-
151.
0yardır la
-
152.
0rezervd
-
153.
0ahahahahah ilker gelikden çalmış hikayeyi
-
154.
0@84 eyvallah
-
155.
0Bir yandan öpmeye,bir yandan da giysilerimi çıkarmaya devam etti.Bir an kendimi kaybettim. Nefsime yenik düştüm.Üstelik öyle bir düşüştü ki bu,6.kattan düşer gibi.Çakılır gibi betona.Ümit ile Hazal’ın hırsını Büşra’dan alıyordum nitekim. Uçkurumu kanımdan, canımdan,bunca zamandır kardeş dediğim insana açıyordum.Tümünü Göster
Daha sonra Büşra’nın “Çağıl çok acıtıyosun yavaş.” Deyişiyle irkildim. Olduğum yerden çıktım. Yataktan da..Üzerimi giyinirken;
“Çağıl, beni de zütür nereye gidiyorsan.”
“Büşra bu yaptığımızı unutacaksın.Bir daha da asla görmiycez birbirimizi.”
“Saçmalama! Ben seni seviyorum. Yıllardır bu günü bekledim, bana bunu yapamazsın.”
“Böyle olmak zorunda, affet beni.”
“Aşkım hayır. Lütfen.Bak ben hiç yük yapmam sana,ne dersen tamam derim.”
“Ya kızım Allah belanı versin senin. Ulan kardeşim dediğim insanla yaşadığım şeye bak utanıyorum kendimden ya.”
“Az önce içimdeyken hiç böyle demiyodun ama.Çok güzelsin, muhteşemsin diyodun. Tabi zevkini aldıktan sonra bitiyo di mi her şey.Sen böyle adam mıydın Çağıl.
Büşra gerçekten çok güzeldi. Siyah saçları, mavi gözleri ve daha önce hiç dikkat etmediğim dudakları.. Aynı yaştaydık. Beraber büyümüştük, aynı oyunda oynamıştık.Önceden aynı yatağa bir çok kez girmiştik.Ama sadece uyumak için..
“Tamam Büşra. Eşyalarını topla bi kaç güne alıcam seni. Haber bekle benden tamam mı?”
Dudağımdan öptü.
“Tamam aşkım. Seni çok seviyorum kendine dikkat et.”
iki-üç parça kıyafet alıp çıktım evden. Fırat ile Emir’e mesaj attım eve gidiyorum diye.Eve gittim, evdelerdi.Girdim içeri;
“Gelin şimdi benim ağzıma sıçın. gibin abi beni.”
Emir atladı;
“Noldu lan?”
“Neler olmadı ki dıbına koyayım neler… Film gibi olan hayatımızın kategorisi değişti.”
“Ne diyosun oğlum. Neymiş kategorimiz?”
“ferre film çekiyoruz nolcak..”
Fırat atıldı;
“Nerden geliyosun sen?”
“Evden geliyorum, Büşra benim kıyafetleri hazırlayacaktı ya hani..”
“Evet ee?”
“Hazırlamış. Kendi kıyafetlerini de yanımda çıkardı sağ olsun.”
“Oha. Seviştiniz mi lan!”
“Ne sevişmesi oğlum? Çocuğumuz bile olur belki o derece.”
“Vay sürtük!”
“Lan doğru konuş be öf.”
“Eee kanka sonra noldu anlat. Ulan şerefsiz misin sen de amcanın kızı lan.”
“Oğlum soyundu işte birden,ben de üstümü çıkartıyodum zaten o sırada. Yatağa attı, üstüme çıktı falan. Zorla yaptı yaptı yani.O yaptı. Tutamadım ben de kendimi. Gözlerim karardı bi anda.En son altımda bağırıyodu işte.”
“Hay gibeyim ya.. Biz burada zütünü toplıycaz diye uğraşalım sen kızlarla yat.Oh ne alaka memleket lan.”
“Bak çocuk. Seni yemin ediyorum doğrarım, anlattığıma pişman etme.”
“Tamam lan tamam.”
“O da bizimle gelicek izmir’e”
“Ne! Kim? Büşra mı?!”
“Evet”
“Lan gibtirgit ne işi var bizimle.Bi de kız mı taşıycaz oğlum yanımızda manyak mısın.”
“Lan napıyım gelicem diye tutturdu. Mahcubum kıza. Gelsin zararı olmaz.”
“Oğlum salak mısın sen? Ne mahcupluğundan bahsediyosun dıbına koyayım! Tecavüz ettin sanki. Kendi zorlamış işte. Daha ne..”
“Geliyo Fırat. Uzatma o yüzden. Kavga da çıkarma şimdi zaten sinirliyim, senden çıkartmıyım.”
“Çıkartsana dıbına koyayım ya.gibtir olun gidin nereye gidiyosanız gelmiyorum ben.”
“Gelme lan.”
Emir girdi araya;
“Ya oğlum tamam tartışmayın. Fırat,gelsin oğlum kız nolcak. Neyi tartışıyosunuz anlamıyorum ki.Bu mu şimdi işimiz?Önce bi parayı bulalım, biletlerimizi alırken karar veririz kimin gelip gelmeyeceğine.” -
156.
0Sigara yaktık.. Zaten yaptığımız tek şey buydu. Yaşanılan bir olay, Fırat’ın kuruntuları ve ardından dumanlı bir sigara.. Bütün hırsımızı alıp zütürüyordu resmen. Nefretimizi,özlemimizi, acımızı,hatta gözyaşlarımızı… Dumanlar da ağlıyordu, bizim gibi pislik heriflerin ciğerlerinde yaşayacakları için..Tümünü Göster
Sigaralarımız bittikten sonra Emir;
“Aga ben kaçar.”
“Nereye lan?”
“Bizim dükkana bi gidiyim, bakıyım pederden falan bi şeyler otlanabilirsem”
“Oğlum bekle baban için erken daha.Şimdiden alırsan yakalanırız.”
“Yok be oğlum bizim için değil.Ya yine bizim için istiycem de,bu sefer başka bi şey. Eğlenelim biraz”
“Hayırdır?”
“Akşam bi şeyler yapalım diyorum ya.”
“Lan harcama parayı eğlenicek halimiz mi var sanki.”
“Oğlum para ben de.Sıkıntı yapmayın siz, rahat olun. Kopartıcam sizi bu akşam kafa yormayın.”
“iyi bakalım öyle olsun.”
“Hadi Allah’a emanet. Öptüm ikinizi de.”
“Dikkat et lan Ümit kamili falan çıkmasın karşına.”
“Çıkarsa da dıbına koyayım, çıkmazsa da..”
Emir gitti, Fırat ile tek kaldık. Uzanmıştım koltuğa, uyukluyordum.Fırat uyandırdı;
“Şşşş… Lan”
“He?”
“Oğlum bak Emir’in yanında çok böyle ters düz konuşuyosun benimle, yaptığın ayıp. Rezil ediyosun beni.”
“Lan Emir yabancı sanki sus. Rezil oluyomuş..”
“Seninle benim gibi mi dıbına koyayım! Ne olduğu belli değil daha.”
“Fırat dedikodularınla uğraşamıycam kardeşim. Uykum var, yorgunum.”
“Tamam uyu”
Akşama kadar uyudum. Uyandığımda saat sekizi geçmişti. Fırat’ta uyumuştu. Uyandım ve Fırat’ı dürttüm;
“Lan! Kalk lan hey.”
“Ne var oğlum ya.”
“Oğlum hadi ben uyuyorum sen niye yatıyosun!”
“içim geçmiş napıyım lan. Nöbette miyiz sanki.”
“Emir geldi mi?”
“Yok gelir şimdi. Yarım saat önce falan aradı işte,Çağıl uyuyo dedim, dedi uyandır gelicem ben birazdan falan.”
Kalktım, elimi yüzümü yıkadım.Tam o sırada Emir geldi;
“Uyku güzelleri uyandınız mı bakıyım..”
“Uyandık uyandık.”
“Size muhteşem sürprizlerim var”
“Oğlum çocuk çocuk şeylerle uğraştırıyosun bizi ya.”
Elindeki poşetleri masaya koydu. Telefonla birisini aradı, “Nerde kaldı lan içkiler çabuk ol” dedi ve kapattı. Aradan 5 dakka geçti ve içkiler geldi.
“Heh, içkilerimizde geldiğine göre… Çerezlerimizi bekliycez bi tek.”
Fırat atladı;
“Oğlum daha ne çerezi? 3 poşet ıvır zıvır almışsın zaten.”
“Ulan Fırat tam kamilsin sen ya.”
“Doğru konuşsana oğlum.”
Kapı çaldı o sırada. Emir,”aha geldi yavrular” dedi. Kapıya ben yakındım, gittim açmaya doğru.O sırada da Fırat, “oha lan kız mı çağırdın.. Adamsın lan Emir.” diyordu. Kapıya doğru yaklaştım, kapıyı açtım ve karşımda gördüğüm insanlardan hiç biri kız değildi…
Babamdı kapıdaki. Yanında da,amcam ve amcamın iki tane oğlu. Karşımda onları görmemle yediğim tokat arasında zaman farkı yoktu. Amcamdan yediğim tokat ile yere serildim.
“Amca dur napıyosun!”
Babam atıldı;
“Ulan bin kurusu! Öldürücem seni it!”
Acaba Büşra ile yaşadığımız şeyi mi öğrenmişlerdi? Bir yandan korkuyor,bir yandan da kendimi korumaya çalışıyordum.
“Ya noldu söylesinize, vurma baba!”
Bir yandan tokat atarak;
“Nerdesin lan sen kaç gündür? Senin zütünü mü toplıycaz biz it! Gurur yapıp evden kaçmasını biliyosun madem niye tekrar geliyosun yüzsüz bin. Senin ben haysiyetini gibeyim. Onursuz! Şerefsiz!”
“Baba laflarına dikkat et.Şuan sana hala baba diyorsam o da haysiyetimden.”
“Baba deme lan bana.Yok senin gibi bi oğlum artık.”
O sırada Emir atladı konuşmaya; -
157.
0“Abi sakin ol.Abartılcak bi şey yok, kocaman herif.Çocuk değil.”Tümünü Göster
Amcam Emir’e vurdu önce, sonra da konuştu;
“Kim kocaman adam lan? Çağıl mı? Sen mi? Adam olun oğlum adam. Daha dünkü taksunuz kime, neyin artistliğini yapıyosunuz? Nolcak şimdi? Ne tak yiceksiniz?”
“Bak ben senin ne yeğenine benzerim,ne de çoluğuna çocuğuna. Elimde kalma koskoca adamsın.”
“Ulan huur çocuğu senden mi öğrenicem adamlığı?”
Emir amcama yumruk attı. Amcamın yere düşmesiyle amcamın oğlu Rıza’nın Emir’in üstüne atlaması bir oldu. Ayırmaya çalışıyordum, Rıza’nın bıçak çıkardığını gördüm, mevzunun içine daldım. Fırat,ben, Emir ve amcamın iki oğlu olan Rıza ve Hikmet, birbirimizi öldüresiye yumruklar savuruyorduk. Babam yere düşen amcamı kaldırmaya çalışıyordu. Emir çıldırmış gibiydi, engel olmasaydım öldürebilirdi de ikisinden birisini.
Babam kolumdan tuttu, kendine çevirdi ve sol gözüme yumruk attı.
“Şerefsiz!”
Tekrar yumruk attı.
“Vurma!”
Tokat atarak;
“Vuruyorum lan noldu? Zoruna mı gidiyo he? Beni de mi döveceksiniz bin kurular!”
“Sana vurma diyorum!”
Bir yumruk daha attı.
“Baba vurma lan!”
Bir yandan gülüyor,bir yandan yumrukluyordu hala. Gözlerim karardı, yediğim yumrukların arasında kendimi kaybetmiş gibiydim. Yanımda duran sandalyeyi aldım ve kafasına vurdum babamın. Yere düştü, üzerine çıktım ve saydırmaya başladım yumrukları.Bir yandan öldüresiye vuruyor,bir yandan da ağzımdan çıkan tükürüklerle birlikte konuşuyordum;
“Vurma dedim lan sana. Vurma dedim! Şerefsiz! Senin ben babalığını gibeyim! Öl ulan haysiyetsiz köpek!”
Amcam üzerime atılmaya kalktı,bu sefer babamın üzerinden kalkıp amcama çullandım. Karaciğerinden ameliyat olmuştu bundan birkaç ay önce. Bilincindeydim ve karaciğerinin olduğu yere tam, tekme attım.40 metreden kaleye şut çeker gibi.Öylesine sert. Onlar bağırdıkça daha da artıyordu sinirim. Yıllardır bekliyordum çünkü bunu. Doğduğum günden beri taşıdığın o sinir yükünü üzerlerine attım, taşıyamadılar…
Fırat konuştu heyecanlı bir ses tonuyla;
“Çağıl.. Kalk kardeşim, gidelim.”
“Gidin siz.”
“Lan öldürüceksin adamları kalk yeter.”
Kalktım. Hepsi yerde yatıyordu. Babam bayılmıştı, amcam ve oğulları da yerde kıvranıyorlardı. Konuştum;
“Ulan pekekentler! Rahat bırakın beni anlıyomusunuz? Siz benim bir şeyim değilsiniz artık. Hepinizin dıbına koyayım, adamlığını gibeyim!”
Rıza konuştu;
“Görüceksiniz lan siz! Öldürücem üçünüzü de.”
“Öldürmezsen dıbına koyayım huur çocuğu. Hadi gidelim lan, alın eşyalarınızı burada işimiz kalmadı artık.” -
158.
0-içerik gizlenmiştir.-Tümünü Göster
-
159.
0“Çağıl.. Seni çok seviyorum.”
“Ben de seni..”
Kısa bir süre dudaklarımızı ayırıp göz göze gelme fırsatı bulduk.Tam o sırada koptu zaten her şey. Arkamda birinin nefesini hisseder gibi oldum ve hissettiğim o şeyle duyduğum ses arasında zaman farkı yoktu;
“Ben de sizi seviyorum sevgi pıtırcıkları…”
Büşra apar topar kalktı kucağımdan. Kafamı çevirdim, gördüğüm karşısında göz bebeklerimin büyüklüğü iki katına çıktı. Karşımdaki Ümit’ti.Üstelik bu sefer daha da kalabalıklardı. Büşra hemen eve doğru koşmaya başladı.Ümit’e döndüm;
“Noluyo lan!”
“Asıl sana sormak lazım Çağıl. Noluyo burada? Yoksa amcanın kızıyla mı sevişiyordun?”
“Oğlum bak laflarına dikkat et ağzını kırarım senin!”
“Sakin ol sevişken çocuk.. Bu sefer o kadar kolay olmayacak.”
“Ulan dıbına koduğumun oğlu! Arkandaki kalabalığa mı güveniyosun?”
“Hmmm, evet olabilir aslında mantıklı.”
“Ümit.. Bak akıllı ol,geçen sefer de böyle artist artist konuşuyodun,en sonunda ağladın. Seni öldürmediğime pişman etme beni.”
“işte ben de bunun için buradayım Çağıl’cım. Beni öldürmediğine pişman etmeye geldim. Arkadaşlarını uyandır.”
“Senin derdin benimle lan yavşak. Arkadaşlarıma dokunma,gel teke tek kapışalım.”
“Yok yok, arkadaşların da gelsin. Kalabalık oyunlar her zaman daha eğlenceli olur.”
Arkadaki adamlara dönüp, “şişeyi verin” dedi ve aldığı su şişesini Fırat ile Emir’in yüzüne boşalttı. Emir uyandı ve sinirli bi ses tonuyla;
“Ya anasını gibtiklerim!”
“şşşş. Sakin ol lan.”
“Senin ne işin var lan burada züt oğlanı!” deyip üzerine atlamaya çalıştı Ümit’in fakat yanındaki adamlar tuttu Emir’i.Bankta oturur pozisyona geldiler. Fırat konuştu;
“Ne istiyosun lan Ümit?”
“Aaa,ne kadar ayıp. Abilerin konuşurken sana laf düşer miymiş hiç? Sus bakıyım sen.”
Çok sinirlendim ve “Ulan dıbına koduğumun çocuğu yetmedi di mi yediğin dayak!” diyerek üzerine doğru koştum Ümit’in.Tam koşarken yanlarındaki adamlardan bi tanesi çelme taktı ve yere düştüm. Kafamı kaldırıma vurdum ve kaşım yarıldı. Alnımdaki kanı temizlerken,Ümit konuştu; -
160.
0“Çağıl.. Seni çok seviyorum.”
“Ben de seni..”
Kısa bir süre dudaklarımızı ayırıp göz göze gelme fırsatı bulduk.Tam o sırada koptu zaten her şey. Arkamda birinin nefesini hisseder gibi oldum ve hissettiğim o şeyle duyduğum ses arasında zaman farkı yoktu;
“Ben de sizi seviyorum sevgi pıtırcıkları…”
Büşra apar topar kalktı kucağımdan. Kafamı çevirdim, gördüğüm karşısında göz bebeklerimin büyüklüğü iki katına çıktı. Karşımdaki Ümit’ti.Üstelik bu sefer daha da kalabalıklardı. Büşra hemen eve doğru koşmaya başladı.Ümit’e döndüm;
“Noluyo lan!”
“Asıl sana sormak lazım Çağıl. Noluyo burada? Yoksa amcanın kızıyla mı sevişiyordun?”
“Oğlum bak laflarına dikkat et ağzını kırarım senin!”
“Sakin ol sevişken çocuk.. Bu sefer o kadar kolay olmayacak.”
“Ulan dıbına koduğumun oğlu! Arkandaki kalabalığa mı güveniyosun?”
“Hmmm, evet olabilir aslında mantıklı.”
“Ümit.. Bak akıllı ol,geçen sefer de böyle artist artist konuşuyodun,en sonunda ağladın. Seni öldürmediğime pişman etme beni.”
“işte ben de bunun için buradayım Çağıl’cım. Beni öldürmediğine pişman etmeye geldim. Arkadaşlarını uyandır.”
“Senin derdin benimle lan yavşak. Arkadaşlarıma dokunma,gel teke tek kapışalım.”
“Yok yok, arkadaşların da gelsin. Kalabalık oyunlar her zaman daha eğlenceli olur.”
Arkadaki adamlara dönüp, “şişeyi verin” dedi ve aldığı su şişesini Fırat ile Emir’in yüzüne boşalttı. Emir uyandı ve sinirli bi ses tonuyla;
“Ya anasını gibtiklerim!”
“şşşş. Sakin ol lan.”
“Senin ne işin var lan burada züt oğlanı!” deyip üzerine atlamaya çalıştı Ümit’in fakat yanındaki adamlar tuttu Emir’i.Bankta oturur pozisyona geldiler. Fırat konuştu;
“Ne istiyosun lan Ümit?”
“Aaa,ne kadar ayıp. Abilerin konuşurken sana laf düşer miymiş hiç? Sus bakıyım sen.”
Çok sinirlendim ve “Ulan dıbına koduğumun çocuğu yetmedi di mi yediğin dayak!” diyerek üzerine doğru koştum Ümit’in.Tam koşarken yanlarındaki adamlardan bi tanesi çelme taktı ve yere düştüm. Kafamı kaldırıma vurdum ve kaşım yarıldı. Alnımdaki kanı temizlerken,Ümit konuştu; -
161.
0Hemen atıldım Fırat’ın üstüne,Tümünü Göster
“dıbına koyayım şimdi sıçtık!”
“Oğlum yarası ağır napıcaz?”
“Ambulansı ara ambulansı.”
“Ümit’i napıcaz?”
“Fırat’ı caddeye çıkartalım,o huur çocuğunu da kenara sürükle. Gebersin bin kurusu!”
“Oğlum manyak mısın cinayete mi karışıcaz bi de”
“Lan salak mısın sen kim vurdu diycekler ne diycez? gibtiret. Hadi caddeye taşıyalım Fırat’ı. “
Fırat’ı caddenin kenarına taşıdık, baygındı.5 dakka geçer geçmez ambulans geldi. Hastaneye kaldırdık. Apar topar ameliyata aldılar.Biz de ameliyathane kapısında bekliyorduk Emir’le.
“Çağıl napıcaz?”
“Bilmiyorum dıbına koyayım! Bilmiyorum. Ne tak işimiz vardı gibtiğimin parkında of!”
“Ailesine haber versek mi?”
“Yok, sakın. Babası da bizi vurur dıbına koyayım!”
“Oğlum bi şeyler yapar belki.”
“Lan napabilcek, ameliyata mı giricek.Dur bekleyelim bakalım, çıksın doktor konuşalım.”
“Ölür mü sence?”
“inşallah ölmez.”
“Ölürse napıcaz?”
“inşallah ölmiycek.”
“Ya aga diyelim ki öldü,bi şeyler düşünmemiz lazım.”
“Şimdilik sadece dua edicez, başka bi şey gelmiyor aklıma.”
Çok korkuyorduk.Ya Fırat’ı kaybedersek? Ne yapacaktık? En yakın arkadaşımın ölümüne sebep olmuş olacaktım, vicdanım hiç rahat değildi. Aradan yarım saat falan geçti, koridorda otururken doktorun çıktığını gördük. Hemen kalkıp ayağa sordum,
“Durumu nasıl?”
“Hastanın nesi oluyorsunuz?”
“Ben kardeşiyim.”
“Annesi ve babası nerede?”
“Şuan burada yok, gelicekler.Durumu nasıl dedim?”
“Şimdilik bir şey söyleyemeyeceğim. Yoğun bakımda kalması gerekiyor bir süre.”
“iyileştirin onu. Yalvarırım size..”
“Elimizden geleni yapmaya çalışıcaz, geçmiş olsun..”
Dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başladım, Emir tuttu omzumdan;
“Kalk kardeşim kalk.. Fırat’ı da kaldırıcaz için rahat olsun.”
“Oğlum benim yüzümden hep. Ağzıma sıçayım!”
“Kardeşim olacağı varmış, napalım. Kader.. Kalk hadi bi çay içelim, kendine gelirsin hem.”
Çok korkuyordum. Aynı derecede de üzgündüm. Aradan kısa bi süre geçtikten sonra yoğun bakım odasına aldılar.Çok çaresiz kaldık.O kadar bitkin görünüyorduk ki,o an ne izmir,ne de başka bir şey umrumuzdaydı.
Yoğun bakım odasının camından Fırat’ı izliyorduk. Hareket etmesini,”iyileştim ulan” demesini bekliyorduk..
Yoğun bakım kapısının yanındaki koltukta otururken uyuyakalmışım. Emir geldi ve uyandırdı; -
162.
0öldünüzmü amk ses cıkarın
-
163.
0"Çağıl.."
Uyandım;
"Noldu lan?"
"Kalk oğlum uyuma burda."
"Uyumuyorum ya dalmışım öyle. Sen naptın"
"Bi şey yapmadım, aşağıdaydım. Gelişme yok di mi?"
"Bilmiyorum, anasını babasını aramak lazım şunun."
"Oğlum onlar gelince olay daha da büyüyecek. Gerek yok bence."
"Lan çocuk ölüp gitse ne diycez. Haber verelim,hem hastane masraflarını kim ödeyecek?"
"aaa, doğru lan. Sende numarası var mı babasının ya da annesinin"
"Yok, Fırat’ın telefonu bende. Ordan alırız. Ama önce bi aşağı inip sigara içelim kafam çok doldu."
"iyi tamam.."
Aşağı indik, sigaralarımızı içerken “Arayalım” dedik. Babasını aradım,ben konuşacaktım.
"Alo.."
"Alo?"
"Ahmet abi,Çağıl ben. Fırat’ın arkadaşı."
"Noldu Çağıl hayırdır? Bizim hayırsız nerde?"
"Abi nerdesin sen şuan?"
"Evdeyim oğlum niye geveliyosun lafı söylesene noldu?"
"Abi endişelenmeyin sakın, Fırat ufak bi kaza geçirdi. Hastanedeyiz şuan."
"Ne! Ne kazası? Hangi hastanedesiniz?"
"Güven Hastanesindeyiz abi. Panik yapmayın sakın, gelin buraya beraber bakarız."
"Tamam geliyoruz." deyip kapattı telefonu.
Hastane Fırat’ların evine 20 dakika mesafedeydi fakat, 10 dakikada gelmişti annesi ve babası. Hastaneye bir girişleri vardı, görmeliydiniz.. Hani görseniz, 1 haftadır evladının naptığını merak edip, arayıp sormayan anne-baba bunlar mı dersiniz..
"Fırat nerde?"
"Abi gelir gelmez ameliyata aldılar, şimdi de yoğun bakımda."
(söylediğimi duyan Melike Teyze “Nee! Oğluumm! Fırat’ım!” diyerek bayılır gibi oldu.”
"Oğlum noldu araba falan mı çarptı mevzu ne? durumu nasıl?"
"Ahmet abi, kavga çıktı işte parkta. Bana saldırıyolardı, işte silahlar falan çıktı.O sırada Fırat’a isabet etti bi tanesi. Hemen kaldırıp getirdik hastaneye. Durumu hakkında da bir şey söylemiyolar, düzelicek inşallah.."
Hayattan ders almak ya da bir şeyler için mücadele vermek istiyorsanız,bir annenin feryadını dinleyin.Çünkü o kadar ağır bir duygu ki bu,kimsenin taşımaya gücü de yok, cesareti de.. Ben bugün anne olma ihtimalim olmadığına sevindim..
( 2 Gün Sonra..) -
164.
0Devam panpa
-
165.
0Hastanede koridorunda geçen 3.günümüz. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı yaptık ve elimizden gelen tek şeyi yaptık. Yoğun bakım odasının kapısından Fırat için dua etmek.. Merdivenlerin başında Emir ile dikiliyorduk. Birden Fırat’ın yanından çıkan hemşirenin “Gözlerini açtı..” demesiyle mutluluk kapladı birden; acıyla dolu hastane koridorlarını. Yanına koştuk, “Yalnızca bir kişi..” dedi hemşire. Ahmet Abi’ye dönüp;Tümünü Göster
"Abi ilk ben gireyim, nolursun."
"Tamam gir ama çok durma, çabuk çık."
Hızlıca girdim odaya. Fırat’ın başına gittim, gözleri yarı açıktı.
"Fırat.. Kardeşim.."
"Su ver.."
Su verdim;
"Kardeşim iyi misin?"
"Değilim."
"Ağrın falan var mı? Ameliyattan çıktın olacak artık o kadar."
"Kaç gündür burdayız?"
"gibtir et şimdi sen onları. Annenle baban da geldi kapıdalar, çıkmamı bekliyolar ama çıkmıycam oğlum, ulan nasıl sevindim bi bilsen! Seni çok seviyorum oğlum, vallahi.."
"Sevme."
"Senin tribini yerim lan artist."
"Çağıl ne diyosun sen ya. Ne haldeyim görmüyo musun? Ölüyodum ulan. Kim sebep oldu bunlara? Sen.. Başıma ne geldiyse senin yüzünden geldi hep. Yeter lan."
"Ne diyosun oğlum sen? Bana bak,ne diyosun? Zorla mı peşimizden gel dedik sana?"
"Bırak ya. Adam değilsiniz oğlum. işim olmaz bundan sonra sizinle. gibtirolun gidin hayatımdan. izmir’e mi gidiyosunuz,ne cehenneme gidiyosanız gidin bi an önce."
"Bana bak koçum, şuan dua et sen şu makinelere bağlısın. Dua et,ameliyattan çıktın tamam mı. Bundan sonra da işin olmasın zaten bizimle, bize adamlık öğreten kardeşim dediği insanı yarı yolda bırakıyo baksana.. Hadi Allah’a emanet.."
Odadan çıktım, çıkar çıkmaz annesi ile babası odaya girdi.Ben de hızlı hızlı merdivenlere doğru yürüyordum. Emir tuttu kolumdan;
"Noldu lan kıpkırmızı olmuş suratın?"
"Bi şey yok."
"Lan ne demek bi şey yok. Noldu?"
"Fırat öldü."
"Nasıl lan? Oğlum çağırsana doktoru!"
"Öyle değil.. Bizim için öldü."
"Ya oğlum açık konuşsana bilmece gibi bu ne ya."
"Adam değilsiniz dedi.Ne geldiyse başıma sizin yüzünüzden geldi dedi."
"Oha"
"Dur.. daha bombayı söylemedim. gibtirolun gidin hayatımdan dedi."
"Oğlum…"
"Neyse ya,boşver. ikimiz kaldık işte, fazlalıktan kurtulduk."
"Lan Fırat’tan bahsediyoruz,ne fazlalılığı."
"Fazlalıkmış kardeş. Uzatmanın bi manası yok."
"Nereye gidiyoruz?"
"Önce şu parayı ödeyelim.."
"Ne parası lan?"
"Ameliyat masrafları oğlum ne olacak?"
"e babası geldi?"
"Of emir kafamı yiyip bitirme gözünü seveyim sus loğusalı karılar gibi dırdırdır"
"iyi lan napıyosan yap. Bi daha o kadar parayı bulmak için de otobana çıkarsın artık."
"Çıkarız çıkarız. Bi o kaldı zaten yapmadığımız."
Bütün masrafları ödedik, cebimizdeki son kuruşa kadar.. Duygusal boşluk yaşıyordum. Fırat.. Keşke kalsaydı diyorum o ameliyat masasında. En azından gözümde değerini kaybetmeyecek, ömrüm boyunca değerini taşıyacağım bir insan olacaktı. Ama Fırat,o yoğun bakım odasında kaldı benim için.O yatağın içinde, ağzındaki solunum cihazıyla.. Fırat, öldü ve mezarına gidip dua etmeyecek kadar vefasız oldum artık ona karşı.. -
166.
0Okul bahçesinin arka duvarından atladım, koşmaya başladım. Bizimkilerle karşılaşmamak için ara sokaklardan gidiyodum hep. Apartmanın kapısına geldiğimde “Otomatiğe bas.” diye mesaj attım Büşra’ya. Bastı.. içeri girdim, boynuma sarıldı;
"Çağıl.. Çok korktum sana bi şey yapıcaklar diye.."
Tebessüm ettim inceden; “Korkma ya bi şeyim yok.”
"Nerelerdesin kaç gündür?"
"Fırat’larla kalıyoruz. izmir’e gidicez para biriktiriyoruz."
"Ne izmir’i ya?"
"Buralarda işimiz kalmadı artık. Babam ne diyo benim için duyuyo musun bi şeyler?"
"Yok… Geçenlerde o bin kurusu bu eve gelicek ama bu sefer de ben almıycam eve diyodu sadece."
"Alırsa dıbınakoyayım! Evine kaldım sanki pekekentin."
"Küfür etme… Baban o senin."
"iskele babası.. Neyse, topladın mı sen benim eşyaları?"
"Ya dolapta bi şey yok ki.. ipe asmış annen bi kazakla pantolonunu. Onları aldım, yatağının üstünde."
"Hasgibtir… Neyse bulucaz artık bi şeyler,ben değiştiriyim bari üzerimi bekle sen burda."
"Tamam giyin bekliyorum."
Önce pantolonumu çıkardım, temiz olan pantolonumu giydim. Daha sonra tam tshirtümü çıkardığımda Büşra girdi odaya..
"Giyindin mi?"
"Evet.."
"Vücudun da çok ciksiymiş" dedi gülerek.
"Evet öyledir.Pek fazla kız göremez ama, şanslısın yani."
"Devdıbını da görmek isterim."
"Anlamadım?"
"Anlatıyım.." dedi ve üzerindek penyeyi çıkarttı.
"Büşra, napıyosun iyi misin?"
"ee,ben de çıkardığıma göre; sıra sen de. Hadi devam edelim."
"Saçmalamayı kes. Giy üstünü."
Pantolonunun düğmelerini açıp yanıma yaklaştı. itti, yatağa düştüm. Şaşkındım, susuyordum sadece. Üzerime çıktı, sütyeninin askısını açtı ve dudaklarını, dudaklarıma değecek kadar yaklaştırıp;
"Çağıl, seni deliler gibi seviyorum.." dedi..
Ben ise sadece bakıyordum..
Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilmiyordum. Duruyordum sadece.O ise bana ait olmaya çalışıyordu. Utanıyordum.Kuzenimdi nihayetinde. Amcamın kızıydı, kanımdı,canımdı. Dudaklarımdan öptü. Daha sonra pantolonunu çıkartmaya başladı.Ne kadar ”Büşra yapma” dedimse de,dinlemedi.Çırılçıplak kaldı. Tekrar üstüme çıktı;
“Soyunsana..”
“Büşra saçmalıyosun.”
“Fantezi istiyosun demek.. iyi madem yapalım aşkım.”
“Lan hiçbir şey istemiyorum bırak beni” -
167.
0hadi amk
-
168.
0buyrun beyler hikaye tam versiyonu boşuna beklemeyin
-
169.
0rezerve aldık çekişmeler devam etsin
-
170.
0reserved bi ara bakarım
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 16 12 2024
-
kayra da anasini paylasiyodu burda
-
560 bin lirasi olan adam script exe
-
kadınların namussuz ucuz fahişeler olması
-
konstant dayı bu foto hakkında
-
adminler tarafindan torpili yazarlar
-
camasir suyu kokulu el
-
ilber ortayliyi dinlemem ki
-
memati hic 50 gostermiyor bu
-
bu guneydogulular yarin yokmus gibi
-
en son iletişim kurduğum bayan
-
bu memati salagi kucukken de kendini
-
beyler serkan inci sözlüğü satarken
-
türkiye de başka tarihçi yok mu
-
en son bir kıza lise ikide yazdım
-
kızını okula göndermiş baba
-
lüleburgazda elmas rezervi bulunmus
-
560 tlem olsa evimi 3 milyon tlye satar
-
adam doktora gitmis doktor demiss
-
kadinlarla eşitsek erkek evde yatsin
-
memati işten eve dönerken
-
bu kadinin ismi rilley reid
-
simdi size ferre sektorunun karanlik
-
sozlukspot un kapatılması rezaleti
-
hastanede kesin çocukları gizlice değiştiriyorlar
-
adamda hiç değilse 560 bin var picler
-
bakircan çirkin karılara okey misin
-
morarinyo mancistir citiye gidiyo
-
bali li eski sevgilimin fotosunu ifşa ediyorum
-
beyler kurbanda ailece danaya girecez
- / 2