1. 226.
    0
    hikayedeki mekanlardan capsleri birkaç entryde özetleyeceğim

    bu oyunda iyice genişlettiğim bölgemin haritası:
    http://imgim.com/9763inciz5269659.png

    gördüğünüz gibi ada sistemleri iyice belli olurken yarım adamın aslında batıdan değil, kuzeyden kıtaya bağlı olduğunu anladım. ve gördüğünüz gibi günlerce aradığım karlı mekanları da sonunda orada bulabildim!
    ···
  2. 227.
    0
    takipteyim panpa..
    ···
  3. 228.
    0
    ...
    günler süren yolculuğum bir ender gözünün bir anda suya gömülmesiyle son buldu. portal hemen altımdaydı işte. yolda birkaç ender gözü kaybetmiştim. ama elimdekiler yetecekti. yetmese bile o sinirle kesin hileye başvurur ve alırdım. o kadar yol giderken durup dururken yok olmalarını suçlusu ben değilim zaten.

    emektar botumla vedalaşıp onu parçaladım. suya gömülürken ben de derin bir nefes alıp suya daldım. kaskıma yine şükrettim, nefesim neredeyse hiç azalmıyordu, bir balık kadar rahattım suda. derinlere indikçe bir parıltı gördüm portal odasının girişiydi burası, koskoca stronghold'u aşmama gerek yoktu yani, direktman portala varabilecektim, sadece stronghold'larda olan özel kayaları suyun dibinde gördüğümde artık kesin emindim. kayayı parçaladım. su aydınlandı. içeriye girdim. burası okyanustan arınmıştı. karşımda koskocaman bir yapı duruyordu, ortasında lav ile birlikte, işte portal karşımdaydı.

    silverfish denen ufak yaratıklar altımdan akan suyla uzaklaşıp gittiler. onları oluşturan spawner da birkaç darbeyle kırıldı. artık portal önümdeydi. 12 ender gözünü yerleştirdim, bir iki tanesi elimde kaldı. ve işte karşımdaydı: http://imgim.com/20111215122200.png
    ···
  4. 229.
    0
    end bölümü uykudan sonra beyler. takipte olanlar uplarsa sevinirim. teşekkürler...
    ···
  5. 230.
    0
    ...
    gözleri yerleştirdim tek tek. bu oyunda gerçekten şanslıyım aslında, bu salak okyanuslarla uğraşmama rağmen. eskiden, daha da amatörken ender gözlerinin olduğu yerden direkt kazıp lava düştüğümü, öldüğümü bilirim. ender gözlerinin tamamı yuvalarına yerleşince yuvaların arasında, lavın üstünde simsiyah bir şerit şeklinde bir portal belirdi. son artık bana bir adım kadar yakındı. ama korkuyordum. diğer portalın içinden geçtiğimde nether'e gitmiyordum, portalın üzerinde durmam gerekiyordu. ya bu portal da böyle işliyorsa? ya lava düşersem? gözlerimi kapattım ve kendimi portala bıraktım...
    ···
  6. 231.
    0
    @98 panpa umarım halledebiliriz şu işi, sen ufak bi bilgi verirsin başlık üzerinden, herkesi toplarız tekrar...
    ···
  7. 232.
    0
    ...
    bu hissi en son kendimi ıssız adada bulurken yakalamıştım. geçmişime dair çok az şey hatırlıyorum. adım, yaşadığım yer. sevdiğim, özlediğim şeyler. iki ayımın kaydını aldım, üstüne kendimi güçlendirmek ve stronghold'u bulmak için belki de yarım aydan fazla süre harcadım. tüm bu sürede 3-4 köylü bozuntusu dışında insan görmedim, onlarla hiçbir arkadaşlığım olmadı zaten, benimle emerald takas etmekten vazgeçene kadar balık verdiğim adam haricinde. bir cadıyla bile karşılaşamadım, evini basıp yağmalamama rağmen. yalnızlığımın ölçüsü yoktu. ve şimdi...

    bembeyaz bir odada uyandım. altımda obsidian bir sütun vardı. anlaşılan altın kuralı yine ihlal etmemeliydim, yeri kazmamalıydım. yanımda getirdiğim tek gereç, kazmam ile duvarı kazdım. az kalsın boşluğa düşüyordum! iyi ki çömelerek temkinli bir şekilde yürümüşüm (shift e basarak yürürseniz köşelerden aşağıya düşmezsiniz). bu sefer diğer tarafa kazdım. bir pencere açıldı. içeriye baktım. aman allahım o da ne, onlarca, yüzlerce enderman kendi uğraşlarında dolaşıyorlar! oyunda en korktuğum yaratık, gözlerine yanlışlıkla bile bakamadığım o yaratıklardan artık tek tük değil yüzlerce vardı. sonra yüksek bir çığlık duydum. ender ejderi tepede, yüksek obsidian sütunların üzerinde çember çiziyordu. var olduğundan beri sahip olduğu huzurunu bozmuştum. yeni biri, buraya gelmeye izni olmayan biri end'e adım atmıştı!
    ···
  8. 233.
    0
    ...
    ender ejderi beni fark etti, başımın üzerinde dönüyordu. bembeyaz zemin üzerinde, kopkoyu ve sanki bir televizyonun karıncalı ekranı gibi gözüken gökyüzünün altında elmas renginde zırhı, elinde alev alev yanan okları ve ateşten kılıcıyla yeterince tehditkar görünüyordum ona. kanatlarını çırptı, karşıma geçti üzerime doğru bir pike yaptı. elimdeki yayı çekip tam çenesine alevler içinde yanan bir ok fırlattım. canı yandı ve geri döndü, göklere, ve yüksek bir obsidian sütunun yanına gitti. kendini tazeliyordu. bu sütunlar her neyse onları yok etmeden ejderi indiremeyecektim.

    sol tarafıma baktım. alçak bir obsidian sütunu vardı. en tepesinde alev alev yanan bir cevher bulunuyordu. bir ok attım. sütunun üst kısmı patladı. sanırım yapmam gereken buydu. hiçbir enderman'in gözüne bile bakmaya cesaret etmeden ve ejdere kendimi unutturarak oyuna başladığım yere geri döndüm.

    hazırlıklıydım. yanımda kendimi yukarı çıkartmaya yetecek kum parçaları vardı. bunların üstüne çıkarak her bir cevheri patlatacaktım. ama ejder yanıma yaklaştığında dikkat etmeliydim, çünkü eğer bana vurursa hiçbir şansım olmaz, o sütundan düşer ve muhtemelen ölürdüm. böylelikle önce alçak sütunlara doğru yöneldim...
    ···
  9. 234.
    0
    ...
    enderman'lar öldüğünde gözümü kalan 3 kuleye diktim. ejderin canı hala aynı seviyelerdeydi, arada bir bana pike yapsa da dokunamıyordu. end haritası havada asılı adacıklardan oluşuyordu ve aşağısı dipsiz bir çukurdu. düşmemeliydim. bir ejderha darbesi beni aşağıya yuvarlayabilirdi. bu sefer tüy düşüşü bile bana yardımcı olmazdı. kenarlardan korka korka çıkarak bir sonraki kuleye vardım. biraz yukarı tırmandım ve okla vurmayı denedim, başardım. aşağıya indim. kulelerin ikisi birbirine oldukça yakın, gayet yüksek ve end'in hemen hemen ortalarında bir yerdeydi. alçak olanı gözüme kestirdim. tırmanmaya başladım. ejder daha yüksek olan kuleden can topluyor ve bana doğru bir pike yapmaya, el yapımı kulemden düşürmeye uğraşıyordu. kuleye çıkıp cevheri patlattım. son cevherin olduğu platform gözükmüyordu bulunduğum yerden. kör atış yapmalıydım.

    ejder üzerime doğru gelirken aklıma farklı bir fikir geldi. kule genişçe bir kuleydi, altımdaki obsidian bloğuklardan bir kaçını kırdım, daha önceden kırdıklarım da vardı envanterimde, etrafıma bir blok yüksekliğinde küçük bir duvar ördüm. bu sayede ejder bana vurduğunda aşağıya düşüp enderman'lara yem olmamayı planlıyordum. ve buradan ejderi de gayet rahat vurabilirdim. tabii ki vurmayacaktım, hala canını rahatça doldurabileceği bir kaynağı vardı. yaklaşan ejderi rahatça uzaklaştırabileceğim başarılı bir ok vuruşundan sonra yayımı yukarıdaki obsidian platforma yönelttim. ve okumu salladım...
    ···
  10. 235.
    0
    reserved
    ···
  11. 236.
    +1 -1
    ···
  12. 237.
    0
    oha bu kadar değişmiş mi oyun amk
    ben ilk gün böyle önü alabildiğine açık olan bi ada buluyom
    ikinci gün evi yapmış oluyorum
    üçüncü gün ray ve ışıklandırma sistemi yapıyorum
    4. günden itibaren ilk bulduğum mağaraya giriyorum. mağarayı ilerledikçe kapatıyorum (çıkmazlar vs.)
    geçen bi mağara buldum 1 haftada bitiremedim lan hayvani büyük bi mağaraydı. 3-4 kere lava düşüp ölünce tam sinir oldum oyunu sildim bisürü elmas bulmuştum hepsi gitmişti amk
    ···
  13. 238.
    0
    (bkz: özgün fikirden anlayan panpalar gelsin)
    ···
  14. 239.
    -1
    ...
    gözlerimi aralıyordum, etraf loştu. tanıdık bir koku vardı, yine ortaköy, müthiş bir patates kokusu buram buram çevremi sarmış. adada gözlerimi açtığımdan beri geçmişe dair hatırladığım en kuvvetli şey buydu hatırlarsınız. içerden bir ses geliyordu, sevdiğim kızın sesi. "atıştırmalıklar hazır" diye bağırıyordu sevdiğim. "geliyorum" diye bağırdım.

    kokunun geldiği yere doğru yönlendim yarı görür halde. ve gözlerimi açtığımda karşımda bu görüntü vardı: http://imgim.com/1782incis8349145.png

    son...
    ···
  15. 240.
    -1
    @112 ben biraz daha gerçekçi kılmaya çalıştım hikayeyi panpa, insansı hisler, duygular, hatalar vs. ve tabii yolculuklar, merak. mesela yeni taşındığım yerin büyükçe bir ada olduğunu öğrendiğimde yıkılmam gibi. otomatiğe bağlayıp patır patır döşeyecek olsam her şeyi en baştan o adada o ağacı kesmez, okyanuslarda paralanmazdım *
    ···
  16. 241.
    -2
    bu oyunu oynayan liselidir, aksini iddia eden huur çocuğudur.
    ···
  17. 242.
    +5 -26
    şu oyundan bi gib anlamayan bi ben miyim amk

    edit: bende başladım amk ama taşla toprakla uğraşıyom teknoloji falan yok napcaz

    edit2: hangi muallak eksiledi lan bunu günler sonra

    edit3: dıbınakoduklarım ben de oynuyom artık eksilemeyin

    edit4: yeter huur çocukları yeter

    edit5: iki dakka rahat verin yeter amk yeter

    edit6: ver dıbınakodumun evladı ver eksi ver

    edit7: alayınızın amk yardım istesek giblemezsiniz iş eksi vermeye gelince dolduruyonuz. verin amk verin

    edit8: hepinizin amk silecem entryi az kaldı

    edit9: özet amk özet: eksileyin binin dölleri eksileyin
    ···