modlarla ilgili fıkra anlatıyoruz

yoruldum amk 2 gün idare eder bunlar sizi

mal adam biri bigün cüzdanını kaybetmiş ve yolda kalmış, eve gitcek amk, yoldan taksiyi çevirmiş, şoför de bizim serkan
-abi demiş beni eve kadar at parayı orda öderim

serkan kabul eder mi? olmaz amk demş basmış gitmş, neyse mal adam gibe gibe gitmiş eve kadar, ertesi sabah kapıdan çıkmış bide ne görsün amk, dün geceki taksici serkan karşı durakta duruyo ama 3. sırada, napsamda şu herifi bi züt etsem diyo bizim mal, 1. taksiye yanaşmış

-s.a okati burdan taksime kaça zütürürsün?
okati 10lira demiş
-tmm demiş ben 20 verim, bide arkadan vericeksin
okati gibtiri çekmş tabi, sonra peşindeki gol atma oc'ye yanaşıp kaptan burdan taksime kaça atarsn
gol atma 10lira demiş.
-tmm demiş ben 20 verim, sen de bana bi kere ver.

tabi buda gibtiri çekince mal adam'a sıra geliyor esas oğlana

abi demiş burdan taksime kaça atarsn?
10 lira yeter demiş serkan

-mal adam hiç bozuntuya vermeden, tamam abi ben sana 20 lira verim, benim için bide şu öndeki abilere gülümseyerek el sallarmısın geçerken

serkan da 20 liranın heyecanıyla yumuşak bir gülümeseme atarak tabi ne demek der.

moderatör kız sarhoş amip çok zengin ve sıradan bir yazarla aşk yaşamaktadır
ve amip hamile kalır
dayanamaz ve korkarak durumu babası inci'ye anlatır.

babası çabuk o şerefsizi bana çağır der
bizim delikanlı yazar lüks bir arabayla gelir ve eve girer.

-lafı fazla uzatmayacağım.
çocuk erkek olursa 5 milyon dolar bir villa ve bir mercedes veririm kızınızla evlemem
çocuk kız olursa 10 milyon dolar bir villa ve bir bmw veririm kızınızla evlenmem
ama eğer çocuk ölü doğarsa ya da düşerse.

serkan hemen ayağa kalkıp çocuğun sırtını sıvazlar ve lafa dalar
bir daha gibersin evladım

ülke ekonomisinin zayıflamasından ürken başbakan yardımcısı mal adam bu durumu başkan serkan'a iletmeye karar verir.
mal adam ve ekibi huzura çıkmışlar:

- başkanım, devlet hazinesinde para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten.. . inci, fotür şapkanın altından kafasını kaşımış,
- eeee! nasıl vergiler bulalım?, demiş..

- köprülere bizim yazarlardan koyalım, geçen modlardan, ekşi yazarlarından para alsınlar! başkan,
- tamam, demiş. aradan bir süre geçtikten sonra sormuş mal adama:
- tepki var mı?
- hiç bir tepki yok!

- iyi o zaman köprünün diğer tarafına başka yazarlar koyun, çıkandan da para alsınlar! aradan bir süre geçmiş, inci:
- var mı şikayet?
- yok! halkının tepkisizliğine kızan başkan, gürlemiş:

- köprülerin ortasına da bir yazar koyun, geleni geçeni gibsin! aradan birkaç gün geçmiş, modlardan bir tepkinin olmamasına içerleyen başbakan, çağırmış modları ve co-mod köpeklerini. derdinizi dinleyelim hele bir, demiş gitmişler toplantı odasına. başkan inci sormuş:

- var mı şikayet? ses yok. inci tekrar :
-var mı şikayet ? şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan okati'nin cılız sesi duyulmuş:
-başkanım, o köprünün ortasındaki yazar var ya!..
- eeee!, demiş başkan bir umutla...
- aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyız, bir iki yazar daha koysanız

bizim modlar ve yazarlardan birisi turistik amaçlı gezi için tarifeli uçağa binmişler. yolcu olarak 3 mod, delikanlı bir yazar ve bir de personele ait ufak çocuk bulunuyormuş.

hiç beklenmeyen bir anda uçak türbülansa girmiş ve kaptan uçağın kontrolünü kaybederek düşmek üzere olduğunu anons etmiş. bizim modlar paraşütleri ararken bagaj kısmında 4 adet paraşüt bulmuşlar.5 yolcudan birisi uçakla birlikte ölecekmiş.

ilk mod hemen atlamış, ben serkan'ım demiş ben çok ünlü bir adminim. birinci paraşütü o almış.

ikinci mod ise kahvede çıkan amlı.ben sözlükteki tek bakire mod'um. paraşüt benim hakkım diyerek ikincisini takmış sırtına.

sıradaki mal adam "bem çoq iyi modum, hem bu bin normal yazar bizdem deqil. ikiye bölsünler son paraşütü ahahaha" diyerek takmış zütüne üçüncü paraşütü.

bizim delikanlı yazar ve ufaklık birbirlerine bakmış. yazar demiş ki;

ben hayatı yaşadım yeterince, senin önünde büyük güzel bi hayat var diyerek paraşütü çocuğa vermiş.

çocuk ise yazar'a sessiz bir şekilde; "sanada paraşüt kaldı.mal adam benim beslenme çantamı aldı.."

yer inci sözlük. birkaç yıl öncesi. mal adam cinayetten içeri atılır. bir avukat bulunur mal adama...
ilk görüşmelerinde avukat patientia "merak etme seni kurtaracağım" der.mal adam da pantientia'e güvenir ve mahkemeye çıkar.

karar: idam.

mal adam avukata kızar, köpürür. "hani bemi kurtaracktın o.ç?" der. avukat da "sen merak etme. bu daha birşey degil. temyiz var. seni kurtaracağım" der.

dava temyize gider. karar: idam.

mal adam yine patientia'i çağırır ve sorar. "hani temyizde bemi qurtaracktın olm sen gerçek o.çsin ?". avukat gayet sakindir.
"dur daha, bu karar avam kamarası'nda oylanacak. seni kurtaracağım." dava avam kamarası'na gider.
karar: idam.

daha sonra adalet bakanlığı ve başbakanlık onayları vardır sırasıyla. bu süreçte olanlar malum. adalet bakanının da idamı onaylaması ile darağacı kurulur.
mal adamı sandalyeye çıkarırlar. avukatla göz göze gelen malın tüm öfkesi bakışlarına yansımıştır. avukat ise hala son derece sakindir. gözleriyle işaret ederek merak etmemesini, onu kurtaracağını anlatmaktadır mal adama.

mal'ın ise artık umudu kalmamıştır. cellat gelir, sandalyeyi iter ve talihsiz mal adam boynunda iple sallanmaya baslar. o sırada avukat kalabalığı yararak darağacına doğru koşmaya baslar, merakla ne yapacağını anlamaya çalışan cellatı bir hamlede geçer, ipi keserek mal adamı kurtarır. tabii ortalık ayaga kalkar, bu sefer hem idam mahkumu adam, hem de patientia yakalanır.

avukata bunu neden yaptığı sorulunca cevabı şöyle olur: "bu mal idam mahkumuydu. siz de onu idam ettiniz. adamın olup ölmemesi sizi ilgilendirmez, kanunda "idam edilir" yazıyor, "idam edilerek öldürülür" yazmıyor. idam gerçekleşmiştir." bunun üzerine kimse adamı tekrar asmaya cesaret edemiyor, adam belki de haklıdır diye.

olay karar için yeniden adalet bakanının önüne geliyor. bakan, zekasından dolayı avukatın iddiasını doğru buluyor ve adamı affediyor. bu olaydan sonra, ilgili kanun maddesi değiştirilerek "idam edilerek öldürülür" seklinde yeniden düzenleniyor.

mal adam ve patientia yargılanarak idam ediliyor.

okati, eşcinsel olan original behlül ve kahvede çıkan amlı ıssız adaya düşmüşler, hayatta kalmaya çalışmaktan hiçbir şeye fırsat bulamamışlar.
yalnızca balık, meyve bulabilirlerse de börtü böcek yiyorlarmış. cinsellik diye birşey yokmuş adada. ama kadının ateşi başına vurmuş. adaya biraz alışınca bizim amlı

okati'nin yanına gelere; şu muallakyi öldürde rahatça cinsel yaşmımıza başlayalım artık demiş, okati düşünürüm demiş.

birkaç gün sonra eşcinsel mod behlül dayanamayarak okati'nin dibinde almış soluğu. muallak okati'ye yanaşıp 'şu karıyı öldür de baş başa birşeyler yapalım artık' demiş.

bizim zütoş okati hem karıyı hem de ipneyi öldürüp cinsel yaşdıbına devam etmiş.

@147 ben burdan aldim panpa

(#72607385) hadi bi gibtir şimdi

yaşlı serkan otobüse binmiş. oturacak yer yokmuş.
ayakta duruken bastonu durmadan yerden kayıyormuş. bunu gören
genç orginal behlul yaşlı serkana dönüp:
- "bey amca, o bastonun ucuna bir lastik takarsan kaymaz." demiş.

bunun üzerine serkan da genç adama dönüp:
-" o lastiği baban zamanında takmış
olsaydı ben şimdi oturuyor olacaktım.

patientia kendi zütünü hayatinda hic görmemiş.
Birgün serkan inci ile kavga edip bir güzel de dayak yemiş.
Dayak yemekten mahvolan patientia, kaçmaya karar vermiş fakat kaçarken birde zütüne sert bi tekme yemiş.
Eve gelen patientia, zütünün ağrısından duramaz hale gelmiş.
ve ilk kez aynada zütüne bakmaya karar vermiş ve:
- “Vay huur çocuğu inci, nasıl vurduysa ortadan ikiye ayırmış!”

bir karakolda baş komiser olan mal adama savcılıktan yakalama emri bulunan mektup ve zanlıya ait 2 adet profilden 1 adette vegibalık fotoğrafı gönderilmiş.
suçlunun yakalanması içinden elinden geleni yapması istenmiş. mal adam hemen ekiplerine haber vermiş
2. gün savcı okati mal adamı arayarak durum bilgisi istemiş
bizim mal;

suçluların ikisini yakaladık savcı bey, vegibalık resmi olanı da yakalamak üzereyiz.

serkan inci evcil maymunu okati ile bir bara gitmiş. Bir içki ısmarlamış, o sırada da okati ortalıkda dolaşıp eline ne geçirirse ağızına atıyomuş.
Son olarak bilardo masasındaki bir topu mideye indirince barmen bağırmaya başlamış.

-"Yav naapo bu hayvan bilardo topumu yedi". serkan da
-"Ya o yer ,parası neyse veririm." demiş.

Parayı verip çıkmışlar. Aradan bir hafta geçtikten sonra serkan okatiyi yine bara getirmiş. bir içki ısmarlamış. Bu arada okati de barda duran eriklere elini uzatmış. Barmende bir yandan seyrediyomuş.
okati önce eriği zütüne sokmuş sonra çıkarıp aazına atmış. Barmen serkan'a dönüp

-"Bu ne yaptı şimdi" demiş.
- inci: "Senin şu bilardo topu olayından sonra herşeyi ölçüp de yiyor."

ne diyon amk zütümden uydurucak halim yok, uyarlama yapiyoz. gibtir git dalgana bakmıyorsan

Sekiz yaşındaki erkek çocuğu orginal behlul elinde sineklik, gözünü pencere cdıbına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmiş ve sonra da:

- 'Anneee!!' diye çağırmış sarhos amip'i... 'Sineklerin erkeği olur mu?' sarhos amip bu masum sorudan kuşkulanmadığı için
- 'Olur yavrum... ' cevabını verince, behlul sorusunu ikilemiş:

- 'Peki sineğin dişisi olur mu?' amip zeki kadın, hemen soruların içinden çıkılmaz bir yere gideceğini sezip yan çizmiş ve:

- 'Olmaz evladım... ' demiş. behlul bini aradığı cevapları alınca elindeki sinekliği hırsla mal adam ve bıyıklı genç'in üzerine yapıştırmış:

- muallakler!

mal adam ile sözlük yazarlarından kizlarin hayalindeki erkek evlenirler ve gerdeğe girerler, fakat mal adam tutturur bizim yazarla ille de arkadan ilişkiye gireceğim diye,
yazar ne kadar olmaz dediyse de, mal adam yalvara yakara zütten ilişkiye girmeyi başarır. Aradan üç gün geçmesine rağmen mal adam
yazar ile konuşmaz. En sonunda yazar dayanamaz "mal adam bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.
mal adamdan tek bir cevap ben züt verenler ile konuşmam.

Yalnızlıktan bunalan serkan pet shop'a gider. En güzel papağan en ucuzudur. Papağana sorar: ismin var mı? -teletabi abi.
Neden bu kadar ucuzsun? - Görmüyor musun abi benim ayaklarım yok! der teletabi. Peki nasıl tünekte duruyorsun??? Pipimi doluyorum abi der teletabi. serkan papağanı eve zütürür. Ertesi gün eve geldiğinde

-teletabi: Abi kız arkadaşın postacıya kapıyı açtı

-serkan: E ne olacak onlar tanışırlar.

-teletabi: Adam içeri girer girmez kızın bluzunun düğmelerini açtı!

-serkan: Sonra ne oldu!!!

-teletabi: Göremedim abi tünekten düşmüşüm!

gol atma oc ve dedesi okati otele gitmişler. Otelde tek bir yatak boşmuş, dede torun birlikte yatmışlar. Gece yarısı okati gol atma oc'yi dürtmüş "bana karı bul". gol atma "dede sakin ol yat. Biraz sonra dede ikinci defa "gol atma bana karı bul". gol atma oc: "Dede sakin ol yat". okati biraz sonra üçüncü defa "gol atma bana karı bul" deyince en sonunda gol atma isyan etmiş. "Dede tuttuğuna güveniyorsan o benimkidir."

okati bir gün bir otele gitmiş. bir oda tutmuş geceyi orada geçirdikten sonra sabah otelden ayrılırken parayı ödemek için resepsiyona gider.

resepsiyonda sarhos amip vardir, okatiye 400 lira fatura çıkartır. okati bu işe bozulur, bu nasıl fatura der otelde konaklama 100 lira demiştiniz.

resepsiyondaki sarhos amip evet beyefendi konaklama 100 lira, diğer 300 lira ekstralar der. okati ne ekstrası diye sorduğunda amip 100 lira hkp ücreti der. okati hkp nedir diye sorduğunda havuzu kullanma parası diye cevap verir.

okati ben havuz falan kullanmadım ki kardeşim diye çıkışır. amipte kullansaydınız okati bey bütün gece orada duruyordu der. peki diğerleri ne diye sorar okati. 100 lira skp der. okati yine sorar bu nedir diye. sauna kullanma parası diye cevap verir. ben saunayı da kullanmadım ki der okati yine. sarhos amip de kullansaydınız okati bey bütün gece oradaydı der.

diğer 100 lira ne için diye sorar okati . o da myp diye cevap verir masaj yaptırma parası. bana kimse masaj yapmadı der temel. amipte yaptırsaydınız okati bey masörümüz bütün gece hizmet vermekteydi diye cevap verir. okati peki o zaman buyur 400 lirayı der. sarhos amip 400 lirayı alır kalan işlemleri yaparken okati adama elini uzatıp avucunu açar ve ver bakalım 300 lira der.

sarhoş amip şaşırır neden efendim ne parası bu der. okati de 300 lira osp der. resepsiyonist o nedir diye sorar. okati'de okatiyi gibme parası der. resepsiyonist aman efendim olur mu öyle şey ben öyle bir şey yapmadım der. okati de yapsaydın kardeşim bütün gece odadaydım.

iki çocuğu olan köy delikanlısı inci ya rakos askerliğini yapıp da evine döndüğünde bakmış karısı kahvede çıkan amlı üç çocukla bir masanın etrafındalar. birden öfkelenip bağırmaya başlamış ;

- ulan kaltak amlı, bu üçüncü çocuk (serkan bini) nerden çıktı? askere giderken iki çocuğumuz vardı... bu sonuncusu benden olamaz.

amlı ona gayet sakin cevap verir;

- ne bağırıyorsun lan huur çocuğu? sana baba mı diyor? oturmuş yemeğini yiyor!

küçük kız sarhos amip annesi patientia'e 'ilk insan nasıl dünyaya geldi' diye sormuş, 'tanrı adem ve havva'yı yarattı, çocukları oldu ve insanoğlu yeryüzüne yayılmaya başladı yavrum' diye izah etmiş annesi patientia..

birkaç gün sonra küçük kız aynı soruyu babası mal adam'a sormuş..
'binlerce yıl önce maymunlar vardı' demiş allahın malı, 'bizler de evrim geçirerek onlardan türedik..' farklı iki cevaptan aklı karışan kız patientia'ya gidip 'nasıl olur anne' demiş

'sen bana insanın tanrı tarafından yaratıldığını, babam da maymunlardan geldiğini söylüyor.. karıştırıyorum.. ' 'karıştırıcak bir şey yok' demiş annesi gülerek, 'ben sana kendi ailemin geçmişini anlattım. baban da kendi ailesininkini anlatmış, bir tanem..!