1. 326.
    0
    Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. . . Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
    ···
  2. 327.
    0
    Sonuçta ingilizler ve Fransızlar Çanakkale'den çekildiler. Bu kendilerince başarılı bir çekiliştir.
    ···
  3. 328.
    0
    Ey Türk Gençliği!

    Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
    ···
  4. 329.
    0
    Türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
    ···
  5. 330.
    0
    Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.
    ···
  6. 331.
    0
    Uygarlık demek, bağışlama ve hoşgörü demektir.
    ···
  7. 332.
    0
    Yaptıkları işin doğruluğuna inanan insanlar, çalışmalarının denetlenmesinden, karşı fikirler ortaya atılmasından ve tercihleri üzerinde münakaşa yapmaktan zevk alırlar.
    ···
  8. 333.
    0
    Yurtta sulh, cihanda sulh.
    ···
  9. 334.
    0
    Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir.
    ···
  10. 335.
    0
    Tüm insanlarını seviyorum. Memleketimin kadınlarını, erkeklerini... Bazı şarkılar bana bu insanlardan bir gün kopacağımı hatırlatıyor, onlardan uzak düşeceğimi... Bir gün onlarla olamayacağımı... işte o zaman, şarkının sözleri ne olursa olsun içime bir ateş düşüyor... Ve sonradan gözyaşı olarak akıp gidiyor. Unutma, Mustafa Kemal'ler de insandır ve onlar da zaman zaman şu ya da bu nedenle ağlamak isterler.
    ···
  11. 336.
    0
    Zafer, zafer benimdir diyebilenindir.
    ···
  12. 337.
    0
    Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin Namık Kemal, fikirlerimin Ziya Gökalp'dir.
    ···
  13. 338.
    0
    Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücâdele ve müsâdeme demektir. Hayatta muvaffâkiyet, mutlaka mücâdele muvaffâkiyetiyle mümkündür. Bu da mânen ve maddeten kuvvete, kudrete istinat eder bir keyfiyettir.
    ···
  14. 339.
    0
    Hayat mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır: Galip olmak, mağlup olmak.
    ···
  15. 340.
    +1
    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.
    ···
  16. 341.
    +1
    Her temennînin kābil-i tatbik olup olmadığını düşünmek lüzûmu bütün vatandaşlara anlatılmalıdır. Zamânın telakkîsi çok mühim bir meseledir. … Dünya'yı dümdüz telakkî ettikleri zaman Dünya'yı dümdüz telakkî edenler, onun beş-altı bin senede vücûda geldiğini zannetmişlerdir. Hâlbuki Dünya'nın mâhiyeti meydana çıktıktan sonra anlaşıldı ki, Dünya beş-altı bin değil, ancak milyonlarca sene zarfında meydana gelebilmiştir.
    ···
  17. 342.
    +1
    Her vatandaşın arzu ettiğini yapmayı düşünmesi hayalperestliktir. Yapılabilecek şey, herkesin arzusu muhassalasının vasatisi olabilir.
    ···
  18. 343.
    0
    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
    ···
  19. 344.
    0
    Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
    ···
  20. 345.
    0
    Târihî hâdiselerin cereyanı sırasında bâzen fizyolojik ârızalar mühim rol oynarlar. Tabiat ya mânî olur veyahut yardım eder.
    ···