mustafa kemal atatürk

Öğretmenler günün kutlu olsun.

Minnet ve şükranla anıyorum.

Fikirlerinle, devrimlerinle bir halkın kurtuluşu oldun. Yıllar geçtikce değerini, bize neler kazandırdıklarını çok daha iyi anlıyoruz. saygıyla,minnetle... YÜCE ATATÜRK

unutulmadın.

izindeyiz

muhteşem askeri dehalığını, ileri görüşlüğünü, bir milleti yeniden uyandırmasını vs her şeyi geçtim.. ben atatürk kadar dünya'da saygı gören başka bir lider görmedim.

sık sık dünyanın çeşitli yerlerine hem iş hem de tatil için giderim.. hemen hemen her milletten arkadaşım, muhabbet ettiğim vardır. ne zaman konu atatürk'e gelse hepside ne kadar muhteşem bir insan ve lider olduğunu söylerler. özellikle avrupa insanın'da bu böyledir.. düşününki, atatürk onlara en büyük yenilgilerini tattırmış olmalarına rağmen atatürk'e karşı inanılmaz bir saygı duyuyorlar. çekya'da 1-2 gece kaldığı odayı bile müze yapmışlar, viyana'da kocaman bir caddeye adını vermişler, japonya'da büyük bir kütüphane'de özel atatürk köşesi yapmışlar vs vs bunlar benim gördüğüm onlarca örnekten birkaçı..

bütün dünyanın saygısını ve takdirini kazanmış bir lidere, kendi milletinden bazı binlerin laf atması ise tam anlamıyla acınacak bir olay.

eskilerden güzel bir söz vardır; atasını tanımayan it peşinde gezer.

Büyük devrimci büyük üstad... Saygılarla
Not:sosyalistim ve bu adam borcumu ödeyemem

Sen gel de bu adamı sevme.
izindeyiz sadece heykelini sökene değil heykelini dikene de karşıyız. izindeyiz.
Kendi deyimiyle onun vücudu toprak oldu.Biz onun vücudu ile değilde fikirleriyle ilgilenmeliyiz. Rakı içmek ilericilik değildir.Her rakı içende dinsiz değildir. Bunlar kafanızda bulunsun.

Yokluğun 80 olacak. özlemle.

ADAM'IN SON DÖRT HARFi

izindeyiz her zaman

Son entrym ATAM için

Beyinleri uyusturmus siyaset
Biri sarhoş diyor biri vesayet
Demir ağla dokuduğun memleket
Çok zamandır lime lime Başbuğum

💙

Sarı Saçlım Mavi Gözlüm...

Bir olayı farklı perspektiflerden düşünebilmesine aşığım.

Askeri bir dehadır. Askeri kişiliğine hayranım.

http://c12.incisozluk.com...11500/8/2789128_o0577.jpg

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! 

herşeyiyle bu millete fazlaydı..

Ülkeye 3-5 çiftlikten ve birkaç fabrika dışında pek bir faydası olmamıştır.

Bursa Nutku 1933

Gerçekten özümsemeliyiz.

“türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, ‘polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, ‘demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek.

onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, ‘ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’

işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği!”