Kardes cevabim cok asiri uzundur gozun kalirsa oku bu yazinin devami gelicek

Edit: 5) peygamber'in özel hayatının kur'an'da ne işi varmış ? oo büyük sorgu. nasıl çıkacağız şimdi bu işin içinden ? köşeye sıkıştık. ama yersen tabi.

peygamberin özel hayatı kur'an'da yer almasına rağmen, açık seçik ayetlerle bildirilmiş olmasına rağmen, bu kadar iftira, hakaret, bilgi kirliliği var, bir de bildirilmese, peygamber'i bize nasıl tanıtacaklardı acaba ? işte tam da bu yüzden ; peygamberimin evlilikleri, hanımlarının dışardaki giyimleri ile davranışları, hnımları ile neler yaşadığı, neyin onu boşanma raddesine getirdiği, evlatlığının hanımı ile niçin evlendiği, hatta ve hatta bu emri aldığında insanların tepkisinden korktuğu, çekindiği, açıık açııık böyle, çatır çatır kur'an'da yazmaktadır. yazmadığını düşünsene ! zaten çarpık çurpuk iddialara hadis diye tutunan teresler, peygamber'e ne iftiralar yağdırırlardı !? o da ayrı konu zaten. adamı, böyle islam'ın teşvik ettiği, olumlu bulunan hiç bir ayeti konuşurken göremezsin. onları görmezden gelir, bahsetmez. ama nerede böyle yanlış anlamaya müsait bir hadis bulur, veya anlamından haberinin bile olmadığı bir ayete, birisi çıkıp hede hödö yaptı diye yapışır, tutunur ve islam'a sallamaya başlar. çelişki detected.

6) bu ayetler, peygambere sınırsız evlenme hakkı vermiştir. yok yahu ? kimse anlamadı bunca yüzyıl, sen şıp diye anladın. vay anasını. yine her zamanki gibi doğru tefsire kulak vermedin, birisi çıktı bu ayetten ben şunu anladım dedi, bunu yaydı, sen de peşinden koştun.

şimdi mü'minlere kimin helal olduğu, kimin helal olmadığını bildiren ayetimiz var. nisa suresi 23. ayet . okumadın hiç değil mi ? sen muhtemelen nisa suresi denince kadını döv diyen sure diye hatırlıyorsun. o da öyle değil zaten. onu da yazdım, bul ve oku. nisa 23'te geçtiğine göre bir mü'min ; anasıyla, kızıyla, kız kardeşi ile, halası ile, teyzesi ile, kardeşinin kızı ile, süt annesi ile, süt annesinin çocukları ile, eşinin anası ile, üvey evlatlar ile evlenmeyi yasak kılıyor. şimdi buradan şunu mu anlıyoruz ; sayılıp dökülen kişilerden geri kalan herkesle sınırsız evlenme hakkım vardır. bu mu ?

hayır ! bu ayetten nasıl ki bu hüküm çıkmıyor ise, ahzab suresi 50. ayetten de peygamberime, sınırsız evlilik izni falan çıkmıyor. zaten okumadığın bu iddiadan belli. eğer okusan, hemen 2 ayet sonra yahu, 200 sayfa sonra değil, 2 ayet sonra, ahzab 52'de gelen emri göreceksin. ama yok. tutturmuş bir türkü gidiyorlar.

bunca ayrıntıdan sonra, iş gelip, peygamberime verilen seninle hicret eden, hala, amca, teyze, dayı kızların ile evlenmen helaldir emrine çatıyor. adam öyle bir velveleye veriyor ki ortalığı, sanki ayet evlenmen helaldir şeklinde, peygamberin isteğine bırakılmış şekilde gelmemiş de, evleneceksin şeklinde, zorunlu olarak inmiş gibi. sakin ol hele kardeş, motorun soğusun. bu ruhsattır. gözden kaçırılan nokta da, seninle hicret eden ifadesidir. allah, peygamber ile hicret eden bu kimseleri övüyor. geride kalanları otomatikman yeriyor. peygamber ile hicret etmek anlaşılıyor ki, büyük bir iş. güzel bir makam. güzel bir duruş ve takva örneği. bugün sanki toplumda hiç akaba evliliği olmuyormuş gibi, böyle nefretle saldırmaları, ben sadece garazkarlığa bağlayabilirim. başka hiç bir şeye değil.

ki, bu emir, diğer müslümanlara değil, kendisine has indirilmiştir. illa olaya ateist yahut deist pencereden bakmak zorunda değilim. bir müslümanın hissi, doğal olarak peygamber'e en yakın konumda olabilmeyi istemek şeklinde tezahür eder. ben de kendisinin devrinde yaşasaydım, en sevdiği dostu, evladı olabilmeyi çok isterdim. o devirde yaşayan bir erkek nasıl bunu isteyecekse, bir kadın da, kendisinin eşi olmayı canına minnet sayar. dünya varolduğu sürece peygamber eşi ve '' mü'minlerin anası'' şeklinde anılmak, şereflerin en büyüğüdür.

eşin peygamber. en üstün vasıflı kişi. bilmediğini sana öğretecek, yanlışından döndürebilecek, gerektiğinde seni uyarıp, teşvik edebilecek, güvenilir, yalansız bir kişi. resul. br müslüman kadın için, mertebelerin en yükseği, peygamber'e eş olmak olsa gerektir. ki, iş döner dolaşır, ahzab 28 ve 29.ayetlere dayanır. peygamberin çok eşi var diye bunu nimet sayan abazalar, peygamberin ne çektiğini nereden bilecekler ?

onların nefsani istekleri, hayvani şehvetleri, daha çok kadın isterken, peygamber için bu durum ne sorunlara yol açıyor. ahzab 28 ve 29'da belirtildiğine göre, fetih ile beraber artık peygamber hanımları da pay istemekte, bu konuda peygamber'i üzmektedirler. oysa kendisi, daha 25 yaşında iken bile evliliğinde, takvalı, dürüst, dünya malına kıymet vermeyen bir eşi tercih etmişti. şimdi artık peygamberdir ve eşlerinin dünya malına olan bir anlık istekleri, kendisini üzmüştür.

allah, peygamberini mahzun etmiyor. 28 ve 29. ayetler geliyor ; '' ey peygamber ! eşlerine söyle, eğer dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim ve güzellikle sizi salıvereyim. yok eğer, allah'ı ve peygamberini ve ahiret yurdunu istiyorsanız, biliniz ki allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir ödül hazırlamıştır.

ne oldu şimdi ? niye ayette peygamberini istiyorsanızşeklinde, daha çok hidayete, fıtrata, imana, takvaya davet eden peygamber kelimesi, geçiyor da muhafazid'i istiyorsanız'' şeklinde geçmiyor ? çok sorguluyorsunuz, dahisiniz, dehasınız ya, cevap verebilirsiniz pekala ha ? eğer bu ayetlerde cismani bir anlam olsa idi, allah, ayette peygamberin ismini geçirirdi. oysa allah, önce kendisine ulaşmayı - ki bu takva ile mümkün- daha sonra peygamberini, ve sonra da, yukardaki yorumu zorunlu kılacak, ahiret kelimesine yer veriyor. e hani ? hani peygamber cinselliğe düşkündü falan filan ? eşleri bir an mala tenezzül etti diye kahroluyor, üzülüyor, konduramıyor, beyimiz gelmiş cinsellik minsellik zırvaları satıyor. yok aga öyle.

eziyetiniz bitmedi, yazmaya devam edeceğim. eğer peygamberin bu ganimet mallarını nereye sarfettiğini öğrenmek istiyorsanız da, yine uydurma, hadis diye yutturulan sözlere bakın e mi ? allah muhafaza, haşr suresi 7. ve 8. ayetlere bakar da gerçeği öğrenirsiniz, uykularınız kaçar.

bunun haricinde, hani ahzab 28 ve 29'da peygamber eşlerine inen uyarı vardı ya, bak onun bir de tahrim suresi 5.ayet versiyonu var. tahrim suresi'nin başını okuyunca, yine peygamber'i yoktan yere üzdüklerini, mahzun ettiklerini görürsünüz peygamber eşlerinin. bunlar insandırlar, istekleri olacaktır, nefis sahibi kimselerdir, melek değillerdir. hatalarıyla, sevaplarıyla herkes gibi onlar da insandırlar. tahrim 5 ne diyor bak şimdi ; peygamber sizi boşayacak olursa, belki de allah ona, sizden daha hayırlı, kendisini allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul veya bakire eşler verir.

yahu hani peygamberi itham ettiğiniz iftiralar ? ayeti biri de demiyor ki ; genç, güzelgibi görsel ifadelerden söz etsin. yok, vallahi de yok. hani istediğini alabiliyordu ?

şimdi de oraya geleceğim. tenezzül edip okumadığın ahzab suresi 52.ayet . artık bu elindekiler dışında, yan, mehrini verdiğin, ganimet olarak allah'ın sana verdikleri, bahsi geçen, seninle hicret eden akrabalarından sayılanlar, mehir istemeksiniz kendini peygambere vermek isteyen, peygamberin de olur vermesi halindeolanlar dışında, bunları değiştirmek, başka bir kadın almak, güzelliği seni hayrete düşüren bir kadın bile olsa, onu alman helal değildir.

nasıl gençler, eğleniyor muyuz ? bak, sınırsız olmuyormuş öyle. sınırı varmış. bugün tek derdi ulaşabildiği her mecradan karı kız düşürmek olan, ama aklına gelebilecek her mecradan, tek derdi, elin namuslu kızlarını kirletmek olan, ters ilişki düz ilişki farketmeksizin, nefsini ce hayvani cinselliğini doyurmak için, bazen bir bilgisayar başında, bazen barda cafede diskoda, bazen okul önlerinde vs. cirit atan, sex yapmayı, o çirkin ifade ile milli olmayı büyük marifet sayan, bekareti hem kendinde, hem kadında önemsemeyen, hayata geliş amacını her önüne geleni düzmek olarak belirleyenler, artık peygamber'i eleştirmeyi bıraksınlar. çünkü komik oluyor.

düşünsene, her taku yiyorsun, sonra da bu herzelerle uzaktan yakından alakası olmadığını bildiğin halde, sırf düşmanlık etmek için, iftira atmak için, güya göstermelik kadın haklarını savunuyorsun, işte erkek egemen toplumun zararlarından bahsedip, evde karını dövüyorsun, aldatıyorsun, yahut pgibolojik şiddet, belki de mobbing uyguluyorsun falan filan. tezata gerek yok. kendin yapınca övünülecek şey, peygamber yapmadığı halde, yapmış gibi gösterip, öyle lanse edip, ayıplayıcı, kınayıcı, düşmanlık etmekten başka amacı olmayan sözler söylüyorsun.

ilgili surenin 53. ayeti de bu arada, evine misafir gelmesin diye dua eden, gelene de gitse diye gözünün içine bakan, asosyal adamların '' kur'an'ı peygamber yazdı'' şeklinde anlaşılacaktır elbette. herifin dünyadaki tek yapabildiği oyun oynamak, işte internette dolanmak. bakkal dükkanı versen batırır, peygamberliğin zorluklarını bilmeden, peygamberlik kurumuna ve peygamber'e sallıyor. hey gidi günler hey !
alıntı yaptım