-
1.
+31 -38evet beyler o zamanlar 17 yaşında bir liseliydim.küçüklüğümden beri hep taşşaklı bir siyaset adamı olmayı hayal ederdim.izlediğim bond filmleri ve mission impossible etkisi ile mit ajanı olmaya karar vermiştim.düşünsenize o filmlerdeki centilmen ve zeki ajanları.onlar günümüzdeki şövalyelerdi ve zırhları da takım elbiseleri idi.neyse bu istek ve hayal doğrultusunda biraz araştırma yaparak üniversitede hukuk okumam gerektiğini öğrendim.sayısalcı olmama rağmen edebiyat çalışıp hukuk okuyacaktım.tabii ki dil öğrenmek olmazsa olmazımdı.içinde bulunduğumuz coğrafya dolayısı ile arapça öğrenmem gerektiğinde karar kıldım.zaten anadolu lisesinde okuduğumdan dolayı ingilizcem iyiydi.iki dil yeter diye düşünmüştüm lakin öyle olmayacaktı.biraz da lisedeki hayalperest aklım ile ankaradaki mit binasına bir başvuru mektubu göndermeye karar kıldım.rez almaya başlayın anlatıyorum..
bir kaç reze başlıyorum..
edit:evet beyler anlatacaklarım bitmiştir.eğer ilgi gelirse devamında yaşadıklarımı anlatabilirim.dinleyen dinlemeyen herkese teşekkürü bir borç bilirim.teşekkürler beyler..
edit 2: devamı
http://www.incisozluk.com...erimi-anlat%C4%B1yorum-2/ -
2.
+2bir kaç rez daha gelsin başlıyorum boş anlatmayayım..
-
3.
+9 -2özenerek tamamen kalpten bir mektup yazmıştım. şimdi bakıyorum da ne kadar da istemişim ajan olmayı. elimde silahım o güzel takım elbisem zekice bakışlarım ile kadınların gönlünü kazanacak bizzat başbakandan görevler alacak ve zekam ile o görevleri tamamlayacaktım. tabii ki bunlar sadece hayalimdi. gerçekte öyle olmadığını çok sonradan anlayacaktım.
mektubu göndermiştim ve aynı zamanda üniversite sınavına hazırlanıyordum. yaklaşık üç hafta sonra cevap geldi. gerçi ben ümidi kesmiştim lakin cevap gelmişti. gelen mektupta özet olarak üniversiteyi kazanmam gerektiği ve ondan sonra tekrar başvurmam gerektiği yazılıydı. durumumuz o zaman göre iyi olduğundan dershaneye yazılabilmiştim. dediğim gibi okulda fen ağırlıklı ders almama rağmen dershanede hukuk için çalışmaya başladım.en hafif tabir ile zütümü yırtarak ankara hukuk fakültesini kazanmayı başardım. üniversiteye kayıt olduktan sonraki ilk işim hayalimdeki mesleğe ulaşmak için bir mektup yazmamdı. tabii dil ve judo tarzı bir spora eğilmem sonrasında gelecekti.. -
4.
+9 -1biraz ailemden bahsetmek istiyorum. babam devlet memuruydu lakin öyle en alt sınıftan da değildi. gözünüzde 10 katlı bir bina düşünün en üst katı en taşşaklısı olsun. babam 7. katta filandı. babamın bu durumu da aslında beni bu hayale itmişti. babam çevresinde sayılan ve tanınan birisiydi.ben ise onun tam tersi olacaktım. gizemli ve gittiği yerlerde fazla durmayan dolayısıyla arkadaşı pek olmayan sadece mesleğine odaklanmış ve tamamen devlete çalışan bir ajan olacaktım. genelde böyle olur zaten. çocuk babanın zıttı.
annemden fazla bahsetmeme gerek yok sanırım. bildiğiniz ev hanımı ve ailesinden başka bir şeyi düşünmeyen bir hanımdı. benim üzerime fazla düşkündü. aynı babamdaki durum gibi bu da benim ajanlığa yönelmemde etkili olmuştu sanırım.hep ilgi çekmek. diyeceksiniz ki senin hiç kardeşin yok mu evet yok. kardeşim yok. artık ailem benden korktuda mı yapmadı yoksa bu çocuk çok iyi oldu çıtayı düşürmeyelim mi dedi bilmiyorum.ama kardeşim yok. -
5.
+5hiç kimse takip etmiyor lakin anlatacağım..
-
-
1.
0devam et panpa sardi
-
1.
-
6.
+14üniversiteye gittik ve kaydımızı yaptırdık. nasıl sevinçliydim siz düşünün.son bir yılda mite girmeyi kafama koymuşum ve bu hayalime ulaşmak için ilk adımı başarı ile geçmiştim. doğrusunu söylemek gerekirse hukuk okumak istemezdim. lakin mit elemanlarını askeriyeden veya polislerden seçiyordu. diğer türlü mite girmemin tek yolu buydu. geçen sefer başvuru yapmak için mektup yazmıştım. lakin artık öyle olmayacaktı. bizzat gidip başvuru yapmayı hedefliyordum. zaten okulum ankaradaydı ve bu benim için hiç zor olmayacaktı. üniversite başlayana kadar arapça kursuna yazılmayı düşündüm. yaklaşık iki ay arapça eğitimi aldıktan sonra tabii ki dili öğrenemedim. ancak az da olsa konuşabiliyordum. uzatmayayım yurt işlerini hallettim ve ankaraya gitmeye hazırdım. eşyalarımı topladıktan sonra ki daha istanbula dönmeyecektim ankaraya doğru yol aldım. yurdumda bir gece kaldıktan sonra ikinci gün mit binasındaydım. binasındaydım derken öyle seni beklemiyorlar tabii. mektubu gösterdim olayı anlattım.bir kaç yeri aradılar ve bana gelmem için iki hafta sonrasından hiç unutmam (nasıl unutayım?) pazartesi gününü verdiler..
-
7.
+13kimse dinlemiyor lakin bu hikayeyi anlatacağım..
-
-
1.
+1Ben dinliyorum Panpa benimde en büyük isteğim aynı kaderi paylaşırız inş
-
1.
-
8.
+13 -2iki hafta yurtta takıldım derken zaten üniversite hayatım başlamıştı. biraz kaldığım yurttan bahsedersek öyle kaliteli bir yer değildi. zaten öyle kaliteli bir yurt da ankarada yoktu. ankara hukuk kampüsüne yakındı ve bu benim için yeterliydi. yurtta kaldığım oda dört kişilikti.bu o zamanlar için güzel bir şeydi zira altı kişilik oda da vardı sekiz kişilik oda da.okul açılana kadar odada iki kişi kaldık diğer iki arkadaşımız gelmemişti.o süre zarfında oda arkaşımla tanışma imkanım olmuştu. kendisi diyarbakırlı zengin bir ailenin çocuğuydu. genel tabir ile aşiret çocuğu. bunu kendisi söylememişti ama yurda geldiği araba ve giydiği elbiselerden öyle olduğunu anlamıştım. zaten o günlerde diyarbakırdan ankarada hukuk kazanan kaç öğrenci çıkabilirdi ki? adı özgürdü.iyi bir çocuğa benziyordu lakin yine de içimde ona karşı bir önyargı vardı. anlatıyordu işte zor okudum her gün olay vardı okulda ben karışmazdım falan filan.o anlatırken benim aklım hala mitteydi..
-
9.
+8iki hafta geçmişti ve günlerden pazartesiydi. sabah derse girdikten sonra ilk işim bana verdikleri adrese gitmek oldu. küçük ancak eski bir binaydı. normal işler için kullanılmadığı aşikardı. kapıya yöneldim o sırada orada birinin beni izlediğini gördüm. eliyle gel işareti yaptıktan sonra içeri yöneldi. peşinden ben de içeri yöneldim. kağıtları gösterdikten sonra içeri girebildim. orada otuzlu yaşlarda birisi kağıtlara göz attı ve gülümsedi. açık konuşacağım diye söze başladı. seni daha bu yaşta hayal ettiğin noktaya getiremem ancak kendini geliştirebilirsin.sen belki şuan için hayal ettiğin görevlerde çalışamazsın lakin sana vereceğim görevler de bir o kadar önemli. benim fikrimi sorarsan dil öğren. sonrasında beni dinlersen en üste kadar çıkabilirsin.o konuşurken gözüm masaya ilişti. benim ve ailem hakkında bilgiler içeren bir kağıt gördüm.o an anladım ki her kapıdan geçeni bu kuruma almıyorlar ve benim hakkımda bayağı bir araştırma yapmışlar..
-
10.
+9yaklaşık yarım saat konuştuktan sonra beni bir kaç kişiyle tanıştırdı. bunlar yine üniversite okuyan fakat farklı okullardan ve farklı yaşlardan kişilerdi. görevlerini özet geçecek olursam her türlü terör örgütünün üniversitelerde planlı bir şekilde örgütlenmesini engellemek ve bu örgütlerin gençlik yapılanmalarına karşı önlemler almaktı. artık üniversite hayatın boyunca bu kişilerle çalışacaksın. sizler kendinizi bir vücüdun parçları olarak görecek ve ona göre hareket edeceksiniz. biriniz zarar görürse ve ifşa olursa bu hepinizi etkiler. uyanık olun size söylenenleri harfiyen yerine getirin. aksi taktirde kendinizi bu kurumdan çok uzaklarda bulursunuz.bu şekilde konuştuktan sonra yanımızdan ayrıldı. adını veya kim olduğunu söylememişti. tahminime göre üniversitelerdeki örgütlenmenin önemli bir parçasıydı.ne olursa olsun dediklerini yapacaktım ve bu devletin önemli bir karar alma kollarından biri olacaktı. bunları düşünürken diğerleriyle tanışma imkanım oldu...
-
11.
+7herkes sırayla birbiriyle tanışıyordu. sanırsın lozanı imzalayacağız öyle resmi bir ortam var. gerçi öyle olması da gerekliydi zira resmi olmasak oradaki mücadeleyi nasıl yapacaktık? orada burak adında bir kişiyle tanıştım. hepsiyle tanıştım lakin burak arkadaş olarak daha samimi ve zeki birisine benziyordu. sonradan öğrenecektim ki bizi yönlendirecek olan istihbarat toplamadan görevli kişi oydu. yani bizler sahadan istihbaratı toplar burak'a iletir burak bir üstüne bir üstü diğer üstüne iletirdi. kast sistemi gibi bir şey ama daha resmisi. yaklaşık yirmi dakika konuşmamıza rağmen bir kişiden bile laubali bir kelime duymadım. hepsi gayet aklı başında kişilerdi.bir an ben burada ne yapıyorum diye sordum kendime. sonra hedeflerim aklıma geldi. devam edecektim.o yirmi dakikadan sonra herkes dağıldı. artık herkes bir diğer emre kadar beklemedeydi. emir gelince gerekli kişilerle temasa geçecek ve gerekirse mücadele ettiğimiz örgütlere girecektik..
-
12.
+7yurda döndüm. diğer iki arkadaş da gelmişti ve artık odada dört kişiydik. diğer arkadaşlarla tanıştım ve gayet düzgün çocuklardı. diyarbakırlı gibi negatif bir enerji vermemişlerdi bana. biri sivaslı diğeri gümüşhaneli. kazanmışlar ankarayı mutlulukları gözlerinden okunuyordu. sohbet muhabbet derken konu siyasete ve o günlerde yaşanan terör olaylarına geldi. gümüşhaneli oğuz ve sivaslı kerem nefretini kusarken biz diyarbakırlı ile susuyorduk.ben içinde bulunduğum durum dolayısı ile susuyordum peki diyarbakırlı neden susuyordu? bunları düşünürken yurt görevlisi geldi ve bana aşağıda seni bekleyen birisi var dedi. indim aşağıya kapıda burak beni bekliyordu..
-
13.
+6hafif gülümseyerek hazır mısın dedi.o gülümseyince hafif kaşlarımı çattım ve neye diyebildim sadece. neye olacak toplanıyoruz okulun başlamasıyla her türlü taktan terör örgütü eleman aramaya başladı. hedeflerinde yeni öğrenciler var.bu yıl yapacakları eylemlerde bu öğrencileri kullanacaklar. aldığımız istihbarata göre özellikle pkk nın dağ kadrolarından bu yıl üniversiteye hatırı sayılır bir grup yerleştirildi dedi. şunu unutma biz sadece ankara üniversitesi için değil tüm üniversitelerden sorumluyuz. istanbulda olan bir olay ile ankarayı bağdaştırmamak aptallıktır dedi.ben ağzım açık dinliyordum. belli ki bu arkadaşın bayağı bir tecrübesi vardı. diğer arkadaşlara da haber vereceğim yarın toplanacağız ve ne yapmamız gerekeceğine karar vereceğiz dedi. böyle emir gelmişti. üniversiteleri örgütlere dar edecektik. polise gerekli istihbaratı sağlayıp örgütlerin eleman kazanmasını engelleyecektik..
-
14.
+6 -1odama döndüm ve nasıl bir durumda olduğumu düşündüm. düşünsenize daha bir yıl önce haberlerde duyduğumuz gazetelerde okuduğumuz olayların bizzat içine girmiştim.tek dayanağım hayallerimdi. istediğim konuma gelmek için bazı fedakarlıklar yapmam gerekli idi ve ben de gözümü karartmıştım. gece bunları düşünerek uyudum. sabah kalktığımda oda boştu. herkes erken uyanıp çıkmış yurttan. hemen hazırlanıp burak ve diğerlerinin yanına gitmeye karar verdim. zaten bu işin içindeydim. gitmeme gibi bir durumum söz konusu olamazdı. yurttan çıktım ve her zaman toplanacağımız binaya gittim. orada beni geçen sefer o adam vardı ve bu sefer nasıl davranacağımızı anlatmaya başlamıştı. işte kesinlikle ifşa olmayın gerekirse mevcut örgüte destek veriyormuş gibi davranacaksınız. sizin yapacağınız en mantıklı şey içlerine sızmak diye devam ediyordu.ben bunları nasıl yapacağımı düşünürken gruptan mert adlı bir arkadaş örgüt eleman toplamaya başladı diye lafı kesti. yeniler şaşırmıştı. üniversitelerde örgütlenmeye başladılar kampüs kampüs grupları var hepsinin ilçe ve il sorumluları var bu gruplar ayrı evlerde kalıyor şehirlerde yapacakları eylemlere bu evlerde hazırlanıyorlar diye devam etti. bunları anlattıktan sonra tebrikler cevabı aldı.bu konuşmalar bittikten sonra hepimize kimlerle iletişime geçeceğimiz ve hangi örgütlere sızacağımız yazılı bir şekilde verildi..
-
15.
+5
-
16.
+6beyler okuyanlar belli etsin kendini..
-
17.
+9binadan çıktığımda elimde kağıt ile ne yapacağımı düşünüyordum. yurda yaklaşana kadar kağıdı açmadım. yurda yaklaştığımda kağıdı açtım ve bir örgüt ve yedi adet isimle karşılaştım. bunlar ankara üniversitesinde farklı bölümlerde okuyan genelde doğu kökenli öğrencilerdi.ki ben emindim bunlar öğrenci değildi. belli ki istihbarat bazı kişileri daha ankaraya gelmeden fişlemiş.ne yalan söyleyeyim bu hoşuma gitti. zira böyle güçlü bir kurumla çalışmak kim istemez ki? yurttan içeri girdim ve bu kişilerle nasıl iletişime geçip güvenlerini kazanırım diye düşündüm. öyle direk ben sizin örgüte girmek istiyorum dersem ifşa olacağımı biliyordum. aslında bir yol vardı:gazete ve dergi.bu tür örgütler ya da gruplar haftalık dergi çıkararak propaganda yapıyorlardı. benim amacım bu dergiye sanki paraya ihtiyacı olan bir kişiymiş gibi girip en azından fikir sahibi olmak ve hedefdeki kişilere biraz daha yaklaşmaktı. artık derginin dağıtılacağı günü beklemek ve dağıtanlarla iletişime geçmeyi beklemekteydim..
-
18.
+6şüphelerim ve içinde bulunduğumuz ortam dolayısıyla diyarbakırlıya yakınlaşmaya karar verdim. zira burada ankara üniversitesinde okumak herkes için kolay değildi ve bu diyarbakırlı canımı sıkıyordu. belki de sadece önyargıdır diye düşündüm. hayır hayır değildi. kardeşim senin nasıl gidiyor okul tanışabildin mi birileriyle dedim gülümseyerek. evet dedi bir kaç arkadaş grubu edinebildim dedi. sonra nezaketen sen yapabildin mi bir şeyler diye ekledi.bu soruyu bekliyordum. sorma kardeşim kafama göre arkadaş bulamadım işte sadece yurt o kadar dedim. istersen yarın dersten sonra arkadaşlarla buluşacağız sen de gel dedi. dergiye girmeyi planlıyordum ama bu teklif işimi kolaylaştırmıştı. kabul ettim ve sohbeti fazla uzatmadan yatağıma yöneldim..
-
19.
+5tahmin ettiğim gibi arkadaş grubu örgüt üyeleriyle doluydu. tanışma faslı çabuk geçti lakin dikkatimi çeken bir nokta vardı. yeni tanıştıkları kişilere lafı uzatmadan nerelisin sorusunu istisnasız yöneltiyorlardı. artık şüphelerime gerek yoktu ve grubun bazı işlerle uğraştığına kanaat getirmiştim. konuşurken dergi çıkardıklarını işte bizi aralarında görürlerse çok mutlu olacaklarını söylediler. diyarbakırlının beni oraya boşu boşuna çağırmadığını anlamıştım.tam olarak ne yapacağımı sordum ve dergi hazırlama işlerinde çalışacağımı genelde bu işi gönüllü yaptıklarını ancak istersem para alabileceğimi söylediler. gönüllü işi sadece güven ölçme meselesiydi.bu işi seve seve yapacağımı ve marksist dava için çalışacağımı söyledim. mutlu olmuşlardı zira bir öğrenciyi daha ağına taktıklarını düşünüyorlardı. ancak benim hedefim elimdeki listede yazan isimlere ulaşmaktı ve bunu yapmak için bu yollardan geçeceğimi biliyordum.bir kaç hafta dergiye gittim ve orada tahminimce grup lideri olan kişilerle tanışmayı başardım.bu böyle devam ederken ne buraktan ne de teşkilattan herhangi bir haber alamamıştım..
-
20.
+7bu şekilde bir kaç hafta geçerken ülke gündemi de boş durmuyordu. asker dağda operasyonlarını sıklaştırmıştı ve üniversitede teröre karşı eylemler vardı. ortalık ateş gibiydi. polis şehir içinde operasyonlar yapıyor sizin haberlerde duyduğunuz tabir ile yasadışı sol örgütleri şehirlerden temizlemeye çalışıyordu. tabii ki istihbaratı teşkilattan alıyorlardı. gerçi geçen haftaların ardından üniversitede her öğrenci tarafını seçmişti. herkes bir grubun içindeydi ve gençlik ateşi ile o ideoloji için mücadele veriyordu.ben de o örgütlerin birinin içindeydim ve dayanılamayacak olan bu örgüt bizim düşmanımızdı. dergide ortam hareketlenmişti ve bu örgütlerin siyasi kolu olan partilerden bir kaç kişinin dergiye gelip gittiğini görüyordum.bir şeyler planlandığı belliydi ancak ben daha hiç bir bilgi alamamıştım. görevim buydu bilgi almak. lakin söylendiği kadar kolay olmuyor işte. dergiye daha sık gelip gitmeye başladım. artık dergide tanınan birisiydim ve hatırı sayılı kişi bana güveniyordu.iki üç günde bir gelen grup liderleri ile konuştum ve yapabileceğimiz farklı şeyler var mı diye sordum.biz zaten gerekli şeyleri yapıyoruz diyerek imalı bir cevap verdi. istediğimi bir türlü elde edemiyordum. diyarbakırlı ile birlikte yurda döndüm ve artık teşkkilat ile iletişime geçme vaktimin geldiğini düşündüm..