1. 126.
    0
    Türk orduları, tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıklar, fedakârlıklar göstermiştir.
    ···
  2. 127.
    0
    Uygarlık doruğunun merdiveni sanattır.
    ···
  3. 128.
    0
    Sözün kısacası sonuç: Bu, kadın konusunda cesur olalım, kuşkuyu bırakalım. Açılsınlar. Onların dimağları gerçek bilgi ve sanat ile bezensin. iffeti, bilimi sağlıklı biçimde açıklayalım. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim..
    ···
  4. 129.
    0
    Türk kadını Dünya'nın en münevver, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır giblette değil, ahlakta, fazilette ağir, vakur bir kadın olmalıdır. Türk kadınının vazifesi, Türk’ü zihniyetiyle, azmiyle muhafaza ve mudafaaya kadir nesiller yetiştirmektir. Milletin menbaı, hayat-ı içtimaiyenin esası olan kadın, ancak faziletkar olursa vazifesini ifa edebilir. Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır. Burada Fikret merhumun cümlece malum olan bir sözünü hatırlatırım: ‘Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer.
    ···
  5. 130.
    0
    Türk kadını ruhuna bilmeyen sath-i nazarlar kadınlarınıza bazı isnatta bulunmaktadırlar. Kadınlarınızın hayatta âtılâne yaşadıklarını, ilim ile, irfan ile münasebetleri bulunmadığını, hayât-ı medeniye ve içtimâîye ile alâkadar olmadıklarının, kadınlarımızın her şeyden mahrum kaldıklarını; onların Türk erkekleri tarafından hayattan, Dünya’dan, insanlıktan, kârükisbden uzak tutulduğunu söyleyeler vardır. Fakat hakîkat-i hâl böyle midir? Şüphesiz ki Türk kadınını su suretle görmek, Türk kadınını görmemektir. Ecnebîlerin ve bizi düşman nazarıyla görenlerden tarif ve tasvir ettikleri kadınlar, bu vatanın asil kadını, Anadolu’nun asil Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim kadınını yanlış görüp yanlış anlatanlar, bilhassa büyük şehirlerimizde, müterakkî, medenî zannedilen yerlerde, bazı Türk hanımlarının manzara-i hâriciyelerine bakarak aldanıyorlar. O kadınların hâricî manzaralarını aleyhimizdeki sûitefsirlere müsait bir zemin olarak alıyorlar. Milletin onların manzara-i hariciyelerinden çıkardıkları manayı bütün bütün Türk kadınlığına teşmil ediyorlar. işte ilk tashih edilecek hata ve ilk ilan edilecek hakîkat buradadır. Manzara-i hâriciyelerinde düşmanlarımıza ve bilhassa haklı bir sermâye-i tezvir veren manzaralara hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki en ziyade memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin pâyitahtı ve makarr-ı hilâfeti bulunan istanbul’da tesadüf ediliyor. Düşmanlarımız hükümler veriyor ve diyorlar ki: Türkiye mütemeddin bir millet olamaz, çünkü Türkiye halkı iki parçadan mürekkeptir. Kadın ve erkek diye iki kısma ayrılmıştır. Halbuki bir heyet-i içtimâiye, aynı gayeye bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse, terakkî etmesine imkân-ı fennî ve ihtimâl-i ilmî yoktur.
    ···
  6. 131.
    0
    Âcizler için imkansız, korkaklar için müthiş gözüken şeyler kahramanlar için idealdir.
    ···
  7. 132.
    0
    Amaç sadece kazanmaksa savaşta; hiç bir taraf yoktur ki kaybettim desin... Kaybetmekte bir erdemdir sadece bunu onurlu olarak kabul edebilmelisin.
    ···
  8. 133.
    0
    Bir millet, bir memleket için kurtuluş, esenlik ve muvaffakiyet istiyorsak bunu yalnız bir şahıstan hiçbir vakit istememeliyiz. Umumi kurtuluşu, gene umumi gayret temin eder ve bir millet, bir toplum yalnız bir ferdin gayretiyle bir adım bile atamaz.
    ···
  9. 134.
    0
    Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Fakat sen buna karşı direneceksin, önüne sonsuz engeller de yığacaklardır; kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse bunu söyleyenlere güleceksin.
    ···
  10. 135.
    0
    takip ediyore
    ···
  11. 136.
    0
    Dînimizin tavsiye ettiği tesettür hem hayatta, hem fazilete uygundur. Kadınlarımız, şeriatın tavsiyesi, dînin emri mûcibince tesettür etselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Tesettür-ü şer’î kadınlar için mûcib-i müşkilat olmayacak, kadınların hayât-i mâişette ve hayât-ı içtimâîyede, hayât-ı iktisâdiyede, hayât-ı mâişette ve hayât-ı ilimde erkeklerle teşrîk-i faaliyet etmesine mânî bulunmayacak bir şekl-i basittedir. Bu şekl-i basit, heyet-i içtimâiyemizin ahlâk ve âdâbına mugayir değildir.
    ···
  12. 137.
    0
    Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.
    ···
  13. 138.
    0
    Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
    ···
  14. 139.
    0
    Ben namuslu bir adamım, benimle arkadaş olanların da namuslu olması gerekir.
    ···
  15. 140.
    0
    Ben ve benimle beraber olanlar hedefimizin ulûviyetine, yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bundan asla şüphe ve tereddüdümüz yoktur.
    Milletimizin, Türk milletinin yakın ve uzak tarihine lüzûmu kadar vukūfumuz vardır. Mâzînin derslerinin, hâl ve istikbal hayatı için, göz önünde tatmak dikkatinden mahrum değiliz. Yaptığımız hizmetlerle lüftehir değiliz. Yapacağımız hizmetlerin medâr-ı iftihar olabileceği ümîdiyle mütesellîyiz.
    ···
  16. 141.
    0
    Bir millete, bâhusus bir milletin sergâr-ı idâreinde bulunan müdîrânında ihtirâsât ve münâkaşât-ı şahsiyye, vazîfe-i millîye ve vataniyyenin müstelzim olduğu hissiyat-ı âliyeye galebe derecesini bulduğu memleketlerde inhilâl ve inkıraz gayrı kābil-i ihtirazdır.
    ···
  17. 142.
    0
    Biz, ilhamlarımızı gökten ve gâipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
    Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir fâcia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız netîcelerdir.
    ···
  18. 143.
    0
    Türk milleti, güzel her şeyi, her medenî şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkak ki her şeyin üstünde tapındığı bir şey varsa o da kahramanlıktır. Bu sözlerim şüphesiz bugünkü uyanık Türk gençliğinin kulaklarında yüksek ve tesirli akisler yapacaktır. Yüksek huylarına ehemmiyetle baktığım Türk çocuklarından daha az şey istemem.
    ···
  19. 144.
    0
    Erbâb-ı ihtisasca mâlumdur ki vâz-ı kanun olan insanlar, birtakım evsâf-ı mümtâzeye mâlik olmak mecbûriyetindedirler. Efendiler, o evsaftan birincisi şudur: Kanun teklif eden, kanun yapan, kanun vâzeden bir insam beşeriyetin bütün hissiyatına, bütün ihtirâsâtına herkesten daha çok nâfiz ve vâkıf olur. Fakat nefsini herkesten ziyâde ve tamamen, bütün şümûlüyle bunlardan tecrît etmek kudret ve kābiliyetine mâlik olmalıdır.
    ···
  20. 145.
    0
    Millet ve idarede düsturumuz, milletin müşterek ve umûmî efkâr ve temâyülâtına tebâiyettir. Bu efkâr ve temâyülâtın hakîkî ve ciddî olabilmesi milletin maddî ve manevî ihtiyaç membalarından gelmesine vâbestedir.
    ···