Pusudayım hala ket

Rez 218

Reis bende pusudayim ha hehehheu olum koptim lan ama o dersanexeki cocugu dovmeniz falan huur cocgumusjnuz ag ne elliyonuz acize

Zaten vardı ve

Bitir ama be panpa geçen haftadan beridir bekliylrum aq

Pusudayim bu hikayeyi bitirme dostum lutfen

Lan beyler prim icin yazdim.ag ejznejx ben kim. keti bulmak kim thilsgo yu bulmustum ama lan neyse bu adami nerden bulayim adanada yasam ayri tabi ozelden yazmayin ag

Ya ket başkan adamsın sen

Okunur mu bu

Devam et lan

Ne uzunmus be

o hafta bizim ezhel tayfa kararlaştırdık. herkes okuldan üç beş birşey toplayıp cuma akşamı görüşecektik. toplam 8-9 kişi varız. baya bir ezhel almışız 50 liralık falan.bir tane okul vardı orda içerdik. sırayla ezhele şişeden vuruyoruz. kafalar yavaş yavaş mayıştı. benim içimde bir sıçma dürtüsü oluştu ama tutuyorum. mehmet diye bir arkadaş tribe girince bizi de soktu. çıktı oturduğu bankın üzerine
m:beyler aşağıdaki militanları görüyor musunuz
herkes yere bakıyor
m:biz bu topraklardan bu militanları silmek için eğitilmiş askerleriz. ben atlıyorum önden. arkamdan gelin.
sırayla banka çıkıp atladık. bekir var indikten sonra paraşütü çıkarıyor adam kafaya bak amk. ahmet atlarken bağırdı
a:laaaaan paraşütüm takıldı açılmıyor
yunus:kardaş bekle yetiştim
o da arkasından atladı kurtardı ahmeti. ben paraşütle iniş yaptıktan sonra yine sıçasım geldi tutamazdım artık.
k:beyler ben sıçacam şu çalıların içine
hüseyin:lan sıçma tribine girdi bu ahgahasha
k:trip değil lan sıçacam harbi dayanamıyom
ahmet:saçmalama amk yapma
aklım bana oyun mu oynuyordu yoksa gerçekten sıçasım var mı kuşkuya düştüm. gittim yine de çalıların arkasına indirdim pantolonu sıçamadım amk. geri topladım zütü başı bizimkilerin yanına geçtim. içimden 'tribe girmişim demek vay amk. ama niye hala deli gibi sıçasım var lan o zaman' diyorum.

bu hikaye sözlüğün efsaneleri arasına girecek girince nick6nızı alırım

geçtim bizimkilerin yanına diz çökmüşler amk.
hüseyin:... okulundaaaa genç çökmüş dizleeeeer(anladınız sanırım yannanı tersten yediğini)
bu sefer de hüseyin okulun kürsüsüne çıktı. biz de çift sıra olduk. bin rahat hazır ol diyor bize. biz de niyeyse yapıyoz.
h:türküm
-türküm
h:doğruyum
-doğruyum
h:çalışkanım
-çalışkanım
h:o zaman tekno dans yaparım
2011de moda olan tekno dansı bilen bilir. yapıyoruz hepimiz zütümüzden uydurma. bu arada hala deli gibi sıçma isteğim var. bunları yaparken ezheli hala içiyorduk. son kapakları da vurup çıktık okuldan.
h:beyler düşman göründüüüüüü
-allahallahallahallah
boş karanlığı kovalıyorduk. dayanamadım artık dilim damağım öyle bir kurudu ki. şekerim de düştü. zaten düşük şeker var öldüm ölecem dıbına koyim.
k:ahmet ölüyom lan galiba. tribe falan girmedim dıbına koyim başlama trip diye. kalbim çok hızlı atıyor dilim kurudu başım kalkmıyor.
a:olum harbi fena olmuşun. bi çikolata alak sana
pekekent çikolatayı akıl etti ama suyu edemedi. kuru ağzımla beş dakika bir lokma çiğnedim yutamayıp tükürdüm.

k:artık sıçmalıyım gerçekten bu yaşta altıma sıçacam
a:dayan eve kadar
zütümdeki tüm kasları kullanarak sıktım kendimi. hüseyinle ahmet de geldi benimle. asansör son katta benim dayanacak gücüm yok.
k:yeter valla billa yeter ben terasa sıcacam
a:lan yapma amk kendi apartmanın
ben çoktan terasta kapıcının asılı çamaşırlarından zütümü silmek için iki tane uzun çorap almıştım. geçtim terasın köşesine indirdim pantolonu kafam da taşak gibi reisin dediği gibiyim tam. asansör geldi kaldırıp bindirdiler beni dıbına koyim. eve çıkarken asansörde ayakkabıları çıkardım pantolonu tek hareketle indirecek hale getirdim. kapıyı açtığım gibi koştum tuvalete. bir sıçtım bir sıçtım akıllara zarar. tribe falan girmemiştim geç de olsa anlamıştım.

söylemiştim size zayıftım boyuma göre. ama o zamanlar iyice zayıflamıştım okuldakiler sürekli yapma amk ölecen derdi dinletemezdi. 4 kilo verdiğimi farkettim ezhel yüzünden. çok da gibime takmıyordum.
k:lan hadi çıkarın da kağıtları oynayak. boş konuşmayın
sınıfın duvarına gömülü çekmece gibi bir teneke vardı. biz de bundan faydalanıp iki deste iskambil kağıdı zulalıyorduk oraya. canımız sıkılınca ya da teneffüste dışarı çıkmak istemediğimizde oynuyorduk. genelde ben ünal erk ifo oynardık. bazen hasan veya hacı da oynardı bizle. mali hiç oynamazdı amk. hatta ortamında bile durmazdı. o gün ne gibime istediyse kağıtları istedi bizden. verdik bakıyoruz buna. sanki mucizeler yaratacak zütüm. eliyle iki karıştırdı üçüncüsüne fırsat olmadan mehmet hoca geldi. geçerken sınıfın önünden görmüş.
mh:lan hayvan herif okulda böyle şeyler yasak bilmiyor musunuz? nasıl insanlarsınız siz kumarbaz mı olacaksınız
herkesin içinde bağırdı çağırdı maliye sonra elinden kağıtları alıp gitti. biz tabi altımıza sıçıyoruz. neredeyse bir dönem oynayıp hiç yakalanmamıştık. o bir kere eline almıştı ve saniyesinde patlamıştı.
mali:giberim böyle işi ya gıcık aldım oynamayın dıbına koyim. sizi görmüyor beni görüyor
ünal:bize ne lan züt göstere göstere gezme sende. diğer desteyi çıkarıyorum oyuna devam

biz oyunu dönerken sınıfa hatice hoca geldi. ingilizceciydi. bir iki laga luga yaptıktan sonra önemsiz bir sebepten bizim gruba kızmıştı.
hh:siz böyle yapmaya devam edin görürsünüz dönem sonu. ders işlemiyorum bugün biraz test çözün gözüm üzerinizde arkadaşlar. özellikle de sizin arka grup.
biz de bu tehdidinden gıcık alıp çantalardan siper yaptık kendimize. kamufle olduğumuzdan emin olunca cıkardık kağıtları pısmış şekilde eşli batak oynuyoruz.
k:hasan bizi videoya çeksene oynarken
h:niye lan
k:dediğimi yap sen hepimizin yüzü görünsün ve oyun oynadığımız da belli olsun.
bir el boyunca çekti.
k:kanka şimdi de beni çek. ben burak... 11-A sınıfındayım. şuan hatice hocanın dersindeyiz bizi boş bıraktı ve batak oynamamıza izin verdi. hocamızı da gösterelim lütfen
elinde kitap vardı karıştırıyordu öyle. bir kaç saniye de onu çekti kapattı videoyu.
k:zütü yiyorsa bu saatten sonra tehdit etsin beyler.
sessiz sınıfta sessizce alkışlar koptu o köşede. ıslıklar, zevk çığlıkları, taşağını ağzıma ver ketler çok sessizce bağırılıyordu sınıfta.
başka bir derste yine bize kızmıştı bu hoca. sonra da yine görürsünüz diye tehdit etti. benim de canıma tak etti
k:hocam rica ediyorum birbirmizi tehdit etmeyelim hoş olmuyor bu tarz söylemler
hh:aklınızı başınıza alın o zaman öğrenci misiniz zibidi mi belli değil
k:hocam siz her hafta tehdit ediyorsunuz bizi. bir gün belki biz de koz buluruz. belki de bulmuşuzdur.
hh:ne kozu
k:söyleyemem hocam saygısızlık olur. lütfen kusuruma bakmayın. başka birşey söyleyemem
ondan sonra bizi tehdit etmez oldu. gibimde değildi amk durduk yere ezilmek iftiraya uğramak bana her türlü zütlüğü yaptırabilirdi

bu arada dersanenin de artık dıbına koyuyorduk iyice. her hocanın bir sitemi oldu canına tak ettiği anlarında.
geometrici: yeter çizmeyin artık şunları (yannanları) arkadaşlar. sizden sonra bu sınıfa ilköğretimler giriyor. (
tarihçi:ya sizle derste oturmuş şişe çevirmece oynuyorum felç yap diyorsunuz arkadaşlar bu kadarı da fazla.
coğrafyacı:ahmet senin kadar saygısızını görmedim çık bidaha da gelme dersime.
matematikçi:arkadaşlar ben sizin hocanızım sapıkça bakışlarınızı ve söylemlerinizi belli etmeyin artık yeter.
türkçeci:olum giberim belanızı yavşak herifler şakanın da bir sınırı var.
zaten coğrafyacıyı değiştirdiler. kadın yalvarmış amk ben bunlara ders vermeyim diye. yeni gelen coğrafyacı... yarra yicekti ya çok güzeldi çok da cana yakın davranıyordu. aşkımdı o benim dıbını höpürdetirdim onun.
ilk başlarda çok cana yakın davrandık akıllı uslu durduk. o da bizi çok sevdi o yüzden. arada tatlı tatlı şakalar yaptık arayı iyice sıkı yaptık. artık kıvama geldiğini düşündüğümüzde
hüseyin:hocam fotoğraf çekilebilir miyiz sizinle
-tabi arkadaşlar gelin çekilelim
sanki sınıf tüm planımızdan haberdardı. hoca gelin diyordu kızlara erkeklere kimse gelmiyordu amk. üçümüz kalktık. bide ufuk gelecekti ki
ahmet:ufuk gelirsen giberim belanı
gelmedi o da. hüseyin sağına geçti elini omzuna atıp göğüslere dokunuyor kadının. ahmet naptı bilmiyorum ama bana dönüp boşalırcasına gülümsüyordu. ben de arkasına geçtim hocanın bir elimi ahmete diğerini hüseyine atıp dayıyorum amk. hoca kıllandı. düzgün bir gerekçe bile bulamadan 'rehberliğe gidin hemen' diye kızdı

rehber hoca zaten kankamız olmuş. 23-24 yaşlarında çok sevdiğimiz abla gözüyle baktığımız çok şirin birisiydi. her haftasonu yanına gönderile gönderile artık iyice samimi olmuştuk.
-yine naptınız ya
açıklamak için birbirmize baktık gülmeye başladık amk. nasıl anlatılırdı ki coğrafyacının kendisini taciz ettik diye gönderdiği.
-ders kimindi
k:pınar hocanın
-ne yaptınız haylazlar sizi
ahmet:hocam yine aynı garip seslerle iletişimdeydik arkadaşlar arasında. pek hoşuna gitmedi çıkarttı bizi sınıftan.
-ya aileniz buraya para veriyor. biraz emek gösterin boşa gelip gitmeyin.
ahmet:tamam hocam coğrafya çalışacam deli gibi
-geç dalganı geç. gidin aslı ablanıza bire bir dersi yazsın. kontrol edecem
gittik aslı ablanın yanına. curcuna yaratıyoz amk.
ahmet:coğrafya salı olsun olmazsa pazartesi
ket:ben de matematik ama ümit hoca olmasın varsa ali hoca...
sesler üst üste binince kadın dellendi amk
-AM
h:ne dediniz
a:doğru mu duyduk
başladık gülmeye. kadın inkar bile etmedi inanır mısınız.
-ya deli ediyorsunuz insanı cıkın gidin bana ne dedirttiniz sinirden.

taşkınlık günümüzün zirvelerinden biriydi o gün. üstüne gökhan hoca geldi. bu adamın dersinde oturduğumuz sıralara boydan boya yannan çiziyorduk. duvarlara da küçük dokunuşlarla tamamlıyorduk. yetmiyormuş gibi gösteriyorduk. adam ders anlatırken ahmet çağırdı bizim arka köşeye
a:hocam çok pardon birşey sorabilir miyim bi gelirseniz
-efendim ahmet
a:hocam bazı şekiller gördüm ama tanımlayamadım yardımcı olur musunuz?
-tabi ne şekli
bin kitabı koyduğu yerin altına kocaman damarlı yannan çizmiş. hiç gülmeden gösterdi hocaya
a:hocam nedir bu
-ahmet çocuk musun
k:hocam ne ki bu. her hafta nereye otursak o sırada çıkıyor bu şekiller
-olum salaksınız ha. silin şunu
a:ben yapmadım ben silmem hocam
adam aldı eline silgiyi dersi falan boşverdi siliyor amk. millet de izliyor bizi. sildikten sonra derse geri döndü.
biz yine felç sesleri yapıyoruz. susturuyor bizi. yannan çiziyoruz yanımızdan geçerken siliyor. yarım saat böyle geçti sürekli. sabrı kalmaz ki insanın dıbına koyim
-arkadaşlar beni biliyorsunuz hep sakin kaldım sizin hareketlerinize. ama şuandan itibaren bir sorununuz varsa benimle ben öğretmen gömleğimi çıkarıyorum. siz de öğrenci kimliğinizi bırakın. gelin dışarda sorunumuzu halledelim.
yalan yok beyler adam giberdi bizi. ayrıca ne kadar uğraşsak da seviyorduk adamı. 'yok hocam sizi seviyoruz sizle sorunumuz olmaz ki' diyerek geçiştirdik. zaten biliyordu o da kendisini sevdiğimizi sadece dayanamamıştı. yoksa tüm yıl çizdiğimiz yannanlara susup tahammül etmezdi.