martın sonlarına doğru okulda bir sabah oturup çay içiyorduk baş başa. cebimden çıkardım annemin bana lisede aldığı alyans tarzı bir yüzük vardı onu verdim. o da zaten fotoğraflarımdan biliyordu ne olduğunu.
d:niye veriyorsun annenin hediyesi bu
b:evet işte benim için anlamlı bu. sende kalsın sakla benim için. adanaya geldiğimde bir iki yıl sonra hala sakladığını görmüş olursam mutlu olurum
d:teşekkür ederim tabi saklicam. senden birşey saklamak beni mutlu eder
b:senin de benim verdiğim bir şeyi saklaman beni mutlu eder zaten
d:keşke gitmesen. bi sen varsın hayatımda sen de gidiyorsun. kimsem kalmicak benim burak
b:üzülme cidden yine her an mesajlaşırız ararız birbirmizi.
d:ben biliyorum bir süre sonra unutacaksın beni

o haftasonu buluştuk tavla oynicaz. ben yine bilerek yenilecektim ama o bunu bilmeyip sevinecekti. yine aynı senaryo oldu. benim onla tavla oynamamın tek sebebi zaten oynarken salak salak çocuksu hareketler yapıp beni güldürmesiydi. en şirin hali sanırım tavla oynarkenki haliydi

d:ooooo nasıl tokatladım ama seni. bi türlü öğrenemedin ha şu oyunu
b:napim kızım boynuz kulağı geçmiş işte
d:yaaaa zekiyim işte hemen kaptım
b:o değilde izmire gitmeyi çok istiyorsun bir türlü fırsat olmuyor ya
d:eeee
b:ben sana ordan bir hediye verim en iyisi
geçen yaz aldığım güzel çapalı üzerinde izmir yazan bir anahtarlık vardı. hiç paketinden çıkarmamıştım bile. meğerse böyle bir zaman olacağı içinmiş.
bunu aldığı gibi gözlerinde bir gülüş belirdi. orda ağzını burnunu mıncırasım gelmişti. tam 14 saniye mal mal gülüp sırıtıp durdu.
b:tamam şimdi rüşvetimi ver
d:neymiş o
yanakalarını sıkacam
d:istediğin kadar sıkabilirsin

31 martta mesaj attı bana.
d:kaçta gideceksiniz yarın
b:akşam niye ki
d:size gelecem ev uygun olur mu
b:tamam ben haber veririm

bir nisanda zaten evim boş olacaktı biliyordum. d nin beni son kez evde ziyaret etmeye geleceğini de biliyordum. beni içinde kalan ekgib sarılmalarımızı çıkarmadan göndermeyeceğini biliyordum. ben de ona gerçek bir veda süsünde bir şey yaptım
bize geldi açtım kapıyı
b:hoşgeldin
d:hoşbuldum
b:çikolatanı şimdi mi istersin sonra mı
d:şimdi istiyorum
çıkartıp cebimden petito verdim verdim. 50 kuruş olan miniklerden. sarıldı bana
b:tamam bu sarılman içindi. şimdi bunu da al bu da biraz ırkçı olacak ama kusura bakma
bu sefer eti karam çikolata verdim. (d ten rengi esmer bir kızdı)
gülümseyip bir tane vurdu hafiften sonra yine sarıldı
b:sen hep sarılıyorsun ama bunu da al ama bu sefer bir tane buse isterim yanağıma diyip çıkarttım fıstıklı çikolata verdim
d:yaaaa yeter sen gidiyorsun sen bana bu kadar şey almışsın ama
b:olsun depola işte bir süre olmicam sonuçta
sonra sarıldı sımsıkı. yanağımdan öptü kocaman
d:lan senin cebinden hala gıcırtı geliyor daha var mı
b:bu da ferrero rocher sona sakladım. bu da işte şey için...
d:adisin ya. çikolata almasan da seninle sevişecektim ki olum
b:desene onca masraf boşunaymış

bir süre sonra çantasından birşey çıkarıp verdi. kuş tüyü tarzında bir kolye ucuydu
b:ne bu
d:bunu babam çok küçükken vermişti. en sevdiğim şeydi o zamanlar. hala da saklıyorum. sen de benim için bunu sakla olur mu
b:emin misin babam verdi diyorsun
d:eminim ya kalsın sende. seneye geldiğinde verirsin
b:peki tamam
sonra yanyana birbirmizin nefesini alıyor halde uzanırken aniden ağlamaya başladı
b:yapma böyle
d:burak çok özür dilerim. cidden çok seviyorum seni. niye öyle yaptım tam bilmiyorum
b:olsun ağlama kuzum.
d:çok üzülüyorum keşke gitmesen
b:gitmeseydim herşey yoluna girer miydi
d:girmezdi ama sen beni yine uyarırdın kurtarırdın birşeylerden
b:belki ben gidince yoluna girer herşey
d:hayır sensiz çok daha kötü olur
b:tamam ağlama lan kıyamam sana mal
d:gideceğini bilseydim bu şekilde sana hiç kötülük yapmazdım. ne salağım şu hayatta en çok seni sevip en çok seni üzdüm.
b:iyiyim ben üzmedin
d:hala beni teselli etmeye çalışma
yüzünü avuçlarımın içine alıp gözyaşlarını sildim. o da kendi avucunu benim yüzüme koydu. o şekilde bir süre birbirimizin alnını burnunu yanağını çenesini rastgele öpüp durduk.

not:en sevdiğim iki şey hala onun benim yüzümü öyle tutuşu ve benim onun yüzünü öyle tutup sevmemdir.

akşam yunus ve ahmetle dışardaydım ama o beni izmirdeyim diye biliyordu.
d:napıyorsun
b:geldim şimdi bir kafede yemek yiyoruz annemin kuzeniyle kızı var.
d:sen beni unutacaksın orda kesin
b:ya saçmalama
d:şimdiden çok özledim
b:ben de seni özledim
uzun uzun mesajlar atıp duruyordu. hayatına bak beni düşünme seni çok seviyorum ama aklın bende kalmasın gibi. tüm akşam öyle devam etti. ertesi gün okulda her zaman oturduğumuz ormanlık alan içindeki yere gittim oturmaya. d nin arkadaşı gizem ordaydı. o biliyordu durumu bir gün önceden söylemiştim.
b:bak bence beni görünce sevinçten ağlicak
g:ya saçmalama aq sen kimsin ya. ne ya senin bu egoist tavırların (aq a ve q olarak söylüyor bu kız)
b:görürsün
uzaktan gelmeye başladı. yakınlaşınca ben olduğumu anladım. sadece biraz gülümsedi çok bozuldum
g: he he ağladı burak al işte
b:bu mu beni görünce tepkin
d:ben içten içe gittiğine hiç inanmadım ki olum
gizemin olmadığı bir anda
b:valla beni görünce ağlarsın çığlık atarsın komaya girersin falan sandım. çok normal karşıladın
d:hayatımdan çıkabileceğine inanamıyordum. esirimsin kölemsin
b:allahın manyağısın

her şey birkaç gün için gayet güzeldi. sonra portakal çiçeği festivali başladı. ben yakup yunus kolpa konserine gittik festivalin bir gününde. baya kalabalık bir konserdi. içiyorduk ardı ardına. yakup kederle karışık eğlenmek için içiyordu o gün. eski sevgilisi evlenmişti adamın birkaç gün önce. hala aklında o vardı. (dıbına koduğumun yıkığı)
konserin ortalarında gizemle karşılaştık. d nin arkadaşı olan. kuzeniyle gelmiş. öyle olunca beraber takılalım eğleniriz hem iki kızsınız sarkıntılık etmesinler dedik. artık iyice kafalar güzel olmuş yakup şarkıları şiirsel olarak gibiyordu
y:gel desen gelirim hey yavrum hey git desen giderim çakalım ya dıbına koyim giderim tabi
şarkı bitti kolpa sahneden konuşuyor
-arkadaşlar var mı sevgiliniz sevdiğiniz
kalabalık:vaaaaaaar
yakup:olmaz mı ya
-bu şarkı sevgilisi yanında olanlara gelsin o zaman
yakup bağırdı birden
y:dıbına koyim ne sevgilisi kız elin biniyle evlendi
etrafta bunu duyan 50 60 kişi döndü güldü amk buna
ben o sırada hem eğlenip hem d ye laf yetiştirmeye çalışıyordum çünkü beynimi gibiyordu. gizemle nasıl beraber eğlenirmişim. o gelecekmiş aslında bana yük olmamak için gelmemiş. benim hiçbir hatam yokken benle orda olamamanın acısını iki gün bu şekilde kavga ederek ve trip atarak çıkardı. belamı gibti ya huzurum kalmamıştı o iki gün.

Hızlı yaz burakk hızlı amk ya hep en heyecanlı yerinde bırakıyosun

Bccbnbbbhg

ben d için gerçekten güzel bir şarkı yazmıştım yani öyle olduğuna inandığım bir şarkı. size anlattığım kadarıyla dinleyince bazı şeyleri yakalayabileceğiniz ama asla ben ve onun kadar anlamayacağınız bir şarkı. o şarkıyı bitirmiştim sadece doğum gününde vermek için bekletiyordum.

bir gün okul çıkışında oturuyorduk d ile
b:çıkışta işin var mı
d:var arkadaşımla buluşacam
b:kim o arkadaş
d:liseden gözde diye biri
b:nerde buluşacaksınız
d:... anadolu lisesinin orda
b:olum orda buluşup napacaksınız
d:otururuz ya orda pastane var
b:iyi bakalım
b:d
d:efendim
b:her kötü şeyi yaşadık artık yalan söylemezsin bana dimi
d:söylemem
b:bak sana güvenmek istiyorum artık. hem sevgili de değiliz bana yalan söylemene gerek yok
d:biliyorum
b:sen şimdi çıkışta kimle buluşacaksın
d:ya gözde dedim ya
b:tamamdır

benle aynı servise bindi. gideceği yer benim evime çok yakındı. yolun bir kısmından sonrasında elimi bile tuttu sıkı sıkı. sonra servisten indi. hiç istemediğim o yoldan gitti. diğer durakta ben indim evim ordaydı. eve gittim ama içim içimi yiyor. dayanamadım bir yemek yedim çıktım. d nin gittiğini tahmin ettiğim yere gittim

bir paket sigara aldım. biraz uzak ama apartmanın çıkış kapısını görecek şekilde oturdum. tam bir saat 40 dakika sonra d çıktı o apartmandan. anasını gibim içime ateş düştü. gittim peşinden. beni gördü saklanmaya çalıştı salak salak bir minibüsün arkasına.
b:çocuklaşma gel şuraya
d:ben aricam seni git şimdi olay çıkmasın nolur
gözlerinde çok büyük üzüntü ve korku vardı. dediğini yaptım. uzaklaştım ondan. ardından eski sevgilisi geldi. şu kendince hayatını giben. çocuğun evini nerden biliyordum diye sorarsanız d yi arada anlattığım bir arkadaşım çocuğun adını duyunca komşusunu olduğunu söylemişti.
bir yere kadar gittiler durağa bile bırakmadı amk veledi geri döndü. giben yaranıyor çünkü bu devirde. aradı beni gittim yanına birşey demedim. ağlamaya başladı
d:niye geldin
b:niye yalan söyledin
d:al doğruyu öğrendin daha mı iyi oldu
b:senin kendine saygın yok mu
d:görüşmek istedi gittim oturdum sadece
b:sen o evde sadece iki saat oturdun mu
d:bilgisayardan eski fotoğraflarımızı falan gösterdi
b:zerre inanmıyorum ama ağzımı bozmayim diye kısa kesiyorum.
d:bırak ya beni bi. kimsin de takip ediyorsun beni. ben bunu yaşamak zorunda mıyım
b:bide ben bunu yaşattım sana. tamam demiyorum bir şey hadi görüşürüz.

o gün d için ikinci bir şarkı yazmaya başladım. bu sefer ket olarak yazdığım bir şarkıydı.

o sıralar bir akşam kadircanla oturup dolanıyorduk. bir iki bira içtik üstüne şırdan yedik. saat 11 12 ama eve gidesimiz yoktu ve yapacak bir şey bulamıyorduk. tuttum beyzaya mesaj attım.
k:napıyon
b:kafam bir dünya sarhoşum sen
k:ben de içtim de. kimle içtin sen
b:evde annemle içtim ya
k:o da güzel. gelim alim seni oturalım mı yanımda bir arkadaşım da var
b:olur tamam

kadircana döndüm
k:kanka eğer bu kız sarhoşsa şuan grup yapabiliriz
kc:harbi mi ben yaparım ya çok azdım zaten
k:dıbına koyim şunu söyleme zaten azmadığın an yok senin

sonra aldık beyzayı benim onu ilk arabada gibtiğim yere doğru sürüyordum kadircan su almak için indi. o sırada beyza bana döndü
b:ben hayatta yapmam burak bu çocuğun yanında saçmalama
k:ya o çocuk dünyaları içti emin ol yarın hiçbir şey hatırlamicak
b:ya yok cidden yapmam eve zütür beni
k:bana güven bi ya. ben biliyorum o çocuğu. hep çok içip ertesi gün hiçbirşey hatırlamıyor.

zar zor ikna eder gibi oldum. kadircan arabaya binince ingilizce olarak 'senden korktu eve gitmek istiyor sarhoş taklidi yapman lazım' dedim kadircan başladı hafiften uyuklar gibi yapmaya.

bu arada beyzanın kafası güzel falan değildi amk. yeni yetme ergenler gibi ' oooo sarhoşum huhuuuuu çılgın kızım' tarzı birşeyle hava atmaya çalışıyordu sadece bana.
yolda giderken eminem- lose yourself açtım
b:kim söylüyor bunu
k:ben söylüyorum
b:hadi be ordan bu ingilizce
k:e benim ingilizcem var biliyorsun
b:doğru. vay be güzel söylüyorsun ha
k:sağol
değiştirdim norm ender - yarem açtım
k:bak bu da benim
b:ya bırak başka biri bu
k:la oğlum bir türkçe bir ingilizce o yüzden sana farklı geliyor. bak eşlik edim
nakaratı bekledim eşlik etmek için amk. sözleri tam bilmiyordum
b:oha cidden sensin. bu da güzelmiş.
k: sağol canım
kadircan da aynadan bakıyorum arada. hayretler içinde bakıyor bir insan nasıl bu kadar mal olabilir diye. sonunda geldik. kadircanı ön koltuğa oturttum uyuyor numarası yapıyor bu. biz arka koltuklara geçtik. biraz öpüşüp yalaştıktan sonra beyza güvenemedi amk.
b:bak bu çocuk uyumuyorsa bidaha görüşmem senle
k:la cidden uyuyor
b:görecez
salak iki tokat attı kadircana. tepki gelmedi. bir tane daha vurdu. uyardım vurmasın diye. bir tane vuracaktı tuttum elini
k:yeter dıbına koyim uyuyan adamı uyandıracan ya
b:pardon doğru diyorsun
k:otur hadi üstüne
sonrası bir saat gibiş muhabbeti. bazen kadircana malzeme olsun diye taşak geçiyordum.
k:canım dıbını yarıp komple girmek istiyorum
b:offff yavaş

k:giberken biraz bağırsana zaten uyanmaz o
b:ya yok
k:bağır dedim sana köle ( züte iki şaplak)
b:aaaaaaaaah

bin kadircan ertesi gün okulda tanımadığım insanlar bile arabada gibiştiğimi biliyordu

okul kapandı yaz okuluna kalacaktım iki dersten yoksa direkt sınıf tekrarı ve burs kesiliyordu amk. yaz okuluna başlamadan önce bir izmire gidim dedim geçen yıl gidememiştim. bu sefer ünal ve ünal sevgilisi esrayla beraber geçecekti izmir tatili.
iyi ki esra vardı ama. ünal zütü gittiğimde hep içiriyordu bana. esra sayesinde izmiri gezdim. asansör, teleferik, karşıyaka, gün batımı iskelesi, hayvanat bahçesi ne varsa gezdirdiler beni.
benim arkadaşların sevgilileri beni hep bin oalrak biliyordu. çünkü tek bekar bendim bide bunun üstüne biraz şüphe çektiler mi olayı benim üzerime yıkarlardı ben de kabul ederdim ilişkileri bozulmasın diye. esra da beni yıllardır öyle biliyordu ama hiç ters hareketimi görmeyince öyle olmadığımı anladı yıllar sonra. ben de esrayı iyice arkadaş olarak görmüştüm. bir gece alsancak çimlerde oturduk bir buçuk litre şarap aldık ünalla. vin cent horoz karası 1.5 litre. gazozla karıştırıp içiyorduk. esra iki üç bardak içti bıraktı. ben ünalla kalan şişeyi bitirdim. yetmedi üstüne ikincisini aldı geldi. hal öyle olunca ne varsa döküldüm amk. anlattıkça anlatıyorum esra inanamıyor bana 'sen bu kadar iyi birimiydin' falan gibi şeyler söylüyor. en son şarap bittiğinde biz eve ışınlanmıştık onu hatırlıyorum.

esra gittikten sonra hain planlar yapmaya çalışsak da başarısız olduk. birden aklıma birisi geldi. çok saçma amk. 15 16 yaşında facebookta okey oynarken tanışıp arkadaş olduğum yıllardır konuştuğum bir kız. son iki yıldır falan hiç konuşmuyordum. ulaştım buna. aydında okuyordu belki yanına giderim diye düşündüm şansıma izmirdeymiş kız. akşam bulunduğu yere gittim. 7 yıl kadar sonra gördüm kızı gerçekte ama hiç ilk buluşma gibi olmadı. minicik bir şeydi atladı boynuma sarıldı falan. biraz da aramızda duygusal bir çekim vardı. oturduk sohbet ettik ertesi gün arkadaşlarıyla oturduk. arkadaşlarının da amk bu arada öyle oldu sonra hilal ankaraya döndü ben de iki gün sonra adanaya döndüm yaz okulu için.

not:hilali durduk yere anlatmadım az sabredeceksiniz

yaz okulunda çalışkan bir inek oldum. karan diye bir çocukla tanıştım. onla sürekli not tutup ders çalıştık. bazı mal arkadaşlarım yaz okuluna gelip notunu daha da düşürerek gittiler. hocalar böyle tiplerin yanında beni görünce inanamadı. sen nasıl kalırsın falan diyorlar.
bu arada d ile nadiren konuşuyoruz ama hala içimdeki ona karşı beslediğim şeyden ötürü. ama kesinlikle bu saatten sonra eski ben olmayacağımı da biliyordum. doğum gününe kadar beklettiğim şarkıyı yaz okulu sırasında dinlettim. doğum gününde konuşmayabilirdim bile amk emeğime yazık olurdu. neyse gönderdim buna şarkıyı bir gün
k:doğum gününde yollayacaktım vazgeçtim. aylar öncesinden kutlamış say
d:çok teşekkür ederim çok hoşuma gitti
k:yazabildiğim için yazdım.
d:anladım yine de teşekkür ederim
k: önemli değil

https://instaud.io/3EnT

dinlemek isteyen şarkıyı linkten dinleyebilir

D olayi sadece bu kadar mi bu kizlarin cinsi boyle cinsiiiii insan bir ozur diler o eski sevgilisini unutmak icin kullandi seni ujutamadi dondu ona oda cakti mala yolladi geri ulannn bu kizlarin 3 gram akli yok yok varsada baska seye calisiyor orucluyum sigarada içermiyorum okudum sinirden kafayi yiycem burak seninde ag gintimin d sine cakamadin mi 2 tane okkal8 tokat sinirliyim kafam sisti neyse devam gogogo

Bu arada muzikte efso olmus bu kiz bunlara ragmen seni harcadi ya ben bunlarin cinsine sicayim

esranın doğum günü vardı onu kutlamak için bizim liseden çocuklar falan buluştuk malinin sevgilisi de gelmişti adanya hepimiz ilk defa görecektik. kafa dengi bir kıza benziyordu. adı nazlı. sohbeti muhabbeti bizim gibiydi biraz da fırlama gibiydi.
bir ara mekanın tuvaletine gittim. ama tuvalet alt kana iniyorsun sola dönüyorsun uzun bir koridor yürüyorsun sonra tekrar sola dönüp bir koridor daha yürüyünce sağda kalıyordu. yani ben karşı yolda bir mekanın bodrumuna falan sıçtım heralde. neyse geri döndüm yanlarına
mali:olum nerde kaldın
k:tuvalet biraz uzaktı
mali:alala
nazlı:ben de bi gidim ne tarafta?
k:merdivenlerden indiğin gibi takip et. bu kadar uzakta olamaz diye düşünme yolun sonunda varacaksın
bizimkiler taşak geçiyom sanıp güldüler ama öyle değil. nazlı da 15 dakikada geldi amk. oturduğu gibi bana bakıp
nazlı:olum tuvalet harbi anasının amındaymış ya
biz tabi şok olduk. bu kadar argo bir şey beklemiyorduk. sonuç olarak nazlı beni sevdi ben onu sevdim ve bana 'ankaraya gel sana kız arkadaşımı ayarlicam tam senlik veriyor da' dediği için okulun açıldığı hafta kalkıp ankaraya gittim.

not:maliyi de gördüm tabi

hande de ankaradaydı. sabahtan gittim nazlının malinin işi vardı o yüzden handeyle buluştum. hande liseden sonra zenginleşmişti. beni kahvaltı diye iki lokmalık tostu 18 liraya satan bir yere zütürdü. hal öyle olunca bir tabak mantı yedim ben de amk. verdiğimiz paraya değsin istedim. sonra beni gezdirdi biraz 7. cadde diye bir yere zütürdü. sonra da ben geçtim malinin yanına.
k:bu beste nasıl bir kız
m:güzel kanka izmirli biraz pgibopat gibi ama
k:alala niye öyle dedin ki fotoğraflarda normal gibi
m:nazlı gelsin sana bir video izletecek anlarsın
akşam yemeğine nazlı geldi.
k:nazlı şu videoyu açsana
n:ne videosu
k:bilmiyorum mali dedi bestenin bir videosu varmış
n:haaa ya yok. mali ağzına sıçim niye söylüyon
m:ya göster nolacak iki güleriz
videoyu açtı. bana ayarlayacakları kız yani beste akvaryum balığını yanlışlıkla kabına koyarken düşürüyor. balık yerde debelenirken eline alıyor ve kıyamam can çekişiyor ya diyip diğer eliyle şaplak atıyor amk. yani iki avucunun arasında yoketti amk balığı. korktum lan bide çok normal davranıyordu hala.

Şarkı çok iyi amk ben bu kadar iyi olduğunu bilmiyodum la