1. 1.
    +1
    evet panpalar aynen öyle. boş konuşmuyorum ispatla geliyorum karşınıza. okuyun.
    panpalar tabi ki milliyetçilik bir akım olarak fransız ihtilaliyle ortaya çıkmış ve hızla yayılmıştır. tabi ki milliyetçilik abd daha dünya siyasetinde aktif değilken (yani birinci dünya savaşı öncesi) bir sorun haline gelmiştir (slav germen çatışması vs) ama yakın tarihteki ve günümüzdeki milliyetçilik tamamen amerikan oyunudur.

    evet panpalarım birinci dünya savaşına başta silahla destek veren abd sonradan savaşa dahil olmuştur ve savaşın seyrini değiştirmiştir. (panpalar abd savaşa girmeseydi savaşı ittifak grubu kazanacaktı almanya itilaftaki tüm devletleri gibiyordu). ama burada çok ilginç bir nokta var panpalar abd daha savaşa girmeden wilson prensiblerini şart koştu. e gibi tutan itilaf mecbur kabul etti. wilson prensiblerini incelediğinizde yeni dünya düzeninin kurulmaya çalışıldığının, millet temelli ülkeler kurulmaya çalışıldığının çok açık kanıtlarını göreceksiniz. misal türklere ayrı devlet kurun dedi ermenilere ayrı polonyayı almanyadan ayırın dedi. böylece imparatorlukları yıktı ve milliyetçilik sorunu başladı.
    peki abd bunu niye yaptı? beyler bu işin arkasında olanlar çok zeki yüz yıllık plan yapmışlar binler şu anda abd milliyetçilik silahıyla isteği yeri kışkırtabiliyor. üstelik abd bildiğiniz üzere avrupanın kırması yani kendi hiç milliyetçilikten hiç etkilenmeyecekti. zaten öyle de oldu. gerçi siyah beyaz çarışması oldu ama o durum farklı kölelik falan..
    yalnız bence işin arkasında abd yok ingiltere de var. çünkü devletler içinde emzhep farklılıkları da oluşturdu bazı ırkları azınlık haline de getirdi.
    ···
  1. 2.
    0
    yanlış mıyım panpalar
    ···
  2. 3.
    +1
    okudum adam haklı
    ···
  3. 4.
    0
    okuyun panpalar o kadar yazdık amk tarihi bilgiler de içerir özet olarak
    ···
  4. 5.
    +1
    yani haklı olduğun yönler olsada bu kadar komplike değil
    ···
  5. 6.
    +1
    http://inciswf.com/ve1353193754.swf
    ···
  6. 7.
    0
    abd'nin 1. dünya savaşına girmesi savaşın sonucunu değiştirmemiştir. sadece süreci hızlandırmıştır
    ···
  7. 8.
    0
    @1 sen kimsin amk? tarihçi misin, ufak tefek gibik bilgilerinle dünyanın çıkarımını yapmışsın amk. sana mı kaldı lan bunu yapmak?
    ···
  8. 9.
    0
    fiilini gibtirme bana it
    ···
  9. 10.
    0
    Milliyetçilik, ulusçuluk ya da nasyonalizm, kendilerini birleştiren dil, tarih veya kültür bağlarından bir üstyapı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin adı olan millet veya ulus olarak tanımlanan bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsünün toplumların ve insanlığın gelişmesini sağladığına inanan görüştür.

    19. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa'da, 20. yüzyılda ise tüm dünyada egemen siyasi düşünce tarzı olmuştur. Dünya siyasi haritası bu dönemde milliyetçilik ilkelerine göre biçimlendirilmiştir. Günümüzde Anglosakson kültürüne bağlı toplumlarda ve Avrupa Birliği düşüncesini savunan çevrelerde olumsuz bir anlam yüklenmiştir.

    Milliyetçilik konusunda Benedict Anderson, Ernest Gellner, Eric Hobsbawm, Elie Kedourie gibi karşıtların yanı sıra, Anthony Smith' Nev Nikolayeviç Gumilev gibi tarafsız yazarların teorik çalışmaları olmakla birlikte konu henüz teorik bir dayanağa kavuşturulamamıştır. Bu çalışmalarda vatanseverlik, militarizm, şovenizm, etnik aidiyet, dilsel aidiyet, ulusalcılık, irredantizm, faşizm, militancılık, dinselcilik, otoriterlik, ırkçılık, anti-emperyalizm, asabiyet, hayali cemaatler, tarihsel kimlik, tarih bilinci, kahramanlık, maneviyat, atalar kültü, sadakat, egemenlik, ortak irade, vatan, romantizm, kamusallık, kültürellik kavramları açıklanmaktadır.

    "Millet" sözcüğü aslen Arapça olup (Ar: ملة), "din veya mezhep; bir din veya mezhebe bağlı olan cemaat" anlamındadır. Osmanlı Türkçesinde 20. yüzyıl başlarına kadar bu anlamda kullanılmıştır. 19. yüzyıl ortalarından itibaren aynı sözcük Fransızca/ingilizce nation kavrdıbına karşılık olarak kulanılmıştır. Türkçe "ulus" (Orhun Yazıtları'nda uluş olarak yer alır) sözcüğü, 1932 yılında aynı kavramın Yeni Türkçesi olarak benimsenmiştir. Orhun Yazıtları ve Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında yazdığı Divânu Lügati't-Türk adlı kitabında millet sözcüğünün Türkçe karşığı budun sözcüğüdür.

    Latince kökenli olan "nation", kök anlamı itibariyle "aynı atadan gelenler topluluğu" demektir. Dolayısıyla esasen Türkçe kavim veya aşiret karşılığıdır. Türkçe ulus ise siyasi amaçla bir araya gelmiş olan boylar konfederasyonunu ifade eder (ayrıca eski Türkçedeki budun[1] sözcüğü de aynı anlamı verir).

    Modern milliyetçi düşünce 1789-1799 Fransız Devrimi'nin fikirlerinden doğmuştur. Avrupa tarihindeki ilk milliyetçi hareketlere, Napoleon istilası (1804-1815) altındaki Almanya'da rastlanır. Aynı yıllarda, Rus işgalindeki Polonya'da güçlü bir milliyetçi akım doğdu. 1821'de Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanan Yunanistan, Avrupa'nın milliyetçi çevrelerinde çok heyecanlı destek buldu. 1848'de Avusturya imparatorluğu'na karşı ayaklanan Macarlar, daha sonra Çekler ve Sırplar, milliyetçilik akımını Orta Avrupa'ya taşıdılar. 1860-1870 yılları arasında gerçekleşen italya birliği, devrimci milliyetçiliğin en büyük zaferlerinden biri olarak algılandı. 1870'lerde Rusya'da doğan Pan-Slavizm akımı, yayılmacı milliyetçiliğin ilk örneklerinden biri idi.

    Milliyetçiliğe yol açan en önemli etken, daha önce hükümdar ve sülale zemininde tanımlanan siyasi aidiyet duygusunu, hükümdardan bağımsız olarak, "halk"a maletme gereğiydi. Siyasi aidiyet ve itaat, "halk"ın ortak iradesine dayandırılmalıydı. Bu nedenle 19. yüzyılda milliyetçilik, radikal, devrimci, anti-monarşist, yerleşik düzene zıt bir siyasi düşünce olarak değerlendirildi.

    "Halk"ı tanımlamanın güçlüğü, milliyetçi düşünürleri —bazen olguları ve mantığı zorlama pahasına— olağanüstü duygusal anlamlar yüklemeye sevketti. Örneğin (ayrı lehçeler konuşan) Sicilyalılar veya Venedikliler ayrı bir ulus mu, yoksa italyan ulusunun parçası mıydı? Avusturya ulusu var mıydı? Makedonlar ayrı bir ulus mu, Bulgar mı, yoksa Güney Slavların bir boyu muydu? Bu konularda farklı görüşleri savunanlar, benimsedikleri ulusa hayali bir tarih ve hayali kökenler atfederek, onun ezelden beri "doğal olarak" varolduğunu kanıtlamaya çalıştılar. Farklı lehçeler konuşan toplumlarda, ortak bir ulusal dil oluşturmaya büyük önem verildi.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11.
    +1 -1
    adam güzel bir analiz de bulunmuş fikri olarak birşeyler sunacağınıza küfrediyorsunuz tipik ergen milliyetçisi kibri işte .
    ···
  11. 12.
    0
    @7 panpa yanılıyorsun abd girmesiyle savaşın seyri değişti itilaf kazandı. wilson ilkeleriyle ise savaş erken bitti ( çünkü wilson yenen yenilenden toprak almayacak dedi e itilaf da bunu kabul etti. yanilmek üzere olan itifak grubu ulan zaten toprak kaybetmeyecez para da e yenemiyoruz da bırakalımd edi ör: bulgaristan)
    @8 panpa oku amk mantıklı değilse konuş.
    ···
  12. 13.
    0
    amk sırılın la ideolojinizden. binler yazdığım ideolojik değil. amk günümüzdeki sorundan bahsediyorum yoksa milliyetçilik asıl akım olarak fransız ihtilaliyle yayıldı. mantıklı okuyup eleştirin
    ···
  13. 14.
    0
    imparatorlukları kurdu değil yıktı yazacaktın sanırım çünkü milliyetçilik ulus devletleri getirir ve imparatorlukların en büyük düşmanıdır
    ···
  14. 15.
    0
    @10 panpa çok uzun ama okuyacam
    ···
  15. 16.
    0
    @14 aynen panpa düzelttim saol.
    @15 panpa türk milliyetçiliği için değil genel olarak söyledim
    ···
  16. 17.
    0
    o kadar yazdım panpalar okuyun
    ···
  17. 18.
    0
    http://inciswf.com/lidetected.swf
    ···
  18. 19.
    +1
    fitilini ateşleyen değil ama gayet güzel kullanan ülke amerika haklısın. zaten bütün binlikleri en iyi kullanan onlar.
    ···
  19. 20.
    0
    piuuuuuuuuuuuuuu.. gecenin silinen yazarları belli oldu.. gel vatandaş gel
    ···