi Esra ve Özlem bize geldiler.

    Ömer az biraz Özlem'le ilgilendi, daha sonra Esra ile Mert'i bi odaya kapatıp konuşmalarını sağladım. ben de o sırada gece boyu aklımdan çıkmayan,
    clubta bakıştığım kızı aramaya başladım. gece yapılan check-inlere baktım, swarmın altını üstüne getirdim. ardından instagramda bulunduğumuz clubı
    konum olarak belirleyen fotolara baktım. en son twitterda mekanda check-in yapılmış şekilde arattım ve bütün kızların profillerine teker teker baktım.
    ve bum. buldum. adı Ecem'di. instagramdan mesaj attım..

    - bu gece böyle sonlansın istememiştim, canını sıktıysam kusura bakma.

    tam bu noktada kesip size bir tüyo daha vermek istiyorum. tanımadığınız, ilk defa muhabbete başlayacağınız bir insana karşı kuracağınız ilk cümle
    bazı şeyleri karşı tarafa iletmeli. kötü niyetli bi insan olmadığınızı, pısırık ve özgüvensiz olmadığınızı gibi. ve kızı cevap atmaya zorlayacak
    bir şey olmalı.

    bu mesajıma bakalım, bu gece böyle sonlansın istememiştim, farklı bir şey istiyordum çünkü. yanına geldim, dans ettim seninle, pısırık değilim.
    canını sıktıysam kusura bakma, iyi niyetli biriyim. bu gece böyle sonlansın istemezken kötü niyetli değildim. canını sıktıysam kusura bakma
    yani senden özür diliyorum, beni affet ve affettiğini söyleyeceğin bir cevap ver.

    yani kurduğunuz cümlenin alt metni, sizin ne söylediğinizden daha önemli aslında. bunu göz önünde bulundurup o şekilde yaklaşın daima.

    neyse hikayeye dönüyorum. kız mesajı okumadı. daha sonra Esra ile Mert salona geldiler bir süre daha oturdular ve gittiler.
    Esra hoşlandığını söylemiş, Mert de kafasının biraz karışık olduğunu söylemiş ve zamana bırakmışlar.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 17.
    +1
    Devaa.m
    ···
  17. 18.
    0
    Up up up
    ···
  18. 19.
    0
    Up up up
    ···
  19. 20.
    0
    Up up up
    ···