/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +5
    sonra okula gittim. okuldaki hocalara özel okul olduğu için durumu anlatmak zorundaydım. kimseden yardım beklemem istemem de normal şartlarda ama okula devam edemezdim adam akıllı hem de kaşırsam zütüme girerdi yıllık 20 bin tl. o yüzden söylemek zorundaydım.
    sağolsunlar bazı hocalarım vardı anlayışlı karşıladılar devamsızlığı düşünme dediler. bir tane oya hoca vardı ingilizceci. okul bitene kadar ne zaman görse bana halimi hatrımı sorup durdu. ilk zamanlarda gelip sürekli konuşurdu benimle. çok iyi kadındı. bir de ibrahim hoca vardı. durumu anlatmak için odasına gittim özellikle çünkü biraz ne diceği belirsiz bir adamdı.
    k:hocam merhaba gelebilir miyim
    i:gel gel. ne vardı söyle bakalım
    k:hocam ben direkt konuya girim. benim annem hastalandı kanser oldu şuan da yoğun bakımda. bir süre de hastanede kalacak...
    i:çok geçmiş olsun
    k:sağolun hocam. ben bakıyorum ona. sizden devamsızlık konusunda tolerans göstermenizi istemek için geldim.
    i:burakcım anlıyorum ama herkesin bir derdi. herkese eşit davranmak zorundayım. ben sana farklı bir muamele edemem. halan teyzen yok mu ona bakacak.
    k:benden başka bakacak kimse olsa sizden bunu istemezdim. hocam ben sizden bunu istemedim farzedelim. herkesin bir derdi var dediğinizde bitti benim için konuşma. sağolsun

    dıbına kodumun anlayışsız zütvereni bide tatlı tatlı konuşarak gibiyordu. sanki çok normal bir şey yaşıyordum dıbına koyim. not da istemedim üstelik. işin tuhaf yanı iki hafta sonrasında benim sunumum vardı o arada oldu. kalktım tahtaya yarak kürek bir sunum hazırlamışım zaten onu okuyorum. bu adam da okunmasını hiç sevmezdi
    i:durumunu biliyorum ama hiç çalıştın mı
    b:yok hocam bunu yaptım geldim
    i:olsun sıkıntılı bir dönemden geçiyorsun anlıyorum
    b:yok hocam gayet iyiyim niye sınıfın ortasında bunu dile getiriyorsunuz. ben kimseye söylemedim durumumu. siz de bunu konuşmazsanız sevinirim
    i:peki nasıl istersen

    not:kin tutmadım o adama. yapısı gereği yavşaktı
    ···
  2. 52.
    +5
    abime söyledik ev izni aldı geldi. 24 şubat 2016da da sabah 8de ameliyata girdi annem. girmeden bol bol dua okuduk. vedalaşıyor gibi falan değildik zaten normal küçük bir ameliyata girecek gibi davranıyorduk. bir türlü yıkamadım o donuk kalıbımı. sağolsunlar yine erk ünal ve ifo sabahın köründe gelmişlerdi hastaneye.
    ameliyat dokuz saat sürdü akşama kadar dışarda biraz dolandık yemek yedik hastanede turladık. en sonunda saat 4 sularında bir tane hemşire yakaladım sordum
    k:pardon ameliyattan mı çıktınız?
    h:evet
    k:ben hatice... nin oğluyum durumu nasıl öğrenebilir miyim?
    h:evet onun ameliyatındaydım. durumu iyi birazdan yoğun bakıma alınacak. ameliyat başarılı geçti.
    k:teşekkür ederim.
    bir saat sonra da yoğun bakımdan haber geldi bir yakını gelebilir diye. abim anneannem ben gidim diye ısrar ettiler. ben de gitmek istemiyordum durumunu tahmin ettiğimden. ama belli etmedim çıktım yoğun bakıma. gösterdiler kaldığı yeri gittim yanına. yatakta hareket edemiyordu ağlıyordu. konuşmaya bile mecali yoktu. zor tuttum kendimi. dıbına koyim kendimim hiç kendimi salamadım rahat rahat ağlayamadım.
    a:oğlum gelme bir daha
    k:ya ne alaka öyle diyorsun.
    a:beni böyle görmeyin gelmeyin bir daha. git eve yarın okula git gelme.
    k:ya saçmalama iyi geçmiş ameliyatın işte. birkaç güne iyileşirsin zaten
    a:tamam sen gelme yine de
    k:iyi tamam yorma kendini. öpemiyorum yasakmış. gidiyorum ben görüşürüz

    çıkarken orda yoğun bakımda çalışan çocuklara sordum. 4 5 gün kalacakmış orda. görme izni de günde 10 15 dakika falandı. annem yoğun bakımdan çıktıktan sonra demişti fırsatım olsa intihar ederim diye. acısı ve yatakta bile kıpırdayamayışı insana fenalık veriyormuş
    ···
    1. 1.
      +1
      Bitir de gidek. Sende acı çekme bizimde moral out olmasın artık
      ···
      1. 1.
        +1
        kanka benden tavsiye üç beş güne bir bakın hikayeye. hem bu kısımları oturup yazarken kötü oluyorum ağır işliyor hem de tek oturuşta daha çok okursun daha iyi olur
        ···
  3. 53.
    +5
    ertesi gün uyandığımda herkes uyuyordu. kanımda dolaşan alkolü penisimden atmanın en yanlış yolunu seçip asılmaya başladım. boşaldığımda tansiyonum düştü amk. biraz dinlendim sonra başladım bunları uyandırmaya. önce kadircanın yanına gittim dıbına koyim yarak kürek bir uyuyuşu vardı. uyandırmadan önce selfie çektim bunla. sonra kaldırdım. sonra diğerlerini de kaldırdım. bunlar tutturdu sabah denize girmek güzel olur diye
    k:la olum mal mısınız kasım ayı
    b:nolacak kanka hava o kadar soğuk değil
    k:dıbına koyim niye ceketle yorganla yatıyon o zaman
    b:...
    c:kanka dün bayılmışım ya denize girek de kendimize geliriz bak
    k:mayom yok ben girmem
    b:ben verim
    k:berkay seninkiler bana nasıl olsun amk
    b:...
    gittik denize bunlar girdiler ben sahilden izliyorum. en sonunda beni de zorla soktular denize amk. suriyeliler gibi eşofmanla girdim denize. sonra da bir kahvaltı yapıp döndük adanaya
    ···
  4. 54.
    +5
    ertesi gün erkle hastaneye gittik. sağolsun beni arabasıyla zütürdü daha doğrusu. genel cerrahi yataklı hasta bölümüne çıktık. hemşirelerin olduğu tarafa gidip
    k:iyi günler adnan ku... beyi arıyordum
    o sırada da ordan geçiyormuş şansıma duydu geldi
    a:buyrun benim
    k:merhaba doktor bey. annem dün buraya gelmiş. pankreas kanseri olduğunu söylemişsiniz doğru mu?
    a:hatice hanım mıydı
    k:evet
    a:evet malesef öyle
    k:peki tam olarak ne durumu. kusura bakmayın vaktinizi çalmak istemem eğer işiniz varsa
    a:yok sorun değil. dur anlatim sana şimdi
    adam sağolsun kağıt kalem alıp çizdi anlattı güzelce
    a:bu şekilde bazı organları çıkaracaz
    k:hangilerini
    a:mideye kapak takılacak. pankreas başı çıkarılacak. on iki parmak bağırsağı ve safra kesesi çıkarılacak. bide karaciğerden küçük bir bölüm
    salak gibi bir soru sordum gözlerim doldu amk bu kadar şey sayınca
    k:o kadar organ çıkartırsanız yaşar mı
    a:yaşar tabi. zor bir ameliyat olacak. internetten de bakabilirsin. whipple ameliyatı. 7-8 saat sürecek. ama annenin en büyük artısı erken teşhis olması.
    k:peki riski var mı bu ameliyatın
    a:yüzde otuz ihtimal ameliyattan çıkamayabilir. çıkınca da kemoterapi ve radyoterapi alacak. ondan sonraki altı ayda hastaların yüzde ellisi kurtulabiliyor.
    k:anladım çok teşekkür ederim açıkladığınız için
    a:rica ederim
    hastaneden çıktık erk beni geri eve bırakıyordu
    e:sen bakma böyle dediklerine doktorların. hep böyle en kötüsünü söylerler.
    k:adam düzgün düzgün anlattı ya genel durumu söyledi gibi
    e:yok olum ya annem hemşire değil mi benim ordan biliyorum.
    k:yüzde otuz beş ihtimal var yani.
    e:lan öyle düşünme
    k:neyse çok düşük bir ihtimal değil. atlatılır inşallah.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et
      ···
      1. 1.
        +1
        Rezerve yaz bitir hikayeyi amk bir daha girerim sonra girmem
        ···
    2. 2.
      0
      Geçmiş olsun kardeşim, atlatılmıştır inşallah
      ···
    3. 3.
      0
      Orijin senin de hikayeyi takipliyorum sen de yaz kendi hikayeni moruk
      ···
      1. 1.
        +1
        Şimdi gordum panpam bitirdim. Yorumunu beklerim pmden. Ikinci hikaye gelecek seri olusturmayi dusunuyorum
        ···
    4. 4.
      0
      Devam et kanka
      ···
    5. diğerleri 2
  5. 55.
    +5
    k:anne ben çıkıyorum
    a:nereye
    k:bizim lisedeki çocuklarla çıkacam. gündüzden sözleşmiştik
    a:tamam
    aşağı indim bunlarda bir buruk buruk bakıyor bana amk. en son ünala selam verirken salya sümük ağlamaya başladım. bir süre ağladım amk. bizimkiler bazen susuyor bazen teselli ediyor ama oralı olamadım. sağolsun erk baya yardımcı olacağını söylemişti o gün oldu da. biraz toparlayınca bir iki bira içtik sonra beni eve bıraktılar. bu saatten sonra yapacağım tek şey bu hastalık çok büyük birşey değilmiş gelip geçecekmiş gibi davranmaktı.
    ···
  6. 56.
    +5
    https://i.imgyukle.com/2019/04/22/kkHVPb.jpg
    soldan sağa
    hasan ünal ben mali ifo erk
    ···
    1. 1.
      0
      Reis pusudayım bekliyorum
      ···
    2. 2.
      0
      Ben de aynı şekil
      ···
    3. 3.
      0
      reyiz iki entry giriyon gidiyon şunu düzgünce yazıp atsana be usta
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 57.
    +5
    d sayesinde birilerine gayret etmenin ne kadar güzel bir his olduğunu öğrendim. eskiden sürekli şiir okuduğunu söylediği gün gittim ona şiir yazdım. aslında şiir yazamıyordum. şarkı sözleri yazıyordum daha çok. saian dinleyen varsa bilir biraz daha o havada birşeyler. mesela saian kangren dinleyin anlarsınız ne demek istediğimi. zaten saian dan da etkilenmiştim bunu yaparken. o karısına gülmesinin güzeli diyordu. benim de yıllardır çok hoşuma giden bir söz ve sonunda birine yakıştırmıştım.
    ertesi gün yazdığım şiiri zarfa koydum okula gittim. sabah ormanlık alanda başbaşa çay içiyorduk çıkardım cebimden zarfı verdim
    d:ayrılmadan nafaka mı veriyorsun zarfın içinde
    b:vazgeçtim ver onu
    d:ya tamam tamam şaka yapıyoruz işte. ne var bunun içinde
    b:sen şiir sevdiğini söyleyince ben de birşeyler denedim
    okuduğunda mutlu olduğunu görebiliyordum. beğenip beğenmediğini anlamıyordum ama kesinlikle mutlu oluyordu
    d:bu şiirden çok şarkı sözü ama
    b:yazarken bana da öyle geldi
    d:olsun beğendim ama. gülmesinin güzeli ben miyim
    b:evet sana öyle bir isim yakıştırdım
    d:beğendim. saklicam bunu
    b:sakla zaten yazdım o kadar
    d:romantiksin ha yine

    her şiirin sonuna bir söz bırakırdım şunun gibi

    bitmemesini umduğum duyguları
    omzuma yük eden gülmesinin güzeline
    ···
    1. 1.
      +3
      Saian S.S.
      ···
  8. 58.
    +5
    bir gün okulda ders arasıydı. d nin yanına gittim birer sigara içeriz diye
    d:ben haftaya mersine gidebilirim okula gelmeyip
    b:niye kimin yanına
    d:bir arkadaşımla görüşecem
    b:kim bu arkadaş
    d:tuna diye bir çocuk
    b:öyle bir arkadaşı ilk defa duyuyorum. ne alaka beni mi deniyon
    d:hayır ya gidecem işte. geçen yazdan beri görüşmüyorduk yazmaya başladı konuşuruz arada
    b:sana yavşıyor mu
    d:hayır
    b:daha önce yavşadı mı
    d:pek sayılmaz konuşuyorduk falan ama bir şey olmadı
    b:bak ciddi soruyorum cidden bak bi bana
    d:efendim
    b:taşak mı geçiyon sen benle
    d:...
    b:sen şimdi benle konuşurken bunla mı buluşacan
    d:ya arkadaşız diyorum
    b:sana bir şey diyim mi zaten sevgili de değiliz bir şey de değiliz. eski sevgilin olayına göz yumdum neyse buna yummam. sen oraya gidersen eskisi gibi olmicaz bak. ben sana izin vermiyorum demiyorum. köpek değilsin kendi iraden var. ama gidersen iyi olmayız bil
    d:oofffff ne çok düşündün ya takılma bu kadar değişiklik olsun diye görüşecem o kadar
    ···
  9. 59.
    +5
    beni hala sevdiğini biliyordum. hiçbir zaman kandırmadım d yi. ama manipüle ettim. benimle birlikte olması için ve o çocuğu aldatması için. bunu intikam duygusuyla falan yapmadım. bunu gerçekten severek yaşadığım tek kişiydi şu yaşıma kadar. onla sevişmeye başlamadan öncesi farklı o an farklı ve sonrası farklı güzeldi. hayatımda bir kere birini böyle sevdim amk başkasının kızını çalmak değildi bu. zaten bana ait olanla sevişmekti.
    çikolataya çok alışmıştı her buluşmamızda aldığımdan dolayı. bize geldiği zaman sanki yaptığını ödüllendiriyormuşum gibi gidip en sevdiğinden en pahalısından alırdım. ferrero rocher markalı çikolata. dıbına koyim kendime bu yaşıma kadar bir kere aldım ondan. neyse eve geldiğinde sımsıkı sarıldı bana uzun bir süre. sonra ayrıldık. ben çikolatayı çıkarıp verdim
    d:bu sefer pahalısından almışız haaaaa sen işini biliyorsun
    b:ulan yemin ederim aklımdan geçen herşeyi biliyorsun
    d:bilirim olum ben
    b:fazlasıyla aynıyız
    sonrasında yaşandı birşeyler. eve gittiğinde hayatında başkası varken benime böyle olduğu için kendini kötü hissettiğini söyledi. ben görüşmemeyi teklif ettiysem de kabul etmedi. yani bir çıkış yoktu onun için
    ···
  10. 60.
    +5
    bu d tekrar bana bağlanmaya başlıyordu. sanırım ben de öyleydim. kadere sövmek olmaz ama uyumsuz birşeyler yazılmış birbirimiz için. neyse bazen nefret etsem de içten içe ona belli etmiyordum ve çoğu zaman hala aşıktım zaten ona. hastalandığı bir gün ben de evden çıkmamaya karar verdim
    d:ya manyak mısın çıksana
    b:sanane kızım canım istemiyor mesajlaşırız işte
    d:ya yok zaten her gün her saat konuşuyoruz çık sen ben de dinlenirim
    b:hadi la ordan zibidi seni. özlemiyon sanki bir iki saat konuşmadığımızda
    d:özlüyorum valla
    b:orda olsaydım şimdi sana çorba yapardım (dıbına koyim bu da aşıkların fix lafı galiba. bana da bulaştı)
    d:yaaaaaa
    b:sen ama böyle şımarma ya hiç yakışmıyor. hep bin oluşun hoşuma gitti
    d:iyi be senin yüzünden şurda rahat rahat hastalığımı da yaşayamıyorum
    b:kes ya bir ben varım zaten sana bakan hala söyleniyorsun.
    d:iyi ki varsın burak
    b:ya tamam yapacam çorbanı sırnaşma
    d:cidden iyi ki varsın. seni tanıdığım için çok mutluyum. ayrıca üzdüğüm için nefret ediyorum
    b:gibip attın modumu aferin. ben dışarı çıkıyorum
    d:olsun söylemek istedim
    b:biliyorum üzüldüğünü. bazı şeyleri artık konuşmayalım. olduğunu bildiğimiz şeyleri dile getirmeye gerek yok. söylenmediği zaman daha az hasar veriyor
    d:haklısın
    ···
    1. 1.
      +2
      Merhaba Burak panpa
      ···
      1. 1.
        0
        merhaba panpalettin
        ···
  11. 61.
    +5
    bir ayda 22000 mesaj atmışız birbirmize bana onun ekran görüntüsünü atmıştı. onu bile saklıyorum dıbına koyim. o günden sonra daha da yakın olmuştuk zaten. hem arkadaş gibiydik her konudan konuşup birbirmize bin bin şakalar yapıyorduk hem de sevgili gibiydik ama olmadığımızı da sürekli hatırlıyorduk. sürekli derslerin bitiminde birlikte son saate kadar okulda kalmaya başladık. okul çıkışında biryerlere gidip birşeyler içiyor ya da yiyorduk. bir insanla yaşanabilecek en güzel durum ve konumdaydık bence.
    her buluşmamızda çikolata almaya başladım. zamanla alıştıkça önce çikolata almadığıma inandırıp sonra veriyordum. sonra bunu da anlayıp üstümü falan aramaya başlayınca çikolata almayıp buluştuktan sonra sigara almaya gidiyorum bahanesiyle gidip alıyordum. her çikolata verdiğimde deli gibi mutlu oluyordu. ben de mutlu oluyordum.
    daha sonra tavla oynamayı öğrettim d ye. yarım yamalak öğrense de oynarken çok çocuksu şirin hareketleri oluyordu. çıldırıp yanaklarını mıncırıyordum sürekli. her seferinde kaybeden çikolata alır diye iddalaşıyorduk. her seferinde bilerek yeniliyordum ama bilerek yenildiğimi belli etmiyordum. allahın saf salağı ne güzel kanıp beni yendiğini sanıyordu.
    bir gün hiç araba sürmediğini söyledi. bana da zaten bahane olsun onunla daha fazla vakit geçirmek için. buluştuğumuzda boş bir araziye çektim arabayı birden inip açtım kapısını
    b:geç direksiyona
    d:ne
    b:geç hadi öğretecem sana
    d:yaaaa çok teşekkür ederim ama arabaya bir şey olur bozarım
    b:yok bir şey olmaz geç hadi
    çok hızlı öğrendi. her dediğimi ilk seferde yaptı
    b:şimdi debriyajdan ayağını yavaş yavaş kaldır gaza bas hafifçe
    d:aaaaaa gidiyoz
    b:bağırma kızım. şimdi debriyaja tekrar bas araba giderken ayağın basılı kalsın.
    elinden tutup vitesi ikiye attım biraz öyle sürdük. sonra yavaşça durdurmayı öğrettim.
    b:son birşey öğretecem bunu çok seveceksin
    d:neymiş
    b:debriyajdan ayağını hafifçe kaldır. direksiyon titreyince gaza bir iki kere sonuna kadar bas çek. üçüncüsünde gaza tam bastığında ayağını debriyajdan çek.
    patinaj çekince nasıl kahkaha attı görmeniz lazım. salak salak patinajla arabayı kaldırıp durdu. o gün akşamki son mesajı
    d:iyi geceler. yan vere vere gidiyorum ben yatağıma
    ···
  12. 62.
    +5
    okulun başlamasına yakın bir tane kahvecide garson olarak işe başladım. bir arkadaşımın arkadaşı orda baristaydı beni de aldırdı hemen. ilk gün garson olarak çalıştım ama elim titriyordu amk benim. müşteriler çok korkuyordu üzerlerine dökecem diye. çalışma ortamı fena değildi bazen gıcık alıyordum bazen samimiydi ve hoşuma gidiyordu. orayla ilgili kayda değer tek anlatacağım huur bela songül.
    bu songül kanki ayağına giben bir tipti. günde 5 6 tek sigaradan otlanırdı. ne zaman bir şey istese kedi gibi hareketler yapar tatlılaştığını sanardı çirkin fallik. ben de iyi davranırdım sonuçta her gün yüz yüze bakıyoruz.
    beni garsonluktan çıkartıp barista yanına verdiler. bulaşıkları yıkıyorum işte. çay siparişi olduğunda veriyorum. milkshake frozen falan yapmayı öğrendim. onlara yardım ediyordum. songül de sürekli artık yemek için bana kanki ayağına yatardı. ben de her istediğini yapardım. bir gün benim işimin rahatlığı gözüne batmış patrona söylemiş züt. benle yer değiştirdi ben garson oldum. o da barista yardımcısı.
    yoğunlaştığımız zamanlar
    k:songül bi bardak su verir misin
    s:gel kendin al bak işim var

    k:songül o pastadan ayır ben de yicem
    s:valla ayıramam her işi ben yapıyorum

    artık rica etmeyi bıraktım böyle şeyleri sadece iş ilişkisine döndü olay
    k:songül hanım yemeklerin yanında iki tane kola var verir misiniz dolaptan
    s:kendin alsana senin işin o
    k:olum dalga mı geçiyon lan ben o tarafta çalışırken sürekli ben veriyordum. saçma sapan triplere girme ver şunları
    bir hışımla aldı kolaları tepsiye çarptı.
    k:songül bu saatten sonra bir hareketini daha hoş görmem ona göre iş yap
    ···
    1. 1.
      +1
      Cal cal cal dül dül dül dönence dönence!
      Emara girdin mi hiç?
      ···
  13. 63.
    +5
    her şey birkaç gün için gayet güzeldi. sonra portakal çiçeği festivali başladı. ben yakup yunus kolpa konserine gittik festivalin bir gününde. baya kalabalık bir konserdi. içiyorduk ardı ardına. yakup kederle karışık eğlenmek için içiyordu o gün. eski sevgilisi evlenmişti adamın birkaç gün önce. hala aklında o vardı. (dıbına koduğumun yıkığı)
    konserin ortalarında gizemle karşılaştık. d nin arkadaşı olan. kuzeniyle gelmiş. öyle olunca beraber takılalım eğleniriz hem iki kızsınız sarkıntılık etmesinler dedik. artık iyice kafalar güzel olmuş yakup şarkıları şiirsel olarak gibiyordu
    y:gel desen gelirim hey yavrum hey git desen giderim çakalım ya dıbına koyim giderim tabi
    şarkı bitti kolpa sahneden konuşuyor
    -arkadaşlar var mı sevgiliniz sevdiğiniz
    kalabalık:vaaaaaaar
    yakup:olmaz mı ya
    -bu şarkı sevgilisi yanında olanlara gelsin o zaman
    yakup bağırdı birden
    y:dıbına koyim ne sevgilisi kız elin biniyle evlendi
    etrafta bunu duyan 50 60 kişi döndü güldü amk buna
    ben o sırada hem eğlenip hem d ye laf yetiştirmeye çalışıyordum çünkü beynimi gibiyordu. gizemle nasıl beraber eğlenirmişim. o gelecekmiş aslında bana yük olmamak için gelmemiş. benim hiçbir hatam yokken benle orda olamamanın acısını iki gün bu şekilde kavga ederek ve trip atarak çıkardı. belamı gibti ya huzurum kalmamıştı o iki gün.
    ···
  14. 64.
    +5
    e ticaret dersi alıyorduk 3. sınıfta. pek giblemiyorduk onu da diğer dersler gibi. bizim sınıfın bir erkek grubu vardı 5 6 tane iyi ama işi gücü gevşeklik olan. onların arasına düşmüşüm yanlışlıkla amk derse girince farkettim. kalkamadım da aralarından ayıp olur diye. ders içinde sürekli birbirleriyle konuşan fısıldayıp gülen tipler. aralarına düştüm amk. yanlarına bide asistan emre hoca vardı onu da oturtmuşlar. arada onla da taşak yapmaya çalışıyorlar. adam da kendini bozmamaya çalışıyor elinden geldiğince. neyse bir ara sağ tarafımda huuu uyş aho aho diye sesler geliyor usulca. arkadan bir telefon verdiler sercana biraz bakıp gülüp birdala verdi. ordan armağana geldi. o da izledi bana verdiler amk telefonu. sağdan dönüyordu telefon esrar gibi. elime aldım ekranı karartmış puştlar. parlaklığı sona çektiğim gibi bir ev dolusu insanın gangbang videosuyla karşılaştım. ammına koyayım dedim verdim anıla. o da tuttu asistan hocaya verdi. adam birşey demedi dersteyiz diye. ders arasına cıktık
    e:arkadaşlar bir daha sulu şaka istemiyorum
    sercan:hocam bu çok suluydu herkes birbirini suluyordu
    baya güldüler amk ben de onlardan olmamak için çok giblemedim. adam da baktı olmicak üstelemedi döndü gitti
    ···
  15. 65.
    +5
    ertesi gün havuza girecez halitin ben kör gözünü gibim ki yine gitti aynı kızlardan çakmak istedi. kızlar artık bizim kronik salak olduğumuzun kanaatine varmışlardır. neyse deyip girdik havuza. tam yine acınası bir şekilde dört erkek tek şezlong bulma çabasındayken ben havuzda bir kız gördüm. bizimkiler ilerledi ben kıza doğru gittim. ilkokuldan arkadaşım zehraydı. kızı en son 10 yıl önce falan görmüştüm. gib kadar çocukken yani. şimdi yüzü çok tatlı olmuştu ve zapzayıf fiziğine nazaran kocaman memeleri vardı.
    k:zehra?
    z:aaaa burak
    k:aynen benim tanımazsın sandım bir an
    z:yok ya tanıdım napıyorsun
    k:tatile geldik arkadaşlarla. sen napıyorsun ya almanyaya gittiğini duymuştum
    z:evet orda yaşıyorum artık. senede bir böyle tatile geliyorum
    k:çok iyi. denk gelmemiz de güzel oldu. akşam işin yoksa görüşelim ne dersin
    z:olur haberleşiriz
    k:tamam o zaman görüşürüz sonra
    z:görüşürüz

    a:kimdi lan o
    k:lan akşam o memelere baboliyi daldırıp daldırıp çıkaracam inş
    h:arkadaşlarını da bize getir amk
    k:kanka merak etme bende. lan gördün mü ahmet nasıldı memcikleri
    a:valla iyiydi ha. aldın mı numarasını
    am beyinliydim beyler. kızın numarasının falan olmadığı o an kafama dank etti. facebook instagram ne varsa baktım bulamadım. tekrar gidip numarasını istesem zaten aptal saptal bir durum olurdu. akşam tüm sitede didik didik aradık ama bulamadık kızı.

    not:yavaş yazabilirim burdan sonra. zehrayı yad edesim geldi
    ···
  16. 66.
    +5
    sonraki günler sadece okula adapte olmaya alışarak geçirmeye çalıştım ama nedendir lisedeki halimden eser yoktu. bir türlü sevemedim ve alışamadım gibtiğimin özel üniversitesine. kafamda kurduğum gibi bir çoğunun para derdi olmayan zengin aile çocukları olmasından ötürü belki de.
    hazırlık hocalarımızdan birisi rick adında bir amerikalı zenciydi. 20 yıldır türkiyedeymiş. eski asker. türkçesi çok iyi ama komik bir aksanla konuşuyor. bir gün laf lafı açıyordu ders sırasında
    -hocam adana haricinde kalmak istediğiniz yer var mı
    r:hayır adana çok güzel
    -peki hocam niye adanayı seviyorsunuz bu kadar
    r:insanları çok güzel yemekleri mmmmmmmm (orgazm yaşadı) çok lezzetli
    k:hocam şırdan yediniz mi hiç
    sınıf sanki yannan yediniz mi demişim gibi dondu kaldı o an
    r:şırdan? ohh bir kere yedim. şekli çok kötü çok çok kötü
    kadircan:hocam yok ya muazzam şekli var tam yemelik
    r:yok yok çok kötü onun şekli
    berkay:hocam neye benziyor ben hiç yemedim
    r:ah sen bilmiyor musun şeklini
    berkay:yok hocam nasıl ki
    herif tahtaya yannan çizdi. irisinden hem de. lisede benim çizdiklerim kadar iyi çiziyordu bu adam. bir ara bu konuyu onunla konuşmalıydım
    r:bak bu şırdan ama şekli çok kötü
    kadircan:hocam bu şırdan değil başka birşey oldu
    r:dick oldu bu. kocaman bir dick. kimse görmeden silim atmasınlar beni okuldan.
    k:hocam silmeyin çok güzel çizdiğin
    o günden sonra ben berkay ve kadircan mimlendik. kızlar bizle sohbet etmeye çekinir oldu. kadircanın adı abazaya cıktı sınıfta
    ···
  17. 67.
    +5
    ve hazırlık sonunda bitti. ben de hazırlık bittiği gibi izmirde okuyan panpam ünalın yanına gittim. ilk defa izmire gidiyordum ve bin beni fişekleyip duruyordu.
    ü:izmirin kızları fenaaaaa ortam felfeciiiiiiii
    ünal yurtta kalıyordu iki kişilik oda da üç kişi kalacaktık. ben zaten böyle tatillerde uyuyamadığımdan sorun değildi. yurda yerleştik. ilk gün dinlenip akşam alsancak çimlere indik. çok güzeldi amk. ilk defa izmirin tadını alıyordum hem de gerçekten insanlar ortam her şey çok farklıydı benim için.
    ü:ne olursa olsun rahat ol burda
    k:o ne demek lan
    ü:yarın akşam cluba gidecez bak gördüklerini şoka uğrayıp izleme ve kimle dans etmek istiyorsan git dans et. kimse kimseye bir şey demiyor burda
    k:tamam amk evcil maymununu mu eğitiyon
    ü:ben diyim de sonra yarın kalma öyle amk
    ertesi gün cuma akşamıydı. gazi kadınlar sokağı tıklım tıklım. inanılmaz ciksi kızlar var amk. ünal haklıydı bakakalıyordum. iki kız arkadaşı geldi üniversiteden öyle takıldık ettik sonra alsancak çimlerde şarap içtik ama bu gecenin pek bi numarası yoktu asıl olay kendimizce yarın gece olacaktı
    ···
  18. 68.
    +5
    o saate kadar toplam 7-8 bira içmiştik. ama dediğim gibi sarhoş değildik hep çakırkeyiftik. mali internetten araştırıp bir yer bulmuş. yeni kiev tarafında bir pub. uber çağırdık bir tane transporter tarzı bir şey hepimiz sığabilelim diye. adam geldi. mali ünal yan yana ön tarafa bindi. erk arka koltuğa bindi. adam aniden birşeyler diyip indi arabadan erkin yanına indi. erkin ödü takuna karıştı amk. niye korktu anlamadık. kendini arabadan atıp birkaç adım koşar gibi oldu
    m:napıyon lan napıyon amk delisi
    e:ne bilim niye birden inip üzerime yürüdü o
    ü:koltuğu açmak için amk ketle ifo arkaya binsin diye
    k:ya senin dıbına koyim erk.
    e:yarram korktum bir an
    i:nasıl koştu gördün mü
    k:gördüm amk şişkosu
    e:gibtirin gidin lan. dayak yesem bırakırsınız demek burda
    neyse bindik arabaya. şoför orta yaşlı sempatik bir adamdı. sevdi de bizi heralde. sohbet etmeye başladık
    -çok içmişsiniz arkadaşlar. hepiniz bira kokuyorsunuz
    ü:evet tek eğlencemiz içmek bizim
    -oooo. peki ya kızlar?
    ü:onlar da
    -kızlarımızı beğendiniz mi
    ü:evet evet
    k:ukraynalı kızlar için ölürüm
    ben öyle deyince biraz şamata koptu. herkes ufak kahkaha evet çok iyiler falan derken adam gülmekle karışık bir ıslık attı. sen misin bunu yapan amk. başladım ulumaya
    k:auuuuuuuuuu
    -hahaha sen çok komiksin
    k:au au auuuuuuuuuu
    m:lan yeter takunu çıkardın
    -hahah
    k:hav hav hav
    ü:lan ket sapıtma dıbına koyim
    k:lan adam da abaza bırakın eğleniyor
    o arada iki tane kız geçiyordu karşıdan karşıya. hayvan herif korna çalıp selektör attı birkaç kez. hal öyle olunca artık susalım dedik. yoksa adam inip kızları gibebilirdi. bizden beter çıktı herif. en sonunda geldik mekana.
    ···
  19. 69.
    +5
    okuyan varsa devam edecem beyler
    ···
  20. 70.
    +5
    bir kaç gün sonra özgeyi uğurladım derken okulun açıldığı gün geldi. sabah servise bindim. üniversitelisin ama servisle gidiyon. özel okullu olmak üniversite ruhunu pek yaşattırmıyor insana sanırım. ahmet mesaj attı yolda giderken. beş lira resmi atmış.
    k:bu ne alaka lan
    a:dıbına koyim hala lisedeyim sanıyorlar 5 lira harçlık verdi annem
    k:senin dıbına koyim güldürme herkesin içinde
    a:lan valla bu kadar verdiler. üniversiteye iki otobüsle gidip geliniyor. 1.5 zaten otobüs. e dıbına koyim gidip gelmek için param yetmiyor napim ben şimdi
    k: lan güldürme gibtir git ya.
    okula vardık sonunda. sınıfımı buldum tekli sıralarda her sınıfta ortalama 20 kişinin olacağı hazırlık sınıfıydı. hocanın gelmesiyle tanışma faslı başladı. bir tane çocuğun kısık babaanne sesi bizi gibmişti zaten sınıfça.
    herkesle tanışma faslı bitince hoca sınıfa 'daha önce birbirini tanıyan var mı?' diye sordu
    beste vardı ilkokuldan tanıyorum beni gösterdi. saynur vardı liseden dershaneden tanışıyorduk o da beni gösterdi. baran vardı bir de. liseden sınıf arkadaşım cananın manitası. o da beni söyleyince hoca bana döndü
    -olum kimsin sen millet seni tanıyor
    k:kimse değilim hocam
    zütüm birazcık tavan yapmıştı sınıfta bir anda herkesin baktığı kişi oldum. üniversite hayatım boyunca kendimi tek popüler hissettiğim an bu oldu.
    ···