1. 26.
    0
    reserved
    ···
  2. 27.
    0
    reserved
    ···
  3. 28.
    0
    kıbrısın ilk kralı kinyas kim panpa. aslen adıyamanlı falan mı
    ···
  4. 29.
    0
    oden nerde huur çocuğu neyse reserved
    ···
  5. 30.
    0
    -nyks- @11 bu senin için panpa

    Adı gece anldıbına gelip yeryüzü karanlığını simgeleyen Nyks, Hesiodos'un Theogonia'sında önemli bir rol oynar. ilk öğelerin doğuş süreci şöyle anlatılır Theonogia'da: Khaos'tan önce Gaia, sonra Erebos'la Nyks, yani yeraltıve yeryüzü karanlıkları çıkar. Nyks'le Erebos sevişip birleşirler, bu birleşmeden Aither'le Hemera, Esîr'le Gün, yani ışıksal varlıklar doğar. Sonra Nyks kendi kendine üretmeye koyulur, ortaya çıkardığı varlıklar kötülüğü, açlığı, yıkım ve ölümü simgeleyen karanlık güçlerdir: Üç ölüm tanrısı Moros, Ker, Thanatos, Hypnos (Uyku) ve Oneiros (Düş); Hesperides, yani Batılı Gece Kızları; Kader tanrıçaları Klotho, Lakhesis, Atropos; öç tanrıçası Nemesis ve kavga tanrıçası Eriş; bir de her türlü kavga, dövüş, katil, çekişme, didişmeyi simgeleyen tanrılar; gaflet tanrıçası Ate, belleği uyuşturan Lethe ırmağı ve en sonunda "belaların en kötüsü olan ant tanrı Horkos". Hesiodos Hades dünyasını anlatırken, Gece'ye ve ondan doğmuş varlıklara büyük bir yer ayırır ölüler arasında.
    ···
  6. 31.
    0
    fhghghhgh
    ···
  7. 32.
    0
    şukunu verdim genç emeğe saygı .
    ···
  8. 33.
    0
    reserved
    ···
  9. 34.
    0
    -perseus-

    Herakles'in ataları arasında yer alan Argoslu bir kahraman. Babası Zeus annesi ise Akrisios kızı Danae'dir. Perseus'un büyük babası Akrisios bir kahine gidip bir erkek çocuğunun olup olamayacağını sorar.
    Kahin ona kızı Danae'nin bir erkek çocuğu olacağını ve bu çocuğun onu öldüreceğini söyler. Korkuya kapılan ve kehanetin gerçekleşmesinden korkan Akrisios, yeraltına bronzdan bir oda yaptırarak kızını oraya hapseder. Zeus, bronz odanın tavanındaki bir yarıktan altın damlası şeklinde içerisi sızar ve genç kızla birlikte olur. Bu birleşmeden Perseus doğar.
    ···
  10. 35.
    0
    reserved
    ···
  11. 36.
    0
    sadece yunan mitolojisimi yoksa sumer mısır turk mitolojilerinden falan bahsedicekmisin
    ···
  12. 37.
    0
    -odin- @24 bu senin için panpa

    Odin, (eski iskandinav dilinde "Óðinn") iskandinav mitolojisinde ve paganizminde en büyük tanrıdır. Cermen mitolojisi'nde bulunan Woden ve Wodanaz ile benzerlikler gösterir.

    Adı "tahrik", "hiddet" ve "şiir" anldıbına gelen óðr'dan gelmektedir. iskandinav panteonundaki diğer birçok ilahi varlık gibi karmaşık bir rol üstlenir; savaş ve bilgelik tanrısıdır. Ayrıca büyü, zafer ve av tanrısı olarak bilinir. Güneş ve Kelt haçı ile sembolize edilir.

    Odin: (Alfadir ,Allfather (Herkesin Babası)) Tanrıların babası; Asgard'daki salonu Valaskjalf'da (Katledilmişlerin Korunağı) tahtı Hlidskjalf bulunur. Bu tahttan dokuz diyarda olan tüm olayları gözler. Ayrıca yeryüzüne ve gökyüzüne hakimdir, gerektiğinde kartala dönüşebilir. Odin'in sadece güneş gibi parlayan tek bir gözü vardır. Diğer gözünü Bilgelik Kuyusundan içebilmek için feda etmiş ve sonsuz bilgi elde etmiştir. Habercileri Valkyrie’ler ölü savaşçıların ruhlarını Valhalla’ya taşırlar. ingilizcedeki Wednesday (Çarşamba) günü Woden's Day (Odin'in Günü) den gelmektedir.

    Simgeleri, hiç hedefini ıskalamayan mızrağı Gungnir, her dokuzuncu gecede yeni sekiz yüzüğü ortaya çıkran yüzüğü Draupnir ve sekiz ayaklı atı Sleipnir'dir. Sleipnir suda ve karada gidebilir ayrıca iki kuzgunu vardır. Bu kuzgunlar ona dünyadan haberler getirir. Kuzgunlardan birinin adı Huginn (düşünce) ve diğerinin adı Muninn'dir (hafıza).Ayrıca yanında Freki ve Geri adında iki tane kurt eşlik eder.

    Kuzey mitolojisinin Zeusu denilebilcek tanrı. Eşi Frigg'den olan çocukları, Balder, Hod Bragi ve Hermod , tanrıça Jord'dan olan çocuğu Thor ve dev Grid 'den olan çocuğu da Vidar 'dır.

    Buda ona yeni bir unvan kazandırır, Bu Tanrıların Tanrısı'dır. Elindeki mızrak ise yine 9 ya da 7 gün asılı kaldığı kuzey mitolojisin gerçekleştiği yerin yaşam ağacında runeleri öğrenmesi sonuçu kurtulduğunda kopardığı bir daldan yapılmıştır.

    Ragnarok günü geldiğinde, Fenrir Odin'i öldürecektir.
    ···
  13. 38.
    0
    @32 sırayla gelicem panpa
    ···
  14. 39.
    0
    forummu burası bin internetten araştırsın canı isteyen sana mı kaldı milleti aydınlatmak dıbına kodugum
    ···
  15. 40.
    0
    -selene-
    Yunan mitolojisindeki ay tanrıçası. Hyperion ve Theia isimli titanların kızıdır.

    Bir ay tanrıçası her zaman büyük bir görev ve öneme saiptir. Eğer ismi Yunanca kökenli ise, büyük ihtimalle "ışık" anlamındaki selas ile ilişkili olmalıdır. Zamanla Selene'nin yeri Artemis tarafından alınmıştır, bu nedenle bazı yazarlar onu Artemis gibi tanımlamış ve tasvir etmişlerdir. Hatta bu nedenle Zeus veya Pallas'ın kızı olarak tanımlandığı da olmuştur.

    Geleneksel ilahi soyağacına göre Helios, yani güneşin, onun erkek kardeşiydi. Helios gökyüzündeki yolculuğunu bitirdiğinde, Selene kendi yolculuğuna başlardı. Ayrıca Eos, gün doğumunun (şafak) tanrıçası, da onun kardeşiydi.

    Sanat eserlerinde, Selene bir çift at veya öküz tarafından çekilen gümüş bir savaş arabısını süren, solgun yüzlü güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir. Sıklıkla, başında bir yarım ay ve elinde bir meşale ile bir atı veya boğayı sürerken resmedilmiştir.
    ···
  16. 41.
    0
    -theias-

    Suriye kralı Theias, Belus'un oğlu. Kendi öz kızı Smyra ile evlendi.[1] Aphrodite’in öfkesi, onda babasıyla içest ilişki yapmak isteğini uyandırdı. Smyrna, dadısı Hippolyte’nin yardımıyla Theias’ı kandırmayı başardı ve 12 gece boyunca onunla birleşti. Ama, 12. gece Theias, kızının oyununu fark etti ve bıçağını alarak, onu öldürmek için peşine düştü. Myrrha (Myrra), bu tehlike karşısında tanrılara sığındı. Tanrılar da, onu ağaca dönüştürdüler. On ay sonra ağacın kabuğu kabardı, çatladı ve içinden bir çocuk çıktı. Çocuğa Adonis adını verdiler.
    ···
  17. 42.
    0
    Panpa eyvallah lokiyi de bi yazarsan sevinirim
    ···
  18. 43.
    0
    -inanna- #part1

    Sümer'de inanna, Babil'de iştar, Mısır'da Hathor, Asur'da Astarte... Hepsi aynı güçlü, büyüleyici ve gizemli kadının farklı adları. "Yeryüzü'nün Hanımı" yalnızca bir "mit" olabilir mi?

    inanna'dan Hathor'a yitik uygarlıkların gizemli tanrıça figürleri

    Bugün var olan durum ne olursa olsun, dünya üzerinde erkeklerin egemenliğinin hiç de "vazgeçilmez" sayılmadığı bir dönemin yaşandığına ilişkin yadsınamaz kanıtlar yüz yılı aşkın bir süredir önümüzde duruyor. Arkeoloji ve antropolojinin yirminci yüzyılda edindiği bilgilerle iyice aydınlanan "şematik" anaerkil toplum döneminden söz etmiyoruz. insan uygarlığının bu gezegen üzerinde biçimlendiği ilk ve bilinmez dönemdeki kadın figürlerinin çarpıcı ve silinmez izleri, daha başka, daha yoğun bir "kadın ağırlığı"nın altını çiziyor. O denli çok ama ne yazık ki o denli muğlak veriler var ki elimizde, binlerce yıl öncesinde bu denli güçlü izler bırakan bir "feminen varlık" nasıl olup da semavi dinlerin egemenliğiyle birlikte (ve sistematik çabalarla) unutturulmaya çalışılmış, çözemiyoruz.
    Bilinen ilk uygarlık izlerine rastladığımız Yakın Doğu'nun hemen her yerinde, başka isimlerle ama şüphe zütürmez biçimde aynı kişilikle son derece güçlü, çekici ve bilge bir kadın çıkıyor karşımıza. O, bütün inanç sistemlerinin esinlendiği eski Mezopotamya, Anadolu, Mısır ve Hint metinlerinde izine rastlanan, belki de "yitik uygarlık" ve "yitik bilgi"nin anahtarı durumundaki bir kadın figürü: inanna.

    Eski Sümer metinlerinde inanna, 5000 yıl öncesinin insanları üzerindeki sarsılmaz etkisiyle çıkıyor karşımıza. Verimliliğin, cazibenin, güzelliğin olduğu kadar; savaşın, gücün ve bilgeliğin de simgesi. Sümer kadınları (ki Samuel Noah Kramer'in çevirdiği metinlerden anladığımıza göre bugünün kadınının sahip olduğu haklardan fazlasını ellerinde bulunduruyorlarmış) yalınızca dualarını değil sevgilerini ve bağlılıklarını da sunmuşlar hep inanna'ya. Başları sıkıştığında, ondan yardım istemişler; mutluyken onun şerefine içmişler. Yalnızca kadınlar değil, erkekler de inanna'ya çok büyük saygı göstermiş. Bildiklerinin çoğunu, ondan (ve büyük tanrı Enki'den) öğrenmişler. Ama, hata yaptıklarında da onun şerrinden korkmuşlar. Bütün sevecenliğine rağmen inanna, yeri geldiğinde yanlışları cezalandırmakta da tereddüt etmiyormuş çünkü.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    0
    -inanna- #part2

    Bölük pörçük Mezopotamya çivi yazısı tabletlerin Babil dönemine ait olanlarında inanna, bu sefer iştar adıyla çıkıyor karşımıza. Ama onunla ilgili aktarılan bilgilerde ve ona yapılan göndermelerde değişen bir şey yok. inanna, Sümer metinlerindeki "hükmedici" grubun, yani Anunnakilerin, Enki ile birlikte insanlara en yakın olanı ve en sevecen davrananı. Bu sevecenlik, erkekler söz konusu olduğunda "çapkınlık" görünümüne de bürünebiliyor, çünkü inanna bu yönüyle de ünlü. Beğendiğinde ve arzuladığında, ölümlülerle de ilişkiye girebiliyor, aşk yaşayabiliyor. Ara ara, cinsel cazibesini amcası Enki ve Büyük Tanrı Anu'ya karşı da kullandığına ilişkin anlatılar var tabletlerde. Babil'de, iştar adıyla sözü edilenlerde de değişen bir şey yok.

    Anadolu'ya geldiğimizde, iki büyük gelenekle karşılaşıyoruz: Bunlardan birincisi, Hitit ya da Hatti bilgi birikimi. Bu yüzyılın başına dek yalnızca Tevrat'ta sözü edilen hayali bir toplum olduğu düşünülürdü Hititlerin. Mısır'la olan ilişkilerini açığa çıkaran Kadeş Antlaşması metni bile arkeologlara "güçlü ve büyük" bir Hitit Devleti'nin varolmuş olabileceğini düşündürmemişti. Ama Hattuşaş'ta yapılan yoğun çalışmalar sonucunda (bunların bir bölümünde ne yazık ki bilinçsizce teknikler kullanılmış ve arkeolojik buluntulara zarar verilmiştir) efsanevi Hititler binlerce yılın bulutları arasından sıyrılıp beliriverdiler. Bir süre sonra da yazıları çözüldüğünde, Hint-Avrupa kökenli oldukları ortaya çıktı ve bilgi birikimleri masaya yatırıldı. Epey yol alınmış olmasına karşın bu ilginç insanların çıkış noktaları ve uzak geçmişlerine ilişkin verilerimiz hala çok ekgib. Ama onların kültünde de yine 12'lik bir panteon ve yine güçlü bir kadın tanrıça var. Bütün özellikleriyle, inanna ve iştar'la örtüşen; aşağı yukarı benzeri "mit"lerde aynı biçimde sözü edilen bir tanrıça bu.

    Bir diğer Anadolu kültü, net olarak kökeni bilinememekle birlikte Frigya ve Galat buluntularında ortaya çıkan ve yine Mezopotamya panteonuyla, anlatılarla bağlantılı olduğu şüphe zütürmeyen farklı isme sahip bir güçlü kadına yönlendiriyor bizi: Kybele. Anadolu'ya 4000 yıl önce gelip yerleştikleri varsayılan ve Hititlerden sonra Orta Anadolu'da etkinleşen Galatlar, bilinen Kelt kollarından biri. Göç yolları ve çıkış noktaları çok net olarak bilinememekle birlikte, Anadolu'da sağlam bir inanç/kültür birikimi oluşturduklarına tanık oluyoruz. Onların "Güçlü ve Güzel Hanım"ı Kybele ise, bildiğiniz üzere inanna/iştar mitinin bire bir aynısı denebilir.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    0
    -iştar-

    iştar, Akad mitolojisindeki bir tanrıça. Sümer mitolojisindeki inanna'dan türemiştir; iştar'a inanna'nın Akad mitolojisindeki hali denilebilir. Kökeni kuzeybatı Semitik tanrıça Astarte'ye dayanır. iştar'ın Astarte, Anunit ve Atarsamain olarak da anıldığı olmuştur.

    inanna Utu/Shamash'ın ikiz kız kardeşi, Nanna/Sin'in kızıdır. Enlil'in dünyasında ilk doğan odur. Verilen ilk isimler Sümerce iken ikinciler Akadlar tarafından bu tanrılara verilen isimlerdir.

    Tanrıça iştar Venüs gezegenini temsil eder. Bereket, aşk, savaş ve ciks tanrıçasıdır.

    iştar'ın batı dillerindeki kullanılan karşılığı, 'yıldız' anlamında 'star' (ingilizce), 'Stern' (Almanca)'dır. Eski dönemlerde batıda, haftanın her bir günü, birine ayrılarak Güneş, Ay ve beş yıldıza (bazıları aslında gezegen) tapınılıyordu. 'Saturday' olarak kullanımdaki ingilizce sözcük, Satürn gezegenine adanmıştı.

    iştar'ın simgesi bugün çok yaygın olarak kullanılan beş köşeli yıldızdır. Dikili tahta kazık, Meşe ağacı (bol yapraklı ağaçlar) ve Kırmızı gül iştar'ın diğer simgeleridir. iştar yıldızı ayrıca, güneş çemberinin içinde ters çevrilmiş şekliyle pentagram, (satanizm) simgesidir. iştar'ın başkaca adları arasında Astarte, Aştoret, Artemis, isis, Venüs, Kibele gibi çeşitli adlar bulunur. ilk başta Baal'in annesi olan iştar, daha sonra ölen Baal'in reenkarnasyon ile yeniden dünyaya gelmesiyle bu kez Baal'ın eşi olur. Kırmızı gül iştarı simgelerken, lale Baal ile ilgili bir simgeyi oluşturur. Leyla ile Mecnun gibi edebiyatta yeralan bazı efsanevi aşk konuları, batıda da başka adlar alarak, gerçekte Baal ve iştar'ın aşkını simgelerler. Kırmızı Gül'ün kırmızı olmasının asıl nedeni kan dökülmesini (insan kurbanlarını) simgelemesidir.

    iştar kuzey Zazaca'da Astare, güney Zazaca'da ise iştar olarak adlandırılır Türkçe karşılığı ise yıldız demektir.
    ···