1. 176.
    0
    Biz ne Bolşevikiz, ne de Komünist: Ne biri, ne diğeri olamayız. Türkler milliyetperver ve dinlerine hürmetkâr bir millettir. Bizim hükümet şeklimiz tam bir demokrat hükümetidir.
    ···
  2. 177.
    0
    Muhtac oldugun kudret damarlarinda ki asil kanda mevcuttur
    ···
  3. 178.
    0
    Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir fâcia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız netîcelerdir.
    ···
  4. 179.
    0
    Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
    ···
  5. 180.
    0
    Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir.
    ···
  6. 181.
    0
    Bizim dinimiz en tabii ve mâkul dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dînin tabii olmasi için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lâzımdır. Bizim dînimiz bunlara tamamen uygundur.
    ···
  7. 182.
    0
    Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şeyi, kadın ve erkek beraber olarak ilim ve kültür edinmeleridir. Kadın ve erkek, bu ilim ve kültürü aramak ve nerede olursa oraya gitmek ve onunla dolu olma zorundadır. islam ve Türk tarihi tetkik edilirse görülür ki bugün kendimizi bir türlü kayıtları bağlı zannettiğimiz şeyler yoktur. Türk sosyal hayatında kadınlar ilim, kültür ve diğer hususlarda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileriye gitmişlerdir.
    ···
  8. 183.
    0
    Bizim kadın hayatımızda kadının tarz-ı telebbüsünde teceddüt yapmak meselesi mevzu-u bahs değildir. Milletimizde bu hasatsa yeni şeyleri bellettirmek mecburiyeti karşısında değiliz. Belki ancak dînimizde, milletimizde, tarihimizde zaten mevcut olan âdât-ı mergûbeye intizâm-ı cereyan vermek, mevzu-u bahs olabilir. Biz bağlı başımıza, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğiniz kıyafeti ihtiyâr eyleyebiliriz. Ancak bütün milletin şâyân-i kabul göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında kabiliyet-i tatbîkiyesi olan kıyafetlere her hâlde temâyülât-ı umûmiyede aramak ve o şekillerin muvaffâkiyetini temâyülât-ı umûmiyeye tevâfukta görmek lâzımdır.
    ···
  9. 184.
    0
    benim naciz vücudum elbet birgün toprak olacaktır fakat türkiye cumhuriyeti ilalebet payidar kalacaktır  "
                                                                                                                                  -Mustafa Kemal Atatürk
    ···
  10. 185.
    0
    cimbombomun köpeğine şampiyon fener yazacağız
    ···
  11. 186.
    0
    Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı islâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
    ···
  12. 187.
    0
    Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanın emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve tefekküre karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz, kasde ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere fırsat vermeyeceğiz.
    ···
  13. 188.
    0
    Din, lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devdıbına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
    ···
  14. 189.
    0
    Din vardır ve lâzımdır. Temeli çok sağlam bir dinimiz var malzemesi iyi. Fakat bina uzun asırlardır ihmale uğramış. Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayi takviye etmek lüzumu hissedilmemiş. Aksine olarak birçok yabancı unsur (tefsirler, hurafeler gibi) binayı fazla hırpalamış. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez. Ancak zamanla çatlaklar derinleşerek ve sağlam temeller üzerinde yeni bir bina kurmak lüzumu hasıl olacaktır.
    ···
  15. 190.
    0
    Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.
    ···
  16. 191.
    0
    Dînimizin tavsiye ettiği tesettür hem hayatta, hem fazilete uygundur. Kadınlarımız, şeriatın tavsiyesi, dînin emri mûcibince tesettür etselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Tesettür-ü şer’î kadınlar için mûcib-i müşkilat olmayacak, kadınların hayât-i mâişette ve hayât-ı içtimâîyede, hayât-ı iktisâdiyede, hayât-ı mâişette ve hayât-ı ilimde erkeklerle teşrîk-i faaliyet etmesine mânî bulunmayacak bir şekl-i basittedir. Bu şekl-i basit, heyet-i içtimâiyemizin ahlâk ve âdâbına mugayir değildir.
    ···
  17. 192.
    0
    Efendiler… Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve Dünya için neler yapılmak lâzım geldiğini düşünmek danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her kişinin zihninin başlı başına çalışması lâzımdır. işte biz de burada din ve Dünya için gelecegimiz ve istiklalimiz için ve en çok milli egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncelerimi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerini anlatmak istiyorum. Millî ülküler, millî irade yalnız şahsın düşmesinden değil, tüm millet fertlerinin ülkülerinin toplamıyla yaratılır...
    ···
  18. 193.
    0
    Minberlerden halkın anlayabileceği lisanla ruh ve dimağu hitap olunmakla Ehl-i islâm'ın vücûdu canlanır, dimağı saflanır, îmânı kuvvetlenir; kalbi cesaret bulur. Fakat buna nazaran hutebât-ı kirâmın hâiz olmaları lâzım gelen evsâf-ı ilmiye, liyâkat-ı mahsûsa ve ahvâl-i âleme vukuf hâiz-i ehemmiyettir.
    ···
  19. 194.
    0
    Efendiler, tekke ve zâviyelerle türbelerin seddi ve alelumum tarîkatlarla şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik, falcılık, büyücülük ve türbedarlık ve ilâh gibi birtakım unvanların men'i ve ilgâsı da Takrîr-i Sükûn Kanunu devinde yapılmıştır. Bu husustaki icraat ve tatbîkat, heyet-i içtimâîyemizin hurâfeperest iptidâî bir kavim olmadığını göstermek nokta-i nazarından ne kadar elzem idi; bu takdir olunur.
    ···
  20. 195.
    0
    Ey arkadaşlar! Allah birdir, büyüktür- Adalet-i ilahiye, O’nun tecellilerine bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devrede mütalaa olunabilir, ilk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. ikinci devir, insanlığın kemal (olgunluk) devridir.
    ···