/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 83.
    +1
    diyarbakıra varmıştım.(bu arada bahsettiğim telafer saldırısı henüz gerçekleşmemişti) daha önce de belirttiğim gibi görevim orada devletin otoritesini sağlamaktı. zira bir şehrin esnafının her gün kepenk kapattığını her akşam polislerin şehit olduğunu düşünün. devlet artık müdahale etmeliydi. biraz abartmış olacağım belki ama devlet bizdik. bodrumda tatilini yapanlar değildi devlet.her akşam ölümle yüzyüze gelen polisti devlet.her türlü bilgi almak için pisliğin içine giren arkadaşlarımdı devlet. devlet bendim. bunları düşünüyordum. zira yaşım daha gençti ve yaşıtlarım kızların peşinde koşarken ben devlet için çalışıyordum. yanlış anlamayın gocunmuyordum. fakat şuan elinizdeki telefonla vuralım kandile girelim diyorsunuz ya bu hiç kolay değil. neyse dağıtmayayım. gittiğim akşam iki polis beş adette terörist ölmüştü. ortalık yanıyordu. hemen enesle iletişime geçtim ve ne yapacağımız üzerine konuşurken haber geldi..
    ···
  2. 82.
    +1
    telafer katliamı 2

    https://www.youtube.com/watch?v=T4t-w2I4CPU
    ···
  3. 81.
    +1
    telafer katliamı 1

    https://www.youtube.com/watch?v=bB9kbRTCL2s
    ···
  4. 80.
    +4
    barzani ve abd nin günler süren operasyonları sonucunda binlerce türkmen kardeşimiz katledildi. teşkilattaki herkesin içi kan ağlıyordu fakat yapabileceğimiz tek şey kuzey ıraka askeri operasyondu buna da devletin gücü yetmezdi. türkmenler katledildi ve bu operasyondan sonra bölgeye bir çok kürt aşiret yerleştirildi. bölge kürtleştiriliyordu. türkiyenin ıraktaki son umudu türkmenler siliniyordu. size dediğim gibi harita açtıysanız zaten anlamışsınızdır neden telaferiin bu kadar önemli olduğunu. ileride suriyede olacak bir savaşta kuzey suriye ile barzani güçleri arasında kara bağlantısı sağlamak ve kurulacak kürt devletin kesintisiz akdenize açılmasını sağlamak ana amaçtı. türkiye bu duruma sessiz kalmıştı. şimdi soracaksınız abd türkiyenin müttefiği değil mi diye. sözde müttefiği evet fakat abd gibi devletler bir verirse on alırlar.ve otoritesini sağlamak için gerekirse türkiye cumhuriyeti başbakanına beyzbol sopası gösterirler..
    ···
    1. 1.
      0
      yarram türkmenlere niye silah kaçırmadınız la
      ···
      1. 1.
        +5
        kardeşim şuan bile türkmenlere giden silahları ışide gidiyor diye servis ettiler. üstelik bunu bu ülkenin gazetesi yaptı. hainler içimizdeyken yine de elimizden geleni yapıyorduk..
        ···
      2. 2.
        0
        havuz medyası devlet için değil hükümet için kuruldu..
        ···
  5. 79.
    +1
    devam et la söylediklerin tutarlı. ışidi deş biraz bir de türkiyenin 5-10-15-20 yıl sonrasının planını anlat. başta kuklalar varken bu ülkeden bi yannan olmaz. bu işe kendini verdiysen tek başınasın. Allah sıktığını saptırmasın kardeşim.
    ···
    1. 1.
      +3
      dinle kardeşim hepsini anlatacağım..
      ···
  6. 78.
    +1
    ırak diyordum en son. amerika ıraka iyice yerleşmişti. fakat daha tam kontrol altına alamadığı yerler vardır. bunlardan birisi de türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı telafer. amerika ve peşmergeler el kaide bahanesi ile telafere saldırıyordu. hatta bu durum sivil katliamlara kadar gitmişti. peki neden telafer? buraları dikkatli okumanızı rica ediyorum çünkü şuan suriyede yaşanan durumun özetidir bu anlattıklarım. google dan telafer haritasını bir açın. göreceksiniz ki kuzey ırak ile kuzey suriye arasında bir yerde. musulun kuzeyinde. burada büyük çoğunlukla türkmenler yaşıyor. yani türkiyenin musul ve kerkükte hak iddia etmesinin sebepleri. barzani ve abd ne hikmetse ırakta o kadar el kaide militanı bulunmasına rağmen bu şehri hedef almıştı. günlerce sürdü çatışmalar. türkmenler barzani ve ordusuna karşı namusunu koruyordu. aynı zamanda türkiyeden yardım bekliyorlardı..
    ···
  7. 77.
    +4
    amerika ıraka iyice yerleşmişti. şimdi diyeceksiniz ki neden bu kadar ırak? beyler zaten sizin de anlayacağınız üzere ırak ve suriye-buna ileride değineceğim- türkiyenin ortadoğuya açılan kapısıdır. batıda ab doğuda iran ve ermenistan kuzeyde rusya ile sıkıştırılan türkiyenin aynı zamanda dünyaya açılış kapısıdır ortadoğu. şuanki başbakanımızın sürekli ortadoğuyu göstermesi ve neo-osmanlıcılık üzerinden politika yürütmesi işte bu yüzden. peki neden turan değil de ortadoğu? turancı kardeşlerim kızabilir lakin azerbaycan dışında kendini türkiyeye o kadar da yakın hisseden orta asya toplumu yok. zaten azerbaycala ilişkilerimiz iyi durumda fakat bu yeterli değil. iyice kızdırmış olacağım fakat bu turan ülkelerinde görev yapanlardan aldığım bilgilere göre türkiye ile bu ülkeler arasında kültürel bir bağ kurulması çok zor. bizim dünyaya açılan penceremiz ortadoğu ve orada da uydu bir devlet kurmak istiyorlar..
    ···
  8. 76.
    +1
    devam et pnp
    ···
  9. 75.
    0
    fonsuz okumam diyenlere

    https://www.youtube.com/w...cQUr2DrZXJFTw&index=1
    ···
  10. 74.
    +1
    takipteyim reis
    ···
  11. 73.
    +3
    neyse beyler devam edeyim. ankaraya doğru yola çıktım. planım ankarada tekrar görüşmelerde bulunmak ve türkiyede fink atan yabancı ajanları deşifre etmek amacıyla kuzey ıraka gidip bilgi almaktı. ankarada ibrahimle buluştuğumda bana tekrar diyarbakıra gitmem gerektiğini maalesef orada teşkilatın tam çalışamadığını söyledi. beyler belki zorumuza gidebilir fakat gerçekler bunlar. dönemin başbakanı boşuna demiyordu diyarbakır benim için çok önemli diye. diyarbakırı kontrol eden güneydoğuyu kontrol eder. bunun öneminin farkındaydım ve bana gelen emir doğrultusunda tekrar diyarbakıra gidecektim. görevim netti gerekirse bizzat çatışmaya girecek ve diyarbakır sokaklarında devletin otoritesini-şuanda yok öyle bir otorite oraya da geleceğim-koruyacaktım. enes de diyarbakıra geçmişti ve onunla iletişim halindeydim..
    ···
  12. 72.
    +3
    işte az önce bahsettiğim paralel yapılanma burada bize zarar veriyordu. sonuçta herkes takım halinde çalışıyordu fakat kimin ne olduğunu biz nereden bilebilirdik? takım arkadaşına güvenmek zorundaydın. lakin bu elemanlar sana destek vermek yerine bilgileri farklı yerlere iletiyordu.bu her şeyden önce can güvenliğinin hiçe sayılmasıydı.
    teşkilatın kullandığı teknolojiye gelirsek bizim zamanımızda bilgisayar sistemi o kadar gelişmemişti fakat yine de kullanılıyordu. genelde iletişimi telefonlarla yapardık fakat herkesde telefon yoktu. bizim üstlerimiz özel telefonlar kullanır veya eğitimli kişiler aracılığıyla iletişim halinde olurdu. şuan ise teşkilat her türlü teknolojiyi kullanıyor. fakat yazılımların yabancı menşeili olması sebebi ile pek de kullanılmıyor.her ülkenin teşkilatı siber timler kuruyor. dünya değişti ve artık savaşlar bilgisayarlar üzerinden yapılıyor. örnek mi istersiniz iranının nükleer tesisine yapılan stuxnet saldırısını araştırın. türkiyede bu siber timleri kurmaya başladı. fakat ne olursa olsun istihabarat sahada alınır ve en önemli şey sahadır. sahada yoksan yok olursun..
    ···
  13. 71.
    +4
    beyler biraz da teşkilattaki ortamdan bahsetmek istiyorum. çalışma sistemimiz aslında basitti. bizler sahadan istihabaratı toplar bir üstümüze verir -bahsettiğim ibrahim benim üstüm oluyor- emirleri de oradan alırdık. çok önemli istihabaratlar çok gizli tutulur ve bizzat müsteşar tarafından değerlendirilirdi. diğer belgeler ise müsteşara gitmeden değerlendirilir ve gereken yapılırdı. sahada çalışmayan kişi müsteşarlığa kadar yükselemez bunu da söyleyim. yani müsteşar dediğimiz adam biraz taşşaklıydı ve herkes tarafından saygı görürdü. arkadaşlık ortamından bahsedersem bayan elemanlar sahada çalışmazlardı. çalışanlar genelde masa başındaydı ve evrak işlerine bakardı. hiç kimse birbirinin ailesini tanımazdı. arkadaşlık öyle laubali bir şekilde değildi ve gereksiz yere kimse birbiriyle iletişime geçemezdi. sahada takımlar halinde çalışır ve her takım üyesi birbirinden sorumlu olurdu.bu takım üyeleri illa aynı bölgede çalışacak diye bir şey yok zaten bu komik olurdu. örneğin enes ve murat benim o zaman için takım arkadaşımdı ve bizler devamlı iletişim halindeydik. murat bize kuzey ıraktan bilgi verir biz de türkiyede ona göre hareket ederdik. takım üyesinin başarısız olması demek senin başarısız olman demekti..
    ···
  14. 70.
    0
    yaz pnp
    ···
  15. 69.
    +1
    5 dakika sonra devam ediyorum..
    ···
  16. 68.
    0
    rezerve
    ···
  17. 67.
    0
    beyler biraz ara verelim..
    ···
  18. 66.
    +4
    üniversitelerde bazı temaslarda bulundum. iletişime geçtiğim kişiler devletin destek verdiği kişilerdi ve oradaki terör örgütlerini nötrlüyorlardı. sonuçta örgüt oralardan militan topluyordu ve bizim bunu durdurmamız lazımdı. geçen sefer yaptığımı yapmıştım fakat bu sefer işe yarayacak mıydı bilmiyordum. aslında bildiğim pek fazla şey de yoktu. aklıma elime bir silah alıp doğuya gitmek ve devletin fişlediği kişileri tek tek vurmak vardı. artık son çare bunu yapacaktım. kendime geldim ve tekrar ankaraya doğru yola çıktım..
    ···
  19. 65.
    +5
    artık anlamıştım ki istihbarat toplamaya çalışan sadece bizler değildik. bizim karşımızdakiler de sadece basit bir örgüt değildi. arkadaşımız deşifre olduysa ben de olmuş olabilir miydim? gerçi ifşa olsaydım şuanda yaşıyor olamazdım. bunları düşünüyordum.bu işin sonu neydi allahım?ben burada ne arıyordum? vatan için çalışacak benden başka kimse yok muydu? arkadaşlarım ölüyordu ve bu canımı çok acıtıyordu.o ortamda kendinizi o kadar güçsüz hissediyorsunuz ki.yanında çalıştığınız adam yok oluyordu ve biz bir şey yapamıyorduk. sanki bütün dünya bize karşıydı. hayır hayır güçlü olmalıydım.bu işin başka çaresi yoktu.ya yaşardım ya da ölürdüm. savaşacaktım.ben savaşmayı seçmiştim..
    ···
  20. 64.
    +5
    istanbula gittikten sonra oradaki bir kaç arkadaşımla görüştüm. onlar da ülke içinde neredeyse faaliyeti bulunmayan örgütün olmadığını söylediler. artık bu örgütlerin içine girmem gerektiğini anlamıştım. zira onlar da malum örgütle irtibat halindeydiler ve buradan istihbarat toplayabilirdim. orada bulunan teşkilat elemanları ile bu örgütlerin yoğun olarak bulunduğu bir bölgeye gittik. akşam saat dokuz civarıydı. aklımızda o örgüt elemanları içinde bulunan bir arkadaşımızla görüşmek ve gerekirse bizi de almasını sağlamak vardı. bizimle kendi evi olarak kullandığı evde görüştü. burada durumlar yine bildiğiniz gibi.her türlü örgüt birleşmiş devleti hedef alıyor. dışarıdan verilen desteği söylememe gerek yok zaten dedi. böyle bir on beş dakika görüştükten sonra oradan ayrıldık. sonradan öğrenecektik ki o arkadaşımızı şehit etmişler..
    ···