mount and blade de sıçış hikayem

beyler yemin ediyorum bu karakterimin son partı bu sefer.

en son svadyalılar iflahımı gibmişti. ulan ne tak yiyecem bilemiyorum.bi kaleye saklanıp nordların svadyayı gibmesini mi beklesem yoksa yemini geri alıp tek başıma mı takılsam diye kara kara düşünmeye başladım. sargoth şehrinde geçen 3-4 günün sonunda kararımı verdim. kral ragnar'ın yanına gidip "hacı ben yapamicam ilişkimiz buraya kadarmış" dedim."özleneceksin reyiz, senin gibi babayiğitler 40 yılda bi gelir bu diyara" dedi. bende "senin için hizmet etmek bi şerefti bebeğim" dedim ve yollarımız ayrıldı.

bi süre aylak aylak gezip köylülerin işlerini yaptım. malum bu kadar savaş kaybetmek benim cüzdanımı gibti bıraktı.15k'lara düştü param.en son savaşta silahımı almıştı beni esir alan muallakler. çok koymuştu lan :(.bi nordun elinden baltası alınır mı köpekler. neyse parayı öyle öyle zar zor 20k'ya çıkardım yine. neden turnuvaya gitmedin derseniz tek kişiyim amk yolda gören çapulcular bile giber ayakkabım ve silahım yok lan.

sonra tekrar adam toplamaya başladım.5.kez falan oluyor herhalde. topladım bu nord acemilerinden 50 tane.bu sefer yağmacılarda değilde dağ haydutlarında kasayım dedim. gittim etrosq kalesi civarına doğru.bi dağ haydutu grupları var zaten en azı 30 kişilik.o 30 kişiliklerden 3-4 tane kestim. acemi kalmadı grupta çoğu savaşçı falan oldu bikaç tane de kıdemli oldu. sonra 50 kişilik dağ haydutu ordusu var amk grup değil resmen ordu kurmuş muallakler rodok ordularını kovalıyorlar.

onlardan kestim işte hatta bazen bi gruba dalınca yakındakilerde saldırdı 40 norduma karşı 120 dağlı savaştık.2 yaralı verdim ama hepsini öldürdük. bunları yapmam bayağı kısa sürdü ben de şaşırdım amk. yani toplasan 2 oyun günü etmez. sonra orduya biraz daha adam alayım dedim rodok mekanından çıkıp nord krallığına doğru sürmeye başladım atımı diyecemde atım da yok amk.

rodokların orada bi kale var oynayanlar bilir. svadyaya ait haringoth kalesi diye. onun yanındaki köprüden geçtim kalenin önünden de tam geçtim derkene kaleden eşşeğin ziki gibi bi svadya ordusu çıkmasın mı yine. ulan az kişiyim kaçarım bunlardan falan dedim muallakler 30 kişilik ordusu önden geliyor bana saldırmak için benden daha hızlı ama hemen arkasında dünya var. ulan ananızı giberim diyerek girdim yine bi hırsla. malum kaçamıyoruz amk.

ama bu sefer savaşıp adamlarımın ölmesini izlemek yerine teslim oldum. yaşasın yavrucaklar belki esir düştükleri kaleyi ele geçirir nord lordlarından biri onlara bi faydam dokunur giderayak öyle düşündüm.

en sonunda yine tek tüfek kaldım. matheld'e noldu bilmiyorum lan daha önce köle tüccarlarına sormuştumda bilmiyoruz falan dediler. cebimde 10k dinar var. üzerimde 6k dinarlık zırhım ve tek başımayım. atım bile yok. beni esir alanlardan kaçmışım tekrar. kalradya'daki en taşaklı karakterlerden biriyken çapulcuların saldırdığı hiçbi krallığa bağlı olmayan birine dönüşmüştüm :(.

sonunda zamanı geldi diyerek kamp menüsünü açtım ve maceracılıktan emekli ol dedim. emin misiniz sorusuna istemeye istemeye evet dedim. başka yapacak bişey kalmadı amk :(

karakterimin hikayesi şöyle bitmiş. emekli olunca şöyle yazdı:

"eski zengin dönemlerinden kalan bir miktar parayla wercheg şehrine kadar gittin. tüm paranı orada meyhanede harcadın. emeklilik paranın bi anda bittiğine şahit oldun.bi süre wercheg kilisesinin bağışlarıyla geçinmeye çalışsanda hayatın orada bir dilenci olarak devam etti."

hiç beklemiyordum lan böyle biteceğini :(