özgür kaçmıştı. ancak ben daha ifşa olmamıştım. üniversitede kalanlar benim dergiden kalan son bir kaç kişiden olduğumu düşünüyorlardı. özgürün şüphelendiğini biliyordum demek ki birine bir şey söylememişti.o gün teşkilat toplantısında artık örgüte ülke genelinde bir darba vuracağımız söylenmişti. peki bu nasıl olacak diye sorduğumda para kaynaklarını keseceğiz dediler. anlamıştım.uyuşturucu. örgüt para kaynağını bundan sağlıyordu. listemdeki diğer kişilerin bu işle uğraştığını tahmin etmiştim. listemden bir kişi eksilmişti lakin hala doluydu. gerçi bu liste temizlenince ne olacağını bilmiyordum sadece bana söyleneni yapıyordum.bu listeyle ve uyuşturucu ile uğraşırken bu işin içinde sadece bir örgütün olmadığını anladım..

yurtta yan odamda kalan çocukların bu işle uğraştığını biliyordum.ilk olarak onlarla iletişime geçtim ve bu işle ilgilendiğimi gerekirse satabileceğimi söyledim. bunu kendilerinin yapamayacağını lakin yapabilecek birilerini tanıdığını söylediler. tabii biraz çorba parası istemeyi de ihmal etmediler.bir adres verdiler ve bu kişiye selamımızı söyle sana yardımcı olur dediler. adrese gitmeden teşkilattan arkadaşlara haber vermemin iyi olacağını düşündüm. akşam sekiz gibi yurttan çıktım ve bana verdikleri adrese doğru yürümeye başladım. verdikleri adres meyhane tarzı bir yerdi. kasada bekleyen görevliye durumu anlattım ve birlikte bir odaya girdik. şartları filan anlattı malı almak için şuraya gideceksin diye bir adres de o verdi. yurttaki arkadaşların seldıbını söylediğim için güvenmişti. teşkilattan haber verdiğim arkadaşı yanıma alıp verdiği adrese gittik. ikimiz de acemiydik..

papapapapappa patron papa patron

bu noktaya kadar üniversite hayatımız başlayalı yaklaşık üç ay geçmişti. ailem benim hukuk okuduğumu bildiği için fazla sıkmıyor aylık veya haftalık para gönderiyordu. babamla bir kaç kez konuşmuştum ve durumlarının iyi olduğunu benim hukuk okumamdan gayet memnun olduklarını söylüyordu.en son konuştuğumuzda sudan bir sebepten tartışmıştık ve bu benim işime gelmişti. zira boş olduğum zaman istanbula gitmemem için bahanem olması gerekiyordu.bu durumu sürdürmeli gerekirse kalıcı olarakk ankaraya taşınmalıydım.bu bilgileri verdikten sonra kaldığımız yere dönelim..

arkadaşımla gittiğimiz adrese dolu gitmiştik. belki de bir şeyler olacağını sezmiştim. gecekondu gibi bir yerdi. arka bahçesine doğru yürüdük. orada otur birini gördük ve selam söyleyip durumu anlattık.bir kaç soru sordu. hangi okulda okuduğumuzu neden böyle bir işe girmek istediğimiz tarzı sorular. pencereden içeri baktığımda odaların duvarlarında örgüt bayraklarının asılı olduğunu gördüm ve buranın bir hücre evi olduğunu anladım. yanlış bir yere gelmiştik. belki de eleman bizim kim olduğumuzu anlamış bizi tuzağa düşürmüştü. oturup bize sorular yönelten kişi de hafif şüphelenmişti. bunu anlamıştım. arkadaşa doğru döndüm hazır ol anlamında gözümü kırptım. eleman malı almanız için cüzdanlarınıza bakmalıyım dedi.o lafı söylemesi ile zaten gergin olan arkadaşın silahı çıkarması bir oldu.ben donup kalmıştım.iki el silah sesi duydum..

Hadi Bro Merak Ediyoz :D

uyandığımda hastanedeydim. bacağımdan vurulmuşum ve o şokla bayılmışım. bizim arkadaş elemanı vurmuş eleman da ağır yaralıymış. tabii arkadaşa bir şey olmadı aynı günün akşamı o eve hücre evi diye baskın yaptılar ve haberlere polise ateş açan kişi vuruldu diye lanse edildi. arkadaşa bir süre ortalıkta gözükmesin diye bir miktar para verip istanbula yollamışlar. tabii ben bunları sonradan öğrendim. peki ben ne yapacaktım? hastanede yatıyordum ve başımda kimseler yoktu.bir polis memuru koruma olarak bırakmışlardı ve kimse de benimle konuşmuyordu. belli ki uyarılmışlar.iki hafta hastanede yattıktan sonra çıktım.ilk işim burak'ı bulmak olacaktı.

bizim arkadaşın vurduğu eleman ölmüştü. tabii bu olaylar yaşandıktan sonra örgütte kendine gelmiş bunu bir uyarı mesajı olarak almıştı. örgütün hücre evleri yenileniyor örgüt adeta şehir yapılanmasını yeniden dizayn ediyordu. benim yan odamda kalan bu uyuşturucu işleriyle uğraşan elemanlar okuldan atılmış okuldaki bu tür kişiler temizlenmişti. uyuşturucu işinde başarısız olmuştum ancak yine de teşkilat toplantısına katılmalıydım.bir kaç hafta ortalık sakinleşsin diye ses çıkarmadım. ancak sonunda toplantıya katılmak üzere her zaman toplandığımız binaya gittim.

hızlı ve uzun yaz panpa go go go

okurken eğleneceğiniz müzik

https://www.youtube.com/watch?v=TCj0YQNQrY4

her zamanki gibi da doluydu.bu sefer hükümetten de elemanlar gelmişti. devlet topyekün örgüte saldırıyordu. zaten bu olayların sonunda örgüt büyük oranda dağılmıştı. şuanki hükümet döneminde yeniden canlandılar. neyse bu elemanlar bizim liderlerimize talimat yağdırıyordu. sahada kuş uçurtmayacaksınız paradan aldıkları silahlara kadar her yoluna keseceksiniz gibi.biz de bu talimatları dinliyorduk lakin bizim ne haddimize söze girmek. burak bu konuşulanlar arasında bana bakıyordu.bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. toplantıdan sonra her zaman olduğu gibi beni yanına çekti ve bana senin bu kadar aptalca hareket edeceğini tahmin etmezdim dedi. sadece bunu söylemişti ancak bu da moralimi alt üst etmeye yetmişti. aslında haklıydı. avucumuzun içinde olan koskoca bir ağ benim yüzümden kaybolmuştu. şimdi onlara ulaşmak daha da zordu..

burak artık benim uyuşturucu işine karışmamamı sadece istihbarat toplamam gerektiğini bana söylemişti.bu bir nevi benim için cezaydı. artık o işlere daha tecrübeli elemanlar bakacak biz ise bu fiyaskodan sonra sadece istihabarat toplamak görevinde bulunacaktık. benim yine de gönlümde bu yediğim haltı temizlemek vardı.bu hatamı temizler ve ismimdeki lekeyi kaldırabilirsem yolum açılabilirdi. işte o an özgür aklıma geldi. bana uyuşturucu işiyle uğraştığını söylememişti lakin dergiyi kullanarak ona ulaşabilir ve bu bağlantılar vasıtası ile teşkilata istihbarat toplayabilirdim. özgürün diyarbakıra kaçtığını biliyordum. derginin durumunu ona bildirme bahanesi ile ona ulaşacaktım..

okulun tatil olacağı günü beklemeye başladım ve o zamana kadar dergi ile uğraşacaktım. tekrar açılması söz konusu idi ve benim de bu yapılanma içinde olmam elzemdi. dergide daha önce bulunan bir kaç kişiyle iletişime geçtim ve onlardan derginin yeni bir adla tekrar açılacağını teyit ettim. dergi tekrar açılacaktı ancak yeni kişiler ve yeni bir adla. yine de benim önceliğim uyuşturucu işiydi. derginin açılması demek yeni eylemler ve taze bir yapılanma demekti. bunun için aynı zamanda dergi ile uğraşmam gerekecekti..

panpa sonuna kadar anlat okucam söz bide sosyalizm için ne düşünuyon

özgüre ulaşmam için dergiyi de bahane ederek bir kaç kişiyle tekrar buluştum. derginin tekrar açılacağı kesindi. artık yer arıyorlardı. kimlerin çalışacağı da belliydi. çalışacaklar arasında ben de vardım. yeni derginin ilk açılışında bir kaç kişinin ağzını aradım özgür hakkında lakin sonuç alamadım. eski belgelerden ulaşabilirdim adresine belki ama onları da polis toplamıştı. aklıma verdikleri kart geldi.onu kullanarak polisten gerekli bilgileri alabilirdim lakin bu burak'ın kulağına gidebilirdi. sonuçta gözümü karartmıştım ve bunu yapacaktım. dergiye gelirsek artık eskisi kadar eylemler hakkında konuşmuyorlardı. belli ki bir yerlerden uyarılmışlar. dergiden bana ekmek çıkmayacağı belliydi ama yine de o ortamda bulunmakta fayda vardı. zaten ortam gergindi ve üniversitedeki sağ örgütlerin üstündeki kişiler beni tanıyordu.bu yüzden biraz da buna güvenerek dergiye gitmeye devam ettim..

Panpa güzel anlatıyosunda yalancıyı gibseler kucaktan inmezsin amk

Réservé

rezervatör

bu noktada bir virgül koyalım. şimdi okuyan arkadaşlar düşünmüşlerdir. benim hiç mi sosyal hayatım yoktu veya bir kız arkadaşım. okulda tabii ki ilgimi çeken kızlar vardı lakin benim öyle bir durumda bir ilişki yaşamam söz konusu değildi. kime güvenip ilişki kuracaktım. ifşa olsam hiç düşünmezler canımı alırlardı. zaten örgütün şehir yapılanması büyük darbe almıştı ve saldıracak yer arıyorlardı.o yüzden sosyal hayatım yurttaki odam ile sınırlıydı ve bu durum benim canımı sıkmıyordu. dergiye zaten her gün şimdikilerin tabiri ile kefenimi giyip gidiyordum..

üniversite tatile girince ilk işim polis merkezine gitmek oldu. amire kadar çıkıp durumu açıkladım ve bilgi almam gerektiğini söyledim. beni evrakların bulunduğu odaya sokabileceklerini söylediler. ancak evrakların orada tutulmadığını il emniyetinde tutulduğunu belirttiler.il emniyete bilgi vereceklerini gidip orada istediğim evrağa ulaşabileceğimi söylediler.ben de oradan çıktım ve il emniyete yol aldım.o kadar belge içinde adreslerin yazılı olduğu ki emin değildim bulabileceğimden kağıdı nasıl bulacağımı düşündüm. sağolsunlar orada yardımcı oldular ve bizim derginin begelerine ulaşabildim. lakin o belgelerde istediğimi bulamadım. amir ne aradığımı sordu ve istersem yardım edebileceğini söyledi. durumu anlatınca dergiye para yardımı yapanlardan kuranlara kadar her kişinin isminin bulunduğu bir liste gösterdi. orada özgürün soyadı ile aynı soyada sahip birisi dikkatimi çekti. istediğimi buldum deyip o kişinin adres bilgilerine ulaştım. tahmin ettiğim gibi diyarbakır çıkmıştı..