-
176.
0Neyse gittik okula, kaç gündür yok Melis sordular anlattım, sınavlara girdik, bittiler son haftaya giriyorduk artık, okula filan gitmedim, biri bişey sorar, cevaplarım birisi bişey aklına yazar Melis'e söyler diye, evden de çıkmadım, Nur mesaj atmaya başladı. Bu sefer kimsenin haberi olmaz dedi en son, neyden haberi olmaz dedim mesaj olarak, bize gelsene dedi. gibtir git kızım salak salak konuşma dedim, sonra attığı mesajlara cevap vermedim, Melis'in olmadığı günlerde bizim mahalledekilerle takıldım genelde, Melisle de telefonda konuştuk ilk günler, sonrasında azaldı bu telefonda konuşmalar, bende kötü şeyler düşünmeyerek aklımı yormayarak iyi düşünmeye çalıştım. Konuşurken sesi iyi geliyordu, babası ordaydı sonuçta.
-
177.
+1Neyse tatilleri bitti, bunları 1 saat evlerinin önünde bekledim amk, geç geldiler, hava hafif soğuktu, üşüdüğüm kızaran yanaklarımdan belli olmuş olucak ki yine eve davet ettiler annesi çay yaptı içtik, transferleri konuştuk, ben konuşamadım takımın durumu kötüydü, o gururla konuştu, hakkıydı, konuşun dedim konuşun içimden o adam sizi gibip gidicek ki öyle de oldu gibti gitti. Neyse beni yine taşak malzemesi yaptı o konuda, bir şey demedim. Melis'in kolu düzelmiş sayılırdı yine de acımasın diye sarılırken dikkat ediyordum. Dedim ne zaman çıkabiliriz dışarı, tatilin son 1 günü vardı, babası dedi yarın sabah al, akşam 9'dan önce bırak, sabah derken dedim, elimde olsa sabah 5'de alıcam amk.
-
178.
0Sabah işte dedi, Sabah 5'de alayım o zaman dedim abartma hikayeci dedi, tamam dedim annesi ve Melis gülmüştü bu sabah 5 olayına, 11 uygun mu dedim. Tamam tamam uygun dedi, normalde aklında 13 filan vardı onun ama kırmadı beni, yine evden def ettim annemle babamı bu sefer her şey çok farklı oldu. Melis değişik geldi bu sefer, direk sarıldı ve öpmeye başladı beni, sonra yatağıma gittik üstüme çıktı ve öpüşmeye bu şekilde devam ettik dürüstçe bir şey söyleyim hoşuma gitmedi bu, giblemedim. Acayip sürtündü sürtünmedim. Seni çok seviyorum dedi. Bende seni çok seviyorum dedim. Ödüllendiriyorum seni dedi neden dedim, ebrudan aldım haberleri hiçbir kızla konuşmamışsın dedi. Sizin tayfaya da uğrasan bile hiç kızlarla muhattap olmamışsın dedi. Çok zeki kızdı amk Ebru hem bizim arkadaş tayfasındaydı hem okuldaydı, ebru da allahı var yalan yanlış hiçbir şey anlatmamış ne varsa onu anlatmış. Bu sefer neden anlaşılınca sardım bunu kollarıma karşılık verdim
-
179.
+1Tabii ileri gidemedim yine, gitmekte istemedim, kötü şeyler düşünemedim amk, aşık olunca düşünemiyor insan, hani yannan bile acıyıp aşağıdan baskı yapmıyor. Şöyle bir şeyde söyliyim, bir kere giberseniz devamı da gelir sevdiğiniz kızla bunu da unutmayın, neyse beyler okul başladı fakaat bir sorun vardı, Melis okula telefon getirmiyordu. Ben getirip yine verip teftiş ediliyordum fakat o hiç getirmemeye başladı. Eskiden getiriyordu istemiyordum ama getirmemesi hemde tatilden sonra beni acayip meraklandırdı, ona şimdi getir desem telefonu mesajları silip getirecekti. Bir kaç gün daha gözledim aynı bu şekil getirmemeye devam etti. Bu 1-2 gün içinde Ebruyla rahat rahat konuştum kıskanmadı beni ebrudan bende bundan güç alıp konuştum ve teşekkür ettim defalarca.
-
180.
0Şu telefon olayı sinirimi bozmuştu. Melis'e akşam ailemle geçiricem gelemem bugün hiçbir yere dedim iyi peki aşkım dedi, okul çıkışı eve bıraktım yine bunu gittim kayınpederin dükkanına izin aldım evlerinde vakit geçirmek için, önce izin vermedi, sonra uzun zamandır görüşmüyoruz filan diyince çok durma dedi, mesafeyi de koydu. Tamam dedim içimden 5 dakika yeter bana diyordum tabi bu 5 dakika duruma göre değişirdi. Gittim annesi açtı hoşgeldin hikayeci dedi. Melis salondaydı, telefon salonun masasındaydı, hoşbulduk dedim bunları gözledikten sonra, içeri geç dedi geçtim Melis sarıldı, süpriz yaptığımı zannetti, evet süpriz yapmıştım.
-
181.
0Konuştuk bir süre sonrasında hiç beklemediği bir şey söyledim, telefonunu getirir misin dedim ama kilidini bile açma dedim getirirken sadece getir dedim. Şaşırdı kaldı. Nerden çıktı şimdi bu dedi. Sen getir dedim. Getirdi kilidinin şifresini biliyordum girdim ve yanlış beyler, açar mısın dedim. Yanımda ama diyerek ekledim. Açtı telefonu girdim mesajlara
Ahmet
Cenk
Bu isimleri gördüm. -
182.
+1Açmadım bile ne konuşuyorlar diye, ellerim titredi, beynim gitti, kalbime m16 silahı ile ateş ettiler, defalarca ama ölmedim, can çekişiyordum. Açmak istedim ama korktum, çok korktum elim gitmedi, evde bir şey unutmuşum ben gideyim dedim. Annesine ayıp olmasın diye, annesi mutfaktaydı ama ne konuştuğumuzu duymuştu sonuçta arkamdan geldi. Kolumdan tuttu nolur dur dedi. Evden alacağımı alıyım söz gelicem dedim. Söz verdin dedi, sözümü değiştirsem dedim nasıl dedi sana yazıcam olarak dedim. Tamam bekliyorum lütfen seni seviyorum dedi. Asansöre bi attım kendimi başladım ağlamaya, kapıyı bi açtım bizim kayınpeder karşımda ne oldu hikayeci diyemeden koşarak çıktım binadan eve doğru koştum eve girdim annem evdeydi ne oldu oğlum dedi kapımı kilitledim hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Annem geldi anne ne olursun git dedim.
-
183.
+14 saat filan ağladım babam geldi, aç kapıyı dedi, yok dedim, aç kapıyı dedi, baba git ne olur dedim, aç kapıyı hikayeci dedi bağırarak cevap verdim. Uzatmadı, babama ve anneme bağırarak asla cevap vermedim, çünkü onlar benim için çok değerliydi, onların yokluğunda yaşayamazdım biliyordum, ergenliğime dair 2 şeyde gurur duymuşumdur biri Melistir biri de aileme karşı olan saygımdır ama bu sefer bağırmıştım. Telefonuma bakmadım uyuyakalmışım. Okula gitmedim, kayınpeder aradı açsam mı açmasam mı diye düşünürken açmadım, çağrı biter bitmez baktım telefona pek çok mesaj var kapattım telefonu kayınpeder üst üste aramasın diye kapatmıştım telefonu. Gerçi daha çok ayıp olmuştu ama.
-
184.
0Diğer gün okula gittim, naparımda gitmem diye düşünürken Berat gözlerime baktı, ağlamaktan şişmiş olan gözlerim, Melis bana doğru gelirken , kimden yumruk yedin lan ahahaaahha diyip gülmeye başladı aslında buna gülüp geçerdim ama başladım yumruklamaya elimden alamadılar, gittim müdür yardımcısına 5 gün uzaklaştırdı almıştım istediğimi Melis dersi mersi bıraktı o kadar hocanın içinde konuşmak istedi, konuşmadım ama hala sözün var dedi, sözümü tutacaktım. Hocalar da anlamıştı gözlerimin sebebini, eve gittim. Aldım telefonu elime.
-
185.
+1aldım almasına da aklıma bir şey gelmiyordu, savaş vardı aklımda, dedim giberim aklı kalbinle yaz ve döküldü beyler.
Ben seni çok sevdim,
O kadar çok sevdim ki, anneme babama ayıramadığım zamanımı sana ayırdım.
Hani demiştim ya sana, düşünüp düşünüp napacağını bulamamak diye, şuan ondan daha fazlası, düşünemiyorum bile, bilmiiyorum neyi ekgib yaptım veya canını sıkan ne yaptımda Ahmet ve Cenkle mesajlaşma gereği duydun.
Benden gizli neyin vardı da kilidini değiştirdin, neden okula getirmedin telefonunu.
Senin kolun kırıldığı gün dünyanın en çaresiz insanı bendim. Senin kolun kırık diye çektiğin acının 2 katını ben kalbimde hissettim çünkü ben benim kalbimdeydin, sen benim her şeyimdin.
Böyle olmasını asla istemedim. Ben hiçbir kıza bakmadım bile ne nurun gönderdiği mesajlara ne başka kızın akşam boş musun demesine.
Ben senin için bir çok şeyden vazgeçtim, hala vazgeçerim sorun değil.
Sadece merak ediyorum, güzel gözlüm, hayatın anldıbını bana gösteren, yaşamın tadını çıkarmamı sonuna kadar sağlayan kız, ne oldu? Neyi ekgib yaptımda değiştin onları bana. Az mı sevdim ? Az mı sakındım ? Az mı düşündüm ? ihanet mi ettim barıştıktan sonra. Hangisini yaptım.
yolladım beyle ama kafayı yiyecektim ulan napmıştım da bende bulamadığını onlarda aramıştı bu kız. -
186.
+1Sonra yattım, biraz düşünürken uyuyakalmışım, uyandım saat 23'e geliyor, telefona bakmak istedim, bir tarafım bak diye baskı yaparken, diğer tarafım korkuyordu ya olumsuz bir şey yazmışsa diye mesaj da atmamış olabilicek olması beni daha çok korkutuyordu boşverdim her şeyi, aldım telefonu elimde 4 tane mesaj atmış, bir tanesi uzun diğerleri o hikayeye ek, bir tanesi de orda mısın tarzı bir şey, başladım okumaya özet olarak yazıyorum buraya bazı yerleri ekleyip çıkararak.Tümünü Göster
Gerizekalı, hiçbir şeyi ekgib yapmadın sen her şeyi fazla yaptın, ben seni çok seviyorum, söylediğim hiçbir şey yalan değildi anlamadan dinlemeden yargılıyorsun beni lütfen yapma vs vs bunlar vardı.
Aslında verdiğim tepki abartılıydı, lan konuşmuştu işte, olabilirdi beni kızdıran konu, telefonunu okula getirmeyecek kadar ne konuşuyordu onlarla ve ben öğrendikten sonra attığı mesajın saatine bakınca getirmişti telefonuna okula.
Nasıl yargılamamı bekliyorsun, benden sakladığın şeyler var, anlatta dinleyip yargılayayım, benden saklayıp saklayıp sonra dinlemeden yargılıyorsun demesi kolay dedim.
Telefonu koyamadan cevap verdi. Bu bile beni önemsediğine işaretti benden mesaj bekliyordu. Açtım mesajı, bitti mi ilişkimiz, zaten sen Berat'ı döverek Nur'a yol yaptın yazmıştı. Sinirden kıpkırmızı oldum. Yazmadım hiçbir şey, geçtim elimi yüzümü yıkadım kesmedi, attım kendimi duşa açtım buz gibi suyu, nefes alışverişim tamamen kesilmişti. O buz gibi suların arasına gözyaşlarım karıştı bir zaman sonra, hala kendini haklı çıkarmaya çalışması, umursamaz cevabı çok acıtmıştı canımı.
Çıktım duştan geçtim odama, giyindim üstümü, telefona baktım mesaj var. Şaşırtmıştı bu beni, mesaj atmıştı mesajının üstüne.
Özür dilerim öyle demek istemedim konuşmak istiyorum açıklayacağım her şeyi lütfen yazmıştı.
Hatasının farkındaydı, buluşmakla buluşmamak arasında kararsızdım, duyacaklarım beni daha çok üzebilirdi, korkuyordum lan işte, korkuyordum. istemiyorum diye cevap verdim. Sana hiç ihanet etmedim dedi. Bende sana diyemedim, etmiştim düpe düz. Nur olayını hatırlayınca, bana nur olayını hatırlatıyordu fakat bu sadece kağıt üstündeydi yazdı arkasından ben seni affetmeyi bildim, sen beni affetme sadece dinle dedi. Yarın buluşalım yazdım.
Okula gitmeyeceğim dedi. Gitmeni istiyorum, ailen yanlış anlamasın dedim. Bir şey olmaz filan diyip geçiştirdi, yarın konuşuruz diyip kapattım telefonumu, yelkenleri hemen indirmeyecektim yere soracak hesabım vardı. Savaşı kolay kazanamazdı.
Pcde takıldıktan sonra bir kaç saat zor da olsa uyudum, sabah kalktım yine duş aldım yine güzelce giyindim, açtım telefonu bir kaç mesaj atmıştı. Adresi verip şurda şu saatte buluşalım dedim. Tamam yazdı sadece, çıktım evden, gittim verdiğim adres bir kafe ismiydi, 15 dakika önce filan gitmiştim. Su içtim, yapacaklarımı düşündüm ne diyebilirdim, bana ne anlatabilirdi derken buluşma saatine 5 dakika kala o da geldi, ikimizde erken gelmiştik, koşmuştuk birbirimize resmen.
Sarılmakla sarılmamak arasında kaldım bir süre, sadece tokalaştık. Geçti oturdu garson geldi ne istersiniz dedi, soğuk su istedim, soğuk çay istedi, konuşmadık içecekler gelene kadar. Sonrasında dinliyorum dedim. Sözümü kesmeni istemiyorum, sonuna kadar dinle dedi. Bu söylediği bile anlatacağı şeylerin olumsuz olduğuna örnekti, dinliyorum dedim.
Ahmet benim eski sevgilim Cenk ise tatilde tanıştığım biri dedi, aslında bu anlattıkları bile bana yeterdi ama sustum, o da konuşmaya devam etti.
Ahmet'i anlatacağım sana dedi, kendi kendime düşündüm, acaba benden neyin intikdıbını alıyor diye, sevdiğim kız bana eski sevgilisini anlatacaktı. Hatta istersen mesajları okuyayım dedi. Bunun için mi buluştuk dedim. Sözümü kesme dedi, soru soruyorsun dedim.
Sorsam bile kesme dedi. Başladı tamamen anlatmaya, Ahmetle 9.sınıfın başında çıkıyordum bu bizden bir yaş büyük şimdi okul değiştirdi, çok sevdim ben onu, amacı farklıymış, ben ise ona aşık olmuştum, sorgusuz sualsiz, amacını öğrendiğimde iş işten geçmişti, unutmak içinde gitmek içinde dedi. Sinir katsayılarım arttıkça, nefes alış verişim değişiyordu. Farketmiş olacak ki nolur sözümü kesme dedi. Bir şey söylemedim. istediğini alamayınca ayrıldı benden, bense kaldım öylece, hiçbir şey diyemedim arkasından ne dur, nede beni bırakma diye dedi. Unutmadım ben onu aylarca günlerce, taaki seni tanıyana kadar dedi. Sende her şeyi buldum, onda bulamadığım saflığı buldum, her şey güzel giderken, mesaj attı, hatırlattı kendini, hatta kolumu da onunla mesajlaşırken yola bakmadığım için kırdım dedi. Hiçbir şey söylemedim. Sudan bir yudum aldım çünkü ateş basmıştı. -
187.
+1Düşünsenize beyler, bir kızı çok seviyorsunuz, kolu kırılınca sizin canınız acıyor ama kız kolunu eski sevgilisiyle mesajlaşırken kırmış, devam etti anlatmaya, anlattıklarının özeti Ahmet'i reddetmiş olmasıydı, telefonu da koydu önüme şifremi biliyorsun al gir bak dedi, baksan bir dert bakmasan bir dert, açtım baktım. Tarihe kadar duruyordu ve aynen söylediği gibi reddetmişti. ilk başlarda arkadaşca konuşmuşlar sonra Ahmet işi çirkinleştirince konuşmayı bırakmışlardı konuşmayı, yani Melis bırakmıştı en azından, Ahmet mesajlarına devam etmiş. Koydum telefonu masanın üstüne Cenk? diye sordum. Şimdi onu anlatacağım dedi.
-
188.
+1Tatilde tanıştık onunla da, numaramı filan verdim. Sonra yaptığımın yanlış olduğunu anlayınca onunla da arama mesafe koydum mesajları bir daha aç dedi. Bu sefer yapmadım, tamam dedim güveniyorum. Belli güvendiğin dedi. Ne bekliyordun dedim. Bir şey beklemiyordum filan diyip trip attı. Ne yapacağım hakkında bir fikrim var mıydı, yoktu.
Ahmet olayından sonra Melis'i affetmek istiyor muydum hayır.
Melis'in Ahmet'i benden saklaması zoruma gitmiş miydi, oldukça fazla.
Kolunu onun yüzünden kırması, beni kırıp paramparça etmişmiydi, fazlasıyla.
Bak dedim, bunları anlattın, ben eski sevgilimle konuşsam, senin haberin olmasa nasıl hissedersin dedim. Haklısın yapmamam gerekirdi dedi. Bir şey diyemedim. Ben seni 1 kez affettim, sevgime yenik düştüm, şimdi sıra sende, bakalım hangimizin sevgisi daha fazla diyerek vurdu beni zayıf noktamdan. -
189.
+1Düşününce onun affettiği konuyla kendi affettiğim konuyu yan yana koydum ve kıyasladım, açık ara benim yaptığım pislik önde gidiyordu ve o affetmişti.
Kabul ediyorum tamam seni affedicem dedim. Sevinir gibi oldu, ama bir şartım var dedim. Heyecanla ne diye bakarken satranç oynayacağız beni yenersen kabul dedim. Şaşkın şaşkın bakıyordu bana, amacım çok farklıydı burdaki, o yaşıma kadar satrançta yenilmemiştim ama oynamamız lazımdı. Yenemezsem dedi, olmaz dedim. Ya şimdi ne alaka hikayeci diyerek kızdı, şartım bu dedim. Tamam ama bilmiyorum ki dedi. Öğrenirsin yarın oynarız dedim. itiraz etse bile değiştiremedi fikrimi.
Bıraktım evine, akşam yokum dedi. Neden dedim satranç öğreneceğim dedi, güldüm, beni bu yaşıma kadar yenen olmadı dedim. Aslında ilk yenen o olacaktı, ulan neden uzatıyorsun o zaman konuyu diyenlerinizi duymuş gibiyim, beyler ben bu kızı hemen kabul edemezdim. Beni kaybetme korkusuyla satranç oynacaktı ve acemiydi, bol bol düşünecekti, bu da demekti ki sessizce saatlerce ona bakma şansına sahip olacaktım. Bu sırada aramızda ki soğuklukta gidecekti. -
190.
+1Yani onu kabul edecekti beynim ve kalbim, gece konuşmadık, çok özlemiştim bende satrancı kontrol ettim. Tek tek taşlarına filan baktım yerindeydi, koydum yerine mutlu mutlu yattım uyudum. Melis okula gidecekti diğer gün, okuldan alma fikrine kapıldım fakat istemedi bir yanım, hazmedemiyordum. Kendisi gelsin dedim, mesaj attı geliyorum diye, hazırladım satrancı, geldi tokalaştım yine sarılmak istese bile, tamam başlıyoruz dedi. Geçtik içeri annem bile şaşırmıştı ne ayak bunlar diye.
Oynarken oyunu bırakıp ona odaklandım sadece, çok seviyordum evet, kabul etmesi lazımdı kalbin, ben ona baktıkça kalbim eriyip gidiyordu, heyecanlı heyecanlı düşünmesi, oynadım diyip beni kendime getirmesi, aptal aptal hamleler yapıp bir çok taşımı yemesini sağladım. Taşlarım azalınca baktım mat olucam oyunu uzatmak için ciddiyete bindirdim bende, öğrenmiş sayılırdı oyunu. 1,5 saat boyunda oynadık. Uzattım da uzattım oyunu, en sonunda mat etti beni, seni kazandım dedi. -
191.
+1Kazandın dedim, kalbimde onu geri kazanmıştı o aralıkta, 1,5 saat boyunca sevdiğiniz kişiye baktığınızı düşünün, sessizce, onun heyecanlı mimiklerini gördüğünüzü, güldüğünü, üzüldüğünü gördüğünüzü, çok güzel bir şeydi.
kapıyı kapattı geldi sarıldı, çok özledim seni bırakma beni dedi. Bende sarıldım doyasıya, saçlarını kokladım bir daha kokusunu içime çekemeyecekmişim gibi, öptüm doyasıya bir daha göremeyecekmişim gibi, sen askere gidince napacağım ben sensiz dedi. -
192.
+1Çok var daha dedim, olsun napacağım dedi. Bende sensiz olacağım dedim. Tamam boşver konuyu can sıkıcı dedim. Hak vermiş olacak ki, başka konuya geçti. Okulda bir çok kişi seni konuşuyor filan dedi, nedenini sordum, Berat meselesi dedi. Berat'ın abileri varmış, gider özür dilerim dedim, ki dilemem lazım mıydı lazımdı. Tüm sinirimi ondan çıkarmıştım, o özürümü kabul edecek miydi etmeyecek miydi bilmiyordum. Bir kaç öpüşme sarılma derken Melis'i bıraktım yine evine eve geldim. Babamla annem bir şeyler konuşuyor dedim ne oldu.
Babam baktı bana gel bir şeyler konuşacağız önemli dedi. Ne diye sordum, ailecek bir karar vermemiz lazım, önemli dedi. Taşıncak mıyız acaba diye düşününce bile korktum fakat öyle olmadı. Babam işlerinin yolunda gitmediğini, bu yüzden kemeri biraz sıkmamız gerektiğini söyledi bize, anneme göre hava hoştu da benim kız arkadaşım vardı amk. -
193.
+1Bu güne istediğim her şeyi almışlardı, ne istediysem anında elimdeydi, babam beni bu konuda uyarmıştı hala unutamadığım 2 sözü var, ara sıra yine söyler.
-işin ucunda ölümde olsa yalan söyleme.
-Ne istersen alırım ama benim param olduğunu unutma, ne zaman kendi paranı kazanırsın o zaman övün.
Bense bu laflarladan sonra asla babamın parasıyla övünmedim. Kendi paramı kazanınca dedim hep ve bir şey istediğimde almadılarsa itiraz etmedim, bazen babamın işleri kötü oldu bazen almak istemediler hepsinde anlayışlı davrandım fakat bu sefer iş farklıydı, babama eyvallah tamam dedim ama konuşmam lazımdı, annem mutfağa gider gitmez baba kız arkadaşım var benim dedim. Oda ne demek istediğimi anlamış gibiydi. -
194.
+1Bakarız sen sıkma canını dedi. Baba dedim nedir bu işlerin kötü gitmesi filan, sorma işte yaza düzelir dedi. Hayırlısı dedim geçtim odama, kızla buluşurken cebimde para olurdu genelde, şimdi o paranın yarısıyla geziyordum. Bunu ona anlatmakla anlatmamak arasında kaldım, anlatsam sana yük mü oluyorum der diye korktum, anlatmasam durum kötüydü, Melis'in bir huyu vardı hatta 1-2 kez kavgasını etmiştik, diğer kızlardan farklı olarak hesabı bana ödettirmeyi sevmezdi, evlenince sen ödersin filan derdi ama bende o güne kadar ona hesap ödettirmemiştim.
Gittiğimiz yerleri de değiştirme şansımız yoktu. Babamın yanına gittim çalışmak istiyorum baba dedim. Nerden çıktı şimdi bu okulun var dedi. Bilmiyorum bulurum herhalde bir iş dedim. Adam üzüldü ama sabretmesini biliyordu. Detayları anlatırsın bana dedi. Melis'e de bahsetmedim iş meslesinden, okula gitme zamanım da yaklaşıyordu. -
195.
0iş aradım, okuldan çıkış saatim 16.00'ı buluyordu, eve geliş derken 16.30'da filan işe gidebilirdim ancak ve geceye kadar çalışamazdım, Melis'e vakit ayırmam lazımdı. 4 saat filan çalışabilirdim yani, çoğu yerden red yedim bu yüzden en sonunda bir büfe buldum. Gittim konuştum sahibiyle, iyi bir adam olduğu belliydi. Beni görünce şaşırdı.
Söyle delikanlı dedi.
Ne var ne yok anlattım, gel yarın işe başla, alacağın ücret çok olmaz baştan belirtiyim dedi. Olsun dedim, çıktım, en azından günlük Melisle geçireceğim vaktin parasını karşılardı, babama aktardım detayları, üzüldü ama belli etmedi. Sık dişini yaza kadar dedi. Gururla da baktı, yazın ne olacaksa diye düşünmeye başladım.