-
1.
0Tüm gece kendimi berbat biri gibi hissetmeyi bekleyerek oturdum. Bu hayatı haketmiş miydim? Bir önemi var mıydı? Vicdan sadece rahatlatıcı bir yemektir. Zihnimizin dışında bir anlamı yoktur. Tıpkı Mona Lisa gibi, insanların değerli olduğunu düşündüğü o aptal, yarı gülen yüzle sıvanmış bir tabloda, büyük bir toplu halisünasyon gördüğü ve böyle bir yerin mümkün olabileceğini düşündürten bir şeydir. Masumları içine çeken ve kanla kaplı istiklal caddesi yamyamlarını tüküren bir türbin. Grupların akla uygun olarak düzenlediği bir bakış açısı. Evrim sırasında kabilen olmadan yalnız başına ölürsün. Yutulur ve pislikler için çalışmaya başlarsın. işte biz buyuz. Teslim olmuş bir şerefsizler çetesi. Her sınır, her millet, her savaş, her ırkçılık, her din aslında bir kabile ayrımıdır. Omurgasız politikacılar ittifak oluşturmak ve yeni çocuğu gibmek için bahane olsun diye antik bir duyguyu durmadan parmaklıyorlar. Vatanseverlik.
Gülümse. Her şey yolundaymış gibi davran. işler böyle normalleşir, değil mi? Yeterince dayansan yeter. Rol yap. Normal mi olmak istemiştin? Oldun işte. -
2.
0Mutluluk, yalnızca acının yoksunluğudur. Bu günlerde umabileceğimin en iyisi bu. Babam olsa neşelenmemi söylerdi. Hayat bir kıyafet provası değildir. Kaderine inan. Hayatımda başıma gelenleri görse, hala kadere inanır mıydı diye merak etmeden duramıyorum. Düzeltmek için neler yaptığımı görseydi. içimdeki çığlıkları duysaydı. Hasgibtir, belki de Tanrı'nın benim içim yaptığı plan budur. Aç, evsiz ve yaptığım hırsızlıklar yüzünden şehirdeki tüm polislerin peşimde olduğu biri olmam. Burada hayatta kalmam için, olumlu bir zihinsel algı geliştirmem şart. Bu gibtiğimin insanları durumu çok zorlaştırıyor. Deliler, çete üyeleri, torbacılar. Ne kadar dikkatli olursanız olun günün birinde boğazınıza dayanmış bir tornavidayla uyanabilirsiniz. Tek istediğim herkesin garanti gördüğü sıradan bir hayat yaşamaktı. Ait olduğum bir yer, uyuyabileceğim güvenli bir ev. Bir sonraki yemeğimin nereden geleceğini bilmek. Gözlerinde görebiliyorum. Dışarıdan beni görenler için, bunu hakettiğimi düşünmek kolay tabii. Benim durumumda yalan da sayılmaz.
Hükümet, sokakta evsizler için imkanlar oluşturan kuruluşların bütçesini kesti ve yüzlerce evsiz aç kaldı. Tabii o paranın çok daha iyi yerlere harcandığına eminim. Bir kaç S400, terasında oturan şişko bir şerefsiz için vergi indirimi. Neden olmasın ki? Zenginsen bunu hakettiğin içindir. Ama bir keşin sokağa attığı otunu alıp içiyorsan bu da senin suçundur. Sigara bana tır gibi çarpıyor. Hasgibtir, 15 temmuz kutlaması. Bu gece miydi o? Bu çok kötü bir fikirdi. (Vatan topraklarını koruyucusu bizleriz.) (Cennet vatanımda, cennete gitmek için varım!) Görünüşe göre sigaranın içinde melek tozu varmış. Kaç kere de hayır dedim. Kafam parazitlerle dolu. Asla toplumun içinde kafam iyiyken dolaşmayı beceremedim. Paranoya baş gösteriyor. Birinin beni izlediğine eminim.
Sahip olduğum her şey gitti. Gidecek yerim yok. Geleceğim yok. Kaçış yok. Denedim baba. Ama uğrunda savaşabileceğim hiçbir şey kalmadı. Kalan tek şey güzel günlerin anıları. -
3.
0Artık işler daha iyi. Kendini toplamaya çalışmalısın. Bu işin tek bir çaresi var. Ya mutlu olup keyif almanın bir yolunu bulursun ya da mutsuzluğa mahkum olursun. Hayat bir kıyafet provası değildir.
Yıllarca süren çilenin ardından annemle babam, sonunda mutlu olmuştu. Ben de mutlu olmak istedim ama güvenemiyordum. Adaletin yerini bulduğu ve işlediği cinayetten 2 sene hapis yattıktan sonra af ile çıkmış olan bir adam, tüm korkularımı gerçek yaptı. Tanrıya inanmam ama iki yüzlünün tekiyimdir. Pek çok gece dua ederim. Arkada bir parça çalar. Bir kurtuluş için dua ederim. Bir başka akıl hastanesinden kaçmak için. Bir başka canavardan, bir başka kafesten kurtulmak için. Yardım için dua ederim.
Yenilere yapılan muamele her yerde aynı. Burada ülkenin dört bir yanından gelen özentiler var. Nereli olduklarının bir önemi yok. Tüm insanlar aynıdır, hepsi pisliktir. Buradaki tek fark ne mi? Hepsi temiz gibi davranıyor.
Kalbim sanki boğazıma bir bıçak dayanmış gibi çarpıyordu. Bu çılgınlık. Tekrar tekrar oluyor. gibeyim. Yüzüm sonsuz bir döngüde akıp duruyor.
Hiçbir iyi tanrı bizi gözetmez. Hayatın hiçbir önemi yoktur. Kısa, donuk bir vızıltı. Ufacık bir alev. Hiçbir şeyin anlamı yok. Olan oluyor o kadar.
En son ne zaman kendimi bir yere ait hissetmiştim? Gerçekten ait. Belki de ben böyle biriyimdir. Hayattan başka ne bekleyebilirim ki? Masa başı bir iş mi? Banliyö mu? Yeni nesil otomatları üreten hap içe içe şişip davul gibi olmuş bir eş mi? Buna neden dahil olayım? istediğim şey gerçekten bu mu? Öyle olmadığına eminim. Eğer herkeste olabilseydi, ahlak gerçekten anlamlı bir şey olurdu.Ama soğuk ve zalim bir dünyada yaşıyoruz. Kimse tek başına burada sağ kalamaz. Benim de bir polisten, bir askerden ya da politikacıdan bir farkım olmayacak. Belki de sonunda, ölümle çevrili bir yerde yaşamak için bir amaç bulmuşumdur.
başlık yok! burası bom boş!