Daha seri ana be kankam

öznur biraz ısrar etti ama o an konuşacak havam yoktu. ona herşey normalmiş gibi davrandım o haftasonu. olay bi çözümlensin sonra anlatırım diye düşünüyordum.
pazartesi oldu okula gittim. yine duyan duymuş dıbına kodumun okulunda. ulan duyuyorsunuz da bi gibe de yarasanız keşke.
yusuf:olum naptın lan
k:napmışım
yusuf:15 kişi istasyona gidip dövmüşsünüz
k:yok ebeyin amı. nerden bulim 15 kişiyi amk
yusuf:valla bilmiyorum bana öyle dediler kanka. sen bir sorun çıkarırlarsa bana söyle ben gelirim aranızı bulurum
k:tamam kanka sağol
sınıfa çıktık ders başlamadan önce
erk:lan ket yarra yiceğin gün mü bugün
k:ya senin dıbına koyim nasıl arkadaşsın lan sen
erk:banane dıbına koyim karı kız mevzusu yapan sensin
k:olum ne sınavlardaki kopyan değişti. ne şu satışların değişti. bir arpa boyu ilerleyemedin.
erk:gibtir git lan dövsünler de burdan bi izleyim seni.
haber de geldi zaten ilk teneffüs bitiminde bahçede görüşelim diye. sanki tüm okul organize olmuştu. ilk teneffüs kimse benle konuşmadı tek kaldım boş boş dolanıyordum. kantine inim bi de orda dolanim dedim. kantine inince bizim mahalleden, taşakları dillere destan, abimin arkadaşı ve beni de tanıyan sefa abiyi gördüm.
k:abi günaydın
s:ooooo burak sen de mi burdasın
k:aynen abi. hayırlı olsun sana da
s:sağolasın kardaşım. ne var ne yok
k:aynı abi valla nolsun. neyse zil çaldı tutmayim seni de
diyip arkama döndüm ki bunlar bekliyorlarmış beni.
samet:gel bakalım konuşalım senle
sefa abi:burak hayrola sorun mu var
k:yok abi
sefa abi:varsa söyle bak hazır elimde döner bıçağı varken
harbi adam ilk iş gününde cezaevine gidebilirdi. olay bu kadar büyütülmeli miydi? yapacaklarına göre değişirdi. bir kere dayak yedim pek sevemedim. ağrısı falan sıkıntı değilde okul içi dayak yemek benim üç yılımı komple bitirirdi.

çıktık bahçeye. o günkü dörtlü ve ben. bahçe bomboş. boş banklara doğru giderken şöyle bir dönüp baktım. erk bini gerçekten izliyordu pencereden. ben bakınca el salladı bide kancık arkadaşım benim. oturduk sonunda yuvarlak şeklinde banklardan birine. alperle karşılıklı oturmuştuk. ilk defa o an farkettim. çocuğun alt dudağı komple kaybolmuş beyler. yunus nasıl vole vurduysa yoketmiş.
alper:ne bakıyon lan
yusuf:sana diyor lan züt cevap ver
yusuf:ne gülüyon oğlum suratıma
k:iki gün önce niye böyle değildin.
yusuf:sen harbi kaşınıyon ha. gel okulun arkasına geçek bi senle
k:geçelim. ben zaten napacaksanız yapın diye bekliyorum şuan
hasancan:senin arkadaşın ağzıma kemerle vurdu
k:kardeş sen de vursaydın o zaman napabilirim şimdi. siz 4 kişiydiniz biz 5. zaten ben size dokunmadım. diğer çocuk da. karşılık verseydiniz.
samet:kardeş bak siz 15 kişi geldiniz yalan söyleme
k:valla 5 kişi geldik. paramız yok söz verdik diye yürüyerek geldi istasyona
samet:olum bak yalan söyleme 15 kişiydiniz
ben baktım herifler sanırım eşit sayıda kişiden dayak yemeyi kabullenmek istememişler ve bir yalan bulmuşlar. sonra da o yalana körü körüne bağlanıp inanmışlardı. bazı zamanlarda olur böyle bilirsiniz
k:iyi o zaman kaç kişi saydıysanız o kadar kişiydik
yusuf:lan sen kime artisleniyon
k:kardaş vuracaksınız vurun napacaksanız yapın artık
samet:biz sizin yaptığınızı yapmicaz. o gün çok sinirlendik sövdük saydık. abilerimize söyledik. inan şuan hala dayak yemediysen benim sayemde. istesem arkadaşlarını da bulurdum şuan bunları da tutmazdım döverdik. ben bu olay uzasın istemiyorum. ha o gün gelip çöktünüz bize o sizin kahpeliğiniz ama olay kapansın tamam mı?
bu herif benim okulda tek olmamı fırsat bilip yanındakilere nazaran çökmediği için ona üzüldüm biraz. keşke o gün bu herif orda olmasaydı dedim içimden.
k:tamam öyle diyorsan öyle olsun
sınıfa çıktım tüm gözler üzerimde.
k:hocam girebilir miyim
-gel oğlum. ne konuşuyordunuz orda kavga mı ettiniz
k:yok hocam bana birşeyler anlattılar da ondan geç kaldım kusura bakmayın
erkin yüzü asık amk. bana bakıyor tip tip
k:kanka yer ver de geçim
e:geç lan dümbük
k:sana noldu dıbına koyim
e:bi dövmediler seni ne ballı adamsın
k:olum boş boş konuşma. seni tanıdığım güne lanet ettim artık ya

eve gittim kafa rahat şekilde. öznur yazmış yine. okeye çağırmış beni. ulan okeysiz gibeceklerdi diye ödüm kopmuştu ama neyse geçti gitti dedim içimden. okey oynarken sohbet ettik anlattım ona olayları.
ö:serserisin haaaaa
k:dalga geçme ya valla kavga falan işim olmaz benim
ö:bırak ya. bi yanlışımız olsa döven sen bizi de
k:ödevimi hala yapmadığın için dövebilirim aslında
ö:tamam tamam yapacam. seni bizim sınıftakiler de sevmiyordu ha
k:kimdi onlar
ö:ülkücüler
k:onlardan biri benim çıktığım kıza ben çıkarken teklif etti. bilmiyor diye hoş gördüm. ona rağmen benle uğraştılar
ö:aynen haberim var
k:sence kim haklı
ö:sen haklısın tabi. ama çok pis gıcık alırlardı. hep söylenirlerdi arkandan
k:ben de onları güzel andım olsun
ö:fırlama ya ahaha. aralarından oğuz vardı bilirsin belki. benim yakın arkadaşım. o senle konuşmamı istemiyor.
k:konuşmicak mısın
ö:ne konuşmicam be kendi işine baksın herkes. sen artık onlardan daha yakınsın
k:görüşmeden mi
ö:zoruna mı gitti
k:yok ya ödevi yap da sen. evcil hayvanın bile olurum
ö:tamam yarın görüşelim o zaman okul çıkışında

Tamda yerinde birakmissin simdi gelleim su kavgaya haci bu arkadaslarin senin ne isle ugrasiyorlardi onu amk ajdjdjx vole nedir lan onu,da gectim reis oznura kayacan mi yada suanda ciktin kiza neler olcak kim kimi gibicek o ifo denilen lavugunda amina koyim ole akradas mi olur lan

Burak dogum vunun kutlu olsun kardesi. 11 gungecmis ama olsun nice mutlu senelere bremin

Rexxx25333

Yaz kankam güzel hikaye imiş

Daha kaç gün trendlerde kalacan huur çocu gibtir git artık

ertesi gün büşra benden ayrıldı. kızdan iyice soğumuştum o da farkındaydı. daha fazla yürütemezdik. ama o gece beni bıraksın da gibtir olup gideyim diye ayrılmayacağımı söylemiştim. o da farketmiş bunları ve bitirdi. bir şey hissedemedim.
okul çıkışında öznurla haberleştik servisten indiğim yerde bekliyordu beni. inince gördüm onu. zayıf 170 küsür boylarında altın sarısı dalgalı uzun saçları ve kocaman gülümsemesiyle karşıladı beni. lan çok pis kanım kaynıyor kıza ama bu ne sevgi ne aşk emindim.
ö:naber liseli
k:incide yazar mısın
ö:anlamadım
k:saçma bir tahmindi. eee napıyorsun üniversite nasıl
bu kadar heften peften bir soru uzun uzun cevaplanmamalıydı ama o hocalardan derslere arkadaşlarına yaptığı etkinliklere kadar herşeyi anlattım. konuştuğu 20 dakikadan sonra üniversitesine gitsem yabancılık çekmezdim. bu arada boş boş yürüyoruz sokaklarda. ne kadar yürüdük bilmiyorum hava kararınca evlere gidelim artık dedik. ben arkadaş olduğumdan öküzlüğümden ödün vermedim. evine falan bırakacak değildim.
k:hadi o zaman burdan ayrılalım
ö:tamamdır akşam okeyde hesabını kesim bi
k:ya laflara bak cono seni
ö:sen de coniksin o zaman neyse hadi görüşürüz.
baya gidiyordu amk. öyle arkasından bakakaldım. içimde birşey birikti. söylemek zorundaydım. aradım arkasından o giderken
k:öznur buluşma amacımızı bende unuttun
ö:neyi
k:kitap kitap
döndü geri aldı kitabı sonra tekrar gitti. gönül rahatlığıyla eve gittim. bu kız 1 haftada bitirirdi o kitabı.

ilk buluştuğumuz günden sonra her gün mutlaka görüşür ve sabah uyanmaktan akşam uyumaya kadar sürekli mesajlaşır olduk. yazılıdan çıkar çıkmaz arardım en geç haberleşmemiz bu olurdu. o da üniversitedeki dersleri boşvermiş her ders bana yazar olmuştu. bir iki kere geç cevap verdim ders dinlesin diye ama kız cin gibiydi. 'cevap ver conik dinlemiyorum her halükarda dersi' bu kadarla sınırlı kalmadık. nerdeyse her gün görüşüyorduk. görüşemeyeceğimiz bir gün 7.20de servise binen beni 20 dakika görmek için saat 10daki dersine sabah 6da uyanmış yanıma gelmişti.
k:kızım manyaksın ha
ö:olum bırakmicam lan peşini
k:cidden bu kadar yakın görüyor musun beni
ö:valla lan herkes ayrı sen ayrı
ö:hatta sana söz verim. tam bir yıl sonra bugün hatırlatacam. hala bu kadar yakın olacaz
k:tamam takvime kaydettim bunu.
servis geldi ben gittim. başka bir gün ben onu görmek için eve dönerken 40 dakika bekledim onu. hiçbir amacımız duygumuz yoktu birbirmize karşı. arkadaş olarak ruh ikizimi bulmuştum. onunla konuşmaktan daha keyifli bir şey yoktu o zaman.
ödevimi bitirdi 3 hafta kadar sonra. bana verdi. bu sefer kazma kazma teşekkür etmek olmazdı. yanlamasına beyaz ve mavi çizgileri olan uzun bir tshirt aldım ona. yakışacağından o kadar emindim ki. ilk defa birine hediye almanın da telaşı vardı ayrıca. beğenmezse züt olurdum. buluştuk burgera gittik.
ö:elindeki ne
k:manita yaptım olum hediye aldım ona
ö:niye şimdi söylüyorsun insan haber verir önceden
k:şaka be sana aldım
domates oldu amk bembeyaz yanakları. utandığı her halinden belliydi. garip el mimikleri gösteriyordu
ö:bana niye hediye aldın
k:o kadar ödevimi yaptın almasa mıydım
ö:almasaydın tabi arkadaşınım ben senin hem de en yakınından
k:öylesin diye aldım zaten
ö:kabul etmem bunu
k:ya film klişesi yapma aç bak bi. beğenip beğenmeyeceğini bilmiyorum ama yakışacağından yüzde yüz eminim
açıp bakınca beğendiği yüzünden belli oldu. teşekkür edip dudağıyla vurdu bir tane yanağıma.
k:kafa atsaydın
ö:sus be conik öpemedik ne var işte
k:gel la sıkim bi yanağını

yanağını sıktım sivilcesi vardı o patladı. gülmeye başladım ama bu kanı görünce çok kötü oldu. salih geldi bu arada burgera. adamın içine mi doğmuş nedir birini görürüm diye gelmiş.
k:ya özür dilerim acıttım mı
ö:yok birşey burak
k:valla özür dilerim kanım kaynadı
ö:uzatma yok birşey diyorum
k:tamam da titriyorsun birşey söyle
ö:git şimdi ben sana yazarım sonra
nolduğunu anladıysam beni oracıkta gibsinler. sonradan kendi söyledi kan görmeye dayanamıyormuş. şunu söylese anlaşacaktık amk.
salihi de aldım gidiyordum ki.
s:dur lan dur
k:noldu
s:şu yavşak senin arkadaşına bakıyor
3 erkek bir kız oturan masada bir tane kır saçlı zütveren dimdirekt öznuru kesiyordu. 26-27 yaşlarında
s:sen al arkadaşını git sonra geri gel halledek
k:tamamdır
gittim öznurun yanına
k:öznur gel yürüyelim
ö:ya bi yalnız kalim valla birşey yok
k:bi lafımı dinle de gel benle
çıktık evine bırakmak için yürüyorduk yolda. anlattım kendisini kesen pekekenti. kızın hiçbirşeyden haberi olmamış kan gördükten sonrası yoktu sanki onda. evine vardık vedalaşırken
ö:söz ver olay yaşamicaksın
k:tamam gidip bi konuşacam adamla. kaç yaşında herif nasıl bakıyor sana öyle
ö:söz ver bak
k:ya tamam söz

hızlı hızlı geri döndüm. burger ın önünde sireni açık bir polis arabası 3 tane polis seçtim. 15-20 kişide bir kalabalık. yanlarına gittim ahmet hüseyin yunus bekir mesut tanımadığım başka kişiler. olay çoktan çıkmış bile. kır saçlı binin bir gözü kızarmış seğiriyordu.
k:kim vurdu buna ne ara geldiniz lan
salih:nerdesin dıbına koyim ya. ben 3ten geriye saydım biri vursun diye. bekir gaza gelip yumruk attı.
sonra polisin biri tuttu beni
-senin mi ablana sarkıntılık ettiler
anladım direkt salihin haklı çıkmak için birşeyleri abarttığını
k:evet abi bu kır saçlı sarkıntılık etmiş. arkadaşım söyledi bende onu eve bırakıp geldim şimdi.
-ne yapmış sarkıntılık edip?
k:ben yanından kalktım gidiyordum dönüp baktığımda birşeyler söylüyordu. ablamın da rahatsız olduğu belliydi. arkadaşımı bıraktım adamları bırakmasın diye sonra hemen geri geldim ki vaziyet şuanki durum.
kır saçlı yavşak atladı
-kardeşim yok öyle bir şey yapmadım
k:ben yanlış mı gördüm lan o zaman
-bakın polis bey ben nolduğunu anlamadım. beni dışarı çağırdılar birşey söylicez diye. sonra bir tanesi yumruk attı. kardeşim yaşında çocuklar allah için ne işim olur benim böyle şeylerle
bekir atladı ordan
bekir:birincisi biz çocuk değiliz. ikincisi senin yaşadıklarını kat ve kat fazlasıyla yaşadık
ortamdaki tüm ciddiyet gitti amk. herkes bekire gülüp 'gibtir ne yaşadın dıbına koduğum' falan diyor.
polis tuttu tekrar beni
-bak oğlum sen ablanı sahiplenmişsin bu çok güzel birşey. benim de bir oğlum bir kızım var. böyle birşey başıma gelsin istemem. gel kamera kaydına bakalım. olay anının görüntüsünü bulalım bu şerefsizi nezarete atim.
k:sağol abi anlayışın için bakalım
geçtik içeri. kamera kayıtlarını açtılar. ben bilerek olay vaktinin yarım saat öncesini sonrasını falan söylüyorum. durduk yere dövmüş gibi birşeydik çünkü. en sonunda bulamayınca 'boşver abi allahından bulsun ırz düşmanı' dedim. olay kapandı biz dershaneye gittik ahmetle hüseyinle. yine fişi çaldık yaktık. hoca yine cinnette. 'yapanları biliyorum ama yaparken yakalayamıyorum gibecem yoksa' diyordu.

Seri yaz

Reis herhan pusudayiz efsane başladı efsane ilerliyor devam seri seri.

Ket benim yazdiklarima nede cevap vermiyon la valla kieiliyom he huur cocugumuyuz biz ag ayip ama pusudayim efso sarmis gidiyorsun hadi aslani. Eline kuvet

ö:naptın nerdeydin
k:seni bıraktım sonra bizimkilerle oturdum sonra dershaneye gittim. şimdi de okeye çağırıyorum seni
ö:ya bırak okeyi doğruyu söyle yaptınız mı birşey
anlatttım ben de olanları. kızdı falan ama aldım gönlünü sonrasında. haftaya bir gün de üniversiteye çağırdı beni. okuldan kaçıp üniversiteye gidecez hem liseli halimle orda olmaktan hem de öznura 'ne işin var liselilerle' demelerinden çekindiğimi belirttim. ama o açık açık sen harici kimse umrumda değil dedi. ben de eyvallah çektim.
okuldan kaçtım öznurla buluşup yürüdük biraz otobüse binmeden önce.
k:emin misin bak bir liseliyi okuluna zütürmek konusunda
ö:ya offff gelmek istemiyorsan söyle ya
k:ben öyle mi dedim? seni düşünüyorum çocuk
ö:düşünme beni. sarışınım falan ama bunu düşünecek kadar aklım var
k:zorla alıkoyup üniversiteye zütürüyon beni ha
ağzındaki sakızı tükürüp tekme atmaya çalıştı. ama ıskaladı
k:bu hareket neydi şimdi
ö:ne var ya doğal davranıyorum
k:hangi mahallenin kekosusun
ö:çok konuşma bin şu otobüse hadi
gittik okuluna. etrafı dolandık biraz ders saatine yaklaşınca fakültesine gittik. arkadaşlarıyla tanıştırdı beni. kızlardan bazıları kim bu amk bebesi bakışı attı. bazılarıyla daha önceden bahsedilmişim gibi hiç sormadan muhabbet etti. en son sonunda sınıfına da soktu. amk içim ürperdi her an hoca 'kim lan bu gibko' dicek diye zütüm atıyordu. korktuğum başıma gelmedi neyseki. ders arası bir arkadaşı aradı öznuru. telefonu kapatıp 'hadi kafeye geçelim bizimkilerle otururuz' dedi. çıktık 4-5 kız bir erkek. erkeği gibleyene aşkolsun ama amk. çocuk zütünü yırtıyordu kızlarla sohbet için ama pek laf vermiyorlardı. derken vardık kafeye geçtik içeri. uzaktan masada tek oturan bir kız el salladı bize

hep beraber geçtik yanına. hepsi selamlaşınca tanıştırdı öznur beni kızla. adı zeynepmiş. zeynep daha önceden öznurun benden bahsettiğini söyleyen tek dürüst vatandaştı. ben gördüğüm gibi hoşlandım kızdan amk. bende de bir yaş büyükmüş. yavşamaya meyillendim. benim boyumda fiziği çok güzel yüzü güzel ve tatlı arası ve kocaman gamzeleri olan bir kızdı. bana aşırı çabuk ısındı ben de ona öyle. bir ara herkesin sohbetinden sıyrılıp sadece onunla konuştum. çok sürmedi ama.
ö:hadi kalk gidelim
k:nereye
ö:daha gezecez ya tüm gün okulda mı duracaz
k:dersin yok mu daha
ö:yok bitti
niye yok dıbına koyim niye niye. yine yalan olduk diye düşünüyordum. kalktık öznurla doşaltık biraz bizim semtte.
ö:iyi kaynaştın bizimkilerle haaa sevdiler seni
k:arkadaşların iyi insanlar. bide o adamı aranıza alıp dışlamasanız
ö:sen de mi farkettin. ama çok konuşuyor ya napalım
k:aynen var biraz herkese salça olma çabası
ö:zeyneple de iyi anlaştın haaaa
k:valla kızı beğendim
ö:ciddi misin
k:gerçekten güzel kız. liseli olmasam yürürdüm.
ö:dur bakim haftaya tiyatro var. yine okuldan kaçabilirsen gel orda görüştürim sizi.
k:sen kralsın. sen var ya adamsın adam.
ö:conolaştın yine
k:pardon
evine bıraktım döndüm sonra eve. ben sürekli zeynep hakkında sorular sordum sıkılmadan cevapladı. sonunda o komik olmayan gibimtrak tiyatro günü geldi. ulan zeynebi görüp bir kez daha hoşlandım. beni gördüğüne gerçekten mutlu oluyordu anlayabiliyordum.

Rezervetullah

Bu arada bir dipnot ben vereyim bari cono genelde adana kekolarına kısaca arizona kertenkelelerine denir *