kardeş 6 kez darbe düzenlemiştir vahdettin halkı kışkırtsın diye samsuna yollamıştır bütün millet vahdettini severken atatürk onu hain ilan etmiştir atatürk vahdettine saygı duymadığı için bende atatürke saygı duymuyorum ne zaman atatürkçüler vahdettine saygı saygı duymaya başlarsa bizde atatürke saygı duyarız atatürk darbe girişimi sebebiyle şama atanmamıştır sürgün edilmiştir müslümanlığa en büyük zararı dokunanlardan biridir ve peygamberi şair ilan etmiştir o benim peygamberime saygı duymazken ben niye ona saygı duyuyim hatta bütün türkiyede yaşayanların hangi din olursa olsun ilahına saygı duyamdı biz niye ona duyalım millete özgürlük getidim dedi ama dini kıyafetler giyene niye saygı duymadı parti kurdurup ondan sonra o parti taraflarının atatürkün kendi fikrini desteklemediği için partiyi niye kapattırdı bu adam hiç bir değerimize saygı duymazken biz bu adama niye saygı duyalım

“Bir gün Fethi Bey ve dört müşterek arkadaşımızla birlikte, bir hayli münakaşadan sonra, ihtilalci bir komite kurmağa karar verdik ve ihtilalci tedbirler düşünmeğe başladık: Padişahı değiştirmek, kabineyi düşürmek, yeni bir hükümet teşkil ederek daha azimli hareketlere başvurmak gibi. Başka bir gün bizim Şişli’deki evde toplantımız nihayet bulduktan sonra dört kişiden biri dedi ki: ‘Arkadaşlar, ben çok düşündüm, Namusumla söz veririm ki sırrınız gizli kalacaktır, fakat komitede çalışmağa devam etmiyeceğim.’ Hepimiz hayret içinde birbirimize baktık. Içimizden biri: ‘Bu ne demek, muvaffakiyetten emin mi değilsiniz?’ diye sordu. ‘Hayır, bunu düşünmedim. Muvaffak olacaksınız. Fakat ihtilalciler muvaffak olsalar bile birçok tehlike karşısındadırlar. Bunu da kabul etmelidirler. Işte o zaman ben ve benim gibiler, sizin kararlarınızı tatbik etmek üzere iktidara gelecek ihtiyat namzetler oluruz.’ Fethi Beyle ben gözlerimizle konuştuk. Derhal dedim ki: ‘Beyefendinin iştirak etmiyeceği bir teşebbüs makul de olmıyabilir. Onun için cemiyeti hemen fesh etmeliyiz.’ Böyle yaptık. Kendisi müsaade alıp gitti.” Falih Rıfkı Atay, Çankaya, cild 1, Dünya Yayınları, Istanbul 1958, sayfa 72
Komiteden ayrılmak isteyen ve M. Kemal’in “dört kişiden biri” dediği şahıs Ismail Canbulat’tır. Ne gariptir ki bu şahıs Cumhuriyet kurulduktan sonra M. Kemal’e “suikast” teşebbüsünde bulunduğu gerekçesiyle asılarak saf dışı bırakılmıştır. burdada bu sırlara açıklayabiliceğinden şüphelendiği birini yalanla idam ettirmiştir

insanların hiç bir şeyine saygı duymayana saygı göstermemizi beklemeyin