hala hatırlarım mavi tonlarında kendisine çok yakışan bir kareli gömlek giymişti o gün. hiç özenmemişti ama özense bu kadar yakışabilirdi. bu sefer çamlığın daha öncesinde karşıladı beni oraya kadar yürümeyi teklif etti.
bsg:annem her akşam kızmama çok kızıyordu biliyor musun
k:doğrudur bundan sonra ona göre buluşalım o zaman aşkım
bsg:yok artık kızmıyor seni anlattım ona. aslında sevdi de benim anlattıklarım kadarıyla. bir ara tanışmak ister misin?
k:açıkçası böyle şeyleri sevmem, utanırım ve çok erken
hevesi yokmuş zaten bozulmadı hiç
bsg:öyle diyorsan öyle olsun aşkım. ablam da bizi çok kıskanıyor biraz sana kıl oldu açıkçası
k:neden ne yanlışım oldu ki ona
bsg:seni çok seviyorum her akşam seninleyim ya. kendi yalnız tabi kıskanıyor bizi. neyse gel şu tekelden birer bira alalım. sonra da çamlığa geçeriz.
k:olur alalım
içeri girdik. ben tahmin etmiyordum ama tahmin edilmicek birşey değildi. mahallesinin tekel bakkalıydı tabi ki birbirlerini tanıyabilirlerdi. (adamın adını sallıyorum unuttum amk 9 yıl olmuş o kaytan bıyıklı herifi mi düşünecem)
tekelci:ooo iyi akşamlar bsg kızım
bsg:iyi akşamlar cemil amca. bak bu erkek arkadaşım burak.
dedi ve öptü. benim kafa pili şarj olmuş vibratör gibi titreşime geçti. niye utandırıyon karakterimi bilerek huur. aldık biraları çıktık dışarı
k:ya niye beni zor durumda bırakıyon sen?
bsg:hoşuma gidiyor öyle utanman
k:yapma bak bidaha. tekelciyle tanışsam nolur tanışmasam nolur
bsg:niye öyle diyorsun beni tanıyan herkese bahsediyorum seni. erkek arkadaşım olduğunu biliyorlar hep.
k:tamam demedim bir şey
geçtik köşemize. o akşam abazalığım üzerimde değildi. birincisi yunus yoktu ikincisi de yunus yoktu. bir diğer sebep olarak ama bana olan yakınlığı ailesinin ve çevresindekilerin beni bilmesi olabilirdi. hoşuma gitmişti. ben kızı sahiplenmemiştim ama o beni kendine sahip görmüştü çoktan. adam akıllı ilk kez o zaman birbirimizi tanıyacak bir sohbet etmiştik.
babası terketmiş huur çocuğu. öyle baba mı olur. dünya güzeli kızın var dıbına koyim. (ablası zütüme benziyor belki ablasının çirkinliği ağır basmıştı terketmesi için) e kız belliydi. annesi kim bilir nasıl güzeldir. öyle adamın dıbına koyim dedim içimden. ayrıca kız benden daha başarılıydı anlattığını göre. o gece birbirimizin ailesinden ve arkadaşlarından sohbet ettik bazen dertleştik bazen de güldük. biraz da yiyiştik ama baboli bile sakinliğini çok bozmamıştı pantolon altında. biraz daha alışmıştım o gece bsg'ye.

kız iki gün gönlümü almak için tabiri caizse zütünü gibtirdi. ulan aklımı gibim neyin tribini atıyordum o ki. başka kızların oluşu egomu durdurulamaz yapıyordu kendimce. ama o iki gün o kızın ettiği ısrarı burger king kasiyerine etseniz alakasız olduğu halde sizden seve seve kelle paça çorbası siparişi alabilirdi.
okullar açıldı pazartesi günü. ilk gün sivil gidebilirsin sıkıntı olmaz laflarını işitmiştim yaşça büyük arkadaşlarımdan. basket şortu kırmızı bol tshirt giydimç kulağımdaki küpeyi de çıkarmadım. servise bindim tek ben sivilim. bozuntuya vermedim en arka köşeye oturdum. sarışın yaşça büyük adının sonra ercan olduğunu öğrendiğim birisi döndü bana:
e:selam genç
k:selam
e:kaçıncı sınıfsın sen
k:yeni başladım lise 1 işte
e:abi demek yok mu o zaman ben son sınıfım
k:abi gibi görünmüyorsun. yanlış anlama senin yaşında da arkadaşlarım var onlara da abi demem.
caz etmediğimi düzgünce söylediğimi anladı
e:iyi madem öyle olsun ercan ben
k:burak ben de
e:burak yalnız serviste en arkaya biz üst sınıflar oturuyoruz ona göre
tavrı düzgün olduğundan ona göre laf verdim
k:bugünlük sizden görün o zaman yarın başka yere otururum.
adamın kanı ısındı bana. servisten inerken bu da ket diyordu amk. sonra servisten inmemle bir kız bana doğru koştu. daha önce hiç görmediğim biriydi ama beni her gün görüp aylardır görmeyen birisiymiş gibiydi. kız fena değildi ama güzelde değildi. esra vakasına benzer bir vakaydı.
c:tanımadın mı ben cansu
k:tanımadım valla facebookta mı konuştuk.
c:evet bak dedi gösterdi profilini
tabi tanımam amk bi ton efekt atmıştı fotoğraflara. hiçbirinde yüzünün tamdıbını görmek nasip değildi. tanıdığımı belirttim sonrasında. bu arada okula baktım tek tük sivil gelen vardı biraz rahatlamıştım. okulun önünde ilk gün konuşması için sıra olundu. o kalabalıkta biri aşırı pis zütümü mıncırmıştı huur çocuğu görememiştim hengamede kim olduğunu. sinirlenmiştim. bu arada cansu da beni onla bunla tanıştırıyor. bazıları bildim seni diyor. bazıları lan şurda denk gelmiştik seninle diyor. bir tane kız tanıttı kendini yavşadıklarım grubundandı. cidden lisenin ilk günü iliklerime kadar hissettim o popülariteyi. (yanlış anlamayın hiçbir zaman bunun egosuyla davranmadım. davranışlarıma göre şekillendirmeye alıştım o duyguyu yani içimde hala sakince zütü kalkık olmayan bir insandım neden olmadığım biri gibi davranim ki).
sonra müdürün konuşması yapıldı sınıflara sıra halinde çıkıyorduk. okulun koridoruna girince bir tane hoca bana eliyle gel hareketi yaptı.