1. 151.
    0
    geldikleri gibi giderler
    ···
  2. 152.
    0
    Bu mukadder tarih yürüyüşünü an'anevî itiyatlarıyla derhâl ihtisas eden hânedan, millî mücadelenin amansız hasmı oldu. Tarihin bu mukadder seyrini ilk anda ben de müşahade ve ihtisas ettim. Fakat nihayete kadar şâmil olan bu ihtisaslarımızı ilk anda kâmilen izhar ve ifade edemedik. Müstakbel ihtimaller üzerinde fazla beyânât giriştiğimiz hakîkî ve maddî mücadeleye hayâlât mahiyetini verebilirdi. Hâricî tehlikenin yakın tesirleri karşısında müteessir olanlar arasında an'anelerine, fikrî kabiliyetlerine ve ruhî hâletlerine mugayir olan muhtemel tahavvülâttan ürkeceklerin ilk anda mukavemetlerini tahrik edebilirdi. Muvaffakiyet için ameli ve emin yol, her safhayı vakti geldikçe tatbik etmekti… Milletin inkişâfı ve yükselmesi için selâmet yolu bu idi. Ben de böyle hareket ettim. Ancak bu amelî ve emin muvaffâkiyet yolu, yakın mesâi arkadaşım olarak tanınmış zevattan bâzılarıyla aramızda zaman zaman içtihâdâtta, muâmelâtta, icraatta esaslı ve tâlî birtakım ihtilâflar, iğbirarlar ve hattâ iftirakların da sebebi ve izahı olmuştur. Millî mücadeleyle beraber başlayan yolculuklardan bazıları, millî hayatın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet kanunlarına kadar gelen tekâmüllerinde kendi fikir ve ruhlarının ihâtası hudûdu bittikçe bana mukavemet ve muhalefete geçmişlerdir.
    …Bu sözlerimi hulâsâ etmek lâzım gelirse diyebilirim ki ben, milletin vicdânında ve istikbâlinde ihtisas ettiğim büyük tekâmül istidâdını bir millî sır gibi vicdanımda taşıyarak sıraları geldikçe bütün içtimâî hey'etimize tatbik ettirmek mecburiyetinde idim.
    ···
  3. 153.
    0
    Fransa ihtilâli, bütün cihana hürriyet fikrini nefh eylemiştir. Ve bu fikrin hâlen esas membaı bulunmaktadır. Fakat o tarihten beri beşeriyet terakkî etmiştir. Türk demokrasisi, Fransa ihtilâli'nin açtığı yolu takip etmiştir. Zîrâ her millet, inkılâbının içtimâî muhitinin tazyikatı ve ihtiyacına tâbî olan hâl ve vaziyetine; bu ihtilâl ve inkılâbın zamân-ı vukûuna göre yapar.
    ···
  4. 154.
    0
    10 Temmuz inkılâbı bir hükümdar-ı müstebitle millet arasında en nihâyet kayıt ve şurut ile müvazene arayan bir zihniyeti istihsale mâtuf idi. Hâlbuki bizim inkılâbımız, usûl-ü meşrûtiyeti dahî hürriyet ve istiklâl-i millet için kâfi görmez; ve bilâkaydü şart hâkimeyeti milletin uhdesinde tutan esaslı bir umdeye istinat eder. Bu umdenin taallûk ettiği şekil, hiçbir vakitte eski eşkal ile mukayese kabul etmez.
    Zannımca bu iki inkılâp arasındaki fark, târif olunamayacak derecede büyüktür. Birincisi, milletin tabiaten aradığı havâ-yı hürriyeti teneffüs ettirdiğini zannettiren bir harekettir. Fakat ikincisi, milletin hürriyet ve hâkimiyetini fiilen ve maddeten tespit ve ilan eden bir inkılâb-ı mesuttur; ve şüphe yok ki yalnız Türkiye'de değil, bütün Cihan'da nazar-ı ehemmiyete alınmaya lâyık bir teceddüttür.
    ···
  5. 155.
    0
    Dil efendim dil... Aman yarabbi! Aman dil! Aman...
    ···
  6. 156.
    0
    Milletin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk Milleti'ndenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.
    ···
  7. 157.
    0
    Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
    ···
  8. 158.
    0
    Türk Dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilâtımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz.
    ···
  9. 159.
    0
    Türk Milleti'nin dili Türkçedir. Türk Dili Dünya(da en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır… Türk Dili, Türk Milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk Milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlâkının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk Milleti'nin kalbidir, zihnidir.
    ···
  10. 160.
    0
    Efendiler, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşüncede yükselip olgunlaşması, Hıristiyanlığı, Müslümanlığı, Budizmi bir yana bırakarak basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş saf ve lekesiz bir dünya dininin kurulması ve insanların, şimdiye kadar kavgalar, çirkeflikler, kaba istek ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek, bütün vücutları ve zekâları zehirleyen zararlı tohumları yok etmeye karar vermesi gibi şartların gerçekleşmesini gerektiren «birleşik bir dünya devleti» kurma hayalinin tatlı olduğunu inkâr edecek değiliz. Türkiye'ye musallat olmamak şartıyla, hilâfetçileri ve Panislâmizm taraftarlarını memnun etmek için, bu tasavvur ve tahayyül bir dereceye kadar bizde de tasvir edilmişti.
    ···
  11. 161.
    0
    Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanın emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve tefekküre karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz, kasde ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere fırsat vermeyeceğiz.
    ···
  12. 162.
    0
    Âhiren Kur'ân'ın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. muhafazid'in hayatına âit bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim. Halk, tekerrür etmekte olan bir şeyin mevcut olduğuna ve din ricâlinin derdinin ancak kendi karınlarını doyurup başka bir işleri olmadığını bilsinler.
    ···
  13. 163.
    0
    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
    ···
  14. 164.
    0
    Artık Türkiye, din ve şeri'at oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.
    ···
  15. 165.
    0
    Bâzı yerlerde kadınlar, görüyorum ki başına bir bez veya bir peştamal veya buna mümâsil bir şeyler atarak yüzünü, gözünü örter ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın mânâ ve medlûlü nedir? Efendiler, medenî bir millet anası, millet kızı bu garip şekle, bu vahşî vaziyete girer mi? Bu hâl milleti gülünç gösteren bir manzaradır. Derhâl tashîhi lâzımdı.
    ···
  16. 166.
    0
    Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.
    ···
  17. 167.
    0
    Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. isteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.
    ···
  18. 168.
    0
    Biliriz ki Allah, Dünya üzerinde yarattığı bu kadar nîmeti, bu kadar güzellikleri insanlar istifade etsin, varlık içinde yaşasınlar diye yaratmıştır. Ve âzamî derecede faydalanabilmek için de bugün, Kâinat'tan esirgediği zekâyı, aklı insanlara vermiştir.
    edit:atatürkün yaratana inandığını fakat din konusunda fanatik olmadığını düşünüyorum
    ···
  19. 169.
    0
    "Herkes kaderini yaşar"
    ···
  20. 170.
    0
    benim manevi mirasım akıl ve bilimdir
    ···