-
1.
0kadıköydeyim yanıma gelip bnmle şarkı söylemek isteyen var mı?
-
2.
0bak işte yaklaşıyor fırtına
bak yine yükseliyor dalgalar
yıllardan sonra yollardan sonra
şarkılar söylüyor çocuklar
yıllardan sonra yollardan sonra
yeniden yanyana onlar
ne geçmiş tükendi ne yarınlar
hayat yeniler bizleri
geçse de yolumuz bozkırlardan
denizlere çıkar sokaklar -
3.
+1Nerde kendini bilmez çocuklar
Bir sabah öylece çekip gittiler
Çınladı alkışlar kör sokaklarda
Yankısı kime kaldı
Deniz koydum adını
Kederi bende kaldı
Uzak köyler kurdum birbirine
Denizine aldandım
Acının sularında ateşler yaktı
Vuruldu şehirler soluksuz kaldı
Kendine çekildi bütün sokaklar
Gölgeler orda kaldı -
4.
0@4 hacı büyüksün seviyorum seni..
- 5.
-
6.
+1Gözlerin sorgusunda susar sesim
Yüzündeki akıntıyı taşıyan nehir
Giderim, giderim kan kusar ayaklarım
Bir kurşun yarasını taşır giderim.
bir bilsen,
nasıl da kasavetsiz esiyor rüzgar,
deli dolu kar kaplı zirvelerden
bilirsin anlatmaya hacet yok
bu mevsim zemheri
ve şimdi güneş,
çok uzak bir yerlerden doğuyor artık
oysa güneşin tüm ışınlarını semirebilmekti dondururcasına
ya da kavrulabilmekti ateşte.
uzun fırtınalı yolları geride bırakırken,
en sevdalılarımız fırtınayla kaldılar,
o müthiş, vakur esintileriyle
fırtınaları ve sevdaları,
bırakırken bir firar üstünde,
yeni kasırgalar doğuyordu bir adım ötemizde
haince yükselen buz dağları,
yükselirken uzun zemheri yürüyüşlerinde,
bir sigara dumanın ısısıydı yalnızca,
vücudumuzun yavaş yavaş donan yerinde
karın tutuşturduğu beden yanarken dirhem dirhem,
umutla sarılmış ütopyaların kabzası
ve donmuşken matarada su,
çalışmazken en ateşli silahlar,
çıkında kalmamışken ne ekmek ne helva,
açlığın ve susuzluğun sarmaladığı fırtınalarla,
buz ve çığların üzerindekilere yürek,
çok uzaklarda,
bir hasretin ve özlemin manasındaydı
neşterle söküp atarken umudumuzun bir parçasını
ve toprağa gömerken onlarca ayak parmağını,
gelecek güzel günlere
ve o pırıl pırıl mayıs güneşine bir selamdı yolladıkları
yel dağı`ndan gelip
tarih sayfasında yerlerini alanlar
Soğuk bedenimden kan damlıyor
yüreğim tutuşmus fırtınada
Giderim, Giderim kan kusar ayaklarım
bir umut rüzgarıyım eser giderim... -
7.
0olurmu ecelsiz üc canı almak
olurmu gülleri dalından kırmak
Utansın karanlık utansın toprak
Ağlasın GÖkyüzü kızarsın safak
Üc yürek üc fidan üc güzel insan
Devrimin üc gülü dillere destan
Denizim ol
Yusufum ol
Yoldasım ol
Hüseyinim ol -
8.
0@8 ağlayacam amk çok seviom lan denizi.
-
9.
0Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjganla ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjganla ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahar -
10.
0baba;
mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. fakat bu durumu metanetle karşılamani istiyorum, insanlar doğar, büyür,yaşar ölürler, önemli olan cok yasamak degil, yaşadiğı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.
Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karsiliyorum. ve kaldı ki benden evvel giden arkadaslarim hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunda da bu olduğunu biliyordu. seninle düşüncelerini ayri ama beni anlayacagini tahmin ediyorum. sadece senin degil, türkiye’de yasayan kürt ve türk halklarının da anlayacagina inaniyorum. cenazem için avukatlarıma gerekli talimati verdim.
ayrica savcıya da bildirecegim. ankara’da 1969da olen arkadasim taylan özgür’un yanina gömülmek istiyorum. onun icin cenazemi istanbulaa zütürmeye kalkışma, annemi teselli etmek sana düşüyor. kitaparımı küçü kardeşime bırakıyorum. kendisine özellikle tembih et,onun bilim adami olmasini istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptiklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi, abimi,kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarim. -
11.
0Zamanın güdüze caldığı bir safak, ilkbaharı sonbahara cevirdi 6 Mayıs ..
Dünya’nın dönüsüyle ölüme aktı zaman ..
Günes süsü verilmis cellat bembeyaz karanlığa alıp zütürdü canları ..
Ve üc Deniz,üc Yusuf,üc Hüseyin üc yürek üc can SONSUZ ..
Yürüdüler dar agacına korkusuz ..
Adımları hapsedilsede yargısız asılırmı bu üc yürek asılırmı bu üc heval sorgusuz ..
Denizler’in Yusuflar’ın Hüseyinler’in türküsüdür bu ..
Dalgalar meydanlar ve dağlar söyler bu türküyü ..
BAldırandır yüreğimizdeki ey yoldas ..Gölgesiz ve kefensiz gidenlerin türküsüdür bu ..
AĞıtsız, ağlamaklı, halaylı,türkülü uğurlarız gidenlerimizi ..
Simdi .. simdi savurup bütün hüzünleri köhne bir zamana ..
Meydan okumak zahir aynalara ..ilkbaharda kanayan bi yaprak misali ..
Savrulmak özgürlüğe esen rüzgarla ..
Bir sarkı , bir siir , bir ıslık , ve bir rüzgar selamıyla gidenlerin ..
Denizler’in Yusuflar’ın Hüseyinler’in türküsüdür bu .. -
12.
0Akrep gibisin kardeşim
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi
Serçe gibisin kardeşim
serçenin telaşı içindesin
Midye gibisin kardeşim
midye gibi kapalı, rahat
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim
Bir değil
beş değil
yüz milyonlarlasın maalesef
Koyun gibisin kardeşim
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani
hani şu derya içinde olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! -
13.
+1biraz klagib ama.. sirf diz nakarat için bagia bagira..
Dağların yücesinde ateş yanar
Oturmuş da başına sevdalılar
Gün gelir kahpe savrulur
Cemo ovaya inende
Yar, yar, yar, yar
Alnında yıldızlı bere
Elinde mavzeriyle
Çıkıp dersim dağlarında
Türkü söylemek var ya
Oy cemo cemo can
Savrulup ovaya inen bulutlar
Muştusudur kopacak fırtınanın
o büyük günün görkeminde
Çocuklar halaya duracak
Yar, yar, yar, yar
Alnında yıldızlı bere
Elinde mavzeriyle
`Çıkıp dersim dağlarında
Türkü söylemek var ya` -
14.
0@14 aslansın kardeşim.
-
15.
0karanlıklar içinden şafakla gel günle gel
kan ve barut içinden dirençle gel kinle gel
gel gülüm gel...
gel ki geceler çatlasın
gel ki şafaklar tutuşsun
bizim olsun alın terimiz hey
yağmur sele dönende derelerden taş da gel
biz kavgaya giren de sevdalara düş de gel
gel gülüm gel...
doluşunca alanlar şehirde gel kırda gel
haykırınca zindanlar zincirleri kır da gel
gel gülüm gel... -
16.
0@15 senin güzelligin karde$im.
-
17.
0hüzünlenerek...
`Bu kente yanlızlık çöktüğü zaman
uykusunda bir kuş ölür ecelsiz`
alıpta başını gitmek istersin
karanlık sokaklar kör sağır dilsiz
ey sevda kuşanıp yolara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eyer
Yarin hasretinin yankısı kalır
Ey sevda kuşanıp yolara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eyer
Yarin hasretinin yankısı kalır
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdası ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın
Kır çiceklenir
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdası ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın
Kır çiceklenir
Ey sevda kuşanıp yolara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
yare ulaşmadan düşersen eyer
yarin hasretinin yankısı kalır -
18.
0@18 çift ses gitmek vardı şimdi..
-
19.
0iyidir iyi
-
20.
0eski$ehirdeyim be hocu.. yoksa emrin olur.
sana gelsin..
adını verdim durgun göllere
düşmeyesin diye oğul, uzak yollara
sesini verdim akarsulara
dalmayasın diye oğul kan uykulara
kuzgunlar dolanınca turna peşine
çoban türküleri oğul, akar düşüne
silinip de gitmiyor yürek acısı
kaybolan canların oğul, bu kaçıncısı
sevdanı verdim dağlar başına
üfleyesin diye oğul aşk ateşine
edit büdüt: daha öte köy yok..