mimar sinan mimar falan değildir neden mi

olsa olsa iyi bir kalfadır. neden mi? çünkü hiç bir eserinde zerre kadar yaratıcılık bulamazsınız. evet lütfen saygılı bir şekilde karşı çıkınız.

@4 gerçek bir sanatçının sahip olması gereken tür yaratıcılıktan ki başka bir türlüsünü bilmiyorum.

@6 ah dostum. sen o bahsettiklerine mimar mı diyorsun. onlar mimar sinanın dahi ayağını yıkayamaz. ben yaratıcılıktan bahsediyorum. türklerde çok az rastlanan, rastlandığında da en kısa yoldan yok edilen özellikten.

@7 panpa sen çok polarize olmuşsun. seni ilk iş sakince düşünmeye davet ediyorum. mimar sinan'ın 1550 yılında yaptığı eserden çok daha ihtişamlısı ondan tam 1000 yıl önce yapılmıştı. hem de bir kaç kilometre ötesinde. mimar sinan bir yaratıcılık sergilemedi. mimar sinan kendisinden 1000 yıl önce yaşamış mimarlarla yarıştı. inşaat yaptı.

@9 veririm. hatta sana iki örnek vereceğim. hem de ikisi de gerçek türk mimarların 70'li yıllara ait eserleridir.

ilki: ankara'da kocatepe'de inşa edilecek cami için açılan yarışmada birincilik kazanan vedat dalokay'ın eseridir. ama bugünkünden zerre kadar farkı olmayan o zamanki irade bu eseri yakışıksız ve uygulanamaz buldu. onun yerine bugünkü kimsenin hiç bir değer biçmediği kocatepe cami yapıldı. o yarışmayı kazanan eser ise daha sonra garip bir şekilde pakistanlılar tarafından benimsendi ve islamabad'a inşa edildi. bugün google'a islamabad yazıp tıkladığında karşına o şehrin simgesi olarak ovedat dalokay'ın camisi çıkarken kocatepe cami için tek kelime etmeye gerek yoktur.

ikinci eser için daha sonra konuşacağım.

@14 klagib mimari anlayışın 500 yılından 1500 yılına kadar hiç bir şeyin değişmemesi midir?

mimar sinan bazilikalara minare eklemek dışında hiç bir şey yapmamıştır. bu mimarlık değildir. ne ilginçtir ki türk mimari tarihçesi dendiğinde ulusalcılarla osmanlıcılar hemfikirde örtüşür. sebebi yeni türkiye kurulurken mimar sinan dıuşında altına koyacak yapıtaşı bulnamayışıdır. bu sebeple laik eğitim sistemi de mimar sinanı şişirmiştir.

@16 hayır. vedat dalokay kendi zamanına göre yapılması gerekeni yaptı. mimar sinan da öyle yapmalıydı. şimdi demek istediğimi biraz daha iyi anladığınızı hissediyorum.

@19a bir noktada hak veriyorum. o da şu

"esas çarpıklık yüzlerce yıl sonra "modern" türkiye cumhuriyetinde hala onun eserlerinin taklit edilmesidir"

yani özetle "dıbına koyayım ben ataşehir'e yapılan mimar sinan camisinin" demek istemişsin. kesinlşikle katılıyorum ve seni tebrik ediyorum.

ama sorarım sana ayasofya o şekilde inşa edildi diye, panteon o şekilde inşe edildi diye bir camide kubbe olmak zorunda mıdır? sinan başka bir form düşünememiştir. gördüğü gibi yapmış geçmiştir. yaratıcılık sergileyememiştir. sergilese kabul görür müydü. kanuni leonardo da vinci'nin haliç köprüsü gibi elinin tersi ile kaldırıp atar mıydı orasını bilemiyoruz ama yapmamıştır. yaratıcı değildir. var olan formu geliştirmiş, daha ileri zütürmüş olabilir.