-
1.
+278 -35kurtulus ve canakkale savaslarindan sonra ataturku ziyarete gelen ingiliz kralini ataturk odasinda karsilarken. ingiliz krali sorar “tamam da tum bu savasların zorluklarin ustesinden gelerek nasil boyle bir vatana sahip oldunuz” diye ataturk cevap vermeden yaverini cagirir ve masada bulunan silahi gostererek yaverinin kendisini vurmasini emreder yaver hic tereddutsuz silahi alir ve kafasina gibar ama silah bostur. ataturk yaverini gostererek ISTE BOYLE der.
• ** ***
kurtulus savasi sonrasi fransa başkanı ataturku ziyeret eder. ataurk onu sivil kiyafetleri ile karsilama salonunda karsilar. fransa başkanı direk konuya girerek akdeniz ve guneydogunun kendilerine verilmesi konusunda konusmaya baslar. ataturk başkandan musade ister ve yukari kata cikar 5 dk sonra merdivenlerden uniformasiyla inen ataturk başkanı karsisina gelir ve SiMDi KONUSALiM der.
• ** ***
Tarihin ender yetiştirdiği bir büyük olan Atatürk’ümüzü, dünyanın devlet başkanları, krallar, onu görmek, tanışmak için yurdumuza gelirlerdi. ingiltere Kralı Edvard da özel yatıyla istanbul’a gelmişti. Atatürk, konuğunu Dolma bahçe Sarayı’nın rıhtımında karşıladı. Kral onuruna, akşam büyük bir şölen veriliyordu. Ziyafet sofrasına hizmet eden garsonlardan biri, elinde getirdiği tepsiyle, ayağı halıya takılarak yere yuvarlandı. Atatürk, Krala eğilerek şöyle dedi: Majeste, Türk ulusuna her şeyi öğrettim, yalnız UŞAKLIĞI ÖĞRETEMEDiM!
Edit: Cugulayanlar ingiliz tohumları -
2.
+61976'da Unesco'nun gündeminde Mustafa Kemal vardır. o zamanlar Unesco'nun üstünde durduğu bir çok projenin babası Atatürktür. bu nedenle Atatürk'ün doğum yılının 100. yıl dönümünde tüm Unesco üyesi ülkelerde(152 ülke) kutlanması talep edilmektedir.. bu önerinin üstüne isveç delegesi birden ayağa kalkar ve " ne yani bu 152 ülkenin liderlerinin hepsinin doğum günlerini mi kutlayacağız" der. bu ani çıkışa Rus delegesi cevap verir; "genç arkadaşım bilmiyor olabilir ama Atatürk 20. yüzyılın en büyük lideridir."
oylama sıfır negatif oy ve sıfır çekimser oyla biter. tam o sırada isyankar isveç delegesi kürsüye çıkar ve Atatürk'ü araştırdığını, anladığını ve ilk imzayı kendisinin atacağını belirterek ilk imzayı atar.
imza atılan metin şudur: “ Atatürk kimdir; Atatürk ululararası anlayış, işbirliği, barışyolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkılapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye cumhuriyetinin kurucusu”
bu metin 76 ve 81 yılları arasında, 152 üyenin 151'inde, her yerde görülebilecek şekilde sergilenir. tek bir Unesco üyesi hariç: Türkiye. -
3.
+6Ata'mız henüz Ataşemiliter iken (askeri ataşe) (yüzbaşı o zamanlar Osmanlı ordusunda)
Viyana'da bir Baloda bir hanımı dansa kaldırır. Kibar subay, iltifat eder dans esnasında
-Hanımefendi,şu ana kadar dans ettiğim en güzel hanımsınız!
Kibirli Viyanalı cevap verir
-Ama ben sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim
Mustafa Kemal bu! Altındamı kalır, cevabı kadını şoke edecektir
-Kolayı var hanımefendi benim gibi yapınız
Kadın şaşkın, anlamaz,sorar
-Nasıl yani
Mustafa Kemal cevap verir
-Yalan söyleyiniz. -
4.
+7 -2@2 ye cugu
-
5.
+5Bir gün Fransız büyükelçisi Atatürk'ün ziyaretine gelir. Atatürk'e Fransa'nın Hatay'ı almak istediğini iletir. bunun üzerine Atatürk telefonun başına giderek Fevzi Çakmak'ı arar. Fevzi Çakmak'a "Fransızlar Hatay'ı almak istiyormuş; hazır mıyız?" diye sorar. Fevzi Çakmak'tan "hazırız" cevabı alan Atatürk, büyükelçiye dönerek "biz hazırız" der.
-
6.
+5Atatürk, gittiği her yerde,en az bir okula, uğrardı.Gençlerle ve öğretmenlerle konuşmak, O'nun en özlü zevklerinden biriydi.
Bir gezisi sırasında,bir köy okulunun önünden geçerken arabasını durdurdu. Yanındakilerle beraber okula, sonra da sınıfa girdi. Genç bir öğretmen kürsüde ders veriyordu. Atatürk'ü görünce hemen ayağa kalktı;büyük bir heyecan ve sevgiyle, kürsüdeki yerini ve sözü O'na bırakmak istedi.
Atatürk:
-Hayır, dedi,yerinizde kalınız ve dersinize devam ediniz. Eğer izin verirseniz biz de dersinizi dinlemek istiyoruz ve bilginizden yararlanmak isteriz. Sınıftaki yerinizi ve sözünüzü almak kimsenin hakkı değil. Sınıfa girdiği zaman Cumhurbaşkanı da öğretmenden sonra gelir. -
7.
+4Cumhuriyet kurulmuş, düzene oturmuş her şey. Atatürk şerefine bir davet veriliyor Ankara'da. davete yabancı konuklarda davetli. herkes gayet güzel eğlenirken Atatürk'ün gözüne O'na dik dik ve sinirle bakan bir ingiliz çarpıyor. yaverine ingiliz'in neden öyle baktığını sor gel diyor. yaver gidiyor geliyor, Atatürk'e "efendim Çanakkale'de babasını öldürmüşsünüz, o yüzden sinirliymiş" diyor. Atatürk bunun üstüne yaverine dönüyor ve diyor ki "sor bakalım babasının ne işi varmış Çanakkale'de"
-
8.
+3ingilizlerin istanbul'u işgali esnasında ingiliz birliklerinin üst düzey bazı subayları Atatürk ün kaldığı otelde (pera palastı sanırım) akşam yemeği yemektedirler. ulu önder de onlara yakın bir masada oturmaktadır. atamızı fark eden ingiliz subaylar garsona "şu sizin meşhur Mustafa Kemal Paşanız değil mi? bizim masamıza buyur eder misin?" derler. garson ingiliz subaylarının bu isteğini paşaya ilettiğinde şu cevabı alır."istiyorlarsa kendileri buyursunlar, zaten vatanımızda misafir olarak bulunuyorlar.."
-
9.
+2Siz ne diyonuz amk
-
10.
+2Atatürk Anafartalar ve Arıburnu zaferlerinden sonra istanbul’a gelmişti. Ata, Hariciye Nazırını (Dışişleri Bakanı) ziyaret ederek son durum hakkında konuşmak, mütelalarını bildirmek istiyordu. Nezaret binasına gelerek nazır beye haber gönderdi.
– Beklesinler… Buyrulmuş
Atatürk bir hayli beklemiş. Bir aralık kendisinden sonra gelenlerin de kabul edildiklerini farkedince müsteşar muavinine:
– Beyefendi hazretleri galiba beni unuttular, demiş. Müsteşar muavini tekrar içeri girerek Mustafa Kemal’i hatırlatmış ve yine:
– Beklesinler, cevabını almış.
Atatürk ikinci “beklesinler” üzerine dayanamamış ve muavine:
– Sizin nazırınız bütün zamanlarını hep böyle manasız ziyaretler kabul ederek mi geçirir?
Muavin tabii buna bir cevap verememiş, biraz sonra başka bir mevzu açılmış ve konuşmaya başlamışlar. Mevzunun en hareketli anında salon kapısı açılarak bir hademe:
– Mustafa Kemal Bey buyursunlar deyince, Atatürk:
Nedir o? diye sormuş. Nazır beyefendinin kabul edeceğini söylemiş. Mustafa Kemal hademeye:
– Beklesinler… Diyerek dönmüş. Muavin ile olan muhaveresine devam etmiş. -
11.
+2Bir zamanlar Araplar da Atatürk'e gelip, Paşam bize de yol göstersen, nasıl bağımsız olunur ve aynı zamanda bu emperyalistlere el öptürülür, bu saygınlık,bu itibar sağlanır? diye sormuşlar.
O gök mavisi gözleriyle gelenleri şöyle bir daha süzmüş ve
-Hemen ölmeye hazır 250.000 insanınız var mı?
Araplar geldikleri gibi gitmişler.. -
12.
+2şukunu kaptın panpa
-
13.
+1Bir gün, Atatürk’ten Türk askeri hakkında ne düşün düğünü sormuşlar:
– Durun size bir hikaye anlatayım, dedi. Orduları kumandanı idim. Liman van Sanders Paşa da o sırada kıtalarımızı teftişe gelmişti. Hastaneden yeni çıkmış bazı askeri de her nasılsa bölüklerin arasına karıştırmışlar van Sanders:
– Canım böyle adamları ne diye buraya gönderiyorlar? diye söylenerek hasta ve cılız neferi göğsünden itti. Mehmetçik derhal yere yuvarlandı.
Alman generali davasını ispat etmiş olmanın gururu içinde:
– işte gördünüz ya, dedi düşmek için bahane arıyormuş! Oracıkta van Sanders’e bir azizlik yapmak aklıma geldi neferin yanına sokularak;
– Ne kof şeymişsin sen… Dedim. Dikkat etsene seni yere yuvarlayan adam bizden değildi. Ne diye karşı durmadın? Şimdi tekrar yanına gelirse, sıkı dur. Gücün yetiyorsa bir kakma da sen ona vur.
Sonra van Sanders’e dönerek:
– Sizin takatsiz sandığınız nefer boş bulunduğu için yere yıkılmış. Türk askeri amir karşısında, dünyanın en uysal insanı olur. Kendisine söyleyin:”hele gelsin bak bir daha beni yere yıkabilir mi?” diyor.
Van Sanders askerlerle şakalaşmasını severdi. Gülerek aynı askerin yanına geldi. Fakat eliyle dokunur dokunmaz o mecalsiz Mehmet’ten öyle bir kakma yedi ki, derhal sırt üstü yuvarlandı. Van Sanders, Mehmetçik’in bu mukabelerine hiddet etmemiş bilakis Türk neferine karşı olan hayranlığı artmıştı. O kadar ki yerden kalkınca ilk işi gidip hasta Türk neferinin elini sıkmak oldu.
Atatürk:
– işte Türk askeri budur! diyerek sözlerini bitirmişti. -
14.
+1uplama dur aq rez
-
15.
+1Mustafa "the king" kemal ATATÜRK
-
16.
+1Dumlupınar savaşı kazanılmıştır. Düşman askerleri geri çekilmektedir. Afyonkarahisar hatları çözülünce birkaç yunan esiri geceleyin Mustafa Kemal’in çadırına getirilmişti. Bunlardan biri zafer kazanmış kumandanın doğup büyümüş olduğu Selanik’ten gelmişti. Yüzü kendisine yabancı gelmemişti. Üniformasında hiç bir işaret yoktu. Mustafa Kemal’e sordu:
– Binbaşı mısınız?
– Hayır.
– Kaymakam mı?
– Hayır.
– Miralay mı?
– Hayır.
– Ferik mi?
– Hayır.
– Peki nesiniz o halde?
– Ben mareşal ve Türk Orduları Başkumandanı’yım. Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunan, kekeler:
– Ben başkumandanın savaş hattına bu kadar yakın bir yerde dolaşmasını işitmiş değilim de… -
17.
+1Cumaya gidiyorum beyler devdıbını cumadan sonra atarım
-
18.
0dfmhdnkncgbc
-
19.
0Sonuncusu hariç tamamı yalan. Basit insanları yalan hikayelerle yuceltirsin, ama gerçek liderleri anlatırken böyle hikayelere gerek yok bro
-
20.
0Rezerce
-
kurşun döktüren kişiler
-
zaman kaybı olduğunu farketmek
-
amerikaya kadın başkan gitmez
-
trump u desteklemeyen
-
gran torino ektirdiğin yamuk saçlarına boşalayım
-
umarım trump kazanır
-
hangi erkeğe sorsam mam göd yalarım diyorlar
-
amerikada saat daha 6 imiş
-
coinler uçacak
-
gran torino adanaya gelir kel kafanı
-
bana kanka falan deme
- / 1