-
1.
0#Rezerved
-
2.
0Ankara'da sıcak bir mayıs sabahıydı. Güneş yine görevini aksatmadan Dünya’yı ısıtmaya ve aydınlatmaya devam ediyordu. Cebeci sokaklarına tatlı bir telaş hakimdi. Memurlar sabahki toplantıyı düşünerek otobüs bekliyor, liseliler ise okul önlerinde sigaralarından son bir fırt çekerek içeri giriyorlardı. Mustafa ise bu manzaraları kanıksamış bir şekilde çevreyi izliyor, Güneşten gelen her ışının bedeniyle buluşmasından zevk alıyordu.
Her gün ki gibi geceden kurduğu alarmla erkenden uyanmış, sabah sporunu yapmak için evden çıkmıştı.40 dakikalık koşu yanında temel egzersizlerini yapmış, artık kahvaltı zamanı gelmişti.Her sabah olduğu gibi yine aynı pastaneye girdi. Envayi çeşit hamur işinin olduğu tezgahlara doğru ilerlerken, gözleri pastanenin sahibi olan Enver abiyi aradı ama göremedi. Enver abi yerine tezgahta 1.70 boylarında, siyah saçları ve mavi gözleri olan, gerçekten güzel bir kız vardı. -
3.
0Beyler okuyan varsa rezerve alsın boş duvara anlatıyomuş gibi olmasın
-
4.
0anlat la dinliyoz
-
5.
0Mustafa bir hayli şaşırmıştı. Kadınlarla arası hep iyi olmuştu ama ilk defa her şey bu kadar hızlı gelişmişti. Kafası karışmış bir halde simitleri yemeye başladı. Kahvesinden son yudumunu aldıktan sonra kalkıp hesabı ödedi.”Akşam 8’de dükkanın önünde olacağım.”Özge yine aynı tatlı ve içten gülümsemesiyle”Ben de seni burada bekliyor olacağım.”Mustafa bu kıza aşık olmaktan öte başka bir şekilde bağlanmıştı. Sanki hayatının daha önceki yıllarını onu bulmaya çalışarak geçirmiş;birlikte olduğu kadınların teninde, nefes alıp verişinde, söyledikleri her sözde ondan bir parça aramıştı. Belki bu hissettikleri sadece hormonlarının oyunuydu ama Mustafa öyle olmadığına sahip olduğu her şeyin üzerine iddaya girebilirdi. Nazım Hikmet ne güzel demiş,”Sensiz de yaşarım,ama senle bir başka yaşarım”diye. Kafasındaki fikirler köşe kapmaca oynamaya devam ededursun, birden telefonunun titrediğini fark etti.
-
6.
-1Mustafa düşüncelere dalmışken kızdan gelen “Hoşgeldiniz,ne arzu edersiniz?”sorusuyla kafasındakilerden kurtuldu.
-Enver abiyi göremedim, hayrola bir şey mi oldu?
-Babamın hastanede randevusu vardı,o yüzden bugünlük onun yerine ben bakıyorum.
-Demek Enver abinin kızı varmış, tanıştığıma memnun oldum bu arada ben Mustafa.
-Ben de memnun oldum,Özge.Ne arzu edersin Mustafa?
Kızın o kadar içten bir gülümsemesi vardı ki,Mustafa yıllar sonra ölüm döşeğindeyken bu içten gülümsemeyi hatırlayarak son nefesini verecekti.
-2 simit, zeytinli poğaça bir de neskafe alabilir miyim?
-Tabi hemen hazırlayıp getiriyorum.
Mustafa, dükkanın girişinde kalan boş sandalyeye oturdu. Yanındaki gazeteyi açıp spor haberlerine göz gezdirdi.Bu sırada Özge siparişlerini getirirken,"Çıkışta işin yoksa bir yerlere oturup kahve içelim mi?"dedi.Özge "Olabilir, dükkanı akşam 8'de kapatıyorum, yine burada buluşuruz."