herşey osman denilen huur çocuğu arkadaşımın liseye hazırlandığımız sene sebepsizce bana sallamasıyla başladı.

o:lan ket senin neden hiç kız arkadaşın yok ehuhehe
(lakabım ket değil buna benzer birşeydir ve ailem hariç herkes hocalarım arkadaşlarım falan bana böyle seslenir)
k:ne bilim olum arkadaş ortamı falan yetiyor güzel işte
o:kesin öyledir ehehe tipim yok demiyon da
böyle diyerek bozdu beni amk saf ve temiz çocuğuluğumun bekaretini alıp benim fırlama bir bine dönüşmemin temelini ilk bu huur evladı atmıştır
k:en kısa zamanda yapıyorum ve seni de haberder ediyorum canım panpam
dedim ve arkamı dönüp anasının amı hakkında birkaç dakikalık bir iç söyleşi yaşadım...

okuyan bir kişi de olsa devam edecem okuyanın pişman olacağını düşünmüyorum beyler

edit:hikaye bitti beyler. okuduğunuz için teşekkür ederim hepinize. umarım keyif almışsınızdır. belki bir süre sonra üniversiteyi yazarım. burdan haber veririm yazarsam. sağlıcakla kalın

o gün okuldan sonra eve gittim ergenliğe girişin de verdiği acıya yönelme eğilimiyle sanırım yıkıldım. günlerce yüzüm asıktı bu bini okulda görünce kaçar oldum yüz yüze gelmemek için.
derken dersanede bir kız sürekli laf atıyor naber rapçi falan diye ve arada bakıyor falan. dersanenin serseri tayfasından bir kız. ben de rapçiyim bol giyiyorum eşofmanın zütü yere değiyor nerdeyse. onun da tshirtleri diz kapağına geliyor. öyle tipleriz.
lan dedim içimden nolursa olsun amı var mı var güzel mi eh işte amı var. yanıma yakışır mı desem amı var. e daha ne o zaman dedim ve tekrar denk gelmeyi gözledim.
haftasonu oldu gittim dersaneye bu kantinde takılırdı sürekli baktım yok. sınıfına baktım yok. amk kızı bi plan düşündüm üzerinden onu da yok etmişti. derse girdim yine yıkıkça ne tak yicem diye düşünüyorum. neyse ilk ders bitti dışarı çıktım dolanıyorum öyle boş boş sonra bu kızı gördüm. naber rapçi dedim. gibtir git ya dedi. ananı gibim özgüven ekgibliği çekiyorum zaten bu da aldı kürekle vurdu üstüne. bir iki çocuk duymuştı kıkırdadılar binler. neyse ben salmışım dıbına koyim kendimi tekrar inek ve yıkık öğrenci moduma ve derslerime sarılmaya karar verdim o gün. (okulun ikincisiydim sövmeyin giberim)
bir hafta yine boş geçti okulda rutin şeyler erkeklerle pandikli şakalar felç felç hareketler. sonunda haftasonu geldi çattı. ben dersaneye girerken bi baktım bu kız kapıda sağa sola bakıyor. kafamı eğdim ve allahım kör et huuryu birkaç saniye ne bilim inme insin de şu kapıdan yüzüm kızarmadan geçim ne gerekirse yapacam dedim. ama tabiki kahpe direkt gördü beni ve seslendi. 'rapçi gelsene konuşalım seninle'

okuyan varsa devam edim bi işaret verin dıbına koyim

yüzüm kıpkırmızı oldu zaten anladı bin güldü yanına gidince. bide tanrı vergisi çok taktan bir refleksim vardır. çok kasıldığım zaman kafam boşalan yannan kafası gibi titrer. (şaka yapmıyorum cidden hala var) neyse gittim yanına konuşma şöyle oldu
ket:efendim (kafa gene yarak kafası gibi bu sıra)
buse: merhaba ben buse adın ne senin?
k:burak bende ama adımı kullanmıyor kimse...
derken böldü.
b:biliyorum ket diyorlar anlamı?
k:bende tam bilmiyorum salladığım şeyler tutuyor diye lakap taktılar dedim
b:anladım ben sana burak dicem olur mu?
k:nasıl istersen. ne konuşmak istemiştin benimle?
b:geçen gün sinirliydim acısını senden çıkardım özür dilemek istedim o yüzden gelmeni bekliyordum burda
k:önemli değil olur öyle şeyler (içimden gibtir yarram ergenliğin gazındasın işte klişe yapıyon)
b:gel içeri geçelim da sana bi kahve ısmarlayim rapçi
dedi ve içeri geçtik. birkaç gün mesajlaşmalar falan her gece bana iyi geceler zütünde uçuşsun pireler şakası yapıyor bende böyle gerzekçe konuşmadan ötürü bunu arkadaş olarak görüyorum tabi derken yine haftasonu görüştük bununla dersanede. ağlayarak geldi yanıma

noldu buse dedim anlatmadı gözleri kan çanağı ve sersem bi haldeydi. (aklımı gibim öyle safım ki ağlamaktan çok kötü oldu sanıyorum yıllar sonra esrarın tribini ve sersemliğini anlayacaktım)
ısrar ettim anlatmayınca peşine düşmedim. gün içerisinde rutin şakalaşmalarımızla kendine gelmişti zaten.
son ders mesaj attı çıkışta konuşmak istediğim birşey var bekle beni dedi. ben de tamam dedim. çıktık yine yüzü asık bunun.
k:yine noldu
b:yok birşey
kgibecem şimdi ağzını yüzünü ergenliğin söyle işte amk yok birşey demeye mi çağrdın diyemeyip hadi buseeee gibi sesime hiç yakışmayan bir uzatma yaptım zaten utandım amk o da güldü aynı anda.
b:niye beni arkadaş olarak görüyorsun
k:çünkü bu zamana kadar hep öyle konuştuk
b:senin adım atmanı bekledim
k:ben anlamam bu tarz işlerden daha önce sevgilim olmadı
b:ilkin mi olacam yani?

bak sen bak falliğin dediği lafa bak. beyler yemin ediyorum kız arkadaşım olacak diye sevinmek aklıma geldiyse binim. aklıma direkt içimde hala yandığını bilmediğim intikam duygusu geldi ve gibtim seni osman dedim

var mı okuyan devam ediyorum?

Bir iki kişi okuyan varmış yeterli benim için. Beyler gece devam edecem 11 12 gibi başlarım. Dün kimse giblemiyor gibi geldiğinden bırakmıştım. Gece görüşmek üzere

o gün sevgili olup ayrıldık. bana her akşam zütünde pireler uçuşsun diyen kız iyi geceler aşkım yazdı amk. ben ya kendi kişiliğimden ya da yeni olduğumdan bu durumlara yılışık sevgili moduna girememiştim.
ertesi gün okula fethedercesine başım dik özgüvenim tam gittim. sanki sevgilim var demicem de anasını gibip bide üstüne dövecektim o osman binini öyle bir endamın içindeyim. buldum bu bini
osman:kanka naber ya (amın evladı hep böyle kırık kırık ya yu ile konuşur damalı pantolon giyerdi)
ket:iyi senden naber
o:iyi valla nolsun
k:sozumu tutim kanka buse... (soyadını da söyledim) bunla çıkıyoruz
o:hadi lan o senle cıkar mı
k:sen nerden tanıyorsun?
o:olum o kız popüler lan
bizim zamanımızda vardı ooo şu şöyle yapmış bu şunu taklaya getirmiş falan diye. özellikle graffiti ortamlarında hatta eline sprey boya değmiş her bin kendince popülerdi.
k:neyse işte onla sevgiliyiz biz
bunu dedikten sonra düşündüm. ya ilk sevgilim huurysa. bu zütümün kenarı nerden tanıyor olabilir diye düşündükçe düşündüm. haftasonu geldi yine o zamana kadar okulda felç şakaları simiiiit diye koşup onu bunu dövmeler okulda ekşın bu kadardı.
buseye mesaj attım dersaneye gidince. o da bekle seni arkadaşlarımla tanıştıracam bugün diye geri dönüş yaptı. ben düşünüyorum birini bizim yunusa yapıştırırım birini ahmete birini ona falan. (yunus ile ahmet ikilisini unutmayın beyler)
kız bi geldi yanında dört erkek amk. bende caz edecek birisi değil cazı bilmeyen bir sütüm. amk caz müzik ne onu bile bilemezdim. herşey rap müzikdi bizim için. neyse tanıştırdı cocukları hiçbirinin adı yok huur cocuklarına bak hele sen hepsi bir tag mi ne gibim işte graffiticilerin kullandığı birbirine öyle sesleniyor. bide böyle bir havaya giriyorlar falan. (benim kızın da vardı da söylemicem ifşa olabilirim. zaten o yüzden bu kızı tanıyorlarmış popülermiş.)
sonra andavallardan biri çıkıp 'ooooo ket sen misin?' dedi ben o zamana kadar tanımadığın insanların seni tanıdığı gibi bir durum olduğunu bilmiyordum. sosyal medya da en fazla facebook amk.

evet benim dedim. diğeri atladı helal olsun iyi kapmışsın buseyi dedi. lan cinnetim tepeme geldi nasıl konuşmalar bunlar bana ters şeyler. buseye baktım gülüp geçiyor iyi dedim sustum. içlerinden gundik esmer birisi hiç konuşmuyor benle pis pis bakıyordu belli ki sevmedi beni. al benden de o kadar huur çocuğu bakışı attım. sen görürsün bin bakışı attı. görelim dedim içimden sonra selamlaştık çocuklarla ayrıldık yanlarından. dersane etrafında turluyorum buseyle. birden koluma girdi hiçbirşey demeden. ben tabi hayatımda ilk defa bir kızla temasa girdim utandım. (bakın dokundum demiyorum elim kızın daha herhangi bir vücut parçasına değmedi)
utandığımı anladı ve
b:sen çok utangaçsın dimi
k:evet öyleyim
b:bizimkiler seni hiç öyle bilmiyorlardı
k:sizinkiler beni nerden biliyorlar zaten anlamadım
b:sen ket'sin graffiti yapmıyor musun
k:yok ne graffitisi gıcık alırım onlardan da sahte insanlar bence
b:ben de onlardanım
k:sen hariç o zaman
sonra derslere girdik o gün yine iyi geceler aşkım mesajı ve ertesi gün dersanede yine kırmızı gözler yine baygın bir halde gördüm bunu

akşam devam edecem beyler burda bırakıyorum şimdilik

var mı bekleyen akşama ona göre 11 gibi devam edecem

Geldim beyler sövmeyin devam ediyorum bi sigara içip başlıyorum

k:buse noluyor yine gözler kan çanağı
b:ya yok birşey
k:yine mi ağladın
b:hayır ağlamaktan değil
k:noldu o zaman söyle
b:söylicem ama aramızda kalacak söz mü ve ağır tepki vermek yok
k:dinliyorum
b:esrar içiyorum ondan böyle oluyor. esrarın öyle bir etkisi var gözleri kızartıyor
anlayamadım bir an boşluğa düştüm. hafif hafif hoşlandığım kız esrarkeş mi dedim kendi kendime.
k:kim başlattı lan sana bunu dedim
b:kendi irademle arkadaş ortamında içiyoruz işte
k:giberim lan arkadaşını da ortdıbını da dedim
olum noluyordu lan bana bir anda dellendim bu zamana kadar sakin ve süttüm amk bir anda aslan kesildim kendi kendime. kız birşey demedi ben üzerine ekledim.
k:bidaha içersen yokum dıbına koyim esrarkeşle ne işim olur bide bu yaşta hayırdır sen biraz kendine çeki düzen ver
b: tamam diyip geçiştirdi beni.
sonrasında derse girene kadar yumuşatmak için sarılmalar öpücüklere boğmalar (yanaktan amk sıvazlamaya başlamayın hemen) derken bende işte bakir erkek olarak yumuşamıştım karşılık verdim. o günden kalma bir fotoğrafımız var hala saklar bakarım ilk sevgilim ilk hoşlandığım kız olarak kaldı kendisi.
bir hafta yine okulda tekmeleşmeler pandik şakaları felç taklitleriyle geçti. cuma akşamı dersanemiz vardı iki haftadır cıkıyorduk buseyle iyiydik sanırım iki haftalık sürede ne kadar iyi olunursa bilmiyordum da gerçi. derken o cumayı gibim hayatımın kara cuması oldu

dersane girişinde yine tatlı sevgilileriz manitacılık oynuyoruz. ikinci ders yan dersanede olan okuldan da yakın sınıf arkadaşım olan salih mesaj attı. çıkışta konuşalım diceklerim var dedi. ders arası buseyleyiz yüzü düşmüş belli.
k:noldu
b: boşver
k:söyle işte ısrar ediyorum
b: cıkışta konuşalım
k: iyi ama bir arkadaşım da mesaj attı onla da konuşacam bekler misin?
b:kim?
k:salih
dediğim anda sapsarı oldu esmer kız. esmer kız nasıl sararır nasıl bir renk alır siz düşünün. anlamadım salağız işte bir tak görmemişiz.
dersane cıkışı salihi arıyorum ortalarda yok buseyi arıyorum o da yok. dersanenin karşısında bir ara vardı bizim arkadaşlarda orda toplanır boş yaparlardı. bunlardan ses gelene kadar oraya takılim diye gittim. sesler duyuyorum. birileri tartışıyor bir kız bir erkek sesi. tahmin ettiğiniz gibi salih ve buse'ydi. noluyor burda diye şaşkınlıkla seslendi ikisi de birden sustu

yineledim noluyor dedim.
b:ben gidiyorum burak bu cocuğun da söyleyeceği hiçbir lafa inanma
salih:gibtir git ya
k:salih düzgün konuş kız arkadaşım lan o benim
s:kanka sahip çık o zaman kız arkadaşın bana teklif etti
bu arada buse gitmişti
k:ne demek lan o biz iki haftadır cıkıyoruz onunla
s:kardeş ben bilmem orasını ona sor ben senle cıktığını bildiğimden zaten yol verdim o yüzden tartışıyorduk
ulan bir yanda sevgilim bir yanda yılların arkadaşlığı. hangisine güvenecem ve hangisi bana kazık atmıştı. o yaşla belki de çok ağrıma gitti birşey demeden eve gittim. gözüme uyku girmedi. buse de yazmamıştı. o gece uyuyamadım ertesi gün de dersane vardı zaten buseyle yüzleşecektim. bi de ondan dinlemek lazımdı. ben öyle fevri bir insan değildim dinlerdim iki taraftan da (gavat da değiliz amk okuyanların sesini duydum şimdiden)
ertesi gün buldum dersanede buseyi. gel dedim konuşacaz.
b:ne anlattı o cocuk sana
k:ona mesaj attığını onunla olmak istediğini söylemişsin doğru mu bu?
b:hayır kendi bana yavşadı. arkadaş olduğunuzu öğrendim ve aklını başına toplamasını söyledim ama ısrarla yazmaya devam etti. eğer yüzyüze görüşmezsek de seninle tehdit etti.
k:nasıl benimle tehdit etti?
b:kendisine yavşadığımı ve bunu sana söyleyeceğini senin zaten arkadaşlığınızın verdiği yakınlıktan bana değil de ona inanacağını söyledi.
boş boş baktım düşündüm birkaç dakika birşey demedim.
b:neyi düşünüyorsun sana acıklama yapıyorum burda inanmıyor musun bana ?
k:düşünmeme izin ver bi. sen benim sevgilimsin o da yakın arkadaşım bi kafamda çözümleyim bi anla bi sus.
b:gibtir git neye inanıyorsan ona inan dedi ve ilk ayrılığımızı o gün orda yaşadık.
ben gibi saf ve kendi halinde olan birisi ne yapacağımı bilemedim salakça arkadaşlarıma gittim ve dedim ki beyler silahı olan var mı?
taşak geçtiler tabi kimi vuracan lan. öbürü diyor gibini kesip at oğlum silahla gib mi vurulur ehehee. ağzını gibtiklerim halden anlamaz huur çocukları üzgündüm her halimden belliydi ama farketmediler bile. ama gibini kes at lafı o anki sinir krizimle bana bir fikir verdi. sınıfa gittim birinin açacağını kırıp jiletini aldım lavaboya koştum.

sıyırdım sol kolumu. napacağımı da bilmiyorum düşündüm. o siniri kimseden çıkaramadım lan ben. dondum bir an. yapıştırdım kestim kendimi. kestiğimi sandım yani. bekledim birkaç saniye hiçbir tak yok. giberim böyle jiletin de dıbına koyim herşey bana yokuş yapıyor lan bugün diye daha da sinirlendim. tersini çevirdim jiletin sivri tarafını. yavaş yavaş bastıra bastıra kestim. beyler belki manyak diceksiniz belki o anın pgibolojisi o acı beni rahatlatıyordu keserken. sinirimi kendimden ve ömür boyu iz kalacak kolumdan cıkarıyorum ama o an olan sinir krizim yatışıyordu. koluma baktım tabiri caizse am gibi yarılmıştı ufaktan da kanıyordu. kanı görünce geri kapattım kolumu. kanı görmek ve acı çekmek rahatlatmıştı beni.
tuvaletten çıktım derse girecez birazdan sınıfa doğru gidiyorum. bir an farkettim ki tanımadığım bücürler ve yaşıtlarım bana bakıyor tip tip. anlamadım nolduğunu. sınıfın kapısının orda bizim yavşak elemanlarla laflaşayım da kafam dağılsın dedim. beni gören boş boş bakıyordu amk. noldu lan muallakler dedim. bir tanesi hiçbirşey demeden gitti yanımızdan. o arada arkadaşlar söyledi olum kanıyorsun lan iyi misin dedi. ben de düşündüm. okul ikincisi olan aklımı gibsinler benim kanattın kendini eyvallah gizlemeyi bil bari beceriksiz salak. tabi o giden çocuk boşa gitmemiş. buseye haber vermeye gitmiş. bir dakika geçti geçmedi buse bağıra çağıra aynı anda ağlayarak bana koşuyor. (dıbına koyim feryat figan ağlarken ilk defa gördüm kızı soğudum ne iğrenç feryat ediyordu öyle) burak noldu sana diye sarıldı bana sımsıkı ağlıyor

k:yok birşey buse git başımdan
b:gitmem noldu söyle dedi.
bir kız sizin için ağladı mı bilmiyorum ama tuhaf bir his. değer verildiğini hissetmenin en kötü ve en gerçekçi yoludur bence birinin sizin için ağlaması.
baktı koluma anladı tabi bu kız o yaşta neler görmüş benim gibi mal mı
b:kendini kesmişsin lan sen manyak niye yaptın
k:bilmiyorum buse ağır geldi sinirlendim bir an birşey oldu anlatamıyorum nasıl bir his olduğunu
b:seviyor muydun beni?
k:sevmiyordum buse dedim. yüzü düştü. hala seviyorum dedim.
sarıldı bana hocalar falan da gelmiş başımıza toplanmış baya kalabalık yani. ilk defa kalıbımdan çıktım ve sonunda bende ona herkesin içinde sımsıkı sarıldım. o gün dersane çıkışı güzel bir gündü. ama bu salih buse sorunu aklımdan çıkmamıştı zaten pazartesi olunca okulda görecektim kankamı. geldi o gibtiğimin pazartesi

okulda toplandık arkadaşlarla yunus salih ahmet ben bizim ekip genelde böyleydi. salih dedi gel konuşalım seninle dedi. turlamaya başladık okulu.
s:naptın kanka aramız iyi mi?
b:iyi salih hanginize inanacağımı bilmiyorum ama iyi. bu olayı unutacaz
s:hala çıkıyor musunuz durumlar nasıl?
b:iyi kanka birlikteyiz mutluyuz. seninle birdaha hiçbir şekilde buse hakkında konuşmicaz arkadaşlığımız bozulmasın istiyorum ama benim için durum bu
s:tamamdır kanka kapattık konuyu

ama salihi her görüşüm beni hem salihten hem buseden soğutuyordu. o olaydan sonra kıza da samimi olamadım eskisi gibi. ama salih biniyle aynı sınıftayız her anımız birlikte o yüzden kendinden soğumama hayat şartları çok izin vermiyordu. bu haftayı da okulda arkadaşlara şaka yollu pandik ve dayak atmalı hocalardan dayak yemeli geçirdikten sonra haftasonu geldi yine.
buseyle buluştuk dersanede kız ayık amk anlıyor soğukluğumu ona göre o da biraz soğuk. belki de o da soğumuştur benden bilinmez. yine beraber takılıyoruz dersanenin güya imrenen çiftiyiz bir nebze hocalar bizi biliyor. ikimizinde sünnetlik gibi kıyafetler giymesinden göze batan ve sevilen sevgilileriz yani. bu da ister istemez bizi dersaneye reklam ediyordu.
açıkçası üçüncü hafta da çok birşey yaşamadık hatırladığım kadarıyla rutin sevgili dolanmaları iyi geceler aşkımlı mesajlar
. çok iyi hatırlıyorum 28. gündü. ikimiz de birbirmizden uzaklaşmışız artık hissediliyor o mesafe. buse yanıma geldi ve ayrılmak istediğini artık sevmediğini söyledi beni. o an tepki verememektense doğru karar verdiğini söyleyip tersledim. ilk ilişkim böyle bitti. ama akşamları bilirsiniz sıkıntılar birikir birikir akşam oturur içinize. günlerce uyuyamamıştım. sanırım terkeden o olduğu için vazgeçemeyen ben olmuştum. sonrasında kendimi avutmak için sürekli şunları düşünür oldum: sen bu kızla niye çıktın osmanı züt etmek için. emeline ulaştın mı? evet. artık sevgili deneyimin var mı? evet. eskisi gibi olmamaya söz verdim kendime ve açılmıştım gerçekten de. dersanede göze batan çifttik ya artık millet beni biliyordu. yolumu dersaneden yapmaya ve kızlarla takılmaya başlamıştım

aynı anda bir kaç kızla yavşaşmaya ve özgüveni arşa çıkarmaya başlamıştım. ket lakabı ne güzel almış yürütmüş benim şanımı haberim yok amk. hergün mutlaka konuştuğum takıldığım kızlar oluyordu. baya hızlanmışız damalı osman sağolsun canım panpam benim. ama hep aklımın bir köşesinde buse vardı unutamıyordum onu.
derken lise sınavında da güzel bir puanla adananın köklü liselerinden birini kazanmıştım. baba durur mu hemen pazar araştırmamı yaptım tabi. facebooktan kovalıyorum it gibi. birkaç kız ekledim daha okul açılmadan kimisiyle kanka oldum kimisiyle yavşaşıyoruz güzel güzel.
msn de vardı o zaman 2009 yıllarında. bilen bilir msn fena birşeydi. birisi ekledi beni kabul etmemle birlikte SlM xd mesajı geldi

biraz ara veriyorum okuyan varsa kendini belli etsin ona göre devam ediyorum birazdan beyler

devam ediyorum okuyan kendini ifşalamamaya yeminli ama ona anlatıyorum.

selam diyerek karşılık verip kim olduğunu sordum. adının büşra olduğunu söyledi adını gibtiğim(bu kıza bsg dicem cünkü iki adı ve soy adının baş harfleri bsg idi)
k:selam bsg nerden buldun beni
bsg:bulunmicak biri değilsin çok göze batıyorsun
k:nerden tanıyorsun ki kimden ne duydun
bsg:buse ablam gibidir yazıp pardon gibiydi dedi
direkt mevzuyu çaktım tabi beni kullanıp her ne gibim sorunları varsa beni alet edecekti ve kendince puan kazanacaktı üzerimden. benim içinse belki buse haberimi alır ve bir şekilde ulaşırdı bana hala unutamamıştım her ne kadar başkalarıyla takılsamda.
k:iyi bakalım benim de sevgilim gibiydi
bsg: xdxd
salak ergen
sallamayı sevmiyorum beyler o yüzden hatırlamadığımı söyleyim ama bir şekilde konu buluşalıma geldi ve buluşma ayarladık. bana bir arkadaşını getireceğini benim de birini getirmemi söyledi. o zamanlar vardı böyle gerizekalılıklar ilk buluşmaya herkes birileriyle giderdi gangbang yapacakmış gibi. ben bizim yunuşa haber verdim canına minnet adamın kocaman gibi vardı dıbına koyim. önüne bir kız alsa kızın önünde ben olsam delip geçer bana da kafasını sokardı birazcık. öyle bir nimete sahip arkadaşım vardı dedim kullansın bin. birkaç gün sonrası için sözleştik

bu arada bayram vardı şeker mi kurban mı hatırlamıyorum hala. paraları topladık ve yunusun tanıştırdığı ve artık benimde arkadaşım olan bizden iki yaş büyük hakan pekekentiyle düşünüyoruz ne yapalım diye.
yunus o gün iptal olmuştu büyük ihtimal günler sonrasında kızlarla buluşacağımızı düşünüp şimdiden otuz bir antrenmanlarına başlamıştı.
hakan:kanka boş boş durmayalım bir fikrim var
ket:söyle dinliyorum
h:sen milli olmadın dimi
(yaş 14 daha dıbına koyim)
k:yok kanka olmadım fırça badana falan yaptık ama ...
h:tamam tamam karıya gidek hadi bu parayla
k:ya gibtir et hazır değilim
h:bunun hazır olacak yanı yok olum gidecez gibecen bitecek
k:cidden yok istemiyorum (ciddiye bindikçe heyecan basmıştı)
büyük ısrarlar sonucu ikna etti beni pekekent ve aradı kadını. evi yarım saat yürüme mesafesi cebimizde tam karıya göre para var. yürüyerek gitmeye karar verdik

yolda rahatlatıyor beni bu. yani rahatlatmaya çalışıyor ama her adımda heyecan artmaya ve dilim kurumaya devam ediyordu.
hakan:kanka karı çok güzel lan görünce dibin düşecek
ket:kaç yaşında la bu huur
h:üniversiteli olum olsa olsa 22 falandır huur
k:cidden güzel mi lan (anasını gibim yazarken güldüm o kadar masumca sormuştum ki)
h:olum milli olacan güzel karıya gidecen tabi adettir bu ilkler güzel olmalı hep.
k:gibişin bile adeti var ne güzel bir kültüre sahibiz.
yol boyu böyle önemli ve anlam yüklü ülke ekonomisini kalkındıracak konular üzerine konuşuyorduk ve sonunda vardık. bir apartmanın altında durduk ve hakan aradı telefonla. balkona çık hadi bekliyoruz aşağıda dedi. kadın önce bizi görüp sonra yukarı alıyormuş. artık ne gibim gereksiz bir şifreyse bu. neyse balkona bir kadın çıktı yüzüne sıçılmaz baya şişmanca birşey. sonra geri içeri girdi.
k:lan hakan doğru söyle bunu mu gibecez
h:saçmalama olum o çaçası (pekekenti)
k:iyi bakim
dedik çıktık yukarı. kapı açıldığı gibi heyecanım bir anda uçup gitmişti. öyle bir duygu kalmadı ya içimde. saniyesinde yok oldu o duygu. iyi birşey beklediniz belki böyle deyince ama o duygu yerini on kat fazlasıyla korkuya bıraktı. çünkü az önceki kadın altı çıplak şekilde kapıyı açtı ve hoş geldiniz azgın gençler sizi diye karşıladı bizi. senin yapacağın işi de söyleyeceğin yalanı da gibim e dıbına koduğum demek geldi içimden ama korkuyla ağzımı açamadım sadece içeri yürüdüm o kapıdan.

iyi geceler beyler yarın akşam tekrar kaldığım yerden yazacam