80'lerde örgüt üst düzeyinin itirafçılığı ile gücünden kuvvetinden kopmuş örgüttür MLSPB. Diğer örgütler 1974 affı ile çıktıklarında THKP-C fikrini kendilerince geliştirdiler. Her örgüt farklı açıdan.
1975'de bir grup öğrenci baktılar herkes kendine has yol çiziyor Çayan'ın fikirlerini hiç değiştirmeden faaliyetlere devam ettiler. Bu konuda THKP-C Acilciler'e benzerler.
işte bu grup THKP-C/MLSPB yani Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi/Marksist-Leninist Silahlı Propaganda Birlikleri idi.
Hiçbir zaman büyük bir kitleselliğe sahip olamadılar ama öyle radikal ve sürekli eylemler yaptılar ki 12 Eylül öncesi düşük kitleselliğe rağmen en taşaklı ve güçlü örgüt oldular.
Üstelik harika banka soyarlardı. 4.000.000 lirayı (bilinen) soygunlardan elde etmişlerdi. Hatta yanılmıyorsam Türkiye'de yapılan en yüksek meblağlı soygunu yapanlarda onlardı ama sonra o parayı kaptırdılar yani o sayılmaz.
Birde dediğim gibi hiçbir değişiklik yapmadıkları için kimisi şabloncu gözüyle baktı onlara, kimisi farklı bir şeyler dedi.
Ha bu arada Türkiye'nin
raf'si derlerdi bu çocuklara.
Ama bu kadar iyi özellikelre yakışmayan bir şekilde bir örgüt üst düzeyinin itirafçılığı yüzünden bayağı (hemde bayağı) kan kaybetmişlerdir.
Düşünün 12 Eylül öncesi en etkin ve tehlikeli örgütlerdenken, 12 Eylül sonrası Türkiye'deki son eylemleri 1981'de yapıldı.
1981!!!
34 yıl önce Türkiye'deki son eylemlerini yaptılar.
Şimdi tekrar teşkilatlanmaya falan gittiler ama yemez yani. Rojava'da birkaç militanları var, gençlik örgütlerinde örgütlenmeye falan çalışıyorlar. Ama gibsen öyle eskisi gibi olamazlar. Eskisini geçtim, ciddiye alınabilecek bir örgüt zor olurlar.
Edit: THKP-C/MLSPB Davası:
https://www.youtube.com/watch?v=lXd8BM7Wqyk