1. 1.
    +4 -3
    Montumu alıp dışarı çıktım. Çok sinirliydim. Babamla ettiğim her kavganın ardından canım sigara içmek istiyordu.Her seferinde de içiyordum. Fakat o akşam param yoktu. Sigaram da.. Evin aşağısındaki parka indim.4 tane kız oturuyordu bankta. Kahkahaları sokağın başından duyulurdu heralde. Normalde kimseden sigara istemezdim,o an ki sinirle yüzsüzlüğüm tuttu. Yanlarına doğru yaklaştım. Kızın bir tanesi beni kesiyordu. Yaklaşınca yanlarına, kahkaha atmayı kestiler.Bir tanesi “ne istiyorsun?” der gibi baktı. Kafamı yere eğdim;
    ···
  2. 2.
    +3 -1
    "iyi akşamlar. Sigaranız var mı?" dedim.
    "Evet" diyerek uzattı pakedi. Biraz utandım.
    "Çok sağ olun. Aceleyle çıktım evden, biraz da moralim bozuk. Unutmuşum dalgınlıkla.Çok teşekkür ederim" dedim ve pakedi açtım. içi boştu. Kahkalarının dozu yükseldi.
    "Sigaramız yok canım. Yani sana yok.." dedi gülerek.
    dudaklarımı sıktım;
    "insanlığınızı gibeyim!" dedim, huur Çocukları!

    O kadar sinirliydim ki,o an savaş çıktı deseler; ülkeyi tek başıma savunacak cesaretteyim. Canım aşırı derecede sigara istiyordu. “Aklımı gibeyim! tak vardı kızlardan sigara isteyecek. Kendi kendime rezil oldum” diyordum içimden. Ama bir yandan da hiç umrumda değildi..
    ···
  3. 3.
    +3
    montla sıçsaydın sinir stres kalmıyacaktı

    ne gerek vardı bu kadar maceraya?
    ···
  4. 4.
    +1 -2
    Eskiden oturduğumuz sokağa gittim.Tek derdim sigara bulmaktı. Sokağa girdim, marketin önünde Hazal’ı gördüm. Yanına gidemedi, annesi vardı. Cebimden telefonu çıkartıp, mesaj attım;
    "Sokağın sonundayım, acele gelmen lazım Hazal."
    "N’oldu,ne var?"
    "Gel dedim iki dk."

    Sonra geldi yanıma. Acelesi vardı ve kimsenin görmesini istemediğinden tedirgindi. Hazal,eski sevgilimdi.Şimdi sadece arkadaşız. Yani o öyle olmamızı istiyor. Yoksa onu halâ sevdiğimden şüphesi yok..
    ···
  5. 5.
    +1 -2
    gardaş sıçtın bak az realist olun aceleyle çıktım evden, biraz da moralim bozuk. unutmuşum dalgınlıkla sinirli olan birisi şu cümleyi kurmaz

    hee bunu hikayede kurduracaksan ilk başta bize bu karakterin analizini yapacaksın ki böyle bir cümle kuracağına inanıcaz

    yoksa hikayenin başında bunu verirsen okmadan geçerim
    ···
  6. 6.
    +3
    Reserved
    http://ilkergelik.tumblr.com/Dumanlardaaglar
    Edit : alın mk çalıntı
    ···
  7. 7.
    +3
    bu havada mont mu giyilir dıbına koyim yanıyoruz
    ···
  8. 8.
    -2
    "Nasılsın Hazal?"
    "Muhabbet etmeye gelmedim.Çabuk söyle ne istiyorsun?"
    "Sana ihtiyacım var."
    "Bak Çağıl, beni böyle her istediğin zaman çağıramazsın. Eskisi gibi olmayacağımızı ikimizde biliyoruz.Bu şekilde davranmaya devam edersen seninle bir daha görüşmeyeceğim."
    "Yanlış anladın beni. Babamla yine kavga ettik, moralim çok bozuk."
    "iyi de bundan banane? Senin sorunların beni ilgilendirmiyor."
    "Tamam o zaman, senden son bir şey isteyeceğim. istersen ondan sonra yüzüme bakma. Umrumda bile değil.."
    "Söyle?"
    "Bana 50 kuruş verebilir misin?"
    "Ya sen ne kadar yüzsüz bir insansın. Gelmişsin bir de beni ayağına çağırıyorsun.Al 5 lira veriyorum sana,bir daha hayatıma girme olur mu?"
    "50 kuruş yeter bana. Fazlasına gerek yok. Hatta bundan sonra sana da gerek yok."
    "Artan parayı zütüne sokarsın o zaman. gibtirgit şimdi!"
    ..

    O gece ben mi çok insan gibiydim, yoksa onlar mı çok huur çocuğuydu bilmiyorum.
    Neyse. Aldım sigarayı. Boş bir apartmana geçip oturdum.Bir içişim vardı, görmeliydiniz.izmaritini bile içtim. Gururumu gibmişler, ciğerlerim bin olmuş çok mu sanki..
    Daha sonra Fırat geldi yanıma. Sınıftan arkadaşım..
    ···
  9. 9.
    +2
    insanın anne-babasını seçme fırsatı olmuyor. Fakat arkadaşlar öyle değil.Kan bağı olmamasına rağmen, varmış gibi davranıyorlar. Hayatımda doğru yaptığım tek şey buydu. Fırat o gece bunu çok iyi ispatladı.

    "Burası kimin evi lan?"
    "Babaannemin."
    "Oğlum çıkıp gelmesin kadın ben burdayken. gibtir et,senin de başın ağrımasın benim yüzümden"
    "Hortlaklardan korkuyo musun?"
    "Ne hortlağı lan?"
    "Babaanem diyorum, cehennemde kim bilir kaçıncı kazığa oturuyo şu an.Sen sıkıntı yapma, kafana göre takıl burda. Yarın sabah almaya gelicem seni."
    "Sabah napıcaz?"
    "Oğlum para istemiyor musun sen?"
    "Evet."
    "O zaman 1 hafta boyunca benim dediğimi yapacaksın. Okula gidicez."
    "Yol param yok."
    "Rahat ol ben de var."
    "iyi, tamam."
    "Karnın aç mı?"
    "Hayır."
    "Olsa da evde bir şey yok zaten.Aç kalmadığın iyi oldu."
    "Tamam dıbına koyayım espri yapma!Git hadi sabah görüşürüz. He,bir de şu parayı al Hazal’a verirsin yarın."
    "Hani oğlum paran yoktu? Ne parası bu?"
    "Lan sen Hazal’a ver. zütüne sokmaya çalışmış ama alışı senin kadar kuvvetli değilmiş de.
    "Ne olduğunu anlatmazsan vermem."
    "Sonra anlatırım.Sen ver, dediğimi de aynen söyle. Tamam mı?"
    "iyi, tamam."
    "Hadi gibtirgit şimdi, uykum var uyucam."
    "Tamam görüşürüz, telefonun açık olsun arıycam sabah. Hadi öptüm,iyi geceler."
    "Alarmı kurarım aramana gerek yok. Öpme, görüşürüz."
    ···
  10. 10.
    -2
    panpalar ben bi cay koyup geliyorum siz ufaktan rez alın 23:45 gibi devam edicem
    ···
  11. 11.
    +2
    gerçek değilmiş beyler gerçekse sen ümitlerin konuştuklarlını nerden duyuyon la parka bardakmı dayadın mk
    ···
  12. 12.
    +2
    kızlar seni ciddiye almayıp taşşak geçtiklerine göre henüz zütünde tak bi çocuksun ki zaten babanla ettiğin her kavganın ardından sigara içtiğini belirtmen liseli olduğunu gösteriyor. paketi unutmak bahane. insan hep sigara içer zaten içiyorsa şayet. ama nihayetinde hikayeyi işleyiş biçimin güzel. devam et liseliler okur bunu.
    ···
  13. 13.
    +2
    https://www.facebook.com/...i.d/posts/349191221769651 he huur cocugu he
    ···
  14. 14.
    +2
    Saat beşi geçmişti. Sabah ezanı okunurken, Fırat’ı poğaça almaya gönderdik. Emir’le karşılıklı sigara içiyor,bir yandan da konuşuyorduk;
    "Acı var mı halâ ayağında?"
    "Şimdilik bi şey kalmadı. Fırat’ın babaannesinin kremleri vardı banyo dolabında. Onlardan sürdüm fayda etti biraz."
    "iyi bari. Oğlum sen ne pgibopat bi şey çıktın lan.Ama öldüremeyeceğinden emindim."
    "Lan can almak kolay mı sanıyosun? Hazal’la birlikte olduk deyince gözlerim döndü.Ama az kalsın öldürecektim,son anda ayıktım kendime."
    "Oğlum daha önce de konuştuk seninle.Şu kızın peşini bırak dedim sana di mi? bak az kalsın belaya sokacaktı başını."
    "Kimsenin peşinde olduğum falan yok zaten."
    "Neyse ne aga. huurlarla işin olmasın, senin için en iyisi. Bırak Allah’ından bulsun sürtük!"
    "Düzgün konuş lan."
    "Ne dedim be dıbına koyayım ya! Halâ onu mu koruyosun lan."
    "Korumakla alakası yok kardeşim, zamanında seni seviyorum dediğim birisine küfür etmeyi kendime yakıştıramıyorum. Olay bu."

    Fırat girdi içeri;

    "Poğaçalaaaaaar. Çıtır çıtır, buyruuun."
    "Nerdesin lan iki saattir!"
    "Sıra vardı kanka. Millet işine gücüne gidiyo, giderken de kahvaltılık işte.. Çayı getir Çağıl."
    "Çay yapmadık ki."
    "Ulan dıbınıza koyayım! Giderken demedim mi size çayın altını yaktım, bakın diye!"
    "Yoo"

    Mutfağa koştuk.Çaydanlığın içindeki su kaynamaktan buhar, çaydanlıkta yanmaktan kapkara olmuştu.. Fırat konuştu;
    "Ya siz ne kadar gerizekalı insanlarsınız! 5 kuruşluk keyfimin de,çaydınlığın da dıbına koymuşsunuz.Ne tak yicez şimdi."

    Emir’le büyük bi kahkaha attık. Uzun zamandır öyle gülmemiştim.Çaydanlığı iyi ki yakmışız, dedirtti.Emir’e döndüm;
    "Oğlum niye unuttun çaydanlığı? Bak ağlattın çocuğu. Akşamdan beri yüzü gülmedi ya. Fırat,gel canım sen buraya. ahaha"
    "Aga vallahi unuttum ya,neyse olan çaydanlığa olsun. Fırat,iyi misin lan?"
    "Kötüm lan. Kötüyüm! Akşamdan beri bi bitmediniz.Ya kavga edersiniz,ya çaydanlık yakarsınız. Yeter ulan, ananız değilim babanız değilim ne uğraşırım sizin gibi sürtüklerle. yeter be!"
    ···
  15. 15.
    +2
    Kahkahalarımızın dozu daha da yükseldi, Emir konuştu:
    "Menopoza girmiş karılar gibisin şuan Fırat, farkındasın di mi kardeşim? Alt tarafı bi çaydanlık lan, nolcak.Alırız yenisini."
    "Alırsın tabi alırsın, para sıçıyoruz ya! 50 kuruşa züt veriyosun, gelmiş bi de çaydanlık alırız diyosun.Bi gibtiringidin başımdan ya."

    Araya girdim;
    "Oğlum tamam koyayım çaydanlığa, hadi poğaçalarımızı yiyelim de okula gidicez daha."
    "Aynen Fırat,kes ağlamayı."

    Sonra içeri geçtik,bi güzel doyurduk karnımızı.Üstüne de bi sigara içtik,ne yorgunluk kaldı ne de stres.. Pantolonumu ve gömleğimi giydim, kravatımı taktım,tam ceketimi giyecekken; “Falçatayı naptım lan?” dedim kendi kendime. Ceplerime baktım, masaya,koltuğa falan derken, hiçbir yerde olmadığını farkettim. Emir’e döndüm;
    "Lan! Falçatayı naptık oğlum?"
    "Sen de değil mi?"
    "Hayır. Bilmiyorum yani. Baktım heryere de yok dıbınakoyayım."
    "Dur buralardadır panik yapma,bi aşağı bakalım belki oraya bi yere atmışsındır."

    Merdivenleri üçer, dörder basamak atlayarak indim. Aşırı tedirgindim, apartmanın kapısına geldim. Sokağa doğru baktım,Ümit’in yattığı yerde kan izleri vardı. Etrafına baktım, falçatayı göremedim.. Ya çok kötü bir şaka yapıyorlardı,ya da o kanlı alet başkasının eline geçmişti. Kim bilir..
    Korkudan ölüyordum. Kalbim ağzıma gelecek gibiydi. Emir’in rahatlamam için onlarca şey söylemesine rağmen içimdeki korku zerre kaybetmemişti kendisini. Aksine,daha da artıyordu. Okula yürüyorduk. Fırat benden daha tedirgindi. Döndü ve;
    "Ya oğlum sen ne salak adamsın. Herifi öldüreceğin yetmiyormuş gibi bir de suç aletini kaldırmıyosun ortalıktan.Ya polisin eline geçtiyse şimdi? Ne tak yiycez?"
    "Fırat,bak kafamın içi şuan o kadar dolu ki; sana şuan kafa atsam ölürsün. Sus artık.”
    "Lan neyini sus neyini? Hapise giricez dıbınakoyayım! Kimin yüzünden? Senin salaklığın yüzünden."
    "Bıçak benim bıçağım oğlum, sana noluyo? Görmedin, duymadın. Ulan ilk günden beri kafamı gibiyosun ya.Karı gibisin Kuran çarpsın."
    "Lan seni düşünüyorum ben. Sen hapise girince nolcak?"
    "Kimseyi öldürmedik koçum. Rahat ol.."

    Daha sonra okula geldik.ilk ders Coğrafyaydı fakat hoca gelmediği için boş geçti. Tenefüs oldu, kantinde otururken Fırat’a;
    "Şu Ümit dingilinin sınıfına bak bakayım, gelmiş mi sınıfa hali ne öğren."
    "Geldiyse bi şey söyliyim mi?"
    "Yok, çaktırmadan bi bak işte.Bi şey deme."
    "O bi şey demek isterse?"
    "Ya oğlum bak gel sınıfta mı değil mi,ne çok konuşuyosun ya."

    Fırat gittikten sonra Emir’e döndüm;
    "Aga nerdedir bu alet ya?"
    "Oğlum hepten çıkmış aklımdan,ne bileyim.. Belki çoluk çocuk geçmiştir sokaktan onlar almıştır."
    "Gecenin 4’ünde çocuğun ne işi olur sokakta oğlum?"
    "O da doğru."
    "Polisin eline geçse bi şey olur mu?"
    "Yok be oğlum ne olacak.. Adam mı öldürdün sanki? Alt tarafı iki çizik attın,bi şey olmaz rahat ol.."
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +2
    çağıl ne aq bu isimle mi babana posta koyuyon sen

    gibtir git sitenin bahçesinde basket oyna ergen irisi seni
    ···
  17. 17.
    +1
    "Emir, yorgunuz be oğlum acelesi yok zaten.He şey sorcaktım ben sana.Ümit diye bi çocuk var, Hazal’ın yanında takılıyo hani. Kim o lavuk?"
    "Yeni taşınmışlar. Kuzeni var bi tane, bazen bizim parkta takılıyo.Çok pislik bi çocuk.Ne tak ararsan var. Abisi de hapisten yeni çıkmış diye duydum ama doğru mu bilmiyorum. Mevzu ne?"
    "Bi şey değil ya.Bugün ileri geri konuşmuş öyle. Anasını gibicem."
    "Kanka bulaşma istersen. Hayır,hertürlü alırsın da kalabalıklar.Pis insanlarla yüz göz olmayalım."
    "Noldu dıbına koyayım korkuyo musun? giberim oğlum gelme,tek başıma dayak yerim gerekirse."
    "Lan ne korkması. Onlar kim. Başına bela alma diye söylüyorum. Kafamız rahat gidelim."
    "Sen kafanı yorma. Diğer türlü de içimde kalır."
    "Hay senin içini gibeyim ben!.Neyse gidiyorum, yarın görüşürüz okulda.."

    Emir gittikten sonra, sabaha kadar kafamı gibti Fırat. Neymiş efendim, torbacılarla ne işimiz varmış.Sus dedim, ikinizi de giberim. Sizle mi uğraşıcam lan! Tek başıma gidiyorum dıbına koyayım! dedim ve direk yattım.
    O anki sinirle Fırat’ın gidişini bile farketmemişim. Korktu galiba gerizekalı.

    Gece telefonum çaldı. Gözlerim kapalıydı. Telefonu açmak yerine çalan şarkıya eşlik ediyordum. Daha sonra ayıldım ve telefonu açtım;

    "Alo?"
    "Çağıl sen misin lan?"
    "hee benim"
    "Kapının önündeyim, aşağı in."
    "Sen kimsin dıbına koyayım!"
    "in de gör huur çocuğu!"

    Telefon kapandı.Ürkmedim desem yalan olur. Gecenin bu saatinde kim olabilirdi ki?Pencereden baktım, perdeyi aralamadan. Apartman kapısında bekleyen adamların gölgesi yola yansıyordu..
    Çok tedirgindim.Bir yığın adam kapımın önünde napıyordu? ya da beni ne yapacaklardı.. Hemen telefonu aldım elime. Fırat’ı aradım, cevap vermedi. Tekrar aradım,4.arayışımda açtı telefonu;
    "Efendim?"
    "Fırat çabuk eve gel. Emir’i de ara. Kapının önünde bir sürü adam var.Öldürecekler beni."
    "Kim oğlum? N’oluyo?"
    "Lan çık gel!"
    "Geliyorum tamam."
    "Emir’i de çağır. Koşun hadi."
    "Tamam sen inme sakın aşağı. Kapını da kitle."
    ···
  18. 18.
    -1
    “Şurda dursana ya bi sigara içiyim.”
    “içme boşver,sonra beraber içeriz.”
    “Bekle ya.”
    “Önceden sigara içmiyordun sen,nefret ediyodun hatta. Şimdi niye içiyosun?”
    Güldü ve üstadın sözüyle parçaladı yüreğimi;
    “Benim için yanıp tutuşan bir tek o var.”
    “ahaha. Beni saymıyor musun?”
    “Hadi yürüyelim..”

    Sahile inip bir banka oturduk. Orda bi sigara daha yaktı. Ben içmedim. Telefonumu elime aldım ve bizim şarkımız olan “Mabel Matiz – Şüpheli Şarkının Şairi” şarkısını açtım. Şarkı çalmaya,biz de göz göze bakışmaya başladık.. Konuştum;

    “Seninle ayrı kaldığım günlerde çok kötüydüm. Sinirliydim,kibirliydim. Görmekten nefret ettiğim insanlar her an dibimdeyken,senden çok uzak olmak o kadar acıtıyordu ki canımı.. Seni çok özlüyordum. Çünkü ben sadece sana aşıktım. Seni başkasıyla mutlu görmek canımı acıtıyodu. Daha çok can acıtmak istiyordum. Sen yokken çok kötü bi insandım ben. Ailesine,arkadaşlarına zarar veren biriydim. Senden sonra kimse istememeye başladı beni. itildim,dışlandım. Ama hiçbiri senin gidişin kadar canımı acıtmamıştı. Şimdi çok dua ediyorum yanımdan ayrılmaman için. Senden başkasıyla mutlu olamam ki ben..”
    “Yanından ayrılmamam için dua etmene gerek yok artık. Mutlu olmamız için dua et sadece. Yaptıklarım için özür dilerim.”
    “Asıl ben özür dilerim,gitmeni gerektiren şeyler yaptığım için.”
    ( http://fizy.com/#s/3bofif şarkı çalmaya başlar.)
    “Çağıl,seni çok seviyorum.”
    “Ben de seni. “
    “Ne kadar çok mesela?”
    “Bi tane söz vardı. Dur hatırlıycam.. He,hatırladım; Tavanı kadar sokağın,dibi kadar cehennemin.”
    “Adam şair yaa..”
    “ahaha ne sandın.”

    5 dakikalık bir bakışmamız daha oldu. Şarkımız hala çalıyordu. Konuştum;

    “Hazal?”
    “Efendim.”
    “Beni öpsene.”
    “Öpiyim mi?”
    “Öp.”
    “Kapat gözlerini.”

    Gözlerimi kapattım. Yani o öyle sanıyordu. Kirpiklerimin arasından onu izlemeye devam ediyordum. Dudakları tam yanağıma doğru yaklaşmışken,kafamı çevirdim. Tam dudak dudağa gelecektik ki,o daha hızlı davranmış ve yanağımdan öpmüştü. Yine de dudaklarımız çarpışmış gibiydi birbirine. Güldü..
    “Noldu?” dedim.
    “Utandım..”
    “Kalkalım mı?”
    “Nereye gidicez?”
    “Yemek yiyelim.”

    Kalktık ve tekrar taksime çıktık. Yemek yemek için oturduk bir yere.Karnım çok açtı. Yemeğimi yerken telefonuma mesaj geldi. “1 yeni Mesaj HAZAL” yazıyordu. Mesaj “Seni seviyorum.”du. Alaycı bi tavırla “teşekkürler,ben de seni seviyorum ahaha.” Dedim. Gülerek “Odun!” dedi. Gülüştük. Konuştu;

    “Çağıl,hadi gidelim artık annem merak eder.”
    “Tamam kalkalım hadi.”

    Otobüse bindik,yolculuk esnasında uyudu omzumda. Ben de uyumuşum..
    Durağa geldiğimizde kafasını kaldırdım ve “aşkım,geldik hadi kalk.” Dedim. indik otobüsten,evinin bulunduğu sokağın başına kadar beraber yürüdük. Konuştu;
    “Tamam sen git artık buradan. Şimdi biri falan görür laf olmasın.”
    “Tamam.” Dedim ve öpüştük . Evine girdi,ben de eve doğru yürümeye başladım.. Uzun zamandan sonra ilk defa bir günüm güzel geçmişti..
    Fırat’ın babaannesinin evine gittim. Emir ve Fırat ordaydı.Zile bastım, Emir kapıda karşıladı;
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +1
    Ooo kavak yelleri alırım bi dal
    ···
  20. 20.
    +1
    @63 ciddiye almış :Dasşldjklşasjdkl
    ···