Kuyunun dibine beyaz bir kefen benzeri beze sarılmış yumurtalar vardı... Çürümüş yumurtalardı , hepsi birbirinden farklıydı...
Ve hiç biri birbirinin aynısı değildi... Farklı hayvanlardan toplanmış yumurtalar ve üstlerine Ibrani dilinde yazılmış "Zem cinn" (Uyan cin) yazıyordu...
Numaralı yerlerin hepsinden büyüsel bir metaryel çıkıyordu... Bütün yumurtalarda aynı yazı vardı.
Ayşe Hanımın sarkıttığı sepete yumurtaları ve kefen benzeri bezi de koyup yukarı doğru tırmandım.
Annesi iyiden iyiye şaşırmıştı... Zavallı kadın ağlamaktan bir hal olmuştu.
"Kim hoca kim ? Kızıma bunu yapan kim ?" diye ağlıyordu...
"Öğrenecez , şafak söküyor sabah ezanı birazdan okunur... Siz gidip ailece güzel bir uyku çekersiniz... Ben de sahildeki kayaya ve ormandaki alana giderim." dedim...
Tamam der gibi başını salladı... Verdiğim yumurtaları , Sedef'in odasında bulunan insan şekilli kağıdın yanına bırakmalarını söyledim...
Hepsini bir aradayken yok edecektim... Anneleri ağır ağır eve gidiyordu... Ben de sahildeki büyük kayaya doğru yürüdüm...
Bana söylemeyi unutmuşlardı sanırım... Bu kaya büyük ihtimal dilek ağacı gibisinden kullanılan bir şeydi...
Etrafında farklı farklı renk renk ipler vardı... Sorun teşkil eden bir şey yok gibiydi...
Üzerinde çok masum istekler vardı... Bigiblet yazanlar , ateri yazanlar , ayakkabı yazanlar...
Haritaya bakıp kayanın dibindeki yosunlu bölgeyi kazmaya başladım...

Duvarı oymaya başladık... Duvardaki 26 sayısının olduğu yerde büyük bir ton farkı vardı... Duvarın sonradan kapatıldığını kanıtlar nitelikteydi...
2-3 Tane sıralı tuğlayı kırdıktan sonra belli olmuştu , duvarın içinden insan bedeni şeklinde kesilmiş bir kağıt vardı... Etrafında "Meccu dem Musabbar" yazıyordu... Bunun anlamı kötüydü... Bu bi insanın , bi insan için dileyeceği en kötü şeylerden birisiydi...
Kağıdın arka sayfasında kocaman bir şekilde Sedef yazıyordu...
"Kızınıza büyü yapılmış... " dedim... Anne ve abla fenalaşmıştı... Sedef anlamsızca bakıyordu...
Bu yazının ne anlama geldiğini sordu...
"Senin duyduğun ses , bir erkek sesi mi ?" diye sordum... Evet demişti...
Ona bu kötülüğü yapan her kimse , Musabbar'ı Sedef'e musallat etmişti... Bu büyüyü yapan her kimse hem Deccur'un , hem Sedef'in hayatını mahfetmişti... Cinler büyü ile musallat oldukları insanlara acı çektirdiği zaman kendileri de ızdırap duyarlar...
"Meccu dem Musabbar" kelimesi ise tehlikeliydi... Gözümle dahi bakmamaya çalışıyordum...
Çantama bu kağıdı atıp , Sedef'e iyice yıkanmasını ve sabah ezanına kadar uyumaması gerektiğini söyledim...
Annesi ve ablası onu banyoya zütürürken ben de en alt kata inip düşünmeye başladım.
126 , 226 ve 326. Noktalara bakmak için saat çok geçti...

Belki hızlandırıp bu gece sabah olmadan da bitirebilirim... Yarım saatlik bir ara istiyorum , bugünün kazalarını kılıcam.
Merak etmeyin bu gece entryler devam edecek.

Malesef bu gece bitirme gibi bir durum sanırım söz konusu olamayacak... Partları atarken çok zorlanıyorum , internetim inci sözlüğü son derece güç çekiyor.
Ve anlamadığım bir şekilde gönder'e bastıktan sonra hesaptan çıkartıyor ve 5 dakika da tekrar bağlanmayı bekliyorum...
2-3 Part daha atıp bu gecelik bu kadar diyeceğim... Sabah devam ederiz... Birazdan bu geceki son partları atıcam.

Ama ondan önce noktalı yerleri tekrar kazmak gerekmekteydi... Annesine haritayı gösterip 126 , 226 ve 326 noktalı yerlerin nerede bulunduğunu sordum...
126 Numara evin bahçesindeki kuyuyu gösteriyordu... 226 Numara sahildeki büyük kayanın dibiydi... 326 Numara ise ormanda bir noktaydı ve en zoru da buydu...
"Sabah olana dek Deccur evde duracak... Gücünü toplar ve Sedef'i tekrar rahatsız ederse kullandığım merhemi koklatın... Sedef'i bayıltacaktır." dedim.
Defne kardeşinin yanında kalıyordu... Ben ise annesi ile kuyu tarafına gidiyordum...
Bu kuyunun yıllar önce kapatıldığını artık su çıkmadığını söyledi... Yine de bakmakta fayda var dedim...
Belime geçirdiğim halatla kuyu dibine inmeye başladım... Çok yüksek bir kuyu değildi zaten... Nihayetinde zemine inmiştim...
Çok kötü , tarifsiz derecede kötü bir koku hakimdi.

" Nas ve Felak sureleri okunuşu " pardon arkadaşlar Google'a yazacağıma yanlışlıkla buraya yazmışım.

Ananın eline verdim

BÜTÜN MASALARIMIZ REZERVE EDiLMiŞTiR.
lÜTFEN ARTIK REZERVE iSTEĞiNDE BULUNMAYIN

KATILIMDAN VE iLGiDEN DOLAYI TEŞEKKÜRLER

KÜTAHYA CiNCi HOCALAR DERNEĞi BAŞKANI

son bir part daha giriyorum arkadaşlar gerisi saat 22:00 den sonra yayınlanacaktır.

rabbin seni koruyabilecek mi diye sormuştu. ben de hızlıca aytel kürsi duasını okumaya başladım ve bardağın içine biraz daha kanımdan akıttım. Bunun anlamı rabbimden başka korkacak hiçbirşeyim yoktur demek.

mumun alevi git gide yükselmeye ve titremeye başladı.

la hene men bükere min ard yani bu akşam bunu sana kanıtlicam dedi.

kıza neden musallat olduğunu sordum. bundan 326 yıl önce defne'nin büyük büyük annesi oğlunun sevdiği kıza büyü yapmış ve oğluna aşık olmasını sağlamış. yalnız bunun karşılığında bir antlaşma yapılmış.

kadının 4. göbekten ailesinin bir çocuğunu onlara kurban vermesi gerekiyormuş.

te ehzen vemela iketuh tükebberu şeüda, el insaun vel cinnu yükereh dedi.

insanlar ve cinler arasında ki bu tarz antlaşmaların yükümlülüklerini hiç kimse bozamaz ve bozmaya çalışanlarda bundan nasibini alır dedi.

sonra yan odadan sedef'in çığlığı gelmeye başladı. ibranice bir şeyler söylüyordu.

hemen yan odaya doğru koştum. kapıyı açtığımda sedef üstü başı ne varsa çıkarmış çılgınlar gibi odanın içinde koşuyordu. hemen onu durdurmak için içeri atılmamla birlikte kapının arkasından biri kafama sert bir cisimle vurmuştu.

uyandığımda hemen yanı başımda 4 tane zenci vardı. hepsi haşmetli kamaşullahlarını çıkarmış bana sırıtarak bakıyorlardı. sedef, defne ve annesi zencilerin karşısına geçmiş twerk yapıyorlardı. ben de çırıl çıplaktım.

sonra zenciler beni yakaladı. haşadım çıkana kadar becerdiler. combo yaptılar. come shot yaptılar. tatmadıkları fantazi kalmayana dek her türlü pozisyonda beni becerdiler.

meğersem bunlar beni kandırmış beyler.

hikayenin sonu böyle beyler. bu da böyle bir anımdır.

Son bir part atıp işimi halledeceğim devdıbını 22.00 da yazacağım arkadaşlar

Bu yazıyı gördükten sonra biraz korktum ancak defne için devam etmem gerekiyordu çünkü defne çocukluk arkadaşımdı ve hedef o idi.
Şoku üzerimden attıktan sonra odadan çıktım ama birşeyin peşimden geldiğini hissediyordum, merdivenlerden koşarak inmeye başladım aslında korkmazdım ama gelen şeyin çok tehlikeli olduğunu biliyordum. Kaçmak zorundaydım mutfağa vardım aceleyle defne ve ailesine buradan uzaklaşmamız gerektiğini söyledim hemen toparlandılar bu şey onlarında içine korku salmıştı mutfaktan kapıya uzunca bir hol vardı koşarak kapıya ulaştık ancak kapıya vardığımızda çok geç olmuştu arkamı dönüp baktığımda 3 tane zencinin defneye gangbang yaptığını gördüm 2 taneside benim yüzüme kamışıyla vuruyordu.

beyler iranda ki bazı teknik aksaklıklardan dolayı yazamamıştım ama son 1 part daha deneyeyim dedim. gerisine inşallah yarın devam edicem..

sandık küçük bir sandıktı. daha önce kayaların orada bulduğum anahtarı sandığın deliğine soktum. evet anahtar bu sandığın anahtarıydı. her şey sanki bir bulmacanın parçası ve ben bu bulmacayı çözen biri gibiydim.

sandığı açmadan önce içerisinde herhangi bir tılsım olabilmesi ihtimaline karşın te ehsen ve kemelü, ya sahhüben ve emelü - ihsan olan rabbim kamildir ve benim emelim, düşüncem nedir bilmektedir dedim..

sandığın içinden çok eski sararmış bir kağıt çıktı. üzerinde arapça yazılmış bir not vardı.
maülün vedaa nefsihü bin rabbike en zarr - rabbin sana artık yol gösteremez..

sonra sandığı tekrar kontrol ederken bir alt tabaka daha olduğunu fark ettim. sanırım burada da bir şeyler olmalıydı. hemen oradan bulduğum keskin ince bir taş ile alttaki tabakayı çıkarttım. gözlerime inanamıyordum. böyle bir şeyi hayatımda ilk defa görüyordum.. sandığın alt tabakasına 26 santimlik bir dildo yerleştirilmişti. bir not daha vardı ya herrü şimdi seni giberrüü yazıyordu. sonra ağaçların arasından 4 zenci fırladı ve beni yakaladı. üzerimde ne var ne yok hepsini parçaaldılar.. sonra hepsi beni orada koca 35 cm lik haşmetlileriyle defalarca becerdiler. o günden sonra zütümün üstüne oturamadım.. bu yazıyı da ayakta yazıyorum..

hikaye bitti beyler.. buda böyle bir anımdır.

Kıymet bilinmiyor arkadaş.

Rezzzzzz oyun başlasin tekrar

Feres dönmüş up up

Beyler Ankarada 1 senedir yurtta kalıyorum daha bu zamana kadar başıma böyle bir şey gelmemişti olay dün akşam oldu sınavlar var arkadaşlarla ders çalışıyoz amk işte saat 11 oldu bizim bebeler hadi mescide maç yapmaya çıkak dediler amk çıktık oynadık baya bi saate bi baktık aq 1 30 olmuş gittik amk hemen yattık o sırada tüm yurt uyumuş bi tek yemekhaneden bağırma sesi falan geliyor işte 6 kişiydik gittik yattık Bizim o 6 kişinin suratına bakıyom aq gözleri falan simsiyah görüyom uyuyanların bazıları sayıklıyor la amk ben hafiften tırstım bizimkilere seslendim la uyudunuzmu diye ses yok amk aklımda bi de yemekhanedeki sesler var sesler iyice şiddetlendi amk korkuyom ama gidecem dedim yemekhane 2 kalt atta indim amk diğer bebeler full uyumuş etrafta da siyah siyah şeyler var beyler yardım edin aq

yallah cinler yallah kış kış kış kış

Bu anasını gibtimin çocuğu akşama kadar bitirecekti daha bi part atamadı sabahtan beri burda birsürü insan seni bekliyo saygısız pekekent senin egona sokayım ben iyi ki hikaye güzel dendi amk allah senin belanı versin

Ne zamandor gorusmuyoruz yaaaa dedi
Ertesi gun bulustuk beni ni guzel sarhos etti ve degigib fsntezilerlerle giberek oldurdu ve video cekti

==son==

Ahahah feres yeniden gelmiş amina kodumun pirimcisi seni bu ruhi ceneti desteklemeyin trende çıkıyo zütü kalkiyo hikayeyi 10 yilda anlatiyo amk ruhi ceneti

DECCUR bey diyeceksiniz