-
1.
0kadıköydeyim yanıma gelip bnmle şarkı söylemek isteyen var mı?
-
2.
0bak işte yaklaşıyor fırtına
bak yine yükseliyor dalgalar
yıllardan sonra yollardan sonra
şarkılar söylüyor çocuklar
yıllardan sonra yollardan sonra
yeniden yanyana onlar
ne geçmiş tükendi ne yarınlar
hayat yeniler bizleri
geçse de yolumuz bozkırlardan
denizlere çıkar sokaklar -
3.
0@4 hacı büyüksün seviyorum seni..
-
4.
0olurmu ecelsiz üc canı almak
olurmu gülleri dalından kırmak
Utansın karanlık utansın toprak
Ağlasın GÖkyüzü kızarsın safak
Üc yürek üc fidan üc güzel insan
Devrimin üc gülü dillere destan
Denizim ol
Yusufum ol
Yoldasım ol
Hüseyinim ol -
5.
0@8 ağlayacam amk çok seviom lan denizi.
-
6.
0Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjganla ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjganla ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahar -
7.
0Zamanın güdüze caldığı bir safak, ilkbaharı sonbahara cevirdi 6 Mayıs ..
Dünya’nın dönüsüyle ölüme aktı zaman ..
Günes süsü verilmis cellat bembeyaz karanlığa alıp zütürdü canları ..
Ve üc Deniz,üc Yusuf,üc Hüseyin üc yürek üc can SONSUZ ..
Yürüdüler dar agacına korkusuz ..
Adımları hapsedilsede yargısız asılırmı bu üc yürek asılırmı bu üc heval sorgusuz ..
Denizler’in Yusuflar’ın Hüseyinler’in türküsüdür bu ..
Dalgalar meydanlar ve dağlar söyler bu türküyü ..
BAldırandır yüreğimizdeki ey yoldas ..Gölgesiz ve kefensiz gidenlerin türküsüdür bu ..
AĞıtsız, ağlamaklı, halaylı,türkülü uğurlarız gidenlerimizi ..
Simdi .. simdi savurup bütün hüzünleri köhne bir zamana ..
Meydan okumak zahir aynalara ..ilkbaharda kanayan bi yaprak misali ..
Savrulmak özgürlüğe esen rüzgarla ..
Bir sarkı , bir siir , bir ıslık , ve bir rüzgar selamıyla gidenlerin ..
Denizler’in Yusuflar’ın Hüseyinler’in türküsüdür bu .. -
8.
0Akrep gibisin kardeşim
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi
Serçe gibisin kardeşim
serçenin telaşı içindesin
Midye gibisin kardeşim
midye gibi kapalı, rahat
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim
Bir değil
beş değil
yüz milyonlarlasın maalesef
Koyun gibisin kardeşim
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani
hani şu derya içinde olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! -
9.
0@14 aslansın kardeşim.
-
10.
0@18 çift ses gitmek vardı şimdi..
-
11.
0çocukluğumdan ezgiler akıyor yine
etrafımı kaplar
içimdeki eski pembeye nazire yaparcasına
yeniden çıkarmak için beni ortaya
şans tanır aslında
ama yaşam beni siyaha boyadı
dünya masum olmadı hiçbir zaman
ya biz saftık
ya biz görmedik
o zamanlardık pembe yalnızca
şimdi kanıyor her bir yanımız
ateşteyiz
kurtarın
(şimdi yazdım amk, bunaldım... ) -
12.
0Yaşamak şakaya gelmez,
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın,
Bir sincap gibi mesela,
Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani o derecede, öylesine ki,
Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuarda,
insanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin,
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yanı ağır bastığından.
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
Yani, beyaz masadan,
Bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini,
Biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
Hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
Yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz,
En son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
Diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün,
Yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
Fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz,
Belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
Yaşımız da elliye yakın,
Daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla,
Yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım,
Hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
Bu dünya soğuyacak,
Yıldızların arasında bir yıldız,
Hem de en ufacıklarından,
Mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
Yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
Hatta bir buz yığını,
Yahut ölü bir bulut gibi de değil,
Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak,
Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
Duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya,
'Yaşadım' diyebilmen için... -
13.
0bu da benden olsun dostlar...
Uzakta olsak da birbirimizden,
acını hissediyorum kardeşim.
O mağrur bakışlarının altında,
sevgiden, oyundan, masumiyetten anılar olması gerekir de,
bilirim,
oracıkta
yatar bir tuzlu gölet,
ve sen yüzmeye çalışırsın
karanlık ve soğuk.
Yerde ve gökte
akbabaların arasında kalmışsın.
Biri sebebidir herşeyin,
ötekisi sonucu.
Karnın belki açtır,
gözlerin kan çanağı,
eklemlerin de nasıl kopmak üzeredir şimdi...
Senin kardeşim,
senin toprağında,
tuttuğun
ölüm orucu.
Senin toprağında
uyuduğun
kan uykusu,
senin toprağında kardeşim,
toprak kırmızı,
vahşetten, dehşetten, ihanetten,
kıpkırmızı!
Ve sen oturmuş,
anadan doğma,
yıkık bir duvarın dibinde,
hani şarapnellerin
üstünde,
veyahut
ekin bitmeyen çoraklarda
acının gözüyle
acının görüntüsünü görmektesin,
tek başına!
Belki sizinkiler kayıp,
belki sakat,
belki de çoktan,
zorlandılar bu diyardan...
O anda ne bir yat ne bir kat.
Ne altın kumlarda bronzlaşan tenin,
Ne koltuğunda viskin,
Ne bir koşuşturma sokaklarında
Oyuncak elinde!
O anda çırılçıplak bir hayat geçer içinden
biliyorum,
buz gibi, dipdiri!
O anda barutsuz havanın kokusu,
berrak bir su,
bir parça ekmek...
Ve güneştir ısıtan senin,
batmaya yüz tutmuş,
içini...
işte tam o anda
içindeki feryat,
ta buralardan duyulur.
içime önce bir acı saplanır,
acı öfkeye,
öfke isyana...
isyan yerini umuda bırakır.
Umud bizim ekmeğimizdir bilirsin
ve sen orda haberin yok belki ama,
hastalıktan,
kederden
kıvranırken,
şurda
burda
orda
onurlu mücadelen sürmektedir,
kardeşim...
http://www.diegeneration....ntent/2007/11/hunger2.jpg -
14.
0bu son olsun kardeşim..Tümünü Göster
Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm istanbul
Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamızın şehri
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Bakışlarımda akşam karanlığın
Kulaklarımda sesin istanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin istanbul
Plajlarında karaborsacılar
Yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin istanbul
Et tereyağı şeker
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masalıyla büyütülür çocukların
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kolların ardından bağlandı
Kesildi yolbaşların
Haramilerin gayrısına yaşamak yok
Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi
Seni öldürürler
Seni sürerler
Buhranlar senin sırtından geçiştirilir
ipek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
Hakkında idam hükümleri verilir
Haktan bahseden namuslu insanları
Yağmurlu bir mart akşamı topladılar
Karanlık mahzenlerinde şehrin
Cellatlara gün doğdu
Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
Bir kalem yazın vardır
Dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
Söylenmez
Haramiler kesmiş sokak başlarını
Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
Haramilerin elinde
Ve mahzenlerinde insanlar bekler
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde
Boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
Bulutların ardında damla damla sesler
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle
Arkadaşlar çıktı karşıma
Dindi şakalarımın ağrısı
Bir kadın yoldaş tanırdım
Bir kardeş karısı
Hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
Gebeliğin dokuzuncu ayında
Aç kurtların varoşlara saldırdığı
Tipili bir gece yarısı
Sırtında çok uzak bir köyden indirdi
Otuzbeş kiloluk sırrımızı
Zafer kanlı zafer kıpkırmızı
Boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanıtını yıksın
Bekle o günler gelsin istanbul bekle
Sen bize layıksın -
15.
0@33 gel kardeşim yaz sen de
-
16.
0ağla çocuk
bağıra bağıra
annene ağla çocuk
aç karnına
sakat kardeşine
isyan et çocuk
bu dünya
bu sistem
bu insan
acımadı sana
affetme çocuk
karanlığa boğan dünyanı
şerefizleri affetme
çocuk
herşeyi yap çocuk
ama birşeyi yapma çocuk
umudunu kaybetme! -
17.
0@40 aynen birader bnm de kafa ii ben de mutlu olim diyodum dertlendim amk durduk yere. ama çok saol yazıların için, mutlu ol.
herkese yazdıkları için tşk ettim, seviyorum sizi..
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 04 01 2025
-
sozlukte gorevli yazar olunca
-
hornet gibi kız bulma uygulaması önerin la
-
beyler kırgız bir kadin bana numarasını
-
şu mecraya gelip niye
-
bdsm seven insan neden yok lan
-
boyle yasayacagima geberirim
-
bu sozlugu dondurecek adamlar lazim
-
sözlükte benimle uğraşmaya çalışanlar var
-
insanlığın yüz karası yine gelmiş
-
inci sözlük üyeleri nekadar salak olduğunu
-
nerdesiniz lan yazar müsveddeleri
-
bugün online sayısı çok az
-
gassal denilen djziyi izleyen en fhafif tabirle
-
bunu güreşte yeneceksiniz
-
kumpir ayrı bir lezzettir atatürk
-
eğer bırakmayı denersen intihar edersin
-
beyler neden benden nefret ediyorsunuz
-
kediyi aç bırakarak terbiye etmek
-
bilkentli kızlar dehşet bişey panpalar
-
rahibe de değil lakin ortalık malı da olmamış
-
sozluge gelen yeni cocugun ppsine bakın
-
keşke tarkan kadar güzel bir sesim olsaydı
-
beyler zütümüzdeki kıllar nasıl oluyorda
-
bu ibrahim tatlıses neden asenayı
-
herkes bıçaklamak istediği kişiyi yazıyor
-
faşist devlet ve faşist vatandaşları
- / 1