motor prenses ve gavat cüceler

Kral kraliçeye dışarda kahvaltı etmeyi önerdi. Kraliçe diğer insanlara gösteriş yapmamak için tedbili kıyafetlerle gitmek şartıyla kabul etti. Muhafızlar 10 adım geriden takip ediyolardı. Sonunda bi yer beğenip oturdular. Yemeğin sonunda kral garsonu çağırdı.

-lavabo var mı?
+Kardeş kralımız yıktı da, sarayın önünü kullanıyoruz biz.
–siz miydiniz lan sarayın önüne sıçan o huur çocukları, muhafızlar bunun boynunu vurun hemen. Kapatın burayı da. Araştırın kimler varmış sarayın önüne sıçan hepsini öldürün.

Kraliçe dehşete düşmüştü. Utanmaz huur çocukları sarayın önüne sıçıyolardı.

Pamuk ormanda dolaşırken kuşları dinlemeye başladı. altılı yedili kümeler halinde dallardalardı. Kuşların sesi huzur vericiydi.

-cibili cibili cibili şak şak şak

-cıriling criling prrrr cak cak

-bicinik bicinik aniiyeeaa

30 ağustos:başlangıç

http://imgim.com/frivoluosprincessandpimpdwarfs.jpg afişim

+Pamuk bara gidiyoruz. Gelecek misin?
-bar mı? Ne barı?
+mini bar.
–mantıklı. hadi gidelim bari. Evde canım sıkılıyo zaten.

Şirin beşincinin yaka cebindeydi. Kadraja girmekte zorlandığı için sık sık onu unutuyolardı. içeri girer girmez tüm cüceler dağıldı. Pamuksa oturacak yer arıyordu. Yedinci, giyiminden yabancı olduğu belli olan bi kadına yaklaştı.

–are you kola-fanta?
+what?
-are you disco?
+ I don’t understand. I’m sorry.
–are you sex?

ipleri kopartan soru gelmişti. yedinci ve kadın kolkola girip cücelerin evine gitti. Kapıdan çıkarlarken birinciye “2 saatten aşağı eve gelmeyin” dedi.

-sence ölmüş müdür?
+sanmam. Yani neden ölsün.
<Why is it ? because she's very scared.
>soğumadan gibsek mi?
{ ya ayılırsa.

Her kafadan bir ses çıkıyordu. Cüceler ne yapacaklarını kestirememişti. O sırada pamuk prenses ayılmış çevresine kuşkulu gözlerle bakıyordu.

Bülent, acaba başka bişey yaptılar mı düşüncesiyle yemeden içmeden kesildi. Gitgide hastalandı, yataklara düştü. Sürekli kanlı öksürüyordu. Tabipler, Yeşilçam hastalığına tutulmuş. Pek zamanı yok, ancak amerikada ünlü bir profesör var. lakin bu iş için çok para gerekir. diyince oğlu harun, apar topar saraya çağırılmıştı. Çok değil 1 hafta sonra da ölmüştü. Kral 1. Harunun tahta çıkışı “kral öldü yaşasın yeni kral” duyurusuyla tüm ülkeye ilan edilmişti.

Egosu yükselen kraliçeyi ayna kendine getirmişti. Kraliçe tövbe edip yattı. Sabah namazına kalkmak için aynayı kurdu. Sabah olduğunda şeytan kraliçeyi kandırmaya gitti.

-bu saatte kalkılır mı?
+valla dıbınakoyim hiç kalkılır mı?
-pardon kanka ben yanlış geldim. Yandakine bakmıştım.

Şeytan kraliçenin yanına gelmişti. Ama kraliçe çoktan kalkmış abdest almaya gitmişti.

Koşarak bi muhafız geldi. Kralım kralım. –ne istiyosun? –anlatamam görmeniz lazım.
Kral ve muhafızları yaklaşınca pamuk prenses onları görüp johnnyi uyardı. Ancak johnny kaçamadan yakalandı. Kral hemen pamuğun odasına çıktı. Pamuğa çok sinirlendi. Bağırmaya başladığında kraliçe gelip kralı sakinleştirdi. 2 gün odasına kilitli bırakıldı pamuk. Bu sürede kral kızına ceza düşünüyordu. Kraliçe günde 2 kez kontrole gidiyordu. Aynı günün akşamında pamuk kraliçeye sordu.

-ona ne yapacaklar?
+sen sır saklamasını bilirmisin?
-evet bilirim.
+bende bilirim.
-lütfen allah rızası için.

Allah rızasını duyunca kraliçe dayanamadı. +Tahtakale’ye zütürüyorlar. Yola çıkalı 2 saat oldu.

olmaz, önce sana ödülünü vermeliyim dedi ve cellatın kucağına atladı. +olmaz prensesim. duyarlarsa boynumu vururlar. Sesi kız gibi çıkmıştı. Pamuk prenses dizlerinin üzerine çöküp cellatın kemerini çözdü. Fısıltıyla karışık –“adın ne “ diye sordu. “celal.” Celalin gibini sömürmeye başladı. celal kendinden geçmiş gözlerini kapatmıştı. Pamuk prenses anında soyunmuş, celalin hazır ola geçmiş çavuşunu ayakta karşılıyordu.
Celalin kucağına oturmuş, ileri geri yapıyordu. Memeleri celalin ağzını kapadığı için cemal konuşamıyordu. Zaten şu an o kadar heyecanlıydı ki konuşamazdı. +b..b…boşal… derken pamuk hemen kucağından indi ve memelerine doğru boşalttı ‘cellat’ı… pamuk prenses rahatlamıştı giyindi celalin dudaklarına bi öpücük kondurup yürümeye başladı.

sanki olmuş gibi

reserved

Kral haremde keyif sürerken pamuksa cücelere gibtiriyordu. Pamuğun 12 dev adam fantezisi vardı, ama bu şartlar altında pek de mümkün değildi. Hesapları da yanlış çıkmış, 84 beklerken 62 çıkmıştı. Pamuk artık zevk almayı geçmiş hissetmiyordu bile. Üstelik bu hissizliği üçüncü nesil cücenin intiharına sebep olmuştu.

---Flashback---
üçüncü cüce misyonerde gidip gelirken pamuk prenses sıkılmış bi ses tonuyla sordu.

+artık girsen mi acaba içime?
-nasıl yani, içindeyim ya zaten.
+içimdemisin? a pardon ya, ben seni bi tür ritüel gerçekleştiriyosun sanıyodum.
–nasıl yani?
+inanç özgürlüğü var ya hani. Hani herkes istediğine inanabilir.

Üçüncü ağlayarak kaçmıştı. Aynı gece banyoda şişeye oturarak intihar etmeye çalışıyordu. Henüz boşalamadığı için çükü hala kalkıktı. Cüceler onu bulduğunda henüz ölmemişti. Ancak pamuğu gördüğünde kederinden ruhunu teslim etti. Bu olayın üstüne cüceler pamuğa karşı tepki koysada am bu, kardeşi kardeşe kırdırabilir. Onlarsa ortak kullanmayı tercih ettiler.

---flashback---

burdan gerisini kervanlarla, pardon doğaçlama devam edecem.. yazdıklarım bitti. ilhamım yok. bütün gün yatıyorum embesil gibi.

Kraliçe aynadan da umduğunu bulamadı. Tek yol pamuk prensesin kaçmasıydı. Ama saraydan o kadar kolay çıkamazdı. Kralı çeşitli şekillerde kandırıp pamuğun saraydan çıkmasını sağlayabilirdi. Aynı gece yatmaya hazırlanırken kralın beynine girdi.
-kralım, size arzetmem gereken bazı şeyler var. Hanedan sülalesine kara bi leke sürülmüştür. Pamuğun yaptığı huurluk ülkede eşi benzeri görülmemiş bi zaruret, delalet ve hatta hıyanet örneğidir. Bu olayın ülke genelinde benzerlerinin olmaması için sıkı tedbirler almalıyız. Halka ve saraydakilere ibret olması açısından pamuğu katletmeliyiz. halkın gözü korksun ki “kendi kızına bile acımadı kim bilir bize neler yapar” desin. Üzgünüm ama ülkede namusun ve dinin devdıbını sağlamak istiyorsak bunu yapmalıyız.
Kral sen ne diyorsun derken kraliçe hemen kralın kucağına atlayıp küçük prensi ayaklandırmıştı. Kralın beynine kan gitmemeye başladığında da kulağına fısıldıyordu : “pamuğu öldür.”

O gece gecikmiş açılışı yapmışlar ve kralın gerginliği azalmıştı. Yeni vatandaşlık alıp ilk milli maçında gol atan futbolcu sevinci vardı üstünde. Sabahın 5inde sarayda kimse uyanmamışken çıplak olarak at sürmeye başlamıştı. Patates tarlalarının orada çalışan halkı izliyordu. Halk bi anda haşmetli hünkârın haşmetsiz ufaklığını görünce gülmeye başlamış çalışmayı bırakmıştı. Kral sinirlenip gibini işçilere doğru sallayınca halk galeyana gelip kralı kovalamaya başlamışlardı. Kral hemen saraya kapandı. Hala kimse uyanmamıştı. Kral robdöşambrını giyip iç avluya koşmuş ve bağırmaya başlamıştı.
- az kalsın darbe yapacaklardı siz hala uyuyorsunuz. 10 dakika içinde kalkmayanın kellesini alırım. Uyumayın lan pekekentler.

Pamuk prensesin affedilmesi için yalvaran kraliçe amacına ulaşamamıştı. Kralı nasıl ikna edebileceğini öğrenmek için aynaya koştu.

-ey mübarek ayna, nasıl ikna edebilirim kralı?
+ona küçük süprizler yapabilirsiniz kraliçem.
-ne gibi?
+hazinenin kapısını açık bırakın mesela. yada bazı uzuvlarınıza kürekle vurmasına izin verin. Eminim çok hoşuna gider.
-dalga mı geçiyosun ?
+evet.

up up up hayrına

up up up panpa sende yaz arada

celalin bakirliğini bozmuştu. Onun zaaflarından faydalanmış şimdi de kullanılmış bi peçete gibi bi kenara atmıştı. Celal zevkten gözleri kapanmış bi halde yerde yatıyordu. Uyuşturucunun etkisi altında gibiydi. Gözleri kaymış, sırıtıyordu.

+biz şimdi neyiz?
-insan.
+ ha?
- karbon bazlı, 46 kromozomlu canlılarız
+ya öyle değil, neyiz biz şimdi?
-elhamdülillah Müslümanız.
+ya uff, ya biz ikimiz, anladın işte neyiz?
-bir fidanın güller açan dalımıyız dıbınakoyim neyiz söyle.
+ne zaman evleniyoruz aşkım?
-ne evlenmesi ya, bak bu tek seferlik bi hataydı. Devamı yok.
Celil ağlamaya başlamıştı. +beni kullandın, kirlettin beni. Ben bu utançla nasıl yaşarım?
“haaaahahahaha” diye kötü karakter kahkahası atıp ormanın derinliklerine doğru kayboldu.