1. 57.
    +1
    burdayım panpa
    ···
  2. 56.
    +1
    giblenmiyorum amk...
    ···
  3. 55.
    +1
    36. gün

    ilk potion'larımı yaptım. yine zindanlarda ele geçirdiğim karpuzları büyüterek birkaç tane instant healing iksiri yaptım. bunların etkisini tersine çevirip öldürücü iksirler de yaptım. bunları barutla birleştirince el bombası vari silahlarınız olabiliyor elbette. zehirli iksirler de yapmayı unutmadım. bunlar beni bazı durumlardan kurtardılar, örneğin bir enderman ile yanlışlıkla göz göze geldiğimde hızla azalan canımı normale döndürüp kaçabildim. potion yapımı çok zor da olsa özellikle fire resistant iksiri olmadan nether'e gitmek intiharmış onu anlıyorsunuz kullandıktan sonra.

    not: iskelet, zombi gibi ölümsüzlere öldüren değil, can veren iksirler zarar verebiliyor doğal olarak, bunu göz önüne almazsanız boşa gidebilir iksirleriniz.
    ···
  4. 54.
    0
    35. gün

    evimin çevresindeki duvarı güçlendirdim. tarlamı yapılandırdım. nether'dan topladığım bitkiler ile potion yapma zamanı geldi. potion yapma aşamaları şöyle, önce brewing stand yapıyoruz, bunun en önemli parçası nether'de öldürdüğümüz yaratıklardan çıkan blaze rod. sonra camlardan kova yapar gibi cam şişe yapıyoruz. bunları suyla dolduruyoruz. sonra bu suları nether bitkileriyle işleyip awkward potion oluşturuyoruz. bunları da farklı itemlerle işleyip yeni yeni, daha güçlü iksirler elde ediyoruz. potion çizelgemiz şöyle:

    edit: link daha açıklayıcı versiyonuyla değiştirildi
    http://cdn2.planetminecra...38/background_3628208.jpg
    ···
  5. 53.
    0
    34. gün

    bugün eskiden multiplayer server'larında beni temsil eden klagib evimi, ağaç evimi yapmaya karar verdim. evimin arkasındaki ağaçlardan söz etmiştim, o ağaçları bir güzel traşladım, odunları dörtlü dörtlü üst üste dizip geniş bir ağaç süsü verdim. üst kısımda dışı tamamen ağaç yapraklarından oluşan, camları olan tek odalı dikdörtgen bir ev düzenledim. bir köşesinde balkon oluşturdum. evin köşelerinde ve önemli kısımlarında odun olması gerekiyor, yoksa küp yapraklar odunla birkaç blok uzaklıkta olmadığı müddetçe yok oluyorlar. evde bir adet yatak, crafting table, sandık, fırın ve bunun gibi hayatı malzemeler var yalnızca. bunlar dışında pek bir şey yok, zaten evimin yakınında.

    eski ağaç evimden söz edeyim yeri gelmişken. arkadaşlarım genelde deniz kıyısında yer alırken ben onların hemen yakınındaki tepeye yerleşirdim (o zamanlar böyle çeşitli tropikalmiş, bataklıkmış gibi bölgeler yoktu pek). arkadaşların bulunduğu bölgeye doğru bir şelale ve şelalenin altına iki üç blok derin bi havuz yapardım. bu havuza atlayarak aşağıya iner, arkadaşlar ile bulunur, yine bu şelaleye girip yükselerek yukarıya çıkardım (doğal asansör, ve derin yer altı vadilerine inerken kullandığım prensip). böylece yükseklerde ağaç süsü verilmiş, canavarların pek dokunmadığı güzel, doğal bir evim olurdu, beraber oynarsak binler böyle bir şey yapacağım yine (tabii köy usulü herkesin belli bi bölgesi olacaksa o zaman başka planlarım var)
    ···
  6. 52.
    +2
    Reserved
    ···
  7. 51.
    +1
    33. gün

    bugün bataklık bölgesine gittim. daha önce mağaralarda kırmızı mantarlar bulmuştum. bugün de burada ağaçların altında kahverengi mantarlar buldum. iki renkten iki mantar ve bir adet tahta kase ile 4 can veren mantar çorbası yapılabiliyor. bu da gayet besleyici bir öğün. bataklıklarda artık cadı denen köylü benzeri düşmanlar var. onlardan birine ait bir baraka buldum. fakat cadı yoktu. evi yağmaladım. cadının barakasını çakmağımla yaktım. biraz daha dolaştım çevrede. binek olarak kullandığım domuzumu suya düşürüp kaybettim. ama bir tane daha eğer vardı, evin çevresinde bir yerde yeni bir domuz yakalamak durumundaydım artık. tabanvay olarak çöl üzerinden geri döndüm. dönerken köylülerin bölgesine de uğradım. bıraktığım gibiydi. keşke daha fazla hane olsaydı, onlarla beraber yaşayabilir, yalnızlığımı bi nebze olsun giderebilirdim. ama evim gayet güzel bir yerdeydi, bu da birkaç köylüden daha iyi. kendimi bütün bu bölgelerin derebeyi olarak gördüm
    ···
  8. 50.
    +1
    geldim beyler

    32. gün

    rahmetli mab'ı andığımız bu gün, 20 dakikadan hesaplarsak 640 dakika, yani 10 küsur saat harcamışım toplamda. amatör olduğum ve hileden uzak olduğum için, ve oldukça farklı yeni ufak özelliklerle tanıştığım için oyun çok zevkli geçiyor. bugün tekrar terk edilmiş madene yol aldım. bu sefer amacım farklı bir şey, oradaki rayları çalmak! raylar için hiç iron kaybetmek istemiyorum, altınla ve redstone'la yapılan güçlendirilmiş demiryollarıyla bir tek uğraşabilirim. tonla ray kırdım. bir tane maden vagonu yaptım. tarlam ile domuzların olduğu yere tek bir yokuştan çıkılabiliyordu, o yokuşa yol döşedim. hız kazanmam gereken yerleri redstone meşaleleri ve özel raylarla güçlendirdim. artık daha mobil bir hal almış vaziyetteyim.

    yine terk edilmiş madende bulduğum bir sandıkta (veya bi zindanda bulmuş da olabilirim) saddle, yani eğer bulmuştum. o eğeri bir domuzun sırtına koyup domuza binebiliyorsunuz (oyunda hep osbir mi çekiyorsun diye soracak liselilere, o kadar domuzu boşuna beslemiyorum şeklinde cevap vereceğim, bazen de o yağmaladığım köye gidip köylü kızları gibiyorum). bir sürü havucum olduğunu da söylemiştim, isterseniz havucu olta ucuna koyabiliyorsunuz. o domuza garaj gibi bir yer yaptım. artık havuç ve olta olduğu sürece uzun kara yolculuklarında bana yardımcı olacak bir aracım var (bu araçla sıradaki gitmediğim yere, yani bataklığa gideceğim)
    ···
  9. 49.
    +2
    Takip. Up up up
    ···
  10. 48.
    +1
    up up up
    ···
  11. 47.
    0
    biraz yemek arası beyler...
    ···
  12. 46.
    +1
    takip ettiğinizi görebilirim beyler arada uplarsanız, çok teşekkürler gözlerim yaşardı ilk defa böyle takip edildiğim için :')

    31. gün

    bu cenabet günde cehenneme gitmemeliydim. ama gittim. portalın çevresi güvenliydi. karşımda tüm ihtişamıyla kale duruyordu. kale girişinde birkaç iskelet vardı, artık benim için kesinlikle gübre değerleri yoktu. öldürdüm ve kaleye girdim. altımda depderin bir vadi ve lav denizi vardı. blaze denen yaratıklar bi spawner'dan doğuyorlardı. okla öldürdüm. çok can kaybettim, geri kazanmaya çalıştım hemen. yiyecek stoğum sağlamdı. spawner'ların etrafındaki bloklara meşale koyarsanız başka yaratık doğmuyor, yani illa onu kırmaya ihtiyaç yok. blaze'lerden blaze rod denen altın çubuklar düştü. bu çubukla iksir yapmaya yarayan araç yapılıyor. şimdi de iksir için en gerekli nether bitkisinden almam lazımdı. biraz daha gittim, kalenin nether kayaları arasına giren bölümünde domuz adamlarla savaştım. nether ward denen bitki ve onun büyümesi için gereken ruh topraklarından elde ettim. ve gerisin geri kaçtım, arkamda bir orduyla. ölünce geri gelip eşyalarımı alabilirdim aslında, ama yine de ölmek istemiyordum.

    belki yazmadım ama özellikle ilk günlerimde bir çok kez öldüm. ama en azından burada ölmemeliydim. kıl payıyla kurtuldum. kendimi portal'ın çevresindeki korunaklı bölgeye attım. artık ana dünyamda da bu nether bitkisinden yetiştirebilirdim, yani buraya bağımlı değildim. dönerken biraz da parlak ışık sağlayan glowstone kırmayı unutmadım, o da önemli bir nether eşyası.
    ···
  13. 45.
    +1
    overworld'de birinci ayım...

    bugün kendime bi pasta yapmak istedim, malzemelerim tamamdı ama süt gerekiyordu. üşengeçliğim tuttu, süt için gereken kovaları yapmadım. ama bu gün iki adet havai fişek yaptım, elimdeki tek renk kaynağı olan kaktüslerden elde ettiğim yeşil renkli havai fişekler. yapmaları çok karışık, ama yaptıktan sonra değiyor.

    artık ekipmanlarımı tamir edip gitmem gerekiyor nether'a. mükemmel bir şansla 30 levelimi yayım için harcadım ve ateşli, sınırsız ok özellikli bir yay elde ettim. artık ok için kendimi parçalamama gerek yok. ayrıca alevli ok demek, vurduğum hayvanlardan direkt pişmiş et elde edeceğim demek. bu da kömür kullanımımı oldukça azalttı. artık çok güçlenmiş yayım, tam olan ekipmanım, lavlara ve ateşe karşı daha güçlü zırhım ile cehenneme dönmeye hazırım.
    ···
  14. 44.
    0
    boşa geçen yüzlerce saat
    ···
  15. 43.
    +2
    27-28-29. günler

    burada biraz hesabı unuttum sanırım. ama bu günlerde genel manada evimin çevresini çevirdim, zombisiz hava sahası oluşturdum. güney yakamda su olduğu için pek sorun yok. kuzey yakasında da tepeler var, çok yaratık spawn olmuyordu zaten. yine de çevirip ışıklandırdım. domuz inek ve tavukları topladığım yer ev sahamın kuzeybatı köşesinde kaldı. doğu yönü, çayırlara bakan yönde diktiğim ağaçlar var, her defasında tropik ormanlara kadar gitmememi sağlıyorlar ve güzel bi görüntüleri var. batı, yani çöle bakan yer, işte o yön benim en sıkıntı çektiğim yer. bolca örümcek saldırısı yemekteydim eskiden ufak çitler bana yardım etmediği için. ben kenarları çevirdikten sonra örümcekler de gelemez oldu.

    batı yönündeki çöl benim için önemli. iskeletleri öldürüp gübre ve ok elde etme işini oradan karşılıyorum. geri kalan bütün yaratıklar benim için gereksiz sayılır şu an, ama yakın zamanda iksir işine gireceğim ve o zaman gunpowder, spider eye gibi bazı şeyler gerekli olacak.
    ···
  16. 42.
    +1
    @42 düşündüm panpa da dediğim gibi ben onunla uğraşamayacak derecede berbat bi sistemde oynuyorum, düşün kendi çevremden bile adam toplayamadım bu yüzden. biri hazır kursa herkes gelir oynar bi yere kadar, ama dediğim gibi o elimizde yok

    26. gün

    cenehheme sayılı günler kaldı. yine aynı yere inip crafting table yaptığım obsidian'lardan toplamam lazım, portal yapacağım. portal şöyle yapılıyor: http://www.minecraftopia....nether_portal_example.gif

    ben başta yanlış hesapladığım için portala yetecek obsidian almadım. ama sonradan köşeleri olmadan da yapabileceğimi hatırladım, böylece cehennemin kapıları benim için açıldı. cehennem lav denizleriyle dolu, iyilikten ıssız, kötülükle dolu bir yer. oranın genel yerlileri zombi domuz adamlara dokunmazsanız size saldırmıyorlar. ghast denen büyük uçan deniz anası vari yaratıklar baş düşman. fırlattıkları bombalar müthiş derecede öldürücü. portalı kapama riski bile olan bu bombalara karşı portalı korunaklı bi ev içine almakta yarar var. aslında nether'e de bi ev yapılabilir, ama orada uyursanız ölürsünüz (ciddiyim, yatınca yatak patlıyor :D)

    biraz ilerlediğimde karşımda devasa bir yapının olduğunu gördüm, bir nether kalesi! bu oyunda şansım yaver gidiyor, başka zaman hileyle uça uça tüm nether'i arasam bulamadığım o yapı hemen karşımda beliriverdi. tabii buraya girmek de canlı kalmak da zor. daha sonra buraya geleceğim, çünkü burada iksir yapımına dair çok şey var.
    ···
  17. 41.
    +1
    reserved okıycam
    ···
  18. 40.
    +1
    reserved
    ···
  19. 39.
    +1
    beyler server açın yav itinayla got gibilir sen aç panpa olsun çok girmeyiz az ve öz oynarız
    ···
  20. 38.
    +1
    reserved
    ···