o aralar baboliyle de çok boğuşuyorum ama. her gün senanın gülüşü uğruna cins ölüm fermanları veriyordum ama o biliyordu şaka olduğunu. her gün okşadım ve sevdim baboliyi. (majör depresyon)
ben artık kendi içimde yine kısa sürede coşturdum amk olayı.
furkanla beraber oturup yenge listesi yapardık furkana. birinci sıraya bunun en yakın arkadaşı vardı simge. güzel olmayan bir kızdı ama zorla birinci sıraya koydurdum beraber takılırız diye hayal de olsa. diğer yengelere geçtik furkan yedi tane okulun en taş ismini yazdı hayal ediyor. ben sadece senayı yazıyorum.
f:ya giberim vizyonsuz musun hep aynı kızı getiriyon karşıma
k:sen ne anlan duygusuz bin
f:yarra yedik ya ben bidaha seninle yenge sıralaması yapmam amk
küstüğü olayda mantık aramadım. oturdum bir şarkı yazdım. şarkının adı 'Sen Anla' sena geçiyor işte içinde. kendime her zaman yaptığım bana özel mesajlardan birisi.
bir gün okuldan kaçıp şarkının kaydını aldık. hadi ben kaçıp uzaklara gidiyorum da furkan evinin altına iniyor. yakalansa babası refüje yatırıp giber. babası trafik polisiydi. kayıt bitince baktım saat daha erken.
k:furkan bir fikrim var lan gelir misin benimle?
f:gelirim sen söyle bakim
k:ben senanın nerde oturduğunu biliyorum
f:tamam gidek amk gidek
bu çocukla da o bağı kurmuştum. leb demeden anlıyordu. gittik bizim okul servisini bekliyoruz inecek servisten. eve gidene kadar 1 dakikalık sürede görecem. tüm ekşınımız bu.
f:olum buraya kadar geldik git konuş ya
k:ne dicem ki beni görmüyor amk kızı
f:lan bir açıl belki harbi dikkat etmemiştir belki böyle kaçıp beklemen hoşuna gider.
ben de artık isyana gelmişim. amsızlıktan yana sıkıntı yok ayda bir kör topal birini bulup fırça badana yapıyorum ama duygusal boşluğun sınırlarını çoktan geçmişim. kabul ettim harbi konuşacaktım bu sefer. servis geldi sena servisten indi yürümeye başladı.
k:lan furkan surata bak amk ya. şuan gülmesi için harbi diyorum yannanımı kıl testereyle keserim.
alışmış artık böyle vaadlerime. tepkisiz kaldı. hadi git artık bakışı attı. senaya doğru yürümeye başladım. kız ilk kez beni gördü. yani ilk kez gördüğünü farkettim desem daha doğru olur. tahminimce benim ona yazdığımdan haberi vardı ve bunu istemiyordu. çünkü beni gördüğü gibi karşı yola geçti ve kendini başka bir apartmana attı. ananı avradını gibim söylemleriyle koyverdim kendimi oraya. lan benim beğendiğim kızlar niye bu kadar kaçıyordu benden anlamadım bir türlü

furkan sağolsun o acının taze oluşundan taşak geçmedi benimle.
f:gibtir et kanka ya takılma
ertesi sabah okulda
f:zaaaaa bu gibtiğimi görünce işte kız kaçtı
diye bizim erkeklere anlatıyor. millet bana bakıp gülüyor. ben yıkık bir şekilde geçiyorum köşeye oturuyorum. sonra furkan geldi yanıma
f:lan olum kendine gel ya dengesiz züt. bir modun yüksek oluyor bir düşük
k:napim olum ya bsg yi unutturur diye düşünüyordum. bu da olmadı amk. bana uğraş olsun diye ona buna aşık olasım var. gönlümü huur ettim.
f:olum ya senin asıl sorunun bsg ile. sen çözümü başkalarında arıyorsun.
k:doğru söylüyorsun
f:bak ben birine aşıktım anlatmıştım. bu kız beni bırakıp iki gün sonra servisten ineceğim yerde bekliyordu. ben inince de yanıma gelip barışmak istiyordu.
k:aynen biliyorum
f:bak bir oldu geri barıştım. iki oldu barıştım. üçte de barıştım. dördüncü de naptım biliyon mu? bunun bana doğru geldiğini görünce \'yerden taş alıp dıbına kodumun kaşarı gelme artık diye bağıra çağıra taşladım onu\'
k:napim dıbına koyim kızı mı taşlayim. verdiğin tavsiye bu mu?
f:illa taşla demiyorum git sinirini çıkaracak birşey yap. eyvallah seviyorsun ama belki de hep seni üzdüğü için içinde çok sinir biriktirdin. bastırıyorsundur. bir şekilde çıkar acısını
k:furkan gerçekten gibtir git ya

ertesi gün evden erken cıktım. okulu asıp bsg\'nin evinin oraya gittim. kırtasiyenin birinden torpil aldım. taş atmak nedir amk diyorum içimden de.
bsg nin apartmanından çıkar çıkmaz beş altı metre ilerisi çocuk parkıydı. site kapısından çıkınca sağa dönüp beş on adım atar servisi sitenin köşesinde beklerdi. ben de sol tarafta parkın etrafındaki çalıların arkasına çömdüm bekliyorum. bsg geldi servis beklediği yere ulaştı arkası dönük her şey planladığım gibi. içimden de sövüyorum yüzünü bile göremedim diye.
hemen torpili atmak olmazdı çünkü beni görebilirdi. o yüzden kimin yaptığını araştıramicak anında atmalıydım tam servise binerken. servisin geldiğini gördüm yaktım torpili fırlattım. yakınına düşürmeyi başarmıştım. tam servis kapısı açılırken patladı. aklı zütüne kaçtı. nasıl çığlık çığlığa kaldı. etrafına baktı kimseyi göremedi. bindi servise gitti. umarım bide rezil olup utanmıştır bonusları da alim diyorum böylece. sonra ben de atladım çift otobüs ile okula gittim. ikinci saatin ortasında derse girmeyip zafer kutlaması için bir çay aldım. teneffüs zili çalınca çıktım yukarı
f:nerdesin la hasta mıydın
k:yok lan bsg ye gittim. torpilledim servise binerken. harbi rahatladım amk