Bu ihanet sonrası kendi krallığımı kurdum.Öncelikle Kergit Hanına derebeyi olmuştum Kergitliler için savaşıyordum. Svadyaya savaş açmıştık.

Edit : Hikaye bitmiştir beyler. Okuyan, rez alan, şuku atan herkese teşekkürler. Trende girdik.

Özet : Kergit Derebeyiydim. Urubay Noyanın kızı Sultan Hanım'ı kaçırdım diye hain görüldüm ve infaz edilecektim. infazdan kurtulup Kergit Hanlığını , Noyanların ve Sancar Han'ın başına geçirdim. Kergit Hanlığını yıktım.

Mapin yarısını almayı hedeflemiştim. Bana istediğimde kale vermiyolardı sadece 1 kalem vardı orayı ben yönetiyordum. Sarranid sultanlığına dalıp arapları bir güzel gibtik

Anlaşılacağı üzere çok savaş yapıp baya yeri almaktı amaç.Bir süre sonra savaşlar durulunca kendime bir eş bulmak istedim. Gözüme bir hanım kestirmeliydim.

Daha sonra kale kale gezerek güzel sarışın bir hatun ya da beyaz tenli çekik bir kadın aramaya başladım. Gözüme Sultan hanımı kestirdim.Çekik gözlü kendi çapında sexy bir Türk hatunuydu

Sultan hanımla konuşmama müsade etmediler. Sonra birinin aracılığıyla konuştuk tanıştık.Ata binip oradan ayrıldım.Şehir şehir dolaşıp handaki şairlerden şiirler topladım.

Şiirleri ozanlardan aldıktan sonra yola koyuldum. Sultan hanımla görüşürken bu şiirleri ona söyledim benden hoşlanmaya başladı ilişki ilerledi.

Gel zaman git zaman evlenmenin müstehak olduğunu anladığında babası urubay noyanla konuşma vaktinin geldiğini sezdim ve konuşmak için sancar han a gittim birinin yerini bilmek istiyorum dedikten sonra urubay noyanın yerini sordum

Urubay noyanın yerini öğrendim ve konuşmaya gittim. Kızıyla evlenmek istediğimde razı gelmedi olaylar şimdi başlıyor.

Urubay noyan Sultanı bana vermek istemedi başka bir zaman konuşacağını ve kızı hakkında planlarının olduğunu söyledi

Rez alın devam edicem

Bende bu duruma sinirlendim bir gün kamp kurdum sabah olunca sultan hanıma gittim ama müsait değildi görüşmek için 1 gün daha bekledim. Sultanla konuştum. durumu açıkladım sonra hemen bir fikir geldi Sultanı KAÇIRMAK. Başka çare yoktu. Oyunda böyle bir durum vardır. Kalene kaçırabiliyorsun. Jeirbe kalesine Sultanı kaçırdım !

Hadi lan rez alın artık

Sultan Hanım kalede beni bekliyordu. Yanına gittim kaçırmaktan başka çaremizin olmadığını, bunun ihanetle alakası olmadığını açıkladım.Bir süre beraber mutlu bi şekilde kalede vakit geçirirken Tek ümidim Sancar Han veya Urubay Noyanla karşılaşmamaktı kötü şeylerin olacağını seziyordum

Devam ediyorum

Kaleden çıkmak , son durumlardan haber almak istiyordum. Bugüne kadar Kergit Hanlığı için her şeyi yaptım. Gerek siyasal, gerek itibar, gerek savaşlar hiçbir zaman derebeylere ve Sancar Han'a karşı gelmedim ama bana karşı bu saatten hoş olmayacaklarını biliyordum.

Atıma bindim yola çıktım Curaw Şehri yakınlarına geldiğimde ben ve 115 Kergit askerim kamp kurduk. Burada biraz dinlendik. Kuşluk vaktinde tekrar yola çıktım ve Reyvadin Şehri yakınlarına geldim burada bazı söylentiler duydum. Beni hainlikle suçladıklarını öğrendim .Gelenek görenek ve törenlere göre Urubay Noyan bu işe razı olmassa evliliğin kesinlikle yapılmayacağını duydum.Bu işin sonunun Sancar Han'ın kararıyla idam ile bitmesi an meselesi olabilirdi. Yavaşca buradan ayrılıp Urubay Noyanla yüzleşmek için yola çıktım.

Kergitlilere yeminliydim. Hainlik yapmadım.Ben Kergit Hanlığı için yüzlerce adamımı kaybettim , kan döktüm. Urubay Noyandan korkum yoktu. Gerekirse karşı gelecektim.

Ve sonunda Yruma kalesindeydim. Askerlerimle birlikte kaleye giriş yaptık. Lordun kabul salonuna geçtim ve sonunda Urubay Noyanla karşı karşıya geldik. Kaşları çatıktı ve sinirli bir şekilde kapıdaki nöbetçi askerlere "çıkın ! " diye bağırdı.

Urubay Noyan , "Kızımı benden aldın. Onurumuzu yerler altına serdin. Cezasız mı kalacaksın sanıyorsun ? "

Bir yandan haklı bir yandan haksızdım bunu ben de biliyordum. içimden böyle geçirirken koca tahta kapı aralandı ve içeriye elinde tavlanmış çift elli pala olan 4 tane Kergit Cellat'ı girdi.

Kergit Cellatları , küçüklüklerinde özel seçilmiş elleri çok ağır, uzun boylu ve gözü kara cellatlardır. Eğer Urubay Noyan böyle bir işe kalkışıyorsa bu infaza tek başına karar veremezdi , demek ki Sancar Hanında bundan haberi vardı benim infazımı onaylamıştı. Artık sadece burdan çıkmam gerekiyordu. Kergit Derebeyi değil bir düşman gibi görüyolardı. Hemen kılıcımı kuşandım.Ya onurumla ölecektim ya da burdan kurtulacaktım..

ilk cellatın salladığı paladan geriye doğru eğilerek kurtuldum. Etrafımda 4 tane cellat işim çok zordu. Yakın dövüş eğitimim sayesinde bir celladı önüme alıp sırtından soktuğum kılıcı karnından çıkardım ve yere serdim.3 cellat kalmıştı. Urubay Noyan sessizce izliyordu.Üzerime atlayan bir cellat hata yapmıştı ki bunu değerlendirip kafasını gövdesinden uçurmuştum.Bu sırada diğer celladın palası tam koluma geldi ve oluk oluk kolumdan kan gelmeye başladı. Arkamdan gelen diğer celladı farkettim ve elinden yaraladım duvara doğru fırlattım. Masanın üstünden atlayarak yara bere içinde kalenin kapısına tekme attım. Dışarda benimle birlikte askerlerimide hain görmüş olacaklar çoğu askerim ölmüştü kalanlar da direniyordu atıma atlayıp sağ kalan askerlerime geri çekilme emri verdim ve kaleden atlarla hızlı bir şekilde kurtulduk.