-
101.
+9servisten her gün beraber inip karşılıklı oturduğumuz apartmanlara gidene kadar beraber yürüyünce mecburen ilkeyle de tanışmıştım. yıllardır aynı sokakta karşılıklı oturuyormuşuz bir kere bile görmemiştim kızı. çok neşeli çok sıcakkanlı bir kızdı. yeri belliydi. direkt arkadaş kategorisine giriş yaptı. numaralarımızı aldık her sabah birbirmizi uyandırırız yada haberleşip beraber gideriz diye. ulan ben zaten 7ye alarm kurmuşum öğrenciliğim boyunca bir kere bile geç kalmadım okula. ama bu kız ben olmasam her gün servisi kaçıracak. her sabah geç kalma telaşıyla beş dakikalık yolu yürüyordum. neyseki bir kere geç kaldık sadece. ama bu kız var ya ne kıyaklar yaptı bana yıllarca beni besledi harçlık verdi amk. çok fakirdim öğrenciyken bu da zengindi. iyi de arkadaş olunca haftada üç gün okul çıkışı burger kinge gider istediğim menüyü ısmarlardı sağolsun. ve arada para verirdi ben istediğimde yada istemeden. çok aşşağılık bir binmişim amk.
-
102.
+9baya farkı açınca baktım arkama durum iyiydi. ne biri köpek tarafından yenilmişti ne de gibilen vardı. toplandık yeniden.
ifo: gibecem am uğruna ölüyorduk daha yüzünü göremeden
erk:şerefsiz ket bıraktın arkada canını kurtardın
k:banane dıbına koyim hızlı koşuyorsam benim suçum mu
sonra o yolu geri dönmek vardı. sözleştik hep beraber. toplu kalacaktık. koşsak da yürüsek de ayrılmicaktık. gibtiğimin fabrikasının önüne gelince köpekler yine havlamaya başladı. hasan direkt attı kendini tren yoluna. alıştı pekekent habire atlıyor. ben yine koşmayın sözümüze sadık kalın dedim ama aynı senaryo. en arkada kaldım. bir iki saniye bekledim çünkü köpekler karşı çaprazımızdan havlıyordu. yani önde gitsem önce ben karşılaşacam. züt korkusu ne güzel zeka yapmıştı o an bende. zamanlamayı ayarlayınca başladım depar atmaya. geçtim bizimkileri alperen yusufu geçememiş onun sinirinden iyice hırs yapmış.
alperen:bu sefer izin vermem ket
k:lan sen ne değişiksin bırak dıbına koyim düzgün kaçak
alperen:ya benle ya bensiz
diyip çelme taktı bana. beraber düştük. şansımıza belli bir uzaklıktan sonra köpekler kovalamayı bırakmıştı. heryerimiz toz toprak olmuştu.
k:alperen gibecem garezin ne bana
a:kanka valla özür dilerim korkunca aklım başımdan gitti
k:gibeyim aklını. am görmeye gidiyoz günah diyip geliyon. köpek kovalıyor arkadaşlığı unutup çelme takıyon. şimdi de özür diliyon. kaç kişilik var lan içinde
a:kanka panik oldum napim amk.
k:sende var ama bir saykoluk bak.
okula geri dönerken geçen yıl yaşadığımız bir olay vardı onu anlattım bizimkilere -
-
1.
0ayraCcC
-
1.
-
103.
+9sabahları müdür varsa diceği birşeyler der ondan sonra da sırayla sınıflar içeri alınırdı. çoğu zaman kontrol olurdu. sıranın iki tarafında ikişer hoca. saç sakal kılık kontrolü yaparlardı. kenara çekilenlere bakıp hemen üzerimizdeki ceketleri çantaya atardık. bende bileklik vardı onun bile iki saat lafını yaparlardı amk. klişe bir şaka ama gerçekten bir ara yan sınıftaki bir kızı saç faullerinden çektiler. yazık amk ama çok taşak geçmiştim.
benim saçların sorumlusu ben değildi asla. yıllarca aynı berbere aynı basit traşı anlattımsa da o giderdi saçımın önlerini kısa enseleri önlerden daha uzun faulleri de öyle uzun bırakırdı. tırrek traşı.
yine bir gün sıradan adam topluyor hocalar. ben iri çocukların arasından giderek sıyrılmıştım. herşey gayet güzel giderken üçüncü ders teneffüsünde sınıfa giderken kapşonlumdan biri çekiştirdi. arkamı dönerken
k:noluyor amı... hocam noldu?
beni küpemle yakalayan müdür yardımcısıydı. gülümseyip şaplak atan.
mehmet hoca:bu saçının hali ne lan
k:nesi var hocam
mh:bu faullerin ne oğlum senin.
tuttu sol tarafımdan hafif çekiştiriyor. amk rencide ediyordu bin beni. sesi yükseldikçe koridora toplanıp bizi izlemeye geliyordu diğer sınıftakiler
k:hocam kusura bakmayın uzunsa kestirip gelim yarın
mh:kestirecen tabi yarın böyle görmicem seni!
k:tamam hocam kestirecem
mh:yarın yanıma gelecen sabah bakacam kestirmezsen görürsün
k:tamam hocam yarın gelirim
yannan başı neye gıcık olduysa uzatıyordu
mh:tamam mı?
k:tamam diyorum hocam
mh:bekle burda bekle geliyorum
gitti odasından makas alıp geldi. reality showa döndü gibtimin koridoru
mh:kesim mi ha kesim mi şimdi
k:kestirecem diyorum hocam
mh:kesim mi şimdi
k:tamam kes hadi
mh:ne dedin
k:kes hocam hadi kes. almışın makası kes hadi
mh:ne diyon oğlum
k:sabahtan beri tamam diyorum size tehdit edip rezil ediyorsunuz. naparsanız yapın. efendi davranıyorum üstüme geliyorsunuz. bana serseri gözüyle baktığınızı biliyorum ama sizin yaptığınız asıl...
sustum sonra. giberdi belamı eğer deseydim. birkaç saniye bana bakarak durdu. etrafına baktı. sanırım pişman olmuştu kendini o denli kaybettiği için. yüzü asıldı. sinirinin geçtiği ve biraz pişman olduğunu gördüm yüzünde.
mh:tamam hadi git sınıfına oğlum. -
104.
+8 -1bu yaşıma kadar ahmet bini bu mermer olayının taşağını yapıp durdu zaman zaman. çaresizce arkadaşımla paylaşmak istediğim olay benim taşak konusu olmama sebep oldu bir süre.
ertesi günlerde rutin lise hayatıma geri dönmüştüm. okuldakilerle felç şakaları falan takılıyoruz. lise1 de hiçbir şey gibinizde olmuyormuş. gün geçtikçe de üst sınıflardan kızlarla erkeklerle arkadaşlık bağları kuruyordum. çapımız büyüyordu yani. tabi göze batınca sevmeyenler de oluyordu. hem hocaların arasından hem öğrencilerin arasından. derken yine güzel bir beden eğitimi dersine geldik. hoca yine birer sporcu olmamız için üç turumuzu attırmış tek sıramızı yapmış. sağa sola döndürüp ikişerli üçerli sıra oldurmuştu. asker yürüyüşü uygun adım yürüyüş. (öyle mi deniyor lan bilmiyorum amk tecilliyim ben)
iki hafta kadın bizi yürütüp durdu bu şekilde. en son ders biterken
huriye hoca: arkadaşlar 19 mayıs seçmeleri için beş erkek beş kız seçecem okulumuzu temsil edeceksiniz. kimler katılmak ister bir adım öne çıksın o kişiler.
hababam sınıfının yaptığı bir adım geri gitme şakasını yapan iki erkek züt olup direkt öne çıkarıldı hoca tarafından. sonra beş kız seçti. erkekler olarak taviz vermiyorduk amk istemiyoz zorla mı diyorum içimden.
hh:zorla seçtirtmeyin kendinizi hadi bak. yusuf sen de güzel yürüdün gel. çağatay sen de gel.
diğerlerimizi beğenmemişti ki son seçimi salak saçma bir şeye bıraktı. zaten diğer sınıflardan duyduğumuz için sağa sola döndürürken yanlış tarafa dönüp yürüyorduk bazen.
hh:son erkek gönüllü yok mu?
hh:tamam o zaman gözü en güzel olanı seçecem
aynı anda tüm erkekler gözleri kapattık amk. keşke kapatmasaymışız. şamarlandık yine. lan bu karı nasıl böyle güclü vuruyor pehlivan sanki huur çocuğu. en son ifoyu da alıp kadroyu kurmuştu. biz kalanlar da derin bi oh çektik. sonra yine tüm sınıfın erkekleri dersin bitmesini beklemek için geçtik banklara oturuyoruz.
niye hep on erkek geziyoz dıbına koyim diyesim var gücenirler diye diyemiyorum -
105.
+9bunlar iyiden iyiye şarkıyı benimsediler ve grup da oturmuştu iyi kötü. arada çalıyorlardı beraber. sonraki sene zaten bu şarkıya kayıt alıp videoya çektiler. şarkı gerçekten o yaşımıza göre iyi oldu. youtube a falan attılar ama video klibi başkasının adına utanma duygusu yaşatıyor izlerken.
bsg kahpesi yine kendine değer vermemden ve emek harcamamdan hoşlanıp biraz benimle konuşmaya başlamıştı o sıralar ama biraz. birkaç mesajdan fazlası değil. bir kaç gün sonra yine yol verildim. yine depresyonun dibine vurmuş biçimde evde kimse yokken açtım ferreyu.
rahat rahat izliyorum sonra dayanamadım. telefona attım ferreyu banyoya geçtim. özgürce oraya buraya sıçrar mı gibime takmadan boşalmak için. ayakta son ses otuzbir çekip izlerken kadının haykırışları adamın seri girip çıkışları beni harbi fişşek yaptı. boşalma iç güdüsü gelince ayaklarım zangırdadı dengemi kaybedip banyonun dışına doğru düştüm. kalktım kendime baktım birşeyim yoktu. baboliye baktım çok masum duruyor. nasıl lan dedim üç saniye önce patlamak üzereydi.
bizimkiler banyoyu küvetten komple banyo bir hale çevirtmişti. mermerden seramikten birşey yaptılar. küvetten daha geniş ve daha şık durduğu için. duşakabin sürgüsünün olduğu yerlerde mermer kırıntıları vardı. adamlar temizlememiş düzeltmemiş oraları. yani iki cm civarı uzunlukta bir sürü sivri mermer var havaya bakan. -
106.
+9artık merdiven altı olayını daha çok ciddiye alıp beraber feat ler atmaya başladık birkaç şarkımız oldu birlikte vedat ve furkanla. vedat ısrarla arabesk rap sözlerini ve beatlerini duygusal rap diye önümüze sunuyordu biz de her seferinde anlatıyorduk davul zurnalı beat arabesktir diye. hiç anlamadı.
şarkılarımızı yapıyorduk bir yandan da belki çapımız büyür diye fotoğraflar çekiliyorduk şekil şükül.
bazen ciddi gangsta pozları bazense sevecen rapçi pozları veriyorduk. furkan bini iyi photoshop yapıyordu. beni ikisi ayaklarımdan tutup amuda kaldırdı. ben de tek el üzerinde duruyor gibi poz verdim. sonra bir saat uğraştı en ince ayrıntısına kadar ayarlayıp yaptı fotoğrafı. shoplama bitince gerçekten tek el üzerinde durduğumu düşündüm amk.
başka bir gün istasyonda fotoğraf çekimi yapıyoruz. amacımız varoşuz ghettodan geliyoruz fakirlik bizde adettir tarzı pozlar yakalamak. ordan güvenlik geldi
güvenlik:napıyonuz la siz
vedat:abi biz ünlü rapçileriz ya fotoğraf çekiliyoz
güvenlik:ünlü nesiniz
furkan:şarkıcı abi şarkıcı
güvenlik:harbi mi lan? kimsiniz adınız ne
baktım iş iyice salaklaşıyor
k:abi adanadakiler bilmez bizi biz istanbulda bir konser yapıyoz 10 milyar kaldırıyoz. buraya da sırf fotoğraf çekimi için geldik. adana istasyonu güzel dediler
güvenlik:vay hayatımı gibim benim kaç aylık maaşım kadar lan. iyi hadi çekin sonra gidin
k:sağol abi
adam gidince
vedat:olum niye yalan söylüyon
k:dıbına koyim sanki sen doğru konuşuyon biz ünlü müyüz
vedat:sen böyle yaparsan hiç olamayız amk. biraz kendini büyük gör
bu vedatın cinslikleri, kendi kişiliğinden fazla egosu olması, arabesk rapi, şarkı alırken saatlerce kelime telaffuzunu beklememiz hep eksi puan olarak dönüyordu kendisine. çok dayanmadı bir süre sonra furkanla ikimiz devam edecektik. -
107.
+9sıra erkeklere gelmişti. dıbına koduklarıma bak hele. sanki besyo okuyorduk. ama ona da aykırıydı. çift el top sektiren ve duran futbol topuna vuramayan adamlar tek seferde en mükemmel şekilde yapıyordu. sadece sınıfın en kilolusu olan yunus atmadı ama o adamın da hakkıydı denememek. fiziği el verişli değildi kendini sakatlayabilirdi çocuk. onun haricinde zeyd de çok kiloluydu ama o bile dıbına koymuştu taklanın. ben de asya'nın durumundan farksızdım.Tümünü Göster
k:hocam atmasam mı ben?
hh:kimler kimler attı olum sen de atarsın hadi
k:hocam kendimi biliyorum başka birşey olsa yaparım ama bunu yapamam ben
hh:lan denemeden ne bilecen.
iyi amk diyip kendimi yuvarladım minderde. omuz üstü atmıştım tam baş üstü atamadım.
hh:olmadı yine yap.
k:hocam dedim size yapamam hamurumda yok
hh:gösterim bak sana domal şimdi
k:hocam ne domalması
hh:domal lan hayvan herif
k:sınıf arkamda durmasın o zaman
hh: lan çarparım ha şimdi
dediğini yaptım. kafayı mindere koydum. bu da bana sakin olmamı, komutlarını dinlememi söyledi. eğildi yanıma ve bir sırmış gibi kulağımın dibinde bir iki kez anlattı. üçüncüyü anlatıyordu. sussun artık amk karısı diye bir yandan da iki dakikadır domalık olduğumdan gülen herkesin bıkkınlığından sallayıverdim vücudu.
sol ayak topuğum hocanın kafasına geldi. millet gülmek için gülmedi. hoca beni dövsün diye gaza getirmelik bir yaygara çıkartıp güldü binler. hoca da gaza gelmeye müsaitmiş dıbına koyim.
hh: salak oğlum napıyon lan sen gel buraya
niye mi gel buraya diyordu. üstüme yürüdükçe geri geri kaçıyordum dövmesin sınıfın önünde diye.
kimseden çekindiğimden değil de asyanın önünde tokat yemek istemiyordum. hoşlantım geçmişti ama kızdan çekinir olmuştum. hocayla bizi izliyor mu diye hocanın hamlelerinden sıyrılırken göz ucuyla baktım. herkesin gözlerinin heyecandan yuvalarından çıktığı bu olayı gibine takmayan tek kişi olarak kollarını bağlamış bitse de gitsek gibi bir tavır sergiliyordu. hazır bakmıyorken koyverdim kendimi.
k:hocam tamam kaçmıyorum ama vurmayın yada yavaş vurun biraz
hh:tamam lan geçti sinirim
k:özür dilerim hocam cidden var mı birşeyiniz
hh:yok tamam hadi geç arkadaşlarının yanına.
e yarrrrram ne diye beni kovaladın o kadar rezil ettin. neyse tokat yemedim ya o da bir artıydı. sonrasında dağılabilirsiniz faslı oldu. ben yine sınıfın eline veriyorum baskette. çocuklar ağlıyor. rutin şeyler. -
108.
+9Beyler gece 11 12 arası yazmaya devam edecem şu an dışardayım görüşmek üzere
-
-
1.
0Devam bin
-
1.
-
109.
+8yazılıdan çıkanlar sınıfın yanındaki merdivenlere oturmuştu.
irem:nasıl geçti ket
k:üç dört soru yaptım işte. sen naptın?
irem:ben de birşeyler karaladım da o kadar yapar mıyım bilmiyorum
8 kişi falan olunca millet birbiriyle 'şu soruyu naptın' 'bunun cevabı 67,14 değil mi' gibi sohbetlere girdi. fonksiyon iki bilinmeyenli denklem trigonometri diyorlar. onlar ne amk ben o sınıfta hiç mi var olmadım. konu adlarını yeni duyuyordum. biraz yana kayıp tek oturmaya başladım konuştuklarını dinlememek için. o sırada huur çocuğu cumali geldi üst kattan. hepimizin arasında basamakları inerken birden dönüp bana
oç:kalk ordan oturma orda!
diye terslendi. refleks olarak kalktım ben de. sonra da düşündüm niye kalktım diye
k:hocam niye kaldırdınız beni
oç:oturma merdivenlere yasak git aşağıda otur
k:tek ben mi oturuyorum hocam. arkadaşlara niye bir şey demiyorsunuz
sesi yumuşayarak
oç:şey oğlum sen hasta olma merdivenden soğuk alma diye oturma dedim.
k:sağolun hocam düşündüğünüz için oturim yine de
not:uyduramadın havasına gel otur kafasına cumali -
110.
+8taşkınlık günümüzün zirvelerinden biriydi o gün. üstüne gökhan hoca geldi. bu adamın dersinde oturduğumuz sıralara boydan boya yannan çiziyorduk. duvarlara da küçük dokunuşlarla tamamlıyorduk. yetmiyormuş gibi gösteriyorduk. adam ders anlatırken ahmet çağırdı bizim arka köşeye
a:hocam çok pardon birşey sorabilir miyim bi gelirseniz
-efendim ahmet
a:hocam bazı şekiller gördüm ama tanımlayamadım yardımcı olur musunuz?
-tabi ne şekli
bin kitabı koyduğu yerin altına kocaman damarlı yannan çizmiş. hiç gülmeden gösterdi hocaya
a:hocam nedir bu
-ahmet çocuk musun
k:hocam ne ki bu. her hafta nereye otursak o sırada çıkıyor bu şekiller
-olum salaksınız ha. silin şunu
a:ben yapmadım ben silmem hocam
adam aldı eline silgiyi dersi falan boşverdi siliyor amk. millet de izliyor bizi. sildikten sonra derse geri döndü.
biz yine felç sesleri yapıyoruz. susturuyor bizi. yannan çiziyoruz yanımızdan geçerken siliyor. yarım saat böyle geçti sürekli. sabrı kalmaz ki insanın dıbına koyim
-arkadaşlar beni biliyorsunuz hep sakin kaldım sizin hareketlerinize. ama şuandan itibaren bir sorununuz varsa benimle ben öğretmen gömleğimi çıkarıyorum. siz de öğrenci kimliğinizi bırakın. gelin dışarda sorunumuzu halledelim.
yalan yok beyler adam giberdi bizi. ayrıca ne kadar uğraşsak da seviyorduk adamı. 'yok hocam sizi seviyoruz sizle sorunumuz olmaz ki' diyerek geçiştirdik. zaten biliyordu o da kendisini sevdiğimizi sadece dayanamamıştı. yoksa tüm yıl çizdiğimiz yannanlara susup tahammül etmezdi. -
111.
+8okulun ilk günü bahçede toplandık bizim eski sınıftakilerle. ne yarak yicez diye düşünüyoz kara kara. ayrı gayrı nasıl olacak onun yasını tutuyorduk. derken bir tanesi atladı
-lan kerhane bizim okula çok yakın biliyor muydunuz
ben liseyi kazandığımda dersane hocam bana bunu söylemişti. hadi iyisin arada mektebi ziyaret eden diye.
k:olum ben de biliyorum da ne işimize yarar yaşımız tutmuyor
erk:gidek de bi görek lan azdım amk
biz bilmiyoruz tabi direkt yol üzeri karıları görecez falan sanıyoruz. bazıları gelmedi. ben hasan yusuf erk alperen çağatay ifo çıktık okuldan yürüyoruz.
erk:lan yaşımız tutsa ne giberdik var yaaaa
alperen:günah amk deme öyle
erk:ya sus amk günahsa ne diye geliyon
alperen:merak kardeş merak...
yolda güle oynaya gidiyoz. hiçbirimiz yerini bilmiyor ama abilerimizden falan duyduğumuz şekilde yürüyoz.
erk:üst geçit var ya şurda onu geçince sağda
hasan:sol taraf zaten tren yolu amk
erk:tamam la işte anlatıyoz ne bozuyon
hasan: sus tuvalete zütürürüm seni de haaa (tuvalet=hasanın ringi)
tam üstgeçide vardık varacaz. sağımızdaki fabrikadan havlama sesi geliyor. dönüp baktık iki tane doberman.
k:olum koşmayın sakın
kim olduğunu züt korkusundan anlayamadığım arkadaşım: bunlar bizi yer sonra giber
deyince herkes koşmaya başladı kerhane istikametinde. hasan bini direkt tren yoluna attı kendini. adam tarzanmış meğer. düz ve 3 metre duvara tırmanıp kurtardı canını. biz de çil yavrusu gibi dağılarak koşmaya başladık. biz koşuna köpekler de takıldı peşimize. erk zütlü göbekli onu geçtim direkt en arkadan gelip. yusufu geçtim ifoyu geçtim. çağatayla yan yana koşuyoz onu geçtim bana vicdansız bin bakışı attı. alpereni geçerken tuttu amk beni.
k:lan bırak napıyon mal
a:kanka arkada bırakma beni
k:gibecem bırak manyak mısın dıbına koyim diye vurdum eline kurtardım kendimi -
112.
+8ertesi gün tarih sınavı ve test olacaktı. yine plan yapılmıştı bu sefer duvar kenarı oturacaktık. çünkü hayatım boyunca solak olan ben telefonla mesajları sağ elimle yazardım. hatta sağ elimle bakmadan kim ne isterse net bi şekilde yazabilirdim. ( hocaya bunu son sınıfta itiraf ettiğimde test etti. eğer yaparsam sözlüme yüz vereceğini söyledi ve gerçekten yüz vermişti)
ben sınav öncesi mesaj şablonunu oluşturdum şu şekil
1
2
3
4
.
.
.
yani mesajı açtığım gibi bakmadan önce sağ tıklayıp sonra şıkkı yanına yazmış olacak sonra da aşağı butonuna basıp tekrar sağ basıp tekrar şıkkı yazacaktım. bu şekilde gidiyordu olay.
sınavda yusuf yaparken bekliyoruz hepimiz kağıda gibercesine bakarak anlam yüklü şekilde. bana iki tane mesaj geldi amk bakamazdım o an. sonra hocanın bakmadığı bir an arkadan erk dürttü.
k: bekle amk adam daha bitirmedi
e:asyaya bak asyaya
döndüm. asya dilsiz dilini hayatı boyunca konuşamazdı dıbına koyim. elinle telefon işaretini beş parmağını yanağına vurarak yapıyordu mal. kim söylediyse bizim anlaşmamızı söylemiş ona. cevapları istiyor kız. bende tamam bakışı attım elimle de bekle yapıyorum. neyse kikonuşamadığı dili anlıyordu. yusuf bitirince kağıtları değiştik ben cevapları bakmadan girdim. sonra kontrol ettim sıkıntısız girmiştim. toplu mesaja sınıftan diğerlerini de ekledim herkese gönderdim. ondan da yanlış hatırlamıyorsam 80 almıştı sınıfın 30 kişisinden 20 kadarı.
beyler müsade. artık açıklamayim. her gece banko yazmaya devam edecem. gündüzleri de fırsat buldukça. -
113.
+8en son ingilizceci esra hoca geldi de ayrılabildik. bin beni ciddi ciddi atacaktı. hoca aldı elinden. geçtik yerlerimize. en arka köşe sağ tarafta oturuyorum sıranın solunda. yani koridor tarafındayım. zeyd binine yer verdiler geldi orta sıraya benden tarafa oturdu.
z:daha gibecem seni bekle
k:bak yeter haksızım diye uzatmıyorum bırak artık amk
z:sus lan züt
k:lan olan oldu tamam işte
sınıfta herkes pür dikkat hocayı dinliyor ama kadın arkasını dönüp tahtaya bir şey yazmaya başladığı an 5-6 erkek zeyd'e gaz veriyordu sessizce. şeytan gibi kulağına komutlar veriyorlardı.
yusuf:ben bakıyom hocaya sen vur
erk:kanka döv amk hala ne bekliyon
bunları duyunca zeyd kalktı bir tane tekme attı geri oturdu amk. hoca bize dönünce herkes normale dönüp tekrar arkasını dönünce yine aynı şeyler. kalktı bir tane daha vurdu.
k:zeyd bak yeter sinirlenmeye başlıyorum.
z:sinirlensen nolacam lan dıbına soktuğum
kalkıp bir tane daha vurdu. pantolon toz içinde kaldı amk. nefret ederdim tozlanmasından. dayanamadım. bu geri yerine otururken yuri boyka girdi bir an içime. tuttum sıraya yatıracak şekilde itekledim bunu. millet ov mov çekiyor. giberim hocasını da dedim. çıktım üzerine sağ ayağımla bastırdım göğsüne çok seri iki tane kapattım yüzüne. sert vurmadım ama. baktım yüzü bir tuhaf oldu çocuğun. dilini dışarı çıkardı kaşları titriyor.
k:gülüyon mu napıyon amk malı
sonra beni de gülme tuttu o tipini görünce. itti beni üzerinden. giderken bir tane de tekma attım binin bacağına pantolonu kirlensin diye. -
114.
+8yine 50 dakika kadar yürüdük. okula vardık saat 12 olmak üzereydi. hayvan gibi yol yürüdük ve yorulduk. o yemeği yemek bizim hakkımızdı. bir an yemeğe azmıştım öyle arzuluyordum.
okul kapısına vardık. kapıya vurdum. bekçi abi açtı kapıyı
bekçi:ooooo gençler nerden geliyorsunuz ya
k:abi hiç sorma baygınlık geçirdim arkadaşlar da sağolsun beni hastaneye zütürdüler. daha yeni kendime geliyorum.
o an göremedeğim müdür yardımcısı orrrrrrrrospu çocuğu cumali de ordaymış. kapının arkasından kel kafasını uzattı. (ben bu anasını gibtiğimin oğluna kısaca oç dicem)
oç: nerden geliyonuz lan siz
k:hocam tansiyonum düştü bayıldım. arkadaşlar beni hastaneye kadar taşıdı sağolsun.
oç:hadi lan ordan kaçtınız dimi şerefsizler
k:ne kaçması hocam bayıldım diyorum
oç:almıyorum lan okula naparsanız yapın.
ayazda kalmış yannan gibi ortada kalakalmıştık. saat daha 12. cebimizde 4.5 tl. karnımız aç.
k:evlere yürüyek mi lan
a:ciddi mi diyon?
k:evet
i:yürüyek dıbına koyim nolacaksa olsun.
okul o kadar uzaktı ki eve yürümek 4 saatten fazla sürmüştü. ben daha dün almış olduğum beyaz converse ayakkabıyı eve vardığımda çamurlar içinde buldum. iki saat kadar yürüdükten sonra yağmur yağmıştı. git git bitmedi amk yolu. son bir saat artık birbirmize tutunarak ve 'hadi lan ket valla az kaldı yaparız bak' gibi karşılıklı gaz vermelerle tamamlamıştık. gibim öyle günü. ayaklarımın ağrısından gram uyku girmemişti gözüme. -
115.
+8dıbına çakim biz paso raple uğraşırken ilk sınavlar geldi geçti ikinci sınavlar başladı. gibtiğimin yeni müdürü kendi kurallarını koydu okulda. tembeller son sınıfa çalışkanlar ilk sınıfa konuldu. bizim sınıfta geçen yıldan ifo erk hasan falan var. amk bende öğrenmiş oldum okulda sondan ikinciydim benden sonra da bir kız var. o amk sonuncusu hacettepe kazandı mezun olurken de neyse.
lan her sınav çakıyoz her sınav çakıyoz kopya çekecek kimse yok sövüyoruz kaderimize. iyi sınıftakiler de anlaşmış kimin dersi iyiyse o diğerine kopya veriyor. sayısaldım ama bütün alan derslerim(fizik kimya biyoloji matematik ve geometri) 0 ya da 1di. üstüne edebiyattan da 1 aldım. bu dıbına koduğumun müdürü fakirden alıp zengine veriyordu tersine robin hood puşt.
ikinci dönem biraz düzeltecez diye komple gibtiler tüm okulu karıştırdılar. yanımda 11. sınıf arkamda 12. sınıf oluyordu.
yanıma bir kız oturdu. kara kara düşünüyor amk ben de napim çaresizim. sınav ortası
k:merhaba burak ben
-kardelen ben de
k:memnun oldum. coğrafyaya ayık mısın
-ben kendi sınavımı yapamıyorum sana mı bakim
ne yannan yicem diye kara kara düşünürken sağımda bizim dönemin okul birincisini gördüm. fısıldadım
k:enver kanka merhaba burak ben
e:merhaba
k:la okul birincisisin sen gözünü sevim bir iki birşey söyle de boş kağıt vermeyim.
söylediklerini yazdım 35 aldım. çocuk sınavdan sonra geldi keşke kağıt değişseydik dedi. vay amk bak sen okul birincisine bana koşulsuz yardım etmek istedi. o gün orda vuruldum çocuğa -
116.
+8Beyler dışardayım bizim ilkokul tayfadan ahmet maltadan geldi. On saattir kız gibmiyorum diye hava atıyor züt herif. Onunla hasret giderim biraz bugün geç yazmaya başlarım ama devam edecem kesinlikle.
Bu arada cevabı spoiler içermeyen her soruyu sorabilirsiniz beyler tek tek yanıtlarım. Görüşmek üzere şimdilik -
117.
+8rap partiden sonraki gün yine duymuş biryerlerden bsg mesaj attı
bsg:naber
k:nerden çıktın birden
bsg:ben de iyiyim
k:kusura bakma şaşırdım birden yazmana
bsg:yazmayim mi
(yazma vizyonsuz kezban yazma amk. hemen ilgi arayışı)
k:ben öyle mi dedim birden yazmana şaşırdığımı söyledim.
yine ne o beni şaşırttı. ne de ben sizi şaşırtabilecem şimdi arkadaşlar. içerik olarak dünkü ufak çaplı konser girişimimizi öğrenmiş ondan yazmış. iki gün sonra yine yüz vermez olmuştu. bu sefer ergenliğimi üst boyuta taşıdım.
ben zaten sürekli facebook ve twitterındaki fotoğrafları başka arkadaşlarımdan bakarak alıyordum. hepsi bilgisayarımda kayıtlıdır. en çok beğendiğim dört tanesini flash diske atıp fotoğrafçıya zütürdüm.
k:abi kolay gelsin şu flashdakileri tab edebilir misin
-kimin fotoğrafları bu kardeşim (sinsi gülüş)
k:kız kardeşim abi hayrola?
kesti huur çocuğu gülüşünü öyle diyince. ulan büşra kardeşim bile olmuştun amk ne günlere bıraktın beni. fotoğrafları aldım cüzdana koyamadım sığmadı amk. eve gittim bide onları kestim. herşey tamamdı okulda etrafta gezerken otobüste gece istediğim an tribe girebilirdim fotoğraflarını severek. ulan dibe vurmuşum dibe. -
118.
+8hakanın da dıbına koyim diyorum içinden gibişinin de parasının da. beş yıl daha gibişmeme andı içtim o gün temiz çıkarsam. kapı koluna asıldım açılmadı. birkaç kere daha asıldım yine açılmadı kilitlemiş üzerimize. daha da tedirgin oldum vücut komple horon tepiyordu amk. evde dolandım balkona çıktım kaçabileceğim hiçbir yer yoktu. son bir gayret yaradana sığınıp kapı koluna asıldım sanki açılacak amk . o arada onlar çıktı içerden kadın sesleniyor. (adı ayseldi. opel aysel)
a:canım napıyorsun gidecek misin
k:evet vazgeçtim ben istemiyorum kapıyı açın gidim
a:canım para iadesi yapmam ben
canını gibeler senin
k:ya istemiyorum parayı aç kilidi gidim vazgeçtim
h:kanka uzatma hadi ya geldik o kadar amcığa girip çıkacaksın millisin sonra.
amcık diyor hala ya. 40 küsür yaşında zütü taklu göbeği sivilceli sası kokulu şüşko dıbına kodumun yüzüne tükürülmeyecek karısına amcık diyor.
a:para iadesi yapamam canım ama aldığım paranın da hakkını vermek isterim
k:zorla gibişecek miyiz?
a:evet diyip güldü.
gülünce daha da çirkindi ya valla kese kağıdı bim poşeti takmalıkdı suratı.
malum kadere boynumu büktüm. artık gerçekten taşak geçilen lafa maruz kalmıştım. zevk almaya bakacaktım. geçtik beraber odaya. aklıma girince şu soru takıldı.
evin kokusu mu kadına sinmiş kadının kokusu mu? kadındaki koku içerdeki tüm odada fazlasıyla hissediliyordu -
119.
+8bardağın yarısında kalktım tuvalete. kalktıktan beş saniye belamı bulmuştum. tuvalette ayakta duramıyordum. o nasıl bir baş dönmesiydi. omzumu duvara yaslayıp yamuk bir vaziyette işedim. ağzım kaymaya ve kendi kendime sayıklamaya başladım.Tümünü Göster
k:noluyamıagoyim yaaaaaa.
tuvaletten çıkışım daha da beterdi. emekleyerek gittim oturduğum yere. kafamı kaldırmıyordum. büşra:burak noldu iyi misin
k:pis çarptı ya dur bi elleme beni
hasancan:olum sek içilir mi giber bu adamı
k:tamam tamam durun bi düzelirim
büşra:bakim bi sana ya kıyamam
derken kafamı kaldırdı amk. kafa kaltığı gibi mide bulantısı patlak verdi. kıyamam sana ya derken elleriyle yüzümü avucuna alan kız aynı ellerle kusmuğumu avucunda toplamaya çalışıyordu. neyse ki delikanlı kızmış bir iki ay ay çekse de hiç öyle yapacağın işi gibim sıçıp batırdın durumuna girmedi.
yatırdılar beni. yattığım yerde sağa dönüp dönüp kusuyorum. üç saat falan kustum. halının rengi değişti dıbına koyim. akşam 5.30 oldu artık hem babası gelecek hem daha konser var. bu arada baygın sarhoş numarası yapan o dördü beni o halde görünce nasıl kendine geldi görmeyin.
ünal:bu böyle olmicak adam kendine gelemiyor. hastaneye zütürelim.
büşra:şurda var bir tane özel açık mıdır ki bu saatte
ünal:acilden girecez zaten.
erkekler iki koluma girip kaldırdı beni. kızlarda napacağını bilemez bakıyorlar bize. salondan kapıya beş dakikada gittik.
ünal:hasancan sen tut ket'i ben ayakkabısın giydirim.
k:laaaaan ünal. sen var ya. sen cidden düzgün bir. birisin. bir arkadaşsın
ünal:lan tamam sok hadi ayağını
k:nereye dıbına mı?
o ortamda öyle şakan yapan aklımı gibim. ama sorumluluk kabul etmiyordum o an.hastaneye gittik. serum verdiler. bunlar başımda bekliyor. biraz kendime geldim ama hala sersem haldeyim. özür diledim onlardan. sağolsunlar mahçup etmediler. serum bitince ünal tekrar girdi koluma çıkışa gidiyoruz. biri durdurdu
-serum parasını ödemediniz gençler
ünal:kaç para abi
-20 lira
k:ananın amı ne 20si...
ünal ağzımı kapatmadan önce son cümlelerim bunlardı. çocuk çıkardı cebinden verdi. bende o gün 10 lira vardı amk. en zengin günümüz de fakirmiş meğer.
eve yakın bir yerde ayrıldık. onlar konsere ben eve geçtim. ertesi gün okula gittiğimde sabah borcumu vermeye çalıştım ünala. almadı bir türlü. en son gibe gibe veririm dedim de aldı. -
120.
+8sonunda özge çıktı okuldan. gitti aynı minik avmye. oturduk burger kingden ikili menü söyledik. ben büşrayla ortak olurum diyordum amk özgeyle ortak oldu.
k:ya pardon bu menüler üçlü olmuyor mu
kasiyer bin bin gülüp
-kusura bakmayın grup veremiyoruz
nesi komikti anlamadım. laf oturmamıştı bile bence. amk salağına bak diyip çocuk menüsü söyledim.
b:aşkım onla doyacan mı
k:aç değilim çok yeter bu
midem:dıbına kodumun artık tam doyur beni
yemekleri alıp oturduk. kız birden terslendi amk bipolar mıdır nedir
b:ben sana hiç güvenmiyorum burak
k:ne konuda
b:sen kesin beni aldatmışsındır
k:nerden çıktı şimdi bu
b:hissediyorum işte
k:büşra yemin ediyorum şu zamana kadar aldatmadığım tek kişisin.
b:bunla gurur mu duyuyorsun
k:yok da yani ciddiye alıyorum ilişkiyi onu demeye getiriyorum
b:yok ben güvenmiyorum sana
k:napim o zaman güvenmiyorsan güvenme
b:bak ya hiç savunmuyor da kendini
k:kızım ortada somut birşey yok patlıyon birden dengesiz misin?
b:yok ya olmicak böyle anlaşamıyoruz. güvenmiyorum da sana.
k:iyi gibtirip gidiyorum o zaman
bu şekilde ayrıldık. hayatımdaki en mantıklı tartışma hala bu olabilir.
başlık yok! burası bom boş!