1. 1.
    +1 -2
    bu baslikta toplanin amk.

    Öncelikle dinin ne olduğuna kısaca bir göz atalım. Genelde bir tanrı vardır. insanlarla iletişime geçmek için peygamber denen aracılar kullanır.Bu kişiler yine insanların içinden seçilmiş ve farklı bazı özellikleri olan ilk bakışta sıradan kimselerdir. Amaç ait oldukları toplulukları bazen de tüm insanlığı görünmez bir tanrının varlığına inandırmak ona yönlendirmek ve tanrı tarafından kendisine iletilmiş olan bazi ahlak ve yaşama dair kuralları ve tavsiyeleri paylaşmak, insanları bu yönde yaşamaları gerektiğine inandırmaktır. Bunu yapmak için de genelde ödül ve ceza yöntemine başvururlar.Ve bu cezaların ve ödülün tanrıdan geleceğini söylerler. Yani tanrının dediklerini yapar,ona iman eder ve hayatlarınızı ona adarsanız çeşitli ödüller vardır. Bazıları mevcut yaşdıbınızda bazılarıysa siz öldükten sonra olduğu iddia edilen sonsuz yaşamda verilecektir.Ama eğer peygamberlerin dediklerini yapmazsanız, tanrının kurallarına uymazsanız yine aynı şekilde her iki yaşdıbınızda da cezalandırılacaksınız.ilk bakışta adaletli bir anlaşma gibi gözükse de aslında bu olay kendi içinde çok ciddi tutarsızlıklara gebedir ve tabii ki çok samimiyetsiz bir durumdur.Bu tutarsızlıkların bir kısmına önceki yazılarımda değinmiştim.Şimdiki konu bu samimiyetsizlik dediğim kısmın ne olduğuyla ilgilidir.

    Bir dine ait olduklarını iddia eden kimseler veya tanrıya sıkı sıkıya bağlı olduğunu söyleyen kesler bu konuyla ilgili konuştukları zaman tanrıyı ne kadar çok sevdiklerinden, onun kurallarının ne kadar da adaletli olduğundan bahsedip dururlar. Tanrının sevgi dolu olduğunu söylerler, tanrıyı ne kadar çok sevdiklerini söylerler.Ama bu her zaman sadece ilk bakışta böyledir. Biraz derine indiğiniz zaman, konuyu ileri boyutlara taşıdığınız zaman bu kişilerin asıl düşünceleri ortaya çıkıyor. Ortaya çıkıyor ki aslında tüm dertleri vaad edilen korkunç cezalardan kaçmak, yayınmak ve bunun yanında da muhteşem ödüllerden yararlanmaktır. Mümin olduğunu iddia eden kişileri konuşturduğunuz zaman tanrıyı sevme şiddetinin cezaların ağırlığıyla doğru orantılı olduğunu görürsünüz. Cezaların şiddeti arttığı zaman tanrıyı sevme şiddeti de aynı ölçüde artıyor.Ama hiçbir zaman bu sevgi korkunun önüne geçemiyor.Çünkü korku ve açgözlülük her zaman lokomotif gorevi görür.

    insanları dinin içine sürükleyen de bu duygulardır. Hatta bu kendini teistlerin ünlü savunma sistemlerinden birinde de çok net bir şekilde gösterir. islam peygamberinin damadı ve bu dinin büyük önculerinden biri olan Aliye ait olduğu söylenen bir sava göre müminler tanrı olmadığı taktirde hiçbirşey kaybetmezler.Ama eğer tanrı varsa onlar hem şiddetli cezadan kurtulmuş olacaklar hem de güzel ödüllerle ödüllendirilecekler. işte bütün mesele budur. Yani dinin öncüleri bile bu olaya bir çıkar ilişkisi olarak bakıyor. iddia ediyorum ki,eğer dinde ceza ödül kısmı olmasaydı şuan insanlığın yarısından fazlası kendi kendini tanrıyı sevdiğine ikna etme uğraşına sokmazdı.En sıkı müminin bile, kendini tanrının varlığına bir şekilde inandırmış en koyu dindar kimsenin bile kalbinin bir yerlerinde çok ciddi şüphelerin bulunduğu muhtemeldir. Sadece çoğu bunu hiçbir zaman dile getirmez, dile getirme cesaretini gosteremez. Sebep tabii ki de yine cezalardır.Kim sonsuzadek yanmayı göze alabilir ki?Yada kim çocukluğundan beri beynine empoze edilmiş cin veya şeytan korkusunu bir çırpıda yok edebilir ki?

    Ama sorduğunuz zaman böyle birşeyin olmadığını ısrarla söylerler. Halbuki insanın doğasında var olan bir gerçektir ki,görmediği birşeye tüm ikna çabalarına rağmen hiçbir zaman tam olarak inanamaz.Çükü yaşadığımız boyut gereği bu bizim genlerimizde varolmayan bir durumdur. Eğer insanlık bir sabah uyandığında televizyon haberlerinde tüm dinlerin sadece safsatalardan ibaret olduğunu ve bunların çok ciddi delillerle ispatlandığını öğrenirse ve bu haber tüm siyasal otoriteler ve dini kurumlar tarafından da resmi olarak doğrulanırsa, artık din diye birşeyin uygarlığımızda olmayacağı ortaya çıkarsa,ve haberin sonunda da "kandırıldınız pardon" gibi bir not düşülürse tabii ki de insanlar çok büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar.Ama gerçekte tüm teistler arasında muhtemelen şöyle bir durum ortaya çıkar.Bir kısım insanlar bunu zaten önceden düşünmüş ve farketmiş olduklarını ama baskılar nedeniyle açıklamaktan çekindiklerini söyleyip dini hayatlarından çıkarırlar.Bir kısım insanlar ise şimdiye kadar yapmış oldukları ibadetlerin boşa gitmesinin yaşattığı hayal kırıklığıyla, süt nehirlerinin kıyılarında hurilerle takılmanın hayal olarak kaldığını görüp çok üzülecekler ve büyük bir kızgınlık yaşayacaklar.Bir kısım insanlarsa cezaları hatırlayıp buna inanmak istemeyecekler. Gösterilen deliller 100% ikna edici olsa bile bu korkuyu içlerinden söküp atamadıkları için hala tanrının var olduğunu büyük bir çabayla önce kendilerine sonra diğerlerine kabul ettirmeye çalışacaklar. Sonuç olarak her türlü durumda insanların aklına gelecek ilk konu ceza-ödül konusudur.

    Şuan dünyadaki teistlerin çok az bir kısmı dinlerini kutsal kitaplarında yazan şekilde yaşıyorlar. Teistlerin bir kısmı da kutsal kitaplarında yazılanlari barbarlık olarak niteliyorlar. Hırsızın elinin kesilmesi gerektiği, inanmayanların öldürülmesi gerektiği,bir erkeğin bir çok kadınla evlenebileceği gerçeği, belli bir dine mensup kişilerin seçilmiş insanlar olduğu iddiasi, kadınlara söz hakkı tanınmaması vb konular yine bu dinlere mensup olduğunu söyleyen teistler tarafından genelde kabul edilemez ve çağdışı olarak görülür ve her seferinde buna karşı olduklarını söylerler. Bunun bir uzanısı olarak kendine müslüman olmak gibi, laik yaşamak vs gibi değişik yaşam şekilleri geliştirdiler.Ama son olarak bir kısmını barbarlık ve çağdışılık olarak niteledikleri kutsal kitaplarına ne kadar çok bağlı bulunduklarını da yinelemeyi unutmadılar. Tabii bu çok ilginç bir durumdur.

    Kutsal kitapların hepsinde bu yazıların her kelimesinin tanrıya ait olduğu neredeyse her sayfada yazar. Yani çok sevdiğiniz ve sevgi dolu tanrınızın yazdığı kitabın sadece işinize gelen kısimları mı sizi ilgilendiriyor? Neden muslumanım, hristiyanım veya yahudiyim dediğiniz halde o kitabın her kelimesine büyük bir içtenlikle katılamıyorsunuz? Yada içinde tutarsızlıklar ve saçmalıklar olduğunu düşündüğünüz kitaplara neden hala bağlı olduğunuzu söylüyorsunuz?Ne o yoksa cezalardan ve bahşiş alamaktan mı korkuyorsunuz? Evet bence de..Farklı yeni fikirler uydurdular. Sürekli kendilerini kandırma ve bu şekilde rahatlama çabası içine girdiler. incil değiştirilmiş, Tevrat değiştirilmiş, Kuranın bir kısmı indirildiği zamana hitap edermiş ve buyuzden şimdi ki modern zamanı kapsamazmış vs.Bunlarla kendilerini kandıracaklarını düşündüler. Aslında başarılı da oldular.Ama bu bir çözüm değil.Ne oldu Kuranın her kelimesini korumaya gücü yeten tanrı neden incili ve Tevratla ilgili aynı hassasiyeti göstermedi yada gösteremedi?O zamanlar buna gücü yetmiyor muydu? Veya Kuranın içinde bangır bangır bu kitap tüm zamanlara ve tüm alemlere ait yazıyorken nereden çıktı kitabın bir kısmının indirildiği zamanla ilgili düzenlemeler içerdiği? Bunlar sadece bahane.

    Teistlerin 60% belki daha da fazlası yerine getirmeleri gereken ibadetlerin 1/10-unu bile yerine getirmiyor. Bazıları çok zor olduğunu bazıları da zamanları olmadığını söylüyorlar.Çok üzülüyorlarmış gibi bu durumdan dolayı kendilerini suçlayanlar bile var.Ama sonuçta ceza korkusu var işin ucunda kopamıyorlar.Ve ne de olsa tanrı kitabında yazmış ya siz iman edin yeter, ibadet etmeseniz bile sırf iman ettiğinizden dolayı sizi biraz yakıp cennete koyacağım.O yüzden bu kısmı ellerinde bayrak edip ortalıkta hiç ibadet etmeden dolaşıyorlar. Karınızı hergün aldattığınız halde onu çok sevdiğinizi söyleseniz size kim inanır? Dinsizlerden tek farkları biz tanrıyı seviyoruz demeleri. Yoksa ibadet anlamında hiçbirsey yapmazlar. Oysaki ne büyük bir çelişki, sevgidiniz,biz onun kuluyuz dediğiniz tanrınıza neden sürekli ibadet etmiyorsunuz? Yoksa sadece çıkarlarınızdan dolayı mı sevdiğinizi söylüyorsunuz? Sırf ödülden men edilmemek için mi ya da sırf ceza yememek için mi?Bu kişinin ne kadar samimiyyetsiz olduğunu gostermiyor mu?Cennet ve cehennem korkusu olmasaydı, tanrınız kitabında sizleri cezalandıracağım veya ödüllendireceğim demiş olmasaydı hala onu sevdiğinizi söyleyecekmiydiniz? Hiç sanmıyorum. Seven sevgisini gösterir ve bunun da yolu ibadettir. Yapmıyorsanız demekki sadece çıkarlarınızı düşündüğünüz için dine bağlı kalıyorsunuz.Özet olarak insanların samimi olmaları gerektiğini düşünüyorum. Müsluman,yahudi, hristiyan veya ateist, deist olabilirler.Bu sorun değil.Ama önemli olan düşündüğün şeyde samimi ve dobra olmaktır.

    not: yazana kadar anam gibildi picler okuyun iste.

    ozet: birand pkkya mi calisiyor?
    ···
  1. 2.
    0
    gibiş serbest
    ···
  2. 3.
    0
    okuyacağıma die dönerim amk
    ···
  3. 4.
    0
    bu ne böyle hayvanın oğlu insan okuyacak bunu insan
    ···
  4. 5.
    0
    --spoiler--

    akbel sütleri. ananızın amından mezara kadar.

    --spoiler--
    ···
  5. 6.
    0
    bu yazıyı kim akucak amkdumun
    ···
  6. 7.
    -1
    yannan kafalilar ilgilenen zaten okur. bu konular oyle iki cumlelik konular degil ki ozet gecelim amk.
    ···
  7. 8.
    0
    reserved

    edit: okudum panpa

    not: ışıkları kim söndürdü
    ···
  8. 9.
    0
    okumadım.
    ···
  9. 10.
    0
    adam agir hakli.

    (bkz: muslumanlar hadi bunu da aciklayin)

    edit: adam demisim de amli galiba beyler

    edit1: amin var mi panpa?
    ···
  10. 11.
    0
    çok haklısın gerçekten
    ···
  11. 12.
    0
    @10 sen ılık degil misin panpa?

    (bkz: gib konusuna yeni bir bakis acisi getiriyorum)
    ···
  12. 13.
    0
    @11 saol canim
    ···
  13. 14.
    0
    --spoiler--
    şok daha ucuzu yok
    --spoiler--
    ···
  14. 15.
    0
    okumadan eksi
    ···
  15. 16.
    0
    la sırf bu başlık için hesap almışsın kendi hesabınla yazamayacak kadar şerefsiz biri olduğun açık seni kaale mi alcaz oç?
    ···
  16. 17.
    0
    yıl olmuş 2012 hala müslüman var
    ···
  17. 18.
    0
    o yazıyı kim okucak dıbını dengesini gibtiğim.. şuna bak şuna harbi huur çocuğu yaa.
    ···
  18. 19.
    0
    @18 okuyanlar varmis panpa.
    ···
  19. 20.
    0
    şukunu verdim bebeğim
    ···