mount and blade de sıçış hikayem

beyler bayağıdır oynamıyordum oyunu da.arada bikaç olay daha olmuş olabilir ama unuttum amk. bitirdim zaten bugün.

yine köy yağmalıyorum ben. erzaklar azalmış grubun moralde fena değil biraz aha yükselir diye. neyse dağıttım köyü bi anda mareşallik teklifi geldi bi anda. ulan yer misin yemez misin kabul ettim. ediş o ediş kergitlerle barış yaptık amk. sarranid muallaklerini kırayım bari elimden geldiğince dedim. yakında bi lordu çevirip "kim var kim yok çağır kavga var" dedim.bi süre bekledikten sonra bütün lordlar peşime düştü."ya allah bismillah" nidalarıyla gidelim dedim ama sarranidlerin lafı o.bizde "ya tanrı yüce tanrı" diye diye shariz şehrine girdik. lordlardan birine emrettim "kuşat lan şurayı" diye. hani mareşalim ya,kral bile köpeğim ahahahahahaaha.

neyse kuşatma başladı. biraz uzun sürecek gibiydi. bekliyoruz.bi anda sarranid orduları geldi. onlarında mareşal toplamış kim var kim yok bildiğin grup kavgası. bunların mareşal bana gelip "dur! giberim feriştahınızı ulan" dedi. bende bi ıslık çaldım herkesi topladım kavgaya girdik resmen. onların 430 kişisi bizim 410 kişiye karşı. savaş başladı. atlıları öne çektim. piyadeleri ortaya. okçularıda geride yüksek bi mevziye bıraktım da yüksek dediğim gib kadar tepe. allahın çölünde dağ bayır nerden bulacam.

ufukta düşmanı gördük. bizim arbaletçiler patır patır sıkmaya başladı. menzilleride geniş muallaklerin bikaç tane öldürdüler. düşman biraz daha yaklaşınca atlıları yolladım en önden. arkasından hemen piyadeleri. gibiş başlasın dedim.ben de bizim şövalyelerden özendim yine bi kargı aldım silahçıdan. koltuklanmış kargı vuruyom amk. çoheğlenceli.o şekilde koltuklanmış kargıydı çift elli kılıçtı derkene kazandık savaşı. benden fazla kayıp yoktu ama müttefiklerden vardı bayağı. toplam 50 kişi falan ama. düşmanın 400 küsür kişisini gibmişiz boru mu?

neyse o bitti 2-3 lordu esir aldım. kuşatmaya devam ettik. girdik savaşa hemen. zaten kurulmuş herşey. şehride aldık sıça sıça. memlüklerin atı olmasa da sağlam oluyomuş muallakler bunu öğrendim. artık çöl kumundan mı güç alıyo napıyolarsa amk. grubu dağıtmadan bi şehir daha alayım dedim. ahmerrad diye bi şehir var bayağı uzakta ama sağlam bi yeri var. hemen alayım hazır mareşalken bitsine dedim. elemanlarıda peşimden sürükleyerek orayı da aldık.ama savaşa ben giremedim lan bayılttılar beni ilkinde.o yüzden taktik falan yapamadım ordumdan bayağı kayıp verdim. sonra baktım peşimdekilere. toplamda bi 300-320 kişi var yine.bi yere daha uğrasam mı derken kalelerimden birinin kuşatıldığı haberi geldi. aynı anda bizim başkent olan praveni de kuşattı pekekentler. ulan şimdi peşimdeki adamları ayırsam hiçbiri sağlam değil. bunları yolda giberler. pravene gitsem oranın savunmasına saldıracak kadar taşaklı bi ordu gelmişse yine bu orduyu giber. benim kaleyi savunmaya gitsem bu seferde praven gider.2 ucu taklu değnek değil tamamen taka batırılmış değnek resmen.

biraz düşündüm. orduyu tekrar gözden geçirdim. kalelerin değerlerini de ortaya koyunca en doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. krala gidip mareşallikten istifa ettim amk. giberim sizin krallığınızı. allahın çöllüleri gibiyor lan.

gittim hemen benim kaleye. kalenin içine girdim. kale savunması yaparım diye. dışarda da kuşatmacılar duruyor hala.bi süre bekledim gittiler. sonra aşağıda yazı geldi "praven şehri kuşatma altında değil" diye. anasını gibtiğimin çöl kumları fake attı resmen. hemen ardından başka bi yazı daha geldi. ahmerrad şehri svadyadan alındı diye. ulan anası gibikler ne ara gittiniz oraya kadar ne ara kuşattınız da aldınız.

şevkim kırıldı lan. isteğim kaçtı amk. bende emekli olmaya karar verdim maceranın sonunda. çantada bayağı para vardı herhalde dilenci olmaz diyordum bu karakter. yani bikaç kale de vardı hem.

bastım emekli ola. karakterin başına gelenler:

"bi süre hizmet ettikten sonra cebindeki paranın yetmeyeceğini anladın. uxhal şehrinde çalışmaya başladın.ama oradan gelen para da yetmeyince şehirde masum insanlardan haraç kesen bir hırsız olup çıktın"

vay amk. ibretlik son.