-
126.
+9sınıfa geç girmiştik haliyle. çağatayla da aynı sınıfa düşmüşüz. beraber girdik. kapıyı açmamla yarra yedik dedim içimden. müdür yardımcısı mehmet hoca sınıftaydı. ama o bir şey demeyip geçin bir yere diye işaret etti. adamın branşı ingilizceymiş. (know kelimesini yazıldığı okuyordu) geçtik oturduk arkalardan bir yere. adam öğretmenken ne kadar yumuşaktı amk. bir kere bile kızmadı. sonra ders bitince sınıfı süzdüm. bu sınıftan olur dedim içimden. kızlar kendi dalgasındaydı. erkeklerden birkaçıyla arkadaştım diğerleri de tanıyordu. solda ülkücüler vardı üç kişi. sonradan ikisi bize katılıp teke düşmüştü yalnız kurt. diğer tanımadıklarımda sima olarak bildiğim tiplerdi. geçen yıl bana rapçi diye takılan benim ne diyor bu muallak diye gibime takmadığım bir çocuk vardı. furkan. onla da tanıştık doğru düzgün. iyi arkadaşım olacaktı belli. sağıma döndüğümde ise zeydi gördüm. vay amk tekrar kinlenmesi için tek cümle yeterdi. neyse ki herkes unutmuştu o olayı.
beyler iyi geceler vampir olduk amk gündüzü göremiyorum. yarın devam ederim. izninizle baboli beni çağırıyor -
127.
+5Beyler oturdum sosyal medyalardan bilgisayardaki kayıtlı fotoğraf ve videolardan anlatmaya değer ne varsa bulup çıkarıyorum tek tek not alıyorum. Akşama görüşürüz. Biraz uzun bir hikaye olacak
-
128.
+6Beyler 14 aralık doğum günüm amk. Ahmet maltadan cin getirmiş gibecem seni dedi. içecez şimdi. Gece geç yazarım bekleyenlere ayıp etmeyim diye açıkladım boşa beklemeyin. Herkese iyi akşamlar şimdilik
-
-
1.
0Ayıp ettin doğum günün kutlu olsun şimdiden
-
2.
0Doğum günün kutlu olsun panpa
-
3.
0teşekkür ederim beyler
diğerleri 1 -
1.
-
129.
+10sınıfın erkekleri ilk ders sonrası bahçeye indik. birbirmizi tanıyoruz bir yandan da şu iyi gibilir sen deki yannan benimkine gölge olmaz gibi muhabbetler ediyoruz. aramızda sadece ülkücü takılanlar yok. adamlar ağırlar amk gelemezler böyle muhabbete ülke kurtarmaları lazım. derken ülkücülerden biri geldi yanımıza selam verdi ben erhan dedi dinliyor muhabbeti. ansızın atladı pekekent
erhan:benim adım ferhunde bana kısaca ferhun de
biz ne diyor diyoz amk. tekrarladı
e:benim adım ferhunde bana kısaca ferhun de. şaka yapıyorum amk ya
baktık hiç öyle kendini ağır sanan bir tip değil. güler yüzlü komiklik peşinde sesini hiç ufaltamayan bir çocuk. gel kulağına birşey dicem dese herkes duyar öyle yeteneksiz.
e:geçen bir espri patladım yedi kişi öldü
k:yarra yedik biz senle dimi kanka
e:nasıl yani?
k:bizi bu esprilerle gibecen yani
e:evet
dürüstçe kabul etti. onu da aramıza aldık. sınıfta aynı yerde otururdu ama bizle arkadaştı. pekekentle hala görüşüyoruz.
sınıfa çıktık bir kız yerimdeydi. rica ettim yer vermesi için o arada tanıştık.
e:merhaba ben elif
k:ben de burak memnun oldum
e:ben şu okuldan geliyorum
k:oturduğum semte yakın ben de şurdanım
e:kaç yaşındasın
k:16 sen?
e:ben daha 14üm
k:anladım sen erken ben geç başlamışım
e:ben şimdi sana abi mi dicem
k:ciddi mi sordun bunu
e:evet
k:o zaman düşünme bunu pek muhabbet etmicez zaten -
130.
+5elif biraz tuhaftı. ama fizikçi kenan hoca onla kapışırdı. bir ara elif derse geç geldi kız ağlayarak girdi sınıfa. salya sümük halde.
kenan hoca:kızım ne üzülüyorsun birşey kaçırmadın hadi geç yerine
ne güzel taşak geçmekti lan o öyle. kız umursamadı ağlamasına devam ederek geçti sırasına. o ders çok dalgındı. manita durumları falan kızı üzmüş belli. telefona bakarak duruyor öyle sabit şekilde. baya bir süre kafası aşağı bakarak telefona kitli kalınca hoca farketti durumu
kenan hoca:kızım kenan fm'e bağlan hadi bekliyoruz
e:hocam şey
kh:tamam hadi bekliyoruz kızım bağlan
yine düşmüştük ortdıbına. ben orta en arka sıra çağatayla oturuyordum. önümüzde çağatay s. ve anıl k. oturuyor. (gibecem yazarken zorlanıyorum yeminle hep aynı isimler) daha samimiyetimiz yok yani ben samimi olana kadar bir insanla basit şeyler için konuşmam. çağatay s. öyle değilmiş. döndü arkasına
çs:kanka ya kafamda birşey var mı
k:yok ne alaka
çs:bir şey var gibi hissettim de sallıyorum kafayı düşmüyor
k:yok kanka birşey
çs:şöyle yavaşça çırpar mısın şeklini bozmadan
k: tabi
dedim elimi uzatıyordum. kafasını kaçırdı birden
k:noldu napıyon amk
çs:kardeş napıyon ya avcarlicak gibi ne geliyon sakince çırp dedim sana
k:olum saçına dokunmadım daha ne avcarlicam
çs:tamam ben kendim yaparım ya allah allah
dıbına koyim. valla beni buluyorlardı. yanında oturan anıl da ürktü. ders boyu çağatay s. in kafayı izledi durdu ne var bunun kafasında ki bu kadar takıldı diye bakarak.
söylemeyi unuttum çocuğun saçı dümdüz yumuşak kolay şekil alıyor ve kısacık amk. yani elini daldırsan o saç yine aynı şekilde kalacak. gibtiğimin beyni basmıyormuş ama bunu anlamaya -
131.
+9servisten her gün beraber inip karşılıklı oturduğumuz apartmanlara gidene kadar beraber yürüyünce mecburen ilkeyle de tanışmıştım. yıllardır aynı sokakta karşılıklı oturuyormuşuz bir kere bile görmemiştim kızı. çok neşeli çok sıcakkanlı bir kızdı. yeri belliydi. direkt arkadaş kategorisine giriş yaptı. numaralarımızı aldık her sabah birbirmizi uyandırırız yada haberleşip beraber gideriz diye. ulan ben zaten 7ye alarm kurmuşum öğrenciliğim boyunca bir kere bile geç kalmadım okula. ama bu kız ben olmasam her gün servisi kaçıracak. her sabah geç kalma telaşıyla beş dakikalık yolu yürüyordum. neyseki bir kere geç kaldık sadece. ama bu kız var ya ne kıyaklar yaptı bana yıllarca beni besledi harçlık verdi amk. çok fakirdim öğrenciyken bu da zengindi. iyi de arkadaş olunca haftada üç gün okul çıkışı burger kinge gider istediğim menüyü ısmarlardı sağolsun. ve arada para verirdi ben istediğimde yada istemeden. çok aşşağılık bir binmişim amk.
-
132.
+7furkanla da aramız iyice iyi olmuştu. rapçi olan çocuk.
f:lan stüdyo kurak mı
k:nasıl
f:bi mikrofon bi ses kartı bi ayaklık bu kadar. bilgisayardan mix falan yaparız.
k:kanka ben şarkı falan yazıyorum söylerim de. ama bilgisayar işlerinden zerre anlamam
f:ben biliyorum birşeyler. alet edevatları da babama söylerim alır
k:harbi mi la. ben para koyim mi
f:kanka gerek yok benim olur zaten alacaklarım ama her zaman beraber kullanırız.
k:sen nasıl bir kralsın amk. ver taşşağını gargara yapim.
adam aldı herşeyi. apartmanlarının altında boş iki odalı bir yer var. oraya attık bilgisayar iki koltuk falan. güzel bir ortam yaptık. bir tane de vedat diye arkadaşı vardı o da bizle takılacaktı. sıra gelmişti isim vermeye. -
133.
+5furkanın fikriyle merdiven altı dedik. güzel de olmuştu stüdyonun yerinden dolayı. emirhan vardı benim kaybetsem kendimi şarkısını söyleyen. graffiti yapıyordu ona da güzel bir tablo yaptırıp astık giriş kapısının üstüne. artık gelmişti sıra ilk kaydı almaya.
bir süre yazdım birşeyler karaladım ve o zamana kadar olan olaylar çerçevesinde 'reyiz fake' diye bir şarkı yaptım. şarkı tamamen taşak. şarkıda yaptığımız şantaj ve fotoğraflar mı dersiniz bali mi dersiniz fakirliğimizle uğraşmamız mı dersiniz herşey var yani. tek sorun rahat söyleyemediğim için ve ilk denememi hevesle yaydığım için yannan gibi bir söyleyiş ve çok amatör bir kayıt olmasıydı -
134.
+6ama dinlettiğim arkadaşlarım baya sevmişti. söyleyişimden dolayı dinlemek imkansızdı ama sözleri dinlerken güldürüyordu. çünkü çevremde kim varsa onlardan bir parça vardı şarkıda. bu da çabuk yayılması sebep oldu. facebookta o zamanlar şarkıyı aratınca kaç kişi paylaşmış görünüyordu. tanımadığım 5 6 kişi paylaşmıştı. bu da yine bana puan kazandırdı. okulda artık net tanınıyordum bide üstüne arkadaş ortamında arkadaşlarımın arkadaşları öncesinden biliyordu beni. ama popüler olmak için hiçbir zaman uğraşmadım. çünkü bir iki konser fırsatı geldi ama bilen bilir. büyük rapçiler çıkmadan önce bir ton bebe alırlar iki şarkı söyleyip insin diye. ne işim olur amk. o yüzden sadece kendi kendime şarkı kaydı alıp kendi kendime söyleme planı yaptım ve bu çizgiden hiç çıkmadım.
-
135.
+8dıbına çakim biz paso raple uğraşırken ilk sınavlar geldi geçti ikinci sınavlar başladı. gibtiğimin yeni müdürü kendi kurallarını koydu okulda. tembeller son sınıfa çalışkanlar ilk sınıfa konuldu. bizim sınıfta geçen yıldan ifo erk hasan falan var. amk bende öğrenmiş oldum okulda sondan ikinciydim benden sonra da bir kız var. o amk sonuncusu hacettepe kazandı mezun olurken de neyse.
lan her sınav çakıyoz her sınav çakıyoz kopya çekecek kimse yok sövüyoruz kaderimize. iyi sınıftakiler de anlaşmış kimin dersi iyiyse o diğerine kopya veriyor. sayısaldım ama bütün alan derslerim(fizik kimya biyoloji matematik ve geometri) 0 ya da 1di. üstüne edebiyattan da 1 aldım. bu dıbına koduğumun müdürü fakirden alıp zengine veriyordu tersine robin hood puşt.
ikinci dönem biraz düzeltecez diye komple gibtiler tüm okulu karıştırdılar. yanımda 11. sınıf arkamda 12. sınıf oluyordu.
yanıma bir kız oturdu. kara kara düşünüyor amk ben de napim çaresizim. sınav ortası
k:merhaba burak ben
-kardelen ben de
k:memnun oldum. coğrafyaya ayık mısın
-ben kendi sınavımı yapamıyorum sana mı bakim
ne yannan yicem diye kara kara düşünürken sağımda bizim dönemin okul birincisini gördüm. fısıldadım
k:enver kanka merhaba burak ben
e:merhaba
k:la okul birincisisin sen gözünü sevim bir iki birşey söyle de boş kağıt vermeyim.
söylediklerini yazdım 35 aldım. çocuk sınavdan sonra geldi keşke kağıt değişseydik dedi. vay amk bak sen okul birincisine bana koşulsuz yardım etmek istedi. o gün orda vuruldum çocuğa -
136.
+6sonuç olarak ilk dönemin zütüme gireceği kesindi. sadece uzaktan göz kırpıyordu bana. diğerleri de çok farklı değildi. bazıları benim gibi aile baskısıyla sayısal okuyordu. ne vardı amk eşit ağırlıkta olsaydı. babam tutturmuştu mühendis ol hayatın kurtulur. gibim hayatımı
bahçede kara kara düşünürken volta atıyorduk. ben artık bu konuyu geçmiş hala geçen yılki gibi 8 10 erkek volta atmanın anormalliğini düşünüyordum. ulan bazenleri ayrılıyordum sürüden bu sefer ben tek kalıyordum. muallakler anlamıyor ki biraz az kişi gezilmesi gerektiğini. tek kalınca da peşini bıraktım artık koyverdim kendimi. derken radarlarım bana bir dürtü verdi. soluma dönmemle banklarda son sınıflardaki en güzel kız tayfasını gördüm. birinin adı büşra biri ilkay diğer ikisi de tek yumurta ikizi olan ebru ve eceydi. büşra frikik veriyordu. lan daldım gittim dıbına koyim. kızın bacağa baka baka yürüyoz ama nereye. diğerlerini ayıktırmak için sağıma döndüm beyler dedim. o diyişi bilirsiniz. baktığım yere bak am göreceksin diyişidir. tekrar soluma baktığımda kız kaşları çatık bana bakarak eteğini düzeltti. bize de iki saniyelik görüntüyü akşam uyumadan hatırlamak ve o anın utancı düştü. lkendimin de olduğu gibtiğimin abaza grubu. çok dikkat çekiyorduk çok -
137.
+7o olaydan sonra çağatayla aramızda kod kullandık. dersten önce söylemeyi unutsak bile zili duyunca hemen tuvalete koşacaktık. biri sorduğunda da kanka tuvalete gidiyorum acil işemem lazım diyorduk. bazen çağatay önce giderken ona sonra bana sorarlardı ama ikimiz de aynı şeyi söylerdik. ortada yalan söylemek için bir sebep yoktu onlara göre. çılgın aşıklar gibi birbirmize tuvalette kavuşuyor sonra da kantine mi inelim bahçe de mi dolaşalım kararlaştırıyorduk.
biz mi cıvıttık olay kendinden mi gelişti hatırlamıyorum ama şu boyuta gelmişti artık: ben çağataya sen karar ver yaaa diyordum o da bana hep benim dediğim oluyor senin dediğin yere gidelim diyordu. kantinden bisküvi alınca aç ağzını kanka diyip veriştiriyordu bin ağzıma.
olay bahçede bizimkilere yakalanmamızla son bulmuştu
furkan:napıyonuz lan siz
k:bir şey yapmıyoz
furkan:niye lan bizden ayrı geziyorsunuz
k:size öyle gelmiş lan niye ayrı gezek tuvalette karşılaktık beraber indik aşşağıya
zeyd:ben görüyorum sizi hep gizli buluşuyorsunuz
çağatay:saçmalama ya hadi yürüyon amk ayrı gayrı mı olur. 10 kişiden birimiz eksilse hepimiz eksilir
ne diyon bakışı attım bine. aşkımız sönmüştü amk. bidaha başbaşa bisküvi yiyemicektik. çağatayın çok gibinde değildi ama iki kişi takılmak güzeldi alışmıştım. yine abaza team olarak toplanmıştık en sonunda -
138.
+9artık merdiven altı olayını daha çok ciddiye alıp beraber feat ler atmaya başladık birkaç şarkımız oldu birlikte vedat ve furkanla. vedat ısrarla arabesk rap sözlerini ve beatlerini duygusal rap diye önümüze sunuyordu biz de her seferinde anlatıyorduk davul zurnalı beat arabesktir diye. hiç anlamadı.
şarkılarımızı yapıyorduk bir yandan da belki çapımız büyür diye fotoğraflar çekiliyorduk şekil şükül.
bazen ciddi gangsta pozları bazense sevecen rapçi pozları veriyorduk. furkan bini iyi photoshop yapıyordu. beni ikisi ayaklarımdan tutup amuda kaldırdı. ben de tek el üzerinde duruyor gibi poz verdim. sonra bir saat uğraştı en ince ayrıntısına kadar ayarlayıp yaptı fotoğrafı. shoplama bitince gerçekten tek el üzerinde durduğumu düşündüm amk.
başka bir gün istasyonda fotoğraf çekimi yapıyoruz. amacımız varoşuz ghettodan geliyoruz fakirlik bizde adettir tarzı pozlar yakalamak. ordan güvenlik geldi
güvenlik:napıyonuz la siz
vedat:abi biz ünlü rapçileriz ya fotoğraf çekiliyoz
güvenlik:ünlü nesiniz
furkan:şarkıcı abi şarkıcı
güvenlik:harbi mi lan? kimsiniz adınız ne
baktım iş iyice salaklaşıyor
k:abi adanadakiler bilmez bizi biz istanbulda bir konser yapıyoz 10 milyar kaldırıyoz. buraya da sırf fotoğraf çekimi için geldik. adana istasyonu güzel dediler
güvenlik:vay hayatımı gibim benim kaç aylık maaşım kadar lan. iyi hadi çekin sonra gidin
k:sağol abi
adam gidince
vedat:olum niye yalan söylüyon
k:dıbına koyim sanki sen doğru konuşuyon biz ünlü müyüz
vedat:sen böyle yaparsan hiç olamayız amk. biraz kendini büyük gör
bu vedatın cinslikleri, kendi kişiliğinden fazla egosu olması, arabesk rapi, şarkı alırken saatlerce kelime telaffuzunu beklememiz hep eksi puan olarak dönüyordu kendisine. çok dayanmadı bir süre sonra furkanla ikimiz devam edecektik. -
139.
+7bir gün yine bir şarkı kaydını bitirdik. vaktimiz var planımız yok boş oturuyoruz. furkan ya da vedat bir beat açtı bu güzel buna birşeyler yazalım diye. güzeldi de biz gibene kadar. hemen beş dakikada hep beraber söz yazdık. anlamsızca komik olduğunu düşündüğümüz şeylerin sonuna sevgilin sana versin diyorduk şarkı boyunca. kaydını aldık dinleyip güldük eğlendik.
vedat facebookta paylaştı amk. lan utandım ter bastı. ama yorumlara bakıyorum. çok iyi falan yazıyor beğeni alıyor paylaşılıyor. öyle bir boyut aldı ki bizim arkadaş çevresi okulu geçtim istanbuldan ankaradan yozgattan mardinden falan çocuklar mesaj atıyor bana amk. kardeş şarkınız güzel ve eğlenceli çok sevdik diye. hatta salih kütahya'da bir futbol takımında oynuyordu o zamanlar mesaj attı amk senin şarkı burda bile çalıyor diye. bir yandan dinlerken utandığım şarkı bir yandan en çok beğenilen şarkımız olmuştu.
o zamanlar şanışer beta pit10 falan olurdu. ben de giderdim sevdiğim rapçilere. orda tanışık olduklarım 'hadi be oğlum ne zaman çıkacaksın sahneye' derdi. gibim sahneyi ben toplum içinde gözler bana dönünce bile çekiniyorum. ayrıca demiştim karakterimde olmayan birşeyi yapamıyorum diye. o şey hala çıkmadı. içimden gelene kadar yapmam amk. -
140.
+7okulda gayet bol sıfırlı bol birli devam ediyor tabi. bu seneki sınıf arkadaşlarımdan da bilmeyenler felç akımına kaptırmıştı kendini. herkesin kendi özel felç hareketi var öyle salaklarız.
bir ara hoca gelmedi bir türlü derse. biz de çıktık furkanla çağatayla dolanıyoz koridorda. felç yapıyoruz. sınıf dar geldi ya dıbına koyim koridora taşıdık olayı. merdivenlerin orda sırayla yapıp gülüyoz. derken bir baktık müdür yardımcısı olan ama şimdi ingilizceye giren mehmet. sınıfa koşsak koridorun sonunda kesin giderken görür sonra tokatlardı. hemen tuvalete girdik. furkanla ben aynı kabine girdik panikten. çağatay da yan kabine girdi. berat vardı sınıfta o da tuvaletteymiş o sıra oyun oynuyoz sanıp bizim olduğumuz kabine girdi. sövmeye kalmadan azrail girdi tuvalete.
tek tek vurdu kapılara bizimki dolu.
mehmet hoca:çıkın lan dışarı hadi
derken açtı kapıyı. kilitlemeyi unutmuşuz. furkan kabak gibi ortada. çıktı o biz de kapı arkasına saklandık beratla.
mh:sen tek değildin nerde ötekiler
diyip ittirdi kapıyı beratı farketti aldı onu da. ben zayıf olduğum için pıstım amk duvarla kapı arasında.
mh:noluyor lan napıyonuz aynı kabinde. var mı başka biri
dedi. üstüne çağatay çıktı yan kabinden.
mh:hayırdır olum sen nerden çıktın
ç:hocam ben izin alıp tuvalete gelmiştim
mh:tamam o zaman
mh:lan elini yıka hayvan oğlum
ç:pardon hocam sizi görünce unuttum
biz çağatayla orda kurtulduk. ama o gün orda iki lise iki öğrencisi tokadını hakkıyla almıştı. biri haylazlığından diğeri salaklığından. -
141.
+6sınıfta herkes birbirini tanıdıkça birşeyi farkeder olduk. tertemiz fakirdik lan hepimiz. ben zaten doğuştan fakirim. furkanın evlerine gittim gördüm onların durumu iyiydi ama babası köle gibi yetiştiriyordu furkanı. diğerleri de ya orta düzey ya da fakir ama fakirliği benimsemiş insanlardı.
aramızda bir söz verdik birbirimize suyu asla ama asla kantinden almayacaktık. niyesi yok bu işin. suya para verilmez. git çeşmeden iç o 50 kuruş cebinde kalsındı bizim düşüncemiz. hatta mottomuz vardı
fasulye yiyelim ete para vermeyelim
birbirmizi gibelim züte para vermeyelim
bir ara çağatay ayağını burkmuş yürüyemiyordu doğru düzgün. sınıfa bir girdi hepimizin kanı dondu.
k:çağatay?
furkan:olum napıyon sen
çağatay:napmışım lan
furkan:o su ne olum
çağatay:yarram yürüyemiyorum napim her teneffüs çeşmeye mi gidim
furkan:daha fazla konuşma
çağatay:lan abartmayın
ama biz abartmıştık. derste bana soru soruyordu. bende zengin kocası kendini aldatmış fakir kadın gibi onu bırakamıyor ama cevap da vermiyordum. yada soğuk davranıyordum
çağatay:olum tamam lan valla bugünlük idare edin
k:söz mü
ç:söz amk
k:beyler affedelim mi?
diğerleriyle bir teneffüs oturup konuştuk. çok önemli bir şey gibi biri geçerken falan susuyorduk
zeyd:affedecez mi şimdi
k:bilmiyorum ya tekrar yaparsa
furkan:artık eskisi gibi güvenemeyiz ona
çağatay s:kanka saçım düzgün duruyor mu
k:giberim saçını şimdi. affediyor muyuz. ben geçen yıldan beri tanıyorum çağatay düzgün adamdır bidaha yapmaz.
tamam o zaman dedik ve aramıza geri aldık. adam sadece iki ders dışlandı nasıl içine oturmuş amk sarıldı bize ne özlemişim falan diyor. şekil yapmak için de suyu bize gösterip çöpe attı. atma amk para verdin o kadar dediysek de dinletemedik. -
142.
+3o zamanlar cornetto dondurmada kampanya vardı. büyük cornetto kapağı zütürene bedava küçük cornetto veriyorlardı. bunu öğrenen aç tayfamız teneffüslerde bahçede defile arar gibi geziyorlardı.
bir iki kere mavrayla karışık bedava cornet yemiştim güzeldi ama yeter amk. çocukluğumuzu bedava cornet arayarak geçiriyorduk. beden eğitimi dersinde bile maç yapmayıp okulu arıyorduk didik didik.
bazen aynı anda iki üç kişi görüyor kavga çıkıyorduk.
berat:sende daha fazla var amk
furkan:banane lan ilk ben gördüm
berat:gibimde değil yeter ya benim bu
furkan:git ye lan önce bulduklarını aptal
berat:onları yicem bunu da satacam
bu kadar zaman bunlara katlanınca dayanamadım. bir öğle arasına girerken
furkan:cornet arıyor muyuz
diğerlerinin canına minnet amk
k:kanka ben ifoyla erkle birşey konuşacam sonra yanınıza geliyorum.
çağatay:ne konuşacan lan bende gelim özledim muhabettemizi
k:gelme amk özel ya
çağatay:iyi lan züte bak
bunlar bahçeye indi. ben pencereden izliyorum. güvercinin yem araması gibi yere baka baka yürüyor binler. fırsat bu fırsat diyip koştum kantine. canım it gibi magnum çekiyordu sabahtan beri. gittim fıstıklı magnum aldım. iki gün köşeye para atmıştım almak için hakkımdı lan o. kantinin de en köşesine oturdum. dıbını gibtiklerim kantine geldi. daha yarısına bile gelmemiştim magnumun gördüler beni.
furkan:lan şerefsiz
k:ne var dıbına koyim ne var yemeyek mi yeter lan
çağatay:olum sen var ya cidden... birşey demiyorum lan sana
zeyd:afiyet olsun amk
çağatay s:çaça saçım düzgün mü kanka. boşluk var mı alnımda
k:beyler kusura bakmayın gram vicdan azabı çekmiyorum. iki gündür taktan şeylerle geçiştiriyorum okulu hakkım dıbına koyim bu. -
143.
+4iki gün ne yüzüme baktılar ne selam verdiler. ulan adam vursam böyle davranmazlar. derste oturuyoruz dayanamadım fısıldadım
k:çağatay seni çok iyi anladım şimdi. su aldığında öyle davrandığımız için kusura bakma
ç:gibtir git ben çektim sen de çekecen
k:senin dıbına koyim ben
iki günün sonunda eskisi gibi olduk. binler de beni özlemiş. neymiş efendim bensiz cornet kapağı toplamak eski tadı vermiyormuş. yad ettiğiniz günleri gibim sizin. yine kapak toplamaya başladık. o sırada sınıftan selma var bizle dalga geçiyor biz de takmıyoruz ama onu. kız nasıl güldüyse elindeki cornet düştü amk. furkanın gözü parladı
k:kardaşımsın abartma ya
f:ne var lan yenir bu. şu taşları sıyırdım mı tamam işte
diyip yalamaya başladı. yalan yok canım çekti. gittim küllahını kopardım. sonundaki çikolatalı yeri.
f:benle taşak geçiyon ama sen de yiyon
k:olum burası değmedi yere
f:he amk he ya.
selma bizi acı ve korku dolu gözlerle izliyordu bu sırada -
144.
+5diğer erkeklerden bahsedemedim ama volkan vardı r pelteği. hep de yannan demeye çalışır dururdu. resul vardı. beratla birlikte minikler liginde oynuyordu boy tip olarak. kadir vardı erhanla birlikte ülkücü tayfadan vazgeçip beraber takılmaya başlamıştık. zeytun var geçen yıldan da aynı sınıftaydık sessiz sakindi.
bunları da toplayıp tarikat videoları çekmeye başladık. zaten on erkeğiz daha kim bize bakar ki amk sal gitsin diyorum. çağatay sıraya vuruyor yavaş ritimden başlayıp gidere hızlanıyor. geri kalanlarımız da her vurduğunda ha! diye bağırıp kafayı sağ sola çeviriyoruz. neden yaptığımızı yeminle bilmiyorduk sadece yapıyorduk. başka sınıftan çocuklar geliyordu ayininize katılabilir miyiz beyler diye. gönlümüz misafirperverdi alıyorduk. ama ders arası, öğle arası, hocanın iki dakikalık sınıftan çıkışında bile biz bunu yapıp videoya çekiyorduk kendimizi ve eğleniyorduk.
tam o günün son videosunu çekecektik ki yeni müdür yardımcısı geldi. ibrahim namıdiğer şuayıp bendeki namı mekgibalı.
160 boy var yok. hayvan gibi bira göbeği. dudak ortası boş bir bıyık. tek eksiği o büyük mekgiba şapkasıydı. sonra bağırtacan sinyorita diye.
tüm erkekler gelin odama çabuk. iki üç yavşak gelmedi ama orda olanlardan ben çağatay kadir furkan berat zeyd gittik.
mekgibalı:derdiniz ne lan sizin
furkan:hocam eğlencesine öyle vurup sıralara gülüyorduk
mekgibalı:bahçe var oğlum gidin orda oynayın
sesli düşündüm istemsizce
k:bahçe de bahçeye benzese
berat dedi sandı hoca.
mekgibalı:birşey mi dedin evladım
berat:yok hocam
mekgibalı:çıkın bahçeye bakın futbol sahamız var. basket sahamız var. kocaman bahçe istediğiniz gibi yürüyün
k:okuldan fay hattı geçiyor be
yine berat dedi sandı. kalktı ayağa zaten aynı boydalar. iki şaplak çekti berata. gözümden yaş geliyor gülmeyim diye. adam farkında hepimiz patlamak üzereyiz. dayanamadım amk kahkaha attım. ben atınca diğerleri de tek tek patlattı kahkahayı.
mekgibalı:ne gülüyorsunuz lan eşek herifler. gidin lan sınıfınıza diyip yine berata vurdu. bence adam bizi süzdü boy ve tipe bakarak sadece beratı gözüne kestirdi o yüzden hep ona oynadı. -
145.
+5facebooktan 10/F Tarikat diye grup açmıştık. berat hariç tüm erkekler adminiz. biri birşey yazıp sonra da sonuna kendi adını koyuyordu. onun da taku çıktı ama. akşam facebook a bakardım. bir saat konuşmuşlar başkası benim yerime cevaplar yazmış ben yeni görüyor oluyordum. mesela
-kulaklarım çok büyük keşke ölsem (ket) yazmışlar
lan ben niye kendimle taşak geçim. neyse ona da alıştık herkes başkasının adından konuşuyordu. çağatay da basit shoplar yapıyor bu arada. benim kulakları kafamdan büyük yapıp haber başlığı ekliyordu. dünyanın en büyük kulaklığı insanı Adana'da mı? internette tanımayan biri görüp gerçek sanabilirdi.
bir gün derste anıl başladı derste anlatmaya.
a:bizim köyde eşek gibiyorlar ha
k:ne alaka lan
a:anlatıyoz işte amk hep siz mi birşey anlatacaksınız dinleyin bakın
f:sen gibtin mi lan
a:yok olum ya dinle. bizim köydeki 16 17 yaşındaki çocuklar haftada bir buluşuyor birkaç kişi. hadi anıl eşşeğe varacaz diyorlar. taşak sandım ama bir gün takip ettim bunları. eşeğin yanına gittiler. adamlar eşeğin bir ayağını taşa koydurttular diğeri de boşluğa düşüyor.
f:niye dıbına koyim
a:giberken çifte atmasın diye.
k:lan harbi gibtiler mi
a:he olum ya sırayla gibtiler gözümün önünde. amı çok datlı oluyormuş eşşeğin. öyle dediler bana
k:anıl sende gibtin mi?
a:yok diyorum olum ya
zeyd:doğruyu söyle lan
a:saçmalamayın ya niye anlatim
çağatay s:anıl kafamda birşey var mı bir baksana
akşam eve gittiğimizde bizim tarikat grubuna baktım. çağatay yine yalan haber yapmış. başlık BUNLAR iNSAN MI!? anılın bereli yüzünün tam görünmediği bir fotoğraf koymuş. bir de açıklama yazmış. adanada eşeğe tecavüz ettiler. olayın öncüsü anıl k. yı linç etmek isteyen halk jandarma tarafından zor zaptedildi. muhabirlerimizin sorusuna anıl k. cevap olarak 'buda bir tercih meselesidir.' diye yanıt verdi.
okuduğumda gülmüştüm. ama baktık ki birkaç haber sayfası paylaştı facebookta insanlar paylaşmaya başladı gerçek zannedip. belalar okuyorlar. anılın zütü atıyordu. her gün okulda
a:olum gibecem kaldırın artık şunu valla bak gibecekler beni diyordu.
hiçbir zaman kaldırmadık ama olay kısa bir sürede unutuldu.
başlık yok! burası bom boş!