-
176.
+8 -1bu yaşıma kadar ahmet bini bu mermer olayının taşağını yapıp durdu zaman zaman. çaresizce arkadaşımla paylaşmak istediğim olay benim taşak konusu olmama sebep oldu bir süre.
ertesi günlerde rutin lise hayatıma geri dönmüştüm. okuldakilerle felç şakaları falan takılıyoruz. lise1 de hiçbir şey gibinizde olmuyormuş. gün geçtikçe de üst sınıflardan kızlarla erkeklerle arkadaşlık bağları kuruyordum. çapımız büyüyordu yani. tabi göze batınca sevmeyenler de oluyordu. hem hocaların arasından hem öğrencilerin arasından. derken yine güzel bir beden eğitimi dersine geldik. hoca yine birer sporcu olmamız için üç turumuzu attırmış tek sıramızı yapmış. sağa sola döndürüp ikişerli üçerli sıra oldurmuştu. asker yürüyüşü uygun adım yürüyüş. (öyle mi deniyor lan bilmiyorum amk tecilliyim ben)
iki hafta kadın bizi yürütüp durdu bu şekilde. en son ders biterken
huriye hoca: arkadaşlar 19 mayıs seçmeleri için beş erkek beş kız seçecem okulumuzu temsil edeceksiniz. kimler katılmak ister bir adım öne çıksın o kişiler.
hababam sınıfının yaptığı bir adım geri gitme şakasını yapan iki erkek züt olup direkt öne çıkarıldı hoca tarafından. sonra beş kız seçti. erkekler olarak taviz vermiyorduk amk istemiyoz zorla mı diyorum içimden.
hh:zorla seçtirtmeyin kendinizi hadi bak. yusuf sen de güzel yürüdün gel. çağatay sen de gel.
diğerlerimizi beğenmemişti ki son seçimi salak saçma bir şeye bıraktı. zaten diğer sınıflardan duyduğumuz için sağa sola döndürürken yanlış tarafa dönüp yürüyorduk bazen.
hh:son erkek gönüllü yok mu?
hh:tamam o zaman gözü en güzel olanı seçecem
aynı anda tüm erkekler gözleri kapattık amk. keşke kapatmasaymışız. şamarlandık yine. lan bu karı nasıl böyle güclü vuruyor pehlivan sanki huur çocuğu. en son ifoyu da alıp kadroyu kurmuştu. biz kalanlar da derin bi oh çektik. sonra yine tüm sınıfın erkekleri dersin bitmesini beklemek için geçtik banklara oturuyoruz.
niye hep on erkek geziyoz dıbına koyim diyesim var gücenirler diye diyemiyorum -
177.
0okurum güzele benziyor
-
178.
+13yaşın verdiği fakirlikten biri vizyonsuzca bir teklif ortaya attı.
-kim şurdaki su birikintisinden koşarsa ona bir tl lan
su birikintisi ayak bileğine yükseklikteydi. çamur üzerinde birikmiş koşulacak su yolu tahminimce 20 metre falandı. bazılarımız ben yaparım diye atladı ama olay ciddiye binince geri vites yaptılar. (olayın ciddiye binişi masaya bir liranın konuluşuydu)
yusuf:ben yaparım lan
alperen:ben de yaparım biriniz yapıyorsanız
y:amk bir lirayı bölüşsek napacaz alperen karışma dıbına koyim
o sırada erk dünyanın en cool hareketini yaptı bize göre. çıkardı bir lira cebinden koydu masanın üzerine. kimse konuşmuyor dıbına koyim raconun tillahını yaşıyoruz.
erk:tamam mısınız beyler
herkes suskun gözler yusufla alperende. onlar da susup koşunun başlangıç noktasına gittiler. biz de arkalarından. tek kural vardı. yarı yolda bırakanın dıbına koyimdi o kural da.
başladılar koşmaya. az önceki ciddiyet ilk adımda kayboldu. ananı gibim. hay amk. ayağıma çamur girdi. beni bekle lan önden koşma çığlıklarıyla birlikte biz de gülüyoruz. sonra olay bitti. paralar verildi. hep beraber geçtik banklara ayakkabılar çoraplar çıkarıldı. ne çirkin ayakları vardı amk. neyse sınıfa da cıplak ayak girilmişti. sınıfta ağır bir tak kokusu oldu. o an düşünemedik ama sanırım birisi okulda gezen hayvanlardan birinin takuna basmıştı. diğer ihtimal de sınıftaki çirkin şişman sivilceli huurlardan biri sabah sabah sucuklu yumurta yiyip gelmişti. -
179.
+15artık kış bitmeliydi. okul sıkıcı bir hal alıyordu. adanaya öyle çok yağmur yağmaz. ama gibtiğimin okulu beş dakkalık yağmur görünce üç hafta okulu sel basıyordu. bahçeden yürüme alanı yarının altına düşüyordu. bu da bizi iyice gıcık ediyordu.
yine öyle bir gündü.
k:gibim böyle okulu da bahçesini de
diğerleri de bana katıldı.
artık samimiyeti ilerletmiştik baya hepsiyle can ciğeriz. bir kaç ufak kaçmamız olmuştu ama artık teneffüslerde bile on kişi gezdiğimizden herşeyi beraber yapmak istiyorduk.
k:bu hafta hangi gün hava güzel okuldan kaçalım. var mı kaçmak isteyen
erk:kanka ben uyarım
ifo:kaçalım
alperen:kaçalım ama daha önce dolmuşa binmedim bana yardım edin
ne diyordu bu yannanım anlamamıştım.
yusuf:ben gelmem bu kadar kalabalık belli oluruz
çağatay:ben de gelirim kanka
hasan:kaçalım amk.
diğerleri de pek yanaşmadı. kadro sonuç olarak ben alperen çağatay erk hasan ifo olacaktı.
gün belirlendi plan yapıldı. -
180.
+10biz o sabah istasyona yakın bir yerde buluşup kahvaltımızı yaptık. herkes bu kadar kalabalık kaçmanın sevincini yaşıyor. çağatay gelmemiş ama onun yerine yusuf gelmişti.
k:çağatay'dan haberi olan var mı?
y:dün ben onla konuştum akşam telefonda. o beni gelmeye ikna etti durdu amk. kendi gelmemiş bin.
k:sen ne dedin?
y:altı kişi okuldan mı kaçılır amk manyak mısınız çok belli olur yakalanırız
k:amk niye burdasın o zaman
y:ne bilim dıbına koyim ya. belli ki ben onu kaçmamaya ikna etmişim. o da beni kaçmaya.
aynı sırada çağatayın anlattığına göre ingilizceci esra hoca, (aynı zamanda sınıf hocamızdı kendisi) sabah sınıfın kapısından girdiği gibi pencere kenarındaki dört sırayı boş görünce çağataya sormuş.
esra hoca:nerde bunlar?
esra hoca:çağatay sana diyorum nerde arkadaşların
ç:bilmiyorum hocam hasta olmuşlardır belki
kadın anlamış amk hasta olmuşlar ne demek
eh:sen niye kaçmadın korktun mu
ç:yok hocam kem küm
kadın sınıftan çıkarken şimdi hepsinin velisini aricam tek tek demiş. çağatay da bizi ayıktırdı tabi hemen. bizimkilerin zütü atıyor ne tak yicez şimdi babam oymağımı giber falan diyorlar. ben abimi aradım hemen. şansıma erken davranmışım. anlattım durumu ararlarsa o açacaktı telefonu. adam abi işte amk vazifesini yerine getirip savunuyor beni. diğerlerini tek tek arıyorlar. domino gibi yıkılıyor binler. önce erk..
erk:tamam baba gidiyorum eve. tamam baba özür dilerim
sonra yusuf
yusuf:tamam tamam geliyorum. valla biniyorum şimdi otobüse duraktayım bak
abim mesaj attı tamamdır takılın diyor.
ifo: tamam anne önemsiz derslerdi zaten. yok arkadaşlarlayım daha gelirim akşama
sırada alperen vardı.
alperen:anne valla çalışırım bugünkü konuları. çağataydan not alırım. o da kaçacaktı yalan söylemiş bize şerefsiz.
sonra alperen telefonu bana verdi annesi benle ne konuşacak ki diyorum şaşırdım. alperenin annesi bana 'oğlum kaçmışsınız sorun değil de alperen evin yolunu bilmez daha önce otobüse binmedi hiç. 5 numara geçiyor mu ordan' diyip evin tarifini verdi. ben tamam dedim bindirdim alpereni. amk asosyali adam tek başına dışarı çıkmamış daha önce.
sıra hasana geldi.
hasan:sıkıntı yooook hallederiiiiiz. ben gelirim takılmamız bitince -
181.
+10alpereni bindirdim taşak geçe geçe. adamın gram mutluluğu kalmamıştı. ilk defa okuldan kaçıp özgürlüğe kavuşacaktı direkt enselenmişti. diğerleri de gitti. hasan ben ifo kaldık. planımızı kaldığımız yerden devam ettirip mersine gittik trenle. sahilde yürüdük biraz. oturduk kayalara müzik açtım. tribe gireceğimi anlamışlar ki hadi gibtirip gidek de karnımızı doyurak dediler. forum avmye gittik yemek yedik. hala paramız var cebimizde.
k:bowling oynayalım mı beyler
h:ben bilmiyorum
ifo:ben de
k:la öğrenirsiniz keyifli ya vakit geçer değişiklik olur hem.
gittik bowling oynamaya. ben önceden üç dört kez oynadığımdan elim yatkın biraz. ifo... ifo sporcu bir insan olarak yaratılmamıştı. attıklarından birkaçı labutlara ulaşmaya şans kazanmıştı. hasan zütüne gelecek olursak.
h: çok zevkliymiş lan bilardo adanada da olsa keşke
adam bilmem kaçıncı kez bilardo dediği oyunun dıbına koymuştu. üst üste strikelar alıp zütümüze soktu. beni ikiye yusufu elliye katladı.
ertesi gün okulda erk yüzümüze bakmıyor amk. noluyoz lan diyoruz yüzünü çevirmiyor dıbına kodumun tek kaşı. küsmüş bize anladık ama sebep ne. ben ısrar edince geldi aramıza.
erk:sizin dıbınıza koyim niye lan hepiniz suçu bana attınız. akşam babamı aradı sizin aileniz. babam ağzıma sıçtı.
ben üzerime alınmadım ama diğerleri biraz bozulmuştu renk veriyorlardı yani. neyse ki erk kindar değildi de iki züt elleme şakasından sonra yine normal samimiyetimize dönmüştük. -
182.
0Rezerved
-
183.
+11o hafta yine kaçtık okuldan. arsızlık başımıza vurmuş. hem de bize verilen devamsızlığı sonuna kadar harcamak vazifeydi bizim için. ben erk yusuf ve diğer sınıftan bir adaşım. ne mi yapacaktık. bizim bakirleri milli etmeye zütürecektim. ben hakan gibi değildim ama. kadının tüm pisliğini tüm gerçekliğiyle anlattım. başıma gelenleri onların başına gelecekmiş gibi tasvir ettim. bana mısın demiyor amk abazaları. ben iğrenç olduğunu yüzümü ekşiterek anlattıkça bunlar azıyordu. benim adaş gibini falan okşuyordu amk. madem öyle zütürmek de bize düşerdi artık.
buluştuk sabahtan kahvaltı yapıp yürümeye başladık. evin oraya gelince aradım yine balkona çıktı huur.
aysel:canım kalabalıksınız hepiniz mi gireceksiniz
k:yok arkadaşları getirdim de ben girmicem
a:sen dışarda bekle o zaman
k:niye ya tek napim ben dışarda
a:bilmiyorum güvenemem hepiniz gelirseniz belki gibip para vermiceksiniz
k:yok cidden gibmem seni
a:o zaman birşeyler çalıp kaçarsınız olmaz ya sen gelmicen yada hiçbiriniz gelmeyin.
telefon hoparlördeydi. son cümleyi duyarken binlerin bakışlarından anlamıştım daha o an sattıklarını. kapattım telefonu gitmelerini söyledim. aşağıda beklicektim. zaten beşer dakika gibseler nolacaktı ki. öyle olmadı ama bir buçuk saat bekledim. -
184.
+11indiler geri yanıma
k:naptınız amk yatıya kalsaydınız
e:lan sorma olanları
diğerleri de gülüyor
k:anlatın bari
yusuf:olum önce erk girdi. kadın şişko erk de şişko. şlap şlap ses geliyor biz yarıldık.
e:ne gibtim var yaaaaaa
y:sonra ben girdim. yaladı yuttu. sonra yattı soktum da soktum. beş dakka gibtim boşaldım.
k:eee dıbına koyim niye bu kadar uzun sürdü o zaman
y:burağı bırakmadı kadın.
burak:kanka odaya girdik benle birkaç dakika sohbet etti. bu arada senin adını verdim haberin olsun. defterde adın var artık.
k:yapacağın işe sokim biz kıyak geçiyoz sen napıyon. neyse devam et
b:işte bu soyun dedi soyundum. çorabı çıkarıyordum. kadın bana hayırdır komple mi girecen dedi.
sonra birkaç dakika gibtim. bana duş alır mısın dedi. ben de aldım.
k:niye duş aldın olum niye amk.
b:ne bilim rahat davranmak istedim. ben duştan çıkınca bu bornozunu verdi kurulandım. giyinirken aç mısınız diye sordu. dışarda yemeğe para vermemek için açım dedim. makarna yaptı bize.
söve söve bir oldum o gün. adamları getirmişim beni aşağıda yalnız bırakıp yukarda dal daşak yapmışlar elin kart huursuyla. biri de aşağı inmemişti tek beklemeyim diye. aklıma günlerce takılan soru ise şu olmuştu. bu gibikler niye lan kadının çirkinliğinden pis kokusundan salak salak konuşmasından hiç bahsetmediler bana? bu kadar mı abazalardı? -
185.
0Rezerve 26
-
186.
+12çok değil bir iki gün sonra servisteyiz. yusufla benim evler yakındı o yüzden aynı servisteydik. adaşım da o servise binmişti bir işinden dolayı. erk aradı beni
e:beyler yannanı yedik ki ne yedik.
sesi titriyordu adamın konuşmakta baya zorlanıyordu.
k:noldu lan
e:whatsappa bak whatsappa bir şey atacam şimdi.
kapattı bir dakika sonra bir fotoğraf geldi. haber şuna benzer birşeydi
adanada fuhuş yapan kadın aidsli çıktı.
adana baraj yolunda kendi evinde fuhuş görüşmeleri yapan 42 yaşındaki a.d. yakalandıktan sonra yapılan testler sonucu hıv virüsü taşıdı saptandı. bu şahısla cinsel yollu ilişkiye girenlerin acilen hastaneye kontrole gitmesi tavsiye edilir
(gibi gibi. son cümle buna benzerdi )
ben düşündüm. aylar oldu amk bende herhangi bir anormallik yok sanırım benden sonra oldu bu.
adaşıma baktım adam ne gibi taşağına denk bir insanmış dıbına koyim. gülüp nolacak lan dedi geçti. yusuf öyle metanetli değilmiş. adam tekrar tekrar yazıyı okuyup sonra internete 'aids ne zaman öldürür, aids öldürür mü, aids nedir' yazdı. adamın kafa öyle karışık ki soruları anlamsız sırayla soruyordu takdirlik öğrenci. gözleri doldu. sonra hiçbirşey demeden bir süre camdan dışarıyı izledi. bir irkilme ile bize dönüp
y:kardeş olmaz dimi birşey ya
k:bir şekilde hastanede kan tahlili yaptır. rutin kontrolmüş gibi. orda belli olur.
erk mesaj attı. adam eve gittiği gibi anlatmış. biz daha yası yeni tutuyoz. adam ne ara eve gidip ne ara anlattı bilinmez
e:beyler ben anlattım anneme. kızmadı. yarın kan tahlili yapacak sabah yokum -
187.
0Devam et reis
-
188.
0Rezervatullah
-
189.
0Ayraç atalım 5
-
190.
0Sgzvbnm
-
191.
0Rezzzzz
-
192.
+9sabah okula gittik. bütün erkekler durumdan haberdar. herkes yusufun yanına oturup bir süre susup kendi kendine kalkıyor. muallakler olayı çocuk için daha da dramatikleştiriyorlar amk. ama o yas ortdıbını bozmak yerine mahalle baskısı hissedip ben de aynı şeyi yaptım. topluca oturduk susuyoruz. sessizliği yusuf bozdu
y:olum aidsten ölürsem ailem beni giber. insan içine çıkamazlar.
k:yav yeter saçmalama amk erkten haber gelsin de. bekle bir sakin ol.
y:senin için demesi kolay. sen gibiştiğinde aids kapmadın amk
bu laf bizi bir süre güldürse de yine kara kara erkten haber bekler olduk. teneffüste yusuf aynı kaderi paylaşan insanı yanında isteme pgibolojisiyle benim adaşın yanına gidiyordu ama adam harbiden gibilse aldırmicak bir cinsmiş.
yusuf:burak napacaz lan
burak:olum ne gibtik ama karıyı ya. demek ölümüne gibmişiz ha
y:lan sus olum deme öyle ya
b:bakir ölmem en azından. mezara başım dik gururlu ve bakir olmayan bir erkek olarak girecem. tekrar sağol ket.
k:rica ederim kanka
öğlen erk okula geldi de hepimizin içi rahatladı amk. kan tahlili sonuçları temiz çıkmıştı. çocuk hayata döndü amk. gökyüzüne baktı uzun uzun. havanın güzelliğinden etrafın ne kadar güzel oluşundan bahsediyor. tepemizde kara bulutlar var okulu tak zütürüyor ne diyor bu çocuk diyoruz. anlayamamıştık onu. gece de sağanak yağmıştı amk . -
193.
+7yakın zaman sonra alperen ile ifo okuldan kaçmak için sözleşmişler. sadece ikisi. sabah okula varmaya birkaç dakika kala mesaj geldi
alperen:kanka ben ifoyla okuldan kaçıyorum. sen de dışarda in servisten girme okula
k:olum napacaz
a:buluruz birşeyler düşünme onu.
k:olum önceden diyeydiniz cebimde üç lira para var amk
a:ya sen parayı düşünme
k:tamam o zaman bekleyin.
servisten okula girmeden indim. okulun karşısında ulu orta bekliyorlardı beni.
k:plan nedir?
ifo:plan yok napalım
k:alperen plan nedir
a:plan yapmadık
k:kaçmayak o zaman olum napacaz
a:lan sen de amma süt çıktın korktun mu amk.
k:ulan hayatının ilk kaçışında yakalandın bakir. bide üstüne asosyal bir tip olduğunu öğrendik beş numaradan başka otobüse bindin mi o günden sonra.
kafasını yere eğdi.
a:yok kanka niye ağır konuşuyon amk şaka yapıyoz.
k:tamam tamam hadi real'e gidek o zaman (adanadaki bir avm)
bizim okuldan real yürüyerek 45-50 dakika falan. sabah sabah deli gibmişti bizi yürüdük amk. saat daha 10 olmadı ama. bir saate yakın avm nin açılmasını bekledik. içerde kırk dakika dolandık hiçbirşey yapmıyoruz amk. o da sıktı. sinemaya girmeyi teklif ettim ona da yok dediler. en son canım bardakta mısır çekti 5 liraydı.
k:beyler iki lira versenize bardakta mısır yicem.
a:bir sen ver bir ben verim ifo
bu cümleden anlamalıydım... dıbına kodumun ölücüleri
gittim aldım geri geldim yiyerek.
i:hani bize yok mu lan
k:beş lira zaten amk bir bardağı nasıl alim
i:lan senin dıbına koyim bize de alacan diye para verdik biz
k:olum okuldan plan yapıp kaçıyonuz bide üstüne beni davet edip parayı dert etme diyorsunuz paranız mı yok?
a:var olum para
k:ne kadarınız var toplam?
ifodan 2.50 tl alperenden 2 tl çıktı amk.
k: sizin yapacağınız işi gibim. yemek paranız bile yok niye kaçıyorsunuz
a:kusura bakma kardeş biz senin gibi mükemmel kaçış planı yapamıyoz dıbına koyim
bak hele ya. benim hayatımı gibip boşuna real'e getirmişler bide laf vuruyor amk. geri okula gitmeye ikna ettim bunları. giderken dua ediyorum öğle arasına yetişelim de okulda yemek yiyelim aç kalmayalım diye. hava da soğuktu. okula gittiğim gibi zütü kalorifer peteğine vermeye and içmiştim. -
194.
+8yine 50 dakika kadar yürüdük. okula vardık saat 12 olmak üzereydi. hayvan gibi yol yürüdük ve yorulduk. o yemeği yemek bizim hakkımızdı. bir an yemeğe azmıştım öyle arzuluyordum.
okul kapısına vardık. kapıya vurdum. bekçi abi açtı kapıyı
bekçi:ooooo gençler nerden geliyorsunuz ya
k:abi hiç sorma baygınlık geçirdim arkadaşlar da sağolsun beni hastaneye zütürdüler. daha yeni kendime geliyorum.
o an göremedeğim müdür yardımcısı orrrrrrrrospu çocuğu cumali de ordaymış. kapının arkasından kel kafasını uzattı. (ben bu anasını gibtiğimin oğluna kısaca oç dicem)
oç: nerden geliyonuz lan siz
k:hocam tansiyonum düştü bayıldım. arkadaşlar beni hastaneye kadar taşıdı sağolsun.
oç:hadi lan ordan kaçtınız dimi şerefsizler
k:ne kaçması hocam bayıldım diyorum
oç:almıyorum lan okula naparsanız yapın.
ayazda kalmış yannan gibi ortada kalakalmıştık. saat daha 12. cebimizde 4.5 tl. karnımız aç.
k:evlere yürüyek mi lan
a:ciddi mi diyon?
k:evet
i:yürüyek dıbına koyim nolacaksa olsun.
okul o kadar uzaktı ki eve yürümek 4 saatten fazla sürmüştü. ben daha dün almış olduğum beyaz converse ayakkabıyı eve vardığımda çamurlar içinde buldum. iki saat kadar yürüdükten sonra yağmur yağmıştı. git git bitmedi amk yolu. son bir saat artık birbirmize tutunarak ve 'hadi lan ket valla az kaldı yaparız bak' gibi karşılıklı gaz vermelerle tamamlamıştık. gibim öyle günü. ayaklarımın ağrısından gram uyku girmemişti gözüme. -
195.
+9sabahları müdür varsa diceği birşeyler der ondan sonra da sırayla sınıflar içeri alınırdı. çoğu zaman kontrol olurdu. sıranın iki tarafında ikişer hoca. saç sakal kılık kontrolü yaparlardı. kenara çekilenlere bakıp hemen üzerimizdeki ceketleri çantaya atardık. bende bileklik vardı onun bile iki saat lafını yaparlardı amk. klişe bir şaka ama gerçekten bir ara yan sınıftaki bir kızı saç faullerinden çektiler. yazık amk ama çok taşak geçmiştim.
benim saçların sorumlusu ben değildi asla. yıllarca aynı berbere aynı basit traşı anlattımsa da o giderdi saçımın önlerini kısa enseleri önlerden daha uzun faulleri de öyle uzun bırakırdı. tırrek traşı.
yine bir gün sıradan adam topluyor hocalar. ben iri çocukların arasından giderek sıyrılmıştım. herşey gayet güzel giderken üçüncü ders teneffüsünde sınıfa giderken kapşonlumdan biri çekiştirdi. arkamı dönerken
k:noluyor amı... hocam noldu?
beni küpemle yakalayan müdür yardımcısıydı. gülümseyip şaplak atan.
mehmet hoca:bu saçının hali ne lan
k:nesi var hocam
mh:bu faullerin ne oğlum senin.
tuttu sol tarafımdan hafif çekiştiriyor. amk rencide ediyordu bin beni. sesi yükseldikçe koridora toplanıp bizi izlemeye geliyordu diğer sınıftakiler
k:hocam kusura bakmayın uzunsa kestirip gelim yarın
mh:kestirecen tabi yarın böyle görmicem seni!
k:tamam hocam kestirecem
mh:yarın yanıma gelecen sabah bakacam kestirmezsen görürsün
k:tamam hocam yarın gelirim
yannan başı neye gıcık olduysa uzatıyordu
mh:tamam mı?
k:tamam diyorum hocam
mh:bekle burda bekle geliyorum
gitti odasından makas alıp geldi. reality showa döndü gibtimin koridoru
mh:kesim mi ha kesim mi şimdi
k:kestirecem diyorum hocam
mh:kesim mi şimdi
k:tamam kes hadi
mh:ne dedin
k:kes hocam hadi kes. almışın makası kes hadi
mh:ne diyon oğlum
k:sabahtan beri tamam diyorum size tehdit edip rezil ediyorsunuz. naparsanız yapın. efendi davranıyorum üstüme geliyorsunuz. bana serseri gözüyle baktığınızı biliyorum ama sizin yaptığınız asıl...
sustum sonra. giberdi belamı eğer deseydim. birkaç saniye bana bakarak durdu. etrafına baktı. sanırım pişman olmuştu kendini o denli kaybettiği için. yüzü asıldı. sinirinin geçtiği ve biraz pişman olduğunu gördüm yüzünde.
mh:tamam hadi git sınıfına oğlum.
başlık yok! burası bom boş!