muharrem abimizden biraz bahsetmek gerekirse. kendisi ayar üstüne ayar verebilen. kendisiyle göz temasına girildiği vakit bin bin bakışlar atan. yanından geçerken omuz atan binin tekidir aslında. kendisini şeker elmaya benzetebilirsiniz. dışarıdan çok lezzetli gözükür içinde tak gibi elma vardır. o da öyle çok bin biridir. ama tanırsanız seversiniz gençler.
bir gün yine bara gittik. saat 1 sularıydı. gece gece çorba çekti canı. barmenin yanına giderek bir şeyler fısıldadı. sonra bizim masaya geldiğinde bana bin bin sırıtıyordu. iki dakka geçmeden. yayla çorbasını önüne koydular. ne oluyo amk dedim barda çorbanın işi ne. herkesde biralarını yudumlarken bize bakıyordu. ben bize bakanları süzerken. aniden masaya buz gibi ayranı bi getirdiler. oh mis amk. müdür sahibi muharrem abimizin elini öptükten sonra bi sıkıntınız olursa hemen beni çağırın dedi ve barmenin yanına gitti. ben hala olanların şokundayken. galiba müdür abimizin arkadaşıdır dedim. sordum abi ne iş. bunlar nasıl oldu dedim.
bak yiğenim. olanlara kafa yorma sen. normal şey bunlar. birazdan kalkar halay çekeriz.
o kadar da olmaz dedim ki muharrem abi çorbayı bitirdikten sonra muharrem abi ayağa kalkarak dj e işaret etti. hemen dj oynak bi şeyler çaldı. yarım saat kadar halay çektikten sonra. masaya geçtik. hadi kalk la. sabahın 5 i oldu dedi. tamam abi her şey için saol dedim ve para ödemeden çıktık. abinin son model murat 131 ine atlayıp. muharrem abinin çorba dükkanına doğru yola çıktık.