-
26.
+1"Çağıl. Yapma lan. Bırak gitsin yeter bu ona. Bırak elindekini.Bak bi kaza çıkartacaksın şimdi.."
"Fırat yaklaşma seni de keserim!"
"Aga, beni kes tamam.Ama bırak gitsin.Az bi zamanımız kaldı şurda. Bi kaç gün sonra gidicez, başımıza bela çıkartma. Çağıl yalvarırım yapma kardeşim.."
"Gitmiyorum ben bi yere.Önce bu huur çocuğunu, sonra da o Hazal huurnu öldürücem! Oğlum birlikte olmuşlar. gibmiş onu gibmiş! Yapılır mı lan bu bana. Yapılır mı!"
Emir konuştu;
"Kardeşim anlıyoruz seni.Ama öldürmekle çözülmeyecek ki. Bu karaktersizi öldürünce bitse,ben yaparım zaten senden önce. gibtir et,değmez.."
"Değmiş oğlum.Bu huur çocuğu Hazal’ın her yerine değmiş!"
"Ya onun ben dıbına koyayım! Bu ders yeter ona, akıllanmıştır.Aç ağzını konuşsun."
"Çok geç artık.Ben ona soracağımı sordum, öğreneceğimi öğrendim.Öbür taraftakiler soracak artık ona.."
Falçata elimde terlemişti,ya bırakacaktım; ya da şah damarına doğru kaydıracaktım..
Emir ve Fırat’ın bağrışmaları kendime gelmeme yardımcı oldu.Ümit ise çocuk gibi ağlıyordu. Ümit’in gözlerinin içine baktım ve konuştum;
"Ağlama lan. Öldürmicem seni.Ama şimdilik.."
"Bırak beni Çağıl.Bi daha etrafında olmıcam. Görmiceksin bile."
"Rahat ol,şimdi sana öyle bir şey yapıcam ki,insanların yüzüne bakmaya utanacaksın. Kimse görmeyecek seni."
"Sakın yanlış bir şey yapma."
"Doğrular, çoğu zaman yanlışı olur bir başkasının.Sen bunu hak ettin koçum.”
Falçatayı tamamen kavradım avucumda. Fırat “yapma Çağıl!” diye bağırırken,tek bakışım yetti susturmaya.iki yanağından sıktım Ümit’in yüzünü.Ve anlının tam ortasına, imzasını attım. Alın yazısı denilen şey; Ümit için kocaman bir “O.Ç” kesiğinden ibaretti. Alnındaki “O.Ç” yazısı o’nun kaderiydi elbet(!).. Ağlayışının dozu daha da arttı.Çokta sinirliydi..
"Bak koçum,bu sana şuan yapabileceğim en iyi şeydi.Şükret bununla bıraktığıma.Şimdi burda kalkıyosun, arkana bile bakmadan gibtirolup gidiyosun tamam mı? Ayaklarının zütüne değişini görücem. Hadi."
"Çok yanlış yaptın Çağıl. Ödeyeceksin bunu."
"Bak halâ tehtid ediyor. Ulan ölmek mi istiyosun bin kurusu! Kaybol, görmicem seni bi daha buralarda." -
27.
+1Ooo kavak yelleri alırım bi dal
-
28.
+1çağıl olm manyakmısın teşkilat yiyeceksin ha adam akıllı konuşaacaktın en iyisi kesin gibmişlerdir seni ormanda
-
29.
+1"Kirlendim, kirlendim yıkandım, kirlendim. Kilitlendim.. Soydum, kendi derimi.
Tırnak kontrollerini sevmedim hiç aslında, şefkatten uzattım hep ellerimi..”
Sabah “Mebel Matiz - Arafta” müziğiyle uyandım. Fırat arıyordu. Telefonu aldım;
"Alo!"
"Günaydın kanka."
"Noldu lan sabah sabah?"
"Uyuyo musun oğlum halâ?"
"Aramasaydın uyuyo olcaktım."
"Tamam iyi oldu o zaman aradığım. Hadi hazırlan, geliyorum yavaş yavaş. Önce bi kahvaltı yapalım, sonra da okula gideriz."
"iyi gel."
Kıyafetlerimi giyindim. Saçlarım çok yağlıydı, dokunmadım.Dağınık kaldılar.Az zaman sonra zil çaldı, ayakkabılarımı giyip aşağı indim. Okulun arkasındaki börekçiye gittik beraber. Fıratta para vardı,o ısmarladı..
"Akşam Hazal’ı gördüm, vericektim senin parayı ama sonradan dedim gibtir et."
"Oğlum ben sana o parayı ona vermen için verdim. Niye zütlük yapıyosun?"
"Ya yürü git ben öyle şey diyemem bi kıza."
"Oğlum şuna kız deyipte benim sinirimi bozma."
"Harbi mevzuyu anlatıcaktın? Noldu?"
"Ne noldu oğlum, dün işte parasız çıkınca bunu gördüm marketin önünde.50 kuruş istedim, çıkardı 5 lira verdi üstünü de zütüne sokarsın dedi. Kaldım dıbına koyayım öylece.Bir şey diyemedim, çok oturdu."
"hahahahahahahahahahahhaha"
"Gülme giberim belanı! Birazdan okula gidince zütüreceksin o parayı. Yoksa fena olur."
"Tamam ya.Lan ne diycem sana bak.Şimdi okulda milletten para isteyelim.200-300 buluruz. Gerisini de babamdan çalarım."
"Ne milleti lan? Dilencilik yapmam ben."
"Dilencilik değil oğlum. Borç istiycez ama ödemiycez. izmir’e gittikten sonra gibsen bulamazlar bizi."
"O da hırsızlık olur.Bi de babanı mı soycaz dıbına koyayım!"
"Oğlum o para babama koymaz sen rahat ol.Hatta ruhu bile duymaz.O para bizim geleceğimiz olcak.."
"Neyse okula gidelim de bi.." -
30.
+1tam o sırada babam elinde sopayla aşşağı indi ve beni fıratı emiri bi güzel ıslatıp dövdü sonra elimizi ayaklarımızı bağlıyarak kömürlüge zütürüp bir güzel gibti bi baktım ümit ve arkadaşlarınıda getirtmiş onlarada 2 şer posta gibtirdi
-
31.
+1son kavga sahnesinde sıçtın. biraz daha gerçekçi yazmanda fayda var. onun dışında böyle senaryoları sözlükte heba etmeyin amk gidin film falan çekin belki altın bamya falan kazanırsınız.
-
32.
+1entry girdik o kadar amk illa reserved mi yazıcaz anlat işte. hoşuma gitti senaryo ileride holding sahibi olucakmış gibi girdin konuya.
-
33.
+1Sigarayı gib kızları ic
- 34.
-
35.
+4 -3Montumu alıp dışarı çıktım. Çok sinirliydim. Babamla ettiğim her kavganın ardından canım sigara içmek istiyordu.Her seferinde de içiyordum. Fakat o akşam param yoktu. Sigaram da.. Evin aşağısındaki parka indim.4 tane kız oturuyordu bankta. Kahkahaları sokağın başından duyulurdu heralde. Normalde kimseden sigara istemezdim,o an ki sinirle yüzsüzlüğüm tuttu. Yanlarına doğru yaklaştım. Kızın bir tanesi beni kesiyordu. Yaklaşınca yanlarına, kahkaha atmayı kestiler.Bir tanesi “ne istiyorsun?” der gibi baktı. Kafamı yere eğdim;
-
36.
+1Bigiblet zinciriylr ilk kavga eden sizsiniz herhalde
-
37.
+1Gitti. Koşarak hem de.Ardına bile bakmadı,ben de arkasından.. Çok yorulmuştum, Fırat yerden sopaları toplarken, Emir’le eve çıktık. Merdivenlerde Emir;Tümünü Göster
"Adamsın lan. Harbiden.Laf olsun diye söylemiyorum."
"Yüzümde bi şey var mı lan?"
"Yok oğlum, nolcak yüzünde? hepsinin anasını gibtik. Hele Ümit’in.."
"Aga bacağım ağrıyor. huur çocuğu sopayla vurdu. Kırılmış mıdır?"
"Sanmıyorum, bakarız evde."
Eve çıktık, lavaboda elimi yıkarken aynaya baktım, dudağımın kenarı yara olmuştu. Uçuk gibi.. Yüzümü yıkadım, saçlarımı düzelttim ve gözlerimin içine baktım. Derin derin. O bakışımdaki özgüven hiçbir şey de yoktu.. Salona doğru yürürken, Fırat’ın sesini duydum holde. Nasıl sinirliydi,bi görseniz;
"Ulan kim bunlar böyle! Ne sanıyorlar oğlum kendilerini? O Ümit binine de iyi ders oldu ama. Kimle uğraştığının farkında değil.Var ya,bunların hepsini bi odaya kapatıp yakıcaksın! Can çekişe çekişe ölsün huur çocukları!"
içeri girdim;
"Noluyo lan?"
"Hele sen hiç konuşma Çağıl! Yüreğim ağzıma geliyodu dıbına koyduğum! Ya öldürseydin onu orda? N’olcaktı he? Korkudan altıma sıçıyodum."
"Öldürdüm mü koçum?-Hayır.. Daha neyin kuruntusunu yapıyosun? Yaşlı karılar gibi başımın etini yiyip durma. Hepsinin anasını gibtik işte,bi daha gelemezler."
Bilgin bi tavırla Emir konuştu;
"Gelirler."
"Ulan kesiyodum çocuğu. zütü yer mi bi daha gelmeye!"
"Yer aga. Yer. Yemese bile yedirtmeye gelir.Bak gör, çok iyi biliyorum bunun gibileri. Kuyruk acısından nereye saldıracağına şaşırıyodur şimdi."
(O sırada Ümit yanındaki adamlarla parkta oturmaktadır. Parka giderken araba camından kendisine bakıp, alnında yazan “O.Ç” yazısını görmüş ve siniri iki katına çıkmıştır..)Yanındakilerle diyalog halindedir Ümit;
"Hepinizin Allah cezasını versin! Bir sürü adam 3 tane çocuğun hakkından gelemediniz. Nasıl adamsınız lan siz!"
"Biz napalım Ümit.En çok yarayı yiyen sensin, bize mi yakınıyorsun bi de."
"Ulan dövecek olan sizdiniz.Ben ne anlarım kavgadan, dövüşten.Kendim dövecek olsam sizi niye çağırayım. Hepinizin anasını gibeyim!"
"Haddini bil Ümit. Gecenin bu saatinde senin için gelmişsek karşılığını adam gibi vereceksin. Aksi takdirde bu yaptıklarımızın hepsinden babanın haberi olur. Söylemedi deme.."
(Ümit’in ailesi çok zengindir. Topladığı adamlar da babasının fabrikasındaki çalışanlar..) -
38.
+1Yerde yatan Ümit’i gördüm. Burnundaki kanamayı durdurmaya çalışıyordu. Gözlerim karardı ve bileğimde sakladığım falçata birden elime doğru indi. Yanına yaklaştım. Tuttum yakasından, başını kaldırdım ve konuştum;
"N’oldu lan erkek.Bak elimdesin.O çok güvendiin arkadaşların da arkadaşlarımın elinde.Bak görüyo musun bunu?(falçatayı göstererek) Bunu nerenden sokayım şimdi senin? Konuşsana lan. Küfür ediyordun demin. Hadi yine et.."
"Çağıl sakin ol."
"Olmazsam n’olcak lan? Ölmekten mi korkuyosun yoksa? Demin erkektin, esip gürlüyodun. Delikanlıydın ya hani.."
"Bırak beni."
"Bırakıcam koçum,ama ruhunu.."
"Çağıl.. Yapma!.."
"Yapıcam. Bakalım daha ne kadar delikanlı olacaksın.Bi şey sorucam lan sana. Harbiden merak ediyorum.Şimdi cevaplamadan ölürsen ben de ölürüm merakımdan. Seviyo musun o kızı?"
"Seviyorum."
"Ne kadar seviyosun mesela? Uğruna adam öldürebilecek kadar seviyo musun? Ya da sırf seninle olmak istemediği için yaşadığın şehri, aileni tekedebilir misin? Küfür etse sana, sevgin karşılık vermeni engelleyecek kadar büyük mü? Ne kadar seviyosun oğlum? Duygularının büyüklüğünü değil, istediğin fiyatın büyüklüğünü söyle.."
"Senin parana ihtiyacım yok. Geçen gün bize geldi Hazal. Birlikte olduk biz.. O beni seviyor,ben de onu seviyorum."
"Ne,seviyorum dediğin kızı gibtin he öyle mi?"
"Laflarına dikkat et."
"Senin ben aşkını gibeyim!"
O an ki sinirle şah damarına dayadım. Gözyaşları falçatayı paslatacak kadar fazlaydı. Daha yüksek sesle bağırmaya başladı. Elimle ağzını tıkadım.Tam da onu susturmuşken Emir ve Fırat’ın bağrışmaları yükseldi; -
39.
0reserved
-
40.
0Fırat konuşur;Tümünü Göster
"Lan Çağıl. Kalk lan."
(ses yok…)
"Oğlum kalksana lan."
(ses yok…)
Emir’e döner;
"Lan kalkmıyo oğlum uğraşamıycam ya."
Emir Çağıl’ı dürterek;
"Lan dıbınakoduğumun ayısı kış bitti hala uyuyosun kalksana lan."
Çağıl gözleri kapalı bi şekilde;
"Ulan ne bağırıyosunuz gibicem belanızı ya."
"Oğlum uyansana. Hallettik paraları, gidicez hadi."
"Ne kadar ayarladınız?"
"Şu an sendeki parayla birlikte 2.300 lira paramız oldu. Ama acil uçmamız lazım yoksa babam öğrenebilir."
"Biletlere baktınız mı?"
"Bilet 40 lira. 4 kişi gidicez, 160 TL yapıyo. işte mola yemeği vs. vs. dersek 200 liraya izmir’deyiz kanka."
"Aynen."
"Ev olayını nasıl yapıcaz?"
"Bilmiyorum bi sağ salim inebilirsek hallederiz."
"Tamam o zaman ben arayıp yer ayırtıyorum. Yarın gece saat 12?"
"Dur bi Hazal’a sorıyım."
"iyice kız kurusu oldun sen de sor bakalım hadi."
"Kes lan."
Hazal’ı aradım. Açtı,ilk ben konuştum;
"Hatunum napıyosun?"
"Oturuyorum bitanem sen napıyosun?" dedi gülümseyerek.
"Ben de aynı. Şey dicem bak, bizim her şey hazır. Yarın gece için alıyoruz bileti, uygun mu?"
"Aşkım niye bu kadar acele ediyoruz? Niye böyle kaçar gibi.."
Güldüm ve; “Hayatım zaten kaçıyoruz.” dedim.
"iyi de kimden kaçıyoruz? Neden kaçıyoruz?"
"Hayattan kaçıyorum. Hayatın içindeki stresten, acıdan,kederden, üzüntüden. Çünkü sıkıldım. Rüyalara, hayallere kaçmak istiyorum. Hem de seninle.. anlatabildim mi?"
"Ama ben gerçeğim."
"Ama ben senin rüya olma ihtimalini düşünerek ve uyanma korkusuyla seviyorum. insanlar bazen uyandığı rüyasını tekrar görebilme umuduyla uyumaya çalışır, uyur ama aynı rüyayı göremez. O yüzden ben seninle beraber uyumak, seninle beraber uyanmak istiyorum."
"Seninle mutlu bir geleceğe uyanıcaz bundan sonra."
"Alıyorum o zaman biletleri? * "
"Şapşalsın ya. Al al."
"Seni çok seviyorum ben. Öyle böyle değil ama, çok seviyorum. Aşırı derecede. Böyle nası desem, çok seviyorum desem o çok sıfatı az kalır sevgimin yanında."
"Ben de seni çok seviyorum. Öyle böyle seviyorum. Göründüğü gibi.."
"Kapatıyım aşkım ben o zaman."
"Önce sen kapat gibisinden gerizekalılıklar yapmıycaksak kapat."
"ahaha, yarın sabah konuşuruz. seni çok seviyorum."
"Ben de seni gerizekalı,ben de seni."
Telefonu kapattıktan sonra içeri girdim. Emir’e döndüm ve konuştum;
"Kanka tamamdır. Biletleri alın. 4 bilet alıyosunuz."
Emir konuştu;
"Geliyo mu lan?"
"Geliyo tabi oğlum."
"Vay ya.. ya kanka?"
"he."
"Aga hemen gitmesek?"
"Niye oğlum?"
"Aga ben Çağla’ya aşık oldum."
"Çağla kim lan."
"Oğlum yok muydu okula yeni gelen kız ya."
Fırat konuştu;
"Lan sığır mısın, izmir’e gidiyoruz orda ne Çağla’lar vardır aklın alıyo mu?"
"Yok oğlum ben o kızı istiyorum."
Konuştum;
"Allah aşkına ne geçiyo aklından? 2 günde kızı tavlayıp izmir’e mi zütürüceksin?"
"Oğlum sen de Hazal’la iki gündür sevgilisin ne sanki."
"Lan salak. Biz Hazal’la kaç senedir birbirimize platoniğiz sen biliyo musun?"
"Bilmiyorum aga. Konuşucam ben. Olmadı siz gidersiniz,ben sonra gelirim ya da gelmem dıbınakoyayım ya."
"Hay senin ergen triplerini ben ya."
"Tamam oğlum gidin ya. Zorla tutucak halim yok."
"Bak koçum 2 günün var. Artık o 2 günde kızı kaçırır mısın, aşık mı edersin napıyosan yap. 2 gün sonra 12’ye biletimizi ayırıtıyoruz. Okey?"
"Okey lan okey. Entel de olduk şuraya bak. Okey diyoruz."
"Uzatma lan."
(9 saat sonra..)
Sabah olmuştu. Uyandım ve çocukları kaldırdım. Onlar hazırlanırken Hazal’ı aradım açtı; -
41.
0"Efendim canımın içi."Tümünü Göster
"Nerdesin aşkım?"
"Yatağın soğuk tarafı. ahaha"
"ahaha salak. Yatıyo musun hala kalksana."
"Aşkım çok uykum vaar."
"Kalk hadi kalk. Kahvaltı falan yapalım."
"Biletleri aldınız mı?"
"Aldık. Ama 2 gün sonra."
"aa hani bu akşam gidiyoduk?"
"Ya şu Emir gerizekalısının kız mevzusu vardı ya. Duyguları depreşmiş."
"Kim Çağla için mi?"
"Hee."
"Ya ben o kızdan istemiştim numarasını, Emir istiyo falan diye. Gösterdim Emir’i. Salağın hoşuna gitti, verdi numarasını ama ben Emir’e vermeyi unuttum. ahaha"
"Hadi ya. Çocuk dünden beri leyla gibi dolaşıyo evin içinde ya. Neyse aşkım hadi çık, alıyım evin önünden seni."
"Ya Çağıl öyle bi söylüyosun ki bilmeyen de arabayla alıyosun falan sanır Allah aşkına, evin önünden alıyım seni nedir ya ahaha."
"Bu ne espri sen de böyle sabah sabah ya. Bu kadar komik olma, yerim."
"Tamam kapat hadi hazırlanıyım ben."
"Tamam kelebeğim bekliyorum."
"Kelebeğin yesin seni."
içeri girdim, Emir’e döndüm ve konuştum;
"La sığır"
"he"
"Numara bırakmışlar sana."
"Kim lan"
"Çağla."
"Kime bırakmış, kapıya mı koymuş ne diyosun oğlum?"
"Hee kapıya koymuş, iki ekmekle süt almış bi de. Kapıdaki sepete koymuş."
"Oğlum dalga geçmesene ya."
"Hazal’a vermiş işte ya. Dün vermiş de,sana söylemeyi unutmuş Hazal."
"Eh be Hazal ya."
"Tamam gidin siz okula,biz kahvaltı yapıcaz."
"Biz gelmeyelim mi? Yemeyelim mi biz ne?"
"Oğlum başka pastanede yeyin Allah Allah ya."
"Yok geliyim ben senle numarasını alıyım kızın."
"Hay gibicem belanızı tamam gelin hadi beraber yiyelim."
Evden çıktım, Hazal’ı alıp okulun karşısındaki pastaneye gittik. Emir ile Fırat orda oturuyordu. içeri girdik, Emir Hazal’a doğru seri bi konuşma yaptı;
"Heh Hazal, nerde numara?"
"Sana da günaydın Emir."
"Günaydın günaydın. Numara?"
"Noluyo çocuğum bi sakin ol."
"Ya versene şu numarayı?"
"Dur çantamdaydı."
"Hadi hadi."
Konuştum;
"Noluyo oğlum ne bu heyecan?"
Hazal konuştu;
"aaa. Evde kalmış ya."
"Ya nasıl evde kalır Hazal bu nasıl bi sorumsuzluk ya. Gel gidip alalım iki dakka."
"Evladım uşağın mıyım ben senin? Sorumsuzluk diyo bi de laleye bak sen ya. Al burda numara."
"Heh, adamsın Hazal ya. Seviliyosun."
"Adamım?"
"Lafın gelişi yani işte ya. Neyse kaçtım ben okuldayım hadi."
Konuştum;
"Uçtu çocuk mutluluktan ya."
Fırat konuştu;
"Nirvana’ya ulaşır bu."
"ahaha. Nirvana’nın dıbına bile koyar."
Kahvaltımızı ettik. Aradan 1 saat civarı bi süre geçmişti, okula girdik. Hazal sınıfına gitti,biz de sınıfımıza gittik. Sınıfta otururken Emir geldi;
"Oğluummmm. Oldu lan Kuran çarpsın!"
"Noldu lan sülalesi bozuk."
"Konuştum kızla."
"Ne konuştun?"
"şöyle anlatıyım canım.."
(Emir konuşmayı hayal eder..) -
42.
0"Hoşgeldin aşkım."Tümünü Göster
"Hoşbuldum da,niye çağırdın şimdi beni buraya?"
"Sana bi şey söylemem gerekiyo."
"Dinliyorum."
"Otur önce. Bi şeyler içelim. Kola içer misin?"
"içerim."
Kolayı doldurdum, zütürdüm ve bi yudum aldıktan sonra konuşmaya başladım;
"Aşkım, en fazla 3-4 güne gidiyorum ben istanbul’dan."
"Nereye?"
"izmir.."
"Ne işin var orda?"
"Bi işim yok. Burda da işim yok. Onun için gidiyorum zaten."
"Ben nolucam?"
"işte bunun için çağırdım seni."
"Ne diyosun Çağıl ya?"
"Benimle gel.."
"Delirdin heralde?"
"Hayır, seni yanımda istiyorum. Ömrüm boyunca…"
"Beraber burda kalmayı denesek?"
"Burası olmaz artık. Gitmem gerekiyo. Lütfen gel benimle.."
"Çağıl bu kadar kolay değil böyle şeyler. Ailem var, arkadaşlarım var."
"Benim de senden başka kimsem yok. Bu ne kadar zor biliyo musun?"
"Bensiz yapamıyo musun?"
"mm,şöyle söyliyim; mesela mercimek çorbası vardır, limon sıkarak içersen daha lezzetli olur. Ama o lezzeti herkes sevmez, kişiden kişiye değişir. Aynı o şekildesin işte hayatımda. Herkes için değişken, benim için tek seçeneksin. Tadım, tuzumsun."
"Hmmm…"
"Kararın ne? Sonunu mu,devdıbını mı yazalım masalmızın?"
"Devam edelim ulan."
"heeyt be." dedim gülümseyerek. Karşılıklı gülüşürken dudağıma masum bir öpücük kondurdu. Bu sefer hiç ipnelik çıkmamıştı…
Masum öpücük seremonimizin ardından Hazal evine gitti. Ben de o sırada Emir’lerin yanına indim. Parkdaydılar..
Yanlarına yaklaştım ve konuştum;
"Koçlar, yarın akşama alıyoruz biletlerimizi."
Emir konuştu;
"O kadar erken mi lan?"
"Ne erkeni oğlum geç bile kaldık. Tasınızı tarağınızı toplayın,he bi de son vurgunlarımızı yapmamız lazım."
"Tamam kanka ben gidiyim o zaman pedere, Fırat’ta gitsin. Hazal gelicek mi?"
"Gelicek."
"Büşra?"
"Yok."
"Oğlum parasını aldın kızın?"
"Ya sokarım parasına da Büşra’ya da şimdi oğlum ne takıyosun."
"Tabi. sokacağını soktun zaten muallak herif."
"Başlamayın dıbınakoyayım yine ya. Hadi halledin işlerinizi ben de eve geçiyorum, uyuycam çok uykum var."
"Tamam aga."
"Bak bahane falan bulmayın giberim belanızı akşama paralar hazır olsun."
"Lan tamam tamam."
(Çağıl eve gider uyumak için. O sırada Büşra,Ümit’in yanındadır. Aralarında konuşma geçer ve Büşra sorar) ;
"Planın ne?"
"Çok güzel şeyler düşünüyorum."
"Kime göre?"
"Çağıl’a,Hazal’a,sana, kendime.."
"Bana?"
"Yani seninle ben olarak bir şeyler."
"Ne diyosun gerizekalı."
"Ya kızım aptal mısın sen? Çağıl burdan gidemiycek bak bunu o kafa sok önce. Bunun için de yardım edicek olan sensin. E sen bana niye yardım ediyosun, evden kaçman için yeterli parayı bulabilmek için. Senin ilacın bende kızım, dediğimi yap sadece."
"Sen düpedüz huurluk yaptırıyosun bana, kendi başıma da hallederim öyle olunca."
"iyi git hallet o zaman. Ağzını yüzünü bi gibsinler otoban kenarlarında da gör halini."
"Düzgün konuş benimle!"
"Düzgün konuşuyorum, güzel şeyler yapıcaz."
"Çağıl’a napıcaksın?"
"Sen 18 yaşından küçüktün di mi?"
"Evet."
"Yani kimlikte falan büyük gözükmüyosun?"
"Ya evet, seneye giricem 18’e."
"heh, tamam işte. Çağıl’ın işi bitti kızım. Çok uzaklara göndericem onu. Hazal’da bana kalıcak."
"Hala Hazal diyo gerizekalı ya. Bugün okula gittiğimde Çağıl’ı öperken öldürücekmiş gibi bakıyodu bana. Harbiden tırstım yani.."
"O öyledir. Yapısı öyle yani. Birlikte olduğu herkese değer veriyo, kıskanıyo falan. Neyse ne ya ben de gelmişim seninle burda dertleşiyorum dıbınakoyayım hadi git başımdan şimdi."
"Ya sen ne kadar öküz bi insansın Ümit. Bu yüzden Çağıl’ın yanında işte Hazal."
"Kızım git git hadi."
"Hayvanın oğlu!"
(akşam olur… Emir ve Fırat eve gelip,Çağıl’ı uyandırmak için uğraşır.) -
43.
0Biraz tedirgin olmuştum. Sıkıntı neydi acaba?Tümünü Göster
Aradan yarım saat geçtikten sonra okula geldi Büşra. Kapıda karşıladım;
"Noldu Büşra?"
"Çağıl.. Bittik biz!"
"Kızım noldu söylesene."
"Abim."
"Noldu abine?"
"Öğrendi galiba Çağıl çok korkuyorum."
"Lan neyi öğrendi?"
"Birlikte olduğumuzu."
"Dur bi dakika lan. Nasıl?"
"Ya bilmiyorum. Tam söylemedi aslında ama ima etti."
"Ne dedi?"
"Senin geldiğin gün işte,ben sizdeyken evi aramış cevap veren olmadığı için işte sen nerdeydin sen mi yardım ettin falan dedi."
"eee kızım ne var bunda?"
"Bi de okulun oralarda niye dolaşıyosun dedi."
"Ya senin ben ağzına sıçıyım tamam mı Büşra? Ödüm koptu gerizekalı."
"Ben de çok korkuyorum napıyım."
"Lan bi şey yok tamam abartma. Git evine hadi."
"Ne zaman gidiyoruz izmir’e?"
"Ne zaman mı?"
"Ben gelmiycek miyim?"
"Gelicek misin?"
"Çağıl sen salak mısın?"
"Tamam ya. Haber veririm ben sana git hadi."
Sonra Büşra gitti. Derin bir oh çektim ve sınıfa çıktım
Emir konuştu;
"Noldu lan ne diyo yine kaşar?"
"Ne diycek dıbına koyayım, kuruntu yapıyo. Kalbime indiriyodu huur çocuğu."
"Ne dedi oğlum?"
"Abim öğrendi galiba falan dedi işte ya. Neyse"
"Öğrenirlerse giberler seni biliyosun di mi? ahaha"
"Öğrenmezlerse analarını ben gibeyim ya. Çok ta umrum da sanki. Napıcaz bugün?"
"Bilmem, yapıcak bi şey var mı? Ben Çağla’yla çıkıcam bugün. Gezeriz beraber."
"Aynen takılın, zaten seni bekliyoruz başka bi şeyimiz kalmadı."
Okul bitti ve okuldan çıktık.
Emir Çağla’yla birlikte gezmeye gitmişti ve ben evde uyuyordum.
(1 saat sonra..)
Emir,Çağla ile beraber parkta oturmaktadır. Emir konuşur;
"Konuşsana."
"Ne konuşıyım?"
"Ne biliyim, anlat işte bi şeyler."
"Geçen gün kızlar geldi bize. irem,Sena bi de Aysun. Oturuyoduk karnımız acıktı, dedik napsak ne yesek falan diye. Dedik makarna yapalım, irem ben çok güzel makarna yaparım bana bırakın dedi. Biz de içerde oje sürüyoruz tabi. Aradan zaman geçti bi baktık mutfaktan dumanlar geliyo. Hemen koştuk, irem balkona çıkmış telefonda sevgilisiyle konuşuyo, tencerenin suyu kaynamış kaynamış ta buhar olmuş hep. Tencere falan yanmış görmeliydin çok komikti. Acaip güldük."
"Bunu niye söylediğini sen de bilmiyosun di mi?"
"E anlat dedin anlattım işte."
"Ne salak bi şeysin sen ya."
"Salak mı?! Düzgün konuş Emir."
"Ya salak derken hakaret anlamında değil canım yanlış anlama. Hani böyle sempatiklik olsun diye hakaret ederler ya sevgililerine falan. Onun gibi. Mesela şapşal dersin, gerizekalı,mal dersin. huur çocuğu falan dersin. Anladın mı? Bilmiyo musun böyle şeyleri?"
"huur çocuğu deyince de mi sempatik oluyo?"
"Yani kısmen.. Ama bana karşı kullanılırsa kötü şeyler yapabilirim."
"Ne gibi kötü şeyler?"
"Bıçaklarım mesela."
"Oha."
"Ne oha? Teşekkür mü ediyim."
"Cani misin sen ya."
"Bilmem olabilir. Ama seni seviyorum."
"Korktum senden."
"Korktun mu? O zaman beni sevmezsen seni bıçaklarım Çağla."
"Ahaha, bıçaklasana."
"Seni 58 yerinden bıçaklar, 365 yerinden sevgiye boğarak öldürürüm. Akıllı ol."
"Hmmm."
"Bi şey söyliycek misin?"
"Ne gibi?"
"Seni seviyorum çok."
"Ben de seni.."
"Sarılmamız gerekiyo sanırım?"
"Dudaklarımızın sarılması gerekiyo."
"Hadi ya. Nasıl olcak ki o beceremem şimdi ben."
"Yaklaş gösteriyim.."
Ve öpüşürler. Emir çok heyecanlanır ve konuşur;
"Kalbim patlıycak lan."
"Sevgidendir o sevgiden" der Çağla, gülerek.
"Ben sana aşık oldum he. Allah çarpsın çok seviyorum seni."
"Ben de seni seviyorum aşkım."
"Aşkım diyen dilini yesin aşkın."
"Oyy…"
"Aşkım?"
"Efendim bitanem."
"Ben iki gün sonra gidicem."
"Nereye?"
"izmir’e."
"Ne zaman dönüceksin?"
"Bilmiyorum, dönmiycem yani."
"Nası dönmiyceksin ya ne işin var izmir’de?"
"Öyle gerekiyo. Çağıl,ben, Fırat. Hazal da geliyo."
"Ben de gelicem!"
"Ciddi misin?"
"Ciddiyim tabi. Bunca zaman sonra bulmuşum aşkı, bırakır mıyım. Beraber gidiyoruz."
"Ulan çok seviyorum seni yemin ediyorum. Ben de sana gel diycektim ama çekiniyodum."
"Bana da bilet al. Hatta ben parasını veriyim sana al." der, karıştırarak çantasını.
"Yok aşkım para var. Kalsın ama sende yine. Lazım olur."
"Peki."
"Gidelim o zaman,sen de çantanı falan hazırla."
"Tamam olur."
Tam kalktıkları esnada, arkalarından bir ses duyulur;
"Çağlacığııımm.."
Çağla tedirgin olur. Emir ile beraber biraz da şaşırmış bir tavırla arkasını döner…
Çağla tedirgin olur. Emir ile beraber biraz da şaşırmış bir tavırla arkasını döner…
Gördükleri kişi, Ümit’tir. Emir kızgın bakışları ile konuşur; -
44.
0-Kız okulun kapısında beklemektedir. Uzaktan Emir’i gören kız, Emir’e doğru başını eğer hafiften, selam verir gibi.. Bu hareketten özgüven alan Emir kızın yanına gider ve konuşur…-Tümünü Göster
"Selam.."
"Günaydın."
"Çağla’ydı di mi isim?"
"evet. Seninkisi de Emir?"
"Aynen."
"gülücük.."
"gülücük.."
"eee?"
"Ne ee?"
"Bi şey mi dicektin Emir?"
"He evet. Ben sana aşık oldum."
"Oha."
"Ne oha ya? Aşık olamaz mıyım ben? Ne yani?"
"Hayır canım ona oha demedim."
"Neye dedin?"
"Yani çok hızlı oldu * "
"Radarın mı var?"
"Ne diyosun be."
"Özür dilerim yanlış bi şey dediysem."
"Ya sen ne şapşal bi şeysin böyle ya."
"Sen de çok gerizekalısın."
"Düzgün konuş."
"Özür dilerim yanlış bi şey dediysem."
"Hey Allah’ım ya."
"Ne ya? Çirkin miyim, beğenmedin mi beni?"
"Sen hep böyle ters düz mü konuşursun?"
"Özür dilerim yanlış bi şey dediysem."
"Bi daha özür dilersen çekip gidicem ama."
"Tamam ya özür dilerim demedim bi şey."
"Bak yine."
"Ya tamam dilemiyorum. Eee?"
"Ben sana numaramı göndermiştim Hazal’la?"
"Evet. Az önce verdi. Mesaj atıcaktım aslında ama yüz yüze konuşmak daha iyi olur diye düşündüm. Ee ne düşünüyosun?"
"Ne hakkında?"
"Euro değer kaybetmiş onun hakkında diyorum."
"Ya dalga geçmesene."
"Kızım ne konuşuyoruz biz?"
"iyi de şaşırdım ne biliyim beklemiyodum böyle bi şey."
"Ya nasıl beklemiyodun Allah aşkına geldiğin günden beri avının boş anını bekleyen timsahlar gibi seni gözetliyorum hiç mi farketmedin, gözün mü kör?"
"Farkettim de,bu kadar hızlı olacağını düşünmüyodum."
"Timsah kadar sinsi, kaplan kadar hızlı, kuşlar kadar tatlı, kediler kadar duygusal ve köpekler gibi sadığımdır."
"He hayvanım diyosun yani?"
"Duygusal bi laf edelim dedik, ağzıma niye sıçıyosun?"
"Ya bi laf ediyosun, çok hoş çocuk diyorum içimden. Ama sonraki cümlende her şeyin içine ediyosun."
"Bak ben ilk defa böyle bi kızla konuşuyorum. ilk defa bi şeyler hissediyorum. Aşığız dedik lan, aşık adamın söylediğiyle yaptığı bir olur mu?"
"Olmaz mı?"
"Ben de bilmiyorum aslında,ilk defa aşık olduğum için. Deneyip görelim he ne dersin?"
"Görelim o zaman."
"Çıkışta bi yere gidelim o zaman."
"Tamam olur, numaram var sen de. Mesaj atarsın,ben derse giriyim şimdi."
"Tamam çiçeğim."
"Çiçeğim mi? ahaha."
"Yanlış bi şey mi söyledim yine?"
"Yok yok. Hoşuma gitti."
"he iyi o zaman. Hoşunu yediğim."
"Görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz…"
+
Konuştum;
"Oğlum tam bir öküzsün ya yemin ediyorum."
"Ama tatlıyım kanka ya. Değil miyim?"
"iyi iyi hadi kovala bakalım."
"rahat olcan."
Tam gülüşürken, telefonum çaldı. Büşra arıyordu. Açtım ve konuştum;
"Efendim."
"Çağıl.. nerdesin"
"Okuldayım noldu?"
"Geliyorum kapıya çık."
"Noldu lan?"
"Ya konuşmamız lazım, çok ciddi."
"Lan söylesene."
"Telefonda olmaz. Geliyorum.."
Telefon yüzüme kapandı..
Tam gülüşürken, telefonum çaldı. Büşra arıyordu. Açtım ve konuştum;
"Efendim."
"Çağıl.. nerdesin"
"Okuldayım noldu?"
"Geliyorum kapıya çık."
"Noldu lan?"
"Ya konuşmamız lazım, çok ciddi."
"Lan söylesene."
"Telefonda olmaz. Geliyorum.."
Telefon yüzüme kapandı.. -
45.
0Emir ve Fırat’ı uyandırdım, kahvaltı yaptık. Daha sonra da okula gittik. Geçen ilk 3 dersin ardından, 4.derste mesaj geldi telefonuma. Büşra’dandı. “Parayı hazırladım, okula geliyorum kapıya çık.” yazıyordu. “10 dakka sonra ders biticek, çıkarım.” yazdım. Ders bitti ve hemen okulun kapısına indim. Büşra gerçekten gelmişti. Öptü ve boynuma sarıldı;Tümünü Göster
"Napıyosun kızım milletin içinde." dedim.
"Gidiş biletimizi aldım hayatım."
"Ne kadar var?"
"Bin lira. Ama acil gitmemiz lazım, babamın kartından çektim parayı. Ay sonunda faturası gelir, öğrenir."
"Ay sonuna kaç gün var?"
"5-6 gün falan. Bugün yarın gitmemiz gerekiyo ama."
"Tamam halledicez rahat ol."
"Valizimi hazırlıyım mı ben?"
"Haber vericem sana, şimdiden şüphe çekme."
"Tamam hayatım, ben gidiyorum o zaman."
"Tamam hadi görüşürüz."
Parayı poşete koymuştu. Tam poşeti elime sarıp arkamı döndüğümde, Hazal’ın bizi izlediğini gördüm. Çekinerek yanına gittim ve konuştum;
"Aşkım?"
"Kimdi o?"
"Kim?"
"O kız kimdi diyorum Çağıl."
"Kuzenim. Büşra.."
"Ne verdi sana?"
"Evde bi kaç parça eşyam vardı, babam yollamış istemiyorum diyip."
"Niye öptü seni? Sarılıyo bi de kocaman kocaman."
"Aşkım kardeşim gibidir ya yapma gözünü seviyim."
"iyi bakalım öyle olsun, bana yalan söylersen aklını alıcağımı biliyosun di mi."
"Sen benim aklımı çoktan aldın zaten aşkım. Aklım sensin benim." dedim gülümseyerek.
"Salaksın." dedi ve güldü.
Daha sonra Emir ve Fırat’ın yanına çıktım, kantine. Konuştum;
"Oğlum, gibtik gibtiiikk!"
"Getirdi mi lan parayı?" dedi Fırat.
"Oğlum bin liramız var lan."
"Yemin eeet!"
"Ekmek musaf çarpsın ki. Ben eve gidiyorum, okul çıkışı da eve gelmeyin."
"Tabi dıbınakoyim parayı buldun hemen satarsın bizi. ahaha." dedi Emir.
"Lan yok oğlum, Hazal’ı çağırıcam eve."
Fırat konuştu;
"Oh, iyice pişirdiniz siz işi. Ben anlamam kardeşim, evimi cenabet etmeyin."
"Lan sığır sığır konuşma gibicem belanı. izmir’e gelmesini söyliycem, başka bi şey yapmıycaz."
"iyi bakalım kanka sen bilirsin. Takılırız o zaman biz Emir’le."
"Tamam takılın, hadi gidiyorum ben. Gömdüm.."
"gibtirgit."
Okuldan çıktığım gibi eve gittim. Parayı yatağımın altına sakladım ve Hazal’ı arayıp okul çıkışında bize gelmesini söyledim. Tamam dedi. Ortalığı düzelttim ve Hazal’ın gelmesini bekliyordum. Çok fazla süre geçmeden Hazal geldi. içeri girdi;
-
560 bin lirasi olan adam script exe
-
kadınların namussuz ucuz fahişeler olması
-
adminler tarafindan torpili yazarlar
-
camasir suyu kokulu el
-
bu guneydogulular yarin yokmus gibi
-
en son iletişim kurduğum bayan
-
beyler serkan inci sözlüğü satarken
-
en son bir kıza lise ikide yazdım
-
adam doktora gitmis doktor demiss
-
kadinlarla eşitsek erkek evde yatsin
-
hayat mayat bunlar boş işler
-
bu kadinin ismi rilley reid
-
kızını okula göndermiş baba
-
inci sözlük üyeleri 14 üye
-
akp şuanda güç zehirlenmesi yaşıyorr
-
adamda hiç değilse 560 bin var picler
-
simdi size ferre sektorunun karanlik
-
hastanede kesin çocukları gizlice değiştiriyorlar
-
bakircan çirkin karılara okey misin
-
morarinyo mancistir citiye gidiyo
-
beyler kurbanda ailece danaya girecez
-
bali li eski sevgilimin fotosunu ifşa ediyorum
-
ev zencisi nedir
-
bir iran kızı osuruğunu emmemiş erkekler
-
günde 12 kere sıçılır mı bu nasıl hastalık akk
-
siz gerizekalilar sozluge yeni birimi
-
amım patlamak üzere
-
azgınlıktan uyuyamıyorum dost
-
burayi niye hala açık tutuyorlar anlamıyorum
-
adminlerin torpilinden sıkıldim
- / 2