-
26.
+1overworld'de birinci ayım...
bugün kendime bi pasta yapmak istedim, malzemelerim tamamdı ama süt gerekiyordu. üşengeçliğim tuttu, süt için gereken kovaları yapmadım. ama bu gün iki adet havai fişek yaptım, elimdeki tek renk kaynağı olan kaktüslerden elde ettiğim yeşil renkli havai fişekler. yapmaları çok karışık, ama yaptıktan sonra değiyor.
artık ekipmanlarımı tamir edip gitmem gerekiyor nether'a. mükemmel bir şansla 30 levelimi yayım için harcadım ve ateşli, sınırsız ok özellikli bir yay elde ettim. artık ok için kendimi parçalamama gerek yok. ayrıca alevli ok demek, vurduğum hayvanlardan direkt pişmiş et elde edeceğim demek. bu da kömür kullanımımı oldukça azalttı. artık çok güçlenmiş yayım, tam olan ekipmanım, lavlara ve ateşe karşı daha güçlü zırhım ile cehenneme dönmeye hazırım. -
27.
+1takip ettiğinizi görebilirim beyler arada uplarsanız, çok teşekkürler gözlerim yaşardı ilk defa böyle takip edildiğim için :')
31. gün
bu cenabet günde cehenneme gitmemeliydim. ama gittim. portalın çevresi güvenliydi. karşımda tüm ihtişamıyla kale duruyordu. kale girişinde birkaç iskelet vardı, artık benim için kesinlikle gübre değerleri yoktu. öldürdüm ve kaleye girdim. altımda depderin bir vadi ve lav denizi vardı. blaze denen yaratıklar bi spawner'dan doğuyorlardı. okla öldürdüm. çok can kaybettim, geri kazanmaya çalıştım hemen. yiyecek stoğum sağlamdı. spawner'ların etrafındaki bloklara meşale koyarsanız başka yaratık doğmuyor, yani illa onu kırmaya ihtiyaç yok. blaze'lerden blaze rod denen altın çubuklar düştü. bu çubukla iksir yapmaya yarayan araç yapılıyor. şimdi de iksir için en gerekli nether bitkisinden almam lazımdı. biraz daha gittim, kalenin nether kayaları arasına giren bölümünde domuz adamlarla savaştım. nether ward denen bitki ve onun büyümesi için gereken ruh topraklarından elde ettim. ve gerisin geri kaçtım, arkamda bir orduyla. ölünce geri gelip eşyalarımı alabilirdim aslında, ama yine de ölmek istemiyordum.
belki yazmadım ama özellikle ilk günlerimde bir çok kez öldüm. ama en azından burada ölmemeliydim. kıl payıyla kurtuldum. kendimi portal'ın çevresindeki korunaklı bölgeye attım. artık ana dünyamda da bu nether bitkisinden yetiştirebilirdim, yani buraya bağımlı değildim. dönerken biraz da parlak ışık sağlayan glowstone kırmayı unutmadım, o da önemli bir nether eşyası. -
28.
0biraz yemek arası beyler...
-
29.
+1geldim beyler
32. gün
rahmetli mab'ı andığımız bu gün, 20 dakikadan hesaplarsak 640 dakika, yani 10 küsur saat harcamışım toplamda. amatör olduğum ve hileden uzak olduğum için, ve oldukça farklı yeni ufak özelliklerle tanıştığım için oyun çok zevkli geçiyor. bugün tekrar terk edilmiş madene yol aldım. bu sefer amacım farklı bir şey, oradaki rayları çalmak! raylar için hiç iron kaybetmek istemiyorum, altınla ve redstone'la yapılan güçlendirilmiş demiryollarıyla bir tek uğraşabilirim. tonla ray kırdım. bir tane maden vagonu yaptım. tarlam ile domuzların olduğu yere tek bir yokuştan çıkılabiliyordu, o yokuşa yol döşedim. hız kazanmam gereken yerleri redstone meşaleleri ve özel raylarla güçlendirdim. artık daha mobil bir hal almış vaziyetteyim.
yine terk edilmiş madende bulduğum bir sandıkta (veya bi zindanda bulmuş da olabilirim) saddle, yani eğer bulmuştum. o eğeri bir domuzun sırtına koyup domuza binebiliyorsunuz (oyunda hep osbir mi çekiyorsun diye soracak liselilere, o kadar domuzu boşuna beslemiyorum şeklinde cevap vereceğim, bazen de o yağmaladığım köye gidip köylü kızları gibiyorum). bir sürü havucum olduğunu da söylemiştim, isterseniz havucu olta ucuna koyabiliyorsunuz. o domuza garaj gibi bir yer yaptım. artık havuç ve olta olduğu sürece uzun kara yolculuklarında bana yardımcı olacak bir aracım var (bu araçla sıradaki gitmediğim yere, yani bataklığa gideceğim) -
30.
+133. gün
bugün bataklık bölgesine gittim. daha önce mağaralarda kırmızı mantarlar bulmuştum. bugün de burada ağaçların altında kahverengi mantarlar buldum. iki renkten iki mantar ve bir adet tahta kase ile 4 can veren mantar çorbası yapılabiliyor. bu da gayet besleyici bir öğün. bataklıklarda artık cadı denen köylü benzeri düşmanlar var. onlardan birine ait bir baraka buldum. fakat cadı yoktu. evi yağmaladım. cadının barakasını çakmağımla yaktım. biraz daha dolaştım çevrede. binek olarak kullandığım domuzumu suya düşürüp kaybettim. ama bir tane daha eğer vardı, evin çevresinde bir yerde yeni bir domuz yakalamak durumundaydım artık. tabanvay olarak çöl üzerinden geri döndüm. dönerken köylülerin bölgesine de uğradım. bıraktığım gibiydi. keşke daha fazla hane olsaydı, onlarla beraber yaşayabilir, yalnızlığımı bi nebze olsun giderebilirdim. ama evim gayet güzel bir yerdeydi, bu da birkaç köylüden daha iyi. kendimi bütün bu bölgelerin derebeyi olarak gördüm -
31.
034. gün
bugün eskiden multiplayer server'larında beni temsil eden klagib evimi, ağaç evimi yapmaya karar verdim. evimin arkasındaki ağaçlardan söz etmiştim, o ağaçları bir güzel traşladım, odunları dörtlü dörtlü üst üste dizip geniş bir ağaç süsü verdim. üst kısımda dışı tamamen ağaç yapraklarından oluşan, camları olan tek odalı dikdörtgen bir ev düzenledim. bir köşesinde balkon oluşturdum. evin köşelerinde ve önemli kısımlarında odun olması gerekiyor, yoksa küp yapraklar odunla birkaç blok uzaklıkta olmadığı müddetçe yok oluyorlar. evde bir adet yatak, crafting table, sandık, fırın ve bunun gibi hayatı malzemeler var yalnızca. bunlar dışında pek bir şey yok, zaten evimin yakınında.
eski ağaç evimden söz edeyim yeri gelmişken. arkadaşlarım genelde deniz kıyısında yer alırken ben onların hemen yakınındaki tepeye yerleşirdim (o zamanlar böyle çeşitli tropikalmiş, bataklıkmış gibi bölgeler yoktu pek). arkadaşların bulunduğu bölgeye doğru bir şelale ve şelalenin altına iki üç blok derin bi havuz yapardım. bu havuza atlayarak aşağıya iner, arkadaşlar ile bulunur, yine bu şelaleye girip yükselerek yukarıya çıkardım (doğal asansör, ve derin yer altı vadilerine inerken kullandığım prensip). böylece yükseklerde ağaç süsü verilmiş, canavarların pek dokunmadığı güzel, doğal bir evim olurdu, beraber oynarsak binler böyle bir şey yapacağım yine (tabii köy usulü herkesin belli bi bölgesi olacaksa o zaman başka planlarım var) -
32.
035. gün
evimin çevresindeki duvarı güçlendirdim. tarlamı yapılandırdım. nether'dan topladığım bitkiler ile potion yapma zamanı geldi. potion yapma aşamaları şöyle, önce brewing stand yapıyoruz, bunun en önemli parçası nether'de öldürdüğümüz yaratıklardan çıkan blaze rod. sonra camlardan kova yapar gibi cam şişe yapıyoruz. bunları suyla dolduruyoruz. sonra bu suları nether bitkileriyle işleyip awkward potion oluşturuyoruz. bunları da farklı itemlerle işleyip yeni yeni, daha güçlü iksirler elde ediyoruz. potion çizelgemiz şöyle:
edit: link daha açıklayıcı versiyonuyla değiştirildi
http://cdn2.planetminecra...38/background_3628208.jpg -
33.
+136. gün
ilk potion'larımı yaptım. yine zindanlarda ele geçirdiğim karpuzları büyüterek birkaç tane instant healing iksiri yaptım. bunların etkisini tersine çevirip öldürücü iksirler de yaptım. bunları barutla birleştirince el bombası vari silahlarınız olabiliyor elbette. zehirli iksirler de yapmayı unutmadım. bunlar beni bazı durumlardan kurtardılar, örneğin bir enderman ile yanlışlıkla göz göze geldiğimde hızla azalan canımı normale döndürüp kaçabildim. potion yapımı çok zor da olsa özellikle fire resistant iksiri olmadan nether'e gitmek intiharmış onu anlıyorsunuz kullandıktan sonra.
not: iskelet, zombi gibi ölümsüzlere öldüren değil, can veren iksirler zarar verebiliyor doğal olarak, bunu göz önüne almazsanız boşa gidebilir iksirleriniz. -
34.
+1giblenmiyorum amk...
-
35.
037. gün
sonunda yarım adamın devdıbını, batı parçasını inceleme fırsatım oldu. çölün batı sınırlarını incelediğimde yeni bir yokuşlu sisteme vardım, yani buralar da çok amaçsız noktalar. daha büyük bir haritayla gezdiğim yerleri işaretliyorum. muhtemelen bu işleme devam edeceğim, taa ki işime yarar bir bölge bulana kadar. oyunun başında bulduğum kedinin miyavlamalarına dayanamayıp (artık bi işlevi de olmadığı için) onu öldürdüm, şimdi ise kendime kurt arıyorum ve bi kurt için de hile yapmak istemiyorum. ama şu oyunda her şeye yakın olduğum gibi bi kurta kilometrelerce uzağım. -
36.
+138-39-40. günler
çöl aşırı ülkede sonunda bir inek görebildiğim. haritaya göre oldukça parçalı, dev adalardan oluşan bir takım kıta-ada zincirinde buunuyormuşum, ve şu an geldiğim nokta evimin olduğu yere göre daha düzenli. kovboylar gibi batıya yol almaya devam ediyorum. umarım çok uzaklaşmadan tundra veya tayga bölgeler keşfederim.
uzun yolculuklarda geceleri dışarıda geçiriyorum. tehlikeli olabilecek gecelerde ise altın kuralımızı yıkıyorum, yani dikine kazma. dikine üç blok kazıp üstümüze bir blok yerleştirdiğimiz anda oyundaki en kolay aşılamaz sığınağa yerleşmiş oluyoruz, yani bu günlerin geceleri böyle geçmekte. -
37.
+141-42-43. günler
gezi devam ediyor, haritam olmasa çoktan yeni evimi kurmuş hayatımı sürüyor olurdum, çünkü evimden çok uzaktayım. ve yine hava ısınıyor, yine tropikal ormanlara varıyorum. uzun bir normal orman zincirinden geçmiştim, ve şimdi daha yüksek ağaçların tepesinde yürüyorum. her ne kadar cennette bir ev kurmuş da olsam, evimin dışındaki her yerde su veya ağaç var. ve bu durum benim canımı sıkıyor. hala karlı bir bölgeye rastlamadım. geri dönmenin eşiğindeyim. -
38.
044. gün
geri dönüyorum. evimi ve normal hayatımı özledim. gibmişim kurdunu diyerek kıtayı keşfetmeyi başka bir bahara bırakıyorum. direkt bi yol tutturursam eve daha çabuk varabilirim.
@63 ne oldu panpa? -
39.
045. gün
kendimi tutamayıp devam ediyorum. ve korkunç gerçekle karşılaşıyorum. buz dışında her türden iklimin bulunduğu 5 tane büyük adadan ibaret bir yerdeyim, etrafımı okyanus sarmış. her şeyim var, ama yine de uçsuz bucaksız sayılmayacak topraklara sahip bir bölgede değilim, sadece bulunduğum adalar biraz daha büyük... -
40.
0@67 hiçbir şeye yaramıyor panpa, ama onu yatağın yanında zigon mu deniyor, şifonyer mi, onun gibi kullanmayı seviyorum. rengi de gayet iyi.
-
41.
0panpa sadece nether'de bulunan wither skeleton denen siyah iskeleti öldürünce kafaları düşüyor, onlar da nadiren. ve üç tanesini biriktirip wither boss yapıyorsun. diğer kafaları sadece creative mod'da veya başka modlarla bulabilirsin (too many items benim favorim inventory mod olarak)
-
42.
046-47-48-49. günler
batı okyanusunu takip ederek kuzeyde bir ada daha buldum, çimen ve düzlük. ama oradan devam edip bir okyanusla karşılaşacağımı biliyorum. eve dönüyorum. domuzları kullandığım havuçlar çoktan bitti, yolculuk umduğumdan uzun geçti. bu günlerin sonunda evime geri döndüm. uzaklarda okyanuslarla çevrildiğimi bile bile, yine de canımı sıkmıyorum ve yalnızlığımla geçen 50 kadar günün keyfini sürmeye devam ediyorum. muhtemelen günlerin hesabını çoktan kaçırdım, ama böyle devam edeceğim.
50. gün
hala aynı demir zırhı kullanıyorum. artık daha güçlü eşyalara sahip olmanın vakti geldi. zırhımla beraber en azından kılıcım da diamond olmalı. yer altına inememe korkusundan vazcayıp yavaş yavaş cesaretimi toplamam gerekiyor. belki eye of ender toplamaya başlar ve the end'e gidip ender ejderini öldürecek kadar güçlü olurum belki, kim bilir? bunun için beni uzun bir hazırlık süreci bekliyor gerçi, overworld ve nether arasında defalarca gidip gelmeli ve en kötüsü de oyunda yalnızca 3 tane bulunan stronghold'lardan birini bulup oyunun sonunu getirmeliyim -
43.
051. gün
şu oyunda analog çok şeyden anlıyorum ama dijitallik sıfır. iki tane kabloyu bağlayayım diye yarım saat uğraştım. olmadı bıraktım. millet nasıl hesap makinesi yapıp ona bi de cosinüs aldırıyor aklım almıyor. ben bunlarla uğraşmayacağım. ama bir gün multiplay sahasına yetkili bi abiye benzeyen arkadaşlarla dönecek olursam ilk bu işleri çözmeye çalışacağım. -
44.
0http://www.minecraftwiki....utorials/Beginner's_guide
bugünlük bu kadar beyler, başlangıç seviyesinden panpalarım mesaj atıyorlar arada, bu wiki size çok yardımcı olacak, oyundaki ilk gününüz için. benimki ekstrem bi gündü gördüğünüz gibi, ama şoku atlatınca her şey sizden yana oluyor. unutmayın, insan alet kullanabildiği gibi üretebilen de bi varlık ve minecraft bunu gösterebildiğimiz en iyi oyunlardan biri. -
45.
0
-
inci sözlüğü ne icin kullanıyorsunuz
-
almanya da yaşıyorumm
-
cabbaradam ve efso tespitleri
-
allah kürtlere peygamber göndermiş
-
0020 ne haber dost nasıl gidiyor
-
sozluk kasari kaldi mi la
-
hayat artıgı askerliği neden sevdiğin belli
-
yaş 36 oldu hayatımda 1 kadın bile görmedim
-
rammstein günlük mesai
-
sözlükteki ölü toprağının kalkması için
-
nefret31 buraya gell
-
kayraa walkerr
-
yıllardır görmediğim kız kuzenimin hesabını buldum
-
mola vaktiiii
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 23 01 2025
-
yetişkin olmak çok kötü bişi
-
eskiden insanlar gökyüzünü görebiliyordu
-
dipsy sins tebrikler minik dostum eksi atarak
-
mentalcel askerde komutana
-
helak olan kavimlere bakıyorsun abi
-
size babamdan yedigim dayakları anlatayım
-
ne haber dostlarım
-
bu edgelord mal mı bu ne bu
-
sana hala yetki modluk cart curt vermediler mi la
-
beyler bugün berbere 300 tl ödedim
-
insan mutlu olmak ister
-
faylarin arasini çimentoyla doldurun
-
ah havuv ah keşke parayı karınla
-
bu yeni türeyen hesaplar
-
herkes hangi mağazadan giyindiğini yazıyor
- / 2