Ama yelkenler tam suya inmemişti. Melis dedim sana ne dediysem yaptım bu güne kadar biliyosun dimi dedim. Evet dedi, bir daha böyle bir şey yaparsan bu sefer şerefim üstüne yemin ederim hayatında ben olmam dedim, anladım dedi soğuk bir sesle, yanlış anlaşılma olsa bile mi dedi. Detaya gerek yok dedim. Tamam dedi, ben nasılsam sende öyle ol, birbirimize ait olalım dedim. Tamam haklısın dedi sadece. Kapatmak istiyordu konuyu. Melis ciddiyim ben dedim. Ciddi ve haklısın yapmamam gerekirdi dedi, evine bıraktım evime geldim kafam allak bullak olmuştu.

Napacağımı bilmez haldeydim, Eylül'ün başına kadar sadece telefondan görüştük, bir süre ilişkimizi böyle devam ettirip alışmışlık sağladık. Güven kazandırdık birbirimize Eylül geldiğinde yeniden dışarı çıkmaya başladık. Aşkım Dabbenin yeni filmi çıkıyor gidelim mi dedi. Gidelim dedim. O güne kadar neler yaptık beyler, Eren ve Ebru da nişan meselesine karar vermişti onlarla birlikte takıldık bir süre, onlarda şu sıralar nişanlanacaklar inşallah. Bir ayrılık filan olmazsa. Bir kez daha bize geldi birlikte olduk ve 12 eylüldü sanırım gittik filme, filmin yarısında çıkmak istedi, çıkartmadım, sarıldık amk öpüşmedik, öpüşemedik anasının amı gibi doluydu salon, ayrıca korkuyorduk amk acayip korkunç olmuştu buda, ben melise, melis bana sarılıyordu.

O gün çıktık ikimizde, sizde kalamıyor muyum yine bugün dedi. Kalabilir misin dedim güldüm, dudaklarımdan öptü, nişana az kaldı dedi. Az kaldı dedim. Yaptıklarını ne ben ne de o açıyordu. Bense unutmuyordum. Unutamıyordum yine en mutlu anımızda aklıma geliyordu gibiyordu atıyordu amk. Okul başladı sonrasında, okulda bir gib yaptığımız yoktu, test çözüyorduk, Melis çok ciddiye alıyordu bu okul işini.

Eylülde böyle bitti Ekim-Kasım-Aralık geliyordu beyler geliyordu, nişanlanacaktık az kalmıştı, melis bir gün geldi, aşkım dedi. Efenim dedim, Tahalar yine davet etti bizi napalım dedi, gidelim dedim. Gidelim mi emin misin dedi bir de soruyor musun dedim güldüm, bence gitmeyelim dedi, baştan cevaplamayıp bana sorman gitmek istemene işaret değil mi dedim. Değil hep neden kötü düşünüyorsun dedi, bilmiyorum dedim. Lütfen yapma böyle dedi. nişanımıza az kaldı, bırakalım her şeyi bir köşeye dedi.

Tamam dedim bırakalım, nasıl istersen, soğuksun çok soğuksun dedi. Toparlamaya çalışıyorum kendimi dedim, geride kaldı lütfen dedi. Üniversite süresi boyunca veya askerlikte gözümün arkasında kalmasını istemiyorum dedim. Bu lafım onun canını çok yakmış gibiydi, boyun damarları çıkarak ağlamaya başladı, hiçbir şey söylemedim çekti, bende kendimi eve atıp, Ekimin soğuğunda buz gibi suyla banyo yaptım, nefes alamıyordum, o kadar kararsızdım ki anlatamam, bir iyi oluyorduk bir kötü, bu beyinde ki unutulmamadan kaynaklanıyordu.

Konuşmadık Ekim'in ortasına kadar, çok özledim çok fazla, gittim konuşmak istedim. Barışalım ve hiç ayrılmayalım dedim. Onun da gözlerinden anlaşılıyordu. Özlediği, seviyorum dedim seni seviyorum, Öptüm dudaklarından, son ayrılıktı bu beyler, Ekimden sonra her şey çok farklı oldu, babamla konuştum ayrı eve çıkmak istedim, kabul etmedi, 1 hafta başının etini yedim, okula yakın bir yerde eve çıktım, doğum günüm geçti bu sıralarda.

Beyler iyi geceler, geldik Aralığa yarın finalleri yazmaya başlıyorum, arada yazacağım şeyler var mesela melisle geçirdiğim zaman vs vs, 1 aylık kısa dilim sonrası Aralığa geliyor zaten, şimdi başlarsam finaller biraz uzun olacağı için yarıda kalabilir hepsini bir anda vereyim. iyi geceler diliyorum hepinize, yorumlarınızı belirtin, benim için önemliler.

19.00 gibi evdeyim beyler, finali yapıyoruz bugün. izin aldım, 19.00 gibi eve gelicem. Görüşürüz.

Geldim beyler, depara kalktım eve doğru, sizi bekletmemek için 8 dakika geldim, başlıyoruz bir üstümü değiştiriyim.

Ekimin ortalarındaydık dediğim gibi Melis ile ilişkimiz sallantıdaydı, bir yol yordam düşünmem gerektiğini düşündüm, bitecek miydi devam mı edecektik 1-2 öpücük olmuştu aramızda ama bunları tamamen yıkmamız gerekiyordu, yalnız başıma yaşamaya başlamıştım dediğim gibi. Okula gidiyorduk ara sıra, 12.sınıf olduğumuz için meb bize bazı haklar tanımıştı, yatıyorduk evde, ayrılıkların üst üste gelmesi Melis'inde benimde dengemi bozmuştu ders çalışamıyorduk. Bunun böyle olmayacağını düşünerek Melis'e mesaj attım. "Melis yarın okula gel." dedim. Geldi beyler, evime geçelim dedim. Okula girmedik bile, geçtik evime, ne istersin ne ikram edeyim dedim. Kafana göre dedi. 2 kola kafiydi şimdilik. Konuşalım tartışalım dedim. Dinliyorum dedi. Bak seni çok seviyorum, ayrılıklar aramıza küçük bir duvar örmüş olsa bile bu duvarı yıkmak bizim elimizde dedim.

Haklısın dedi bir gülücük yapıştırdı, unutmak istiyorum her şeyi yeni başlangıç zamanı dedim. Yeni başlangıç zamanı dedi. Yanına oturdum ellerinden tuttum, gözleri gözlerimdeyken dudaklarından öpmeye başladım. Karşılık verdi ve devamında birlikte olduk. Akşam yine evine bıraktım aynı şekil mesajlaşmalara başladık, hayallere, çocuklarımızın isimleri bile belliydi, nişana da az kalmıştı, anlayacağınız ilişkimiz sürekli hale gelecekti diğer gün yine evden aldım Melis'i sahile çıktık. Öptüm kokladım Melis'imi, doyamadım, doyamadıkça öptüm, kokladım. Sarıldım, sıcaklığını hissettim.

Yine benim eve geçtik, film izledik, artık eve geç gitme derdi de yoktu onun, nişan zamanı Hikayeci ile geziyoruz diyip kestirip atıyordu, kendimize bir program yapmamız gerektiğini düşündük. Çünkü ders çalışmıyorduk. Özel okuruz aşkım dedim. istemiyorum dedi. Programa göre şu günler okula gitmeyeceğiz, şu günler şu saatte buluşacağız. şu saatte ders çalışacağız. 1,5 saat filan düşünerek yaptık bu programı, o programı yaparken ben onu izlemekle yetindim. Düşünerken bile çok güzel gözüküyordu. En sonunda programı hazırladık.

Ders çalışacak mıydım, mecburen çalışacaktım, çözeceğimiz test sayısını bile yazmıştık aynı şeyleri yapacaktık yani. Aynı üniversiteleri kazanırdık herhalde, aynı üniversiteleri kazanınca da aynı evde kalma şansına bile sahip olabilirdik. Bunları düşleyerek geçirdik hep günlerimizi, nişan için birbirimizden çok heyecanlıydık. Özellikle Melis, 2 lafından biri nişandı, "Aşkım nişanlanınca nasıl olur." , "Aşkım nişanlanıcaz ya... " etrafımızda ki insanlarda merakla bekliyor nişanı. Bense ilk kez böyle bekliyorum Yılbaşını.

Kasım'a geçiş yapmıştık sonunda sabret diyordum kendime kendime sabret evlilikte gelecek, ilk adımı atacaksın evliliğe sevdiğinle birlikte, Melisle yine dışarı çıkmalarımız devam ediyordu, yine bir gün aldım dışarı çıktık. Hafif yağmur yağıyordu. Sinemaya gidelim dedim. Gidelim aşkım dedi öptü, gittik beyler filmi izledik, sarıldık, öpüştük. Çıktık, gezdik. Evlenince de böyle gezicek miyiz dedim, şimdilik seni bıktırmıyorum dedi. Yani işimiz var dedim. Aynen öyle dedi. Olsun yorgunlukta senden gelsin dedim.

Ordan evime geçtik, yan yana yattık sarıldı bana, daha büyük evimiz olacak aşkım dedi. Artık gizli kapaklı olmayacak aşkımız dedim. Çocuklarımız olacak dedi. Geceleri uyanıp bizi uyutmayacaklar dedim. Olsun uyutmasınlar dedi. Prison Breakten gördüğüm repliği yapıştırdım. Sen gelene kadar yerini sıcak tutarım dedim. Keşke çalıntı yapmasaydın dedi, bebeği ben emziricek değilim dedim. Senden iyi bir baba olmanı bekleyemezdim dedi, nasıl sevgiliyim dedim. Her anlamda istediğim kişisin dedi. Sence nasıl bir eş olurum dedim. Düşünüyüm bir dedi, bence kılıbık olursun dedi, olur muyum dedim. Olursun olursun dedi. Güldüm sadece, tamam kılıbık olmasan bile beni kırmazsın sen, kıyamazsın bana dedi. Yani senin için iyiysem çocuklarımız içinde iyi olurum dedim.

Şaka yapıyorum diyip dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Belinden kavradım, ağırlığını üstüme verdi, ellerini saçlarımın arasında dolaştırırken dudaklarımız birleşmişti. 45 günlük acıyı çıkaramamıştık, daha ondan sonra da ayrı kaldığımız zaman vardı, tüm duvarlar yıkılmıştı, dışarda çiselmekte olan yağmur doluya dönüşmüştü. Sen bir kere yine olsa yine yaparım demiştin hatırlıyo musun dedi. Hatırlıyorum dedim. Gel dışarı çıkıyoruz dedi. Çıktık, mont filan yok üstümüzde, tarzan gibi öpmeye başladı beni, karşılık verdim. Kimse umrumuzda değildi. 5 dakika filan öpüştük, yeteri kadar ıslanınca içeri girdik, hastalanırsam sen bakıcaksın bana dedim. Tamam dedi.

Evine bıraktım daha sonradan, eve geldim halsizlik çöktü üstüme, aha dedim hastalanıyorum, insan hastalanıyorum diye sevinir mi beyler, sevinir tabi lan, tabi sevinir amk, Melis bakıcak bana tabi sevinirim. Hastalandım diye mesaj attım Melis'e, ne çabuk dedi, doktor lazım bana doktor dedim. Tamam doktora haber verdim yarın geliyormuş dedi. Programı yoğun muymuş dedim programı kasdederek, ağır hastası olduğunda programı umursamıyormuş dedi. O zaman hastası da onu bekliyor dedim. Doktoru da koşarak gelicekmiş dedi. O gün öyle bitti sabah kalktım yine hastalanmışım amk, günaydın, doktor ne zaman gelecek bilgi alabilir miyim diye mesaj attım.

Kahvaltısını ediyormuş ama doktorda hasta gibiymiş dedi, bu olayı bozup hasta mısın lan diye mesaj attım. Biraz gibi gibi dedi. Tamam gel o zaman kesin dedim. 25 dakikaya geldi beyler, hafif oda hasta ama benim durum iyi değil yani, çok berbat durumdayım oda farketti, çorba var mı evde dedi, olacaktı dedim, baktı var, bir şeyler yaparım sen uzan dedi. Uzandım, 35 dakika filan gözlerim hastalıktan yaşlı yattım, aşkııım dedi geldi. Efendim dedim, gelicek misin dedi. Ayaklarımda derman kalmadı dedim. Tamam bekle getiriyim yemeğini dedi, sonra beyler düşündüm romantiklik sırası değildi amk oda hastaydı, sen yemicek misin dedim, yeni yedim ben dedi o zaman romantik ortam oluşturulabilirdi. Getirdi tepsiyle elleriminde dermanı kalmamış dedim, peki ağzınızı açabilir misiniz dedi.

Bitti beyler sabredin amk geldik sonuna merak etmeyin.

Açabilirim herhalde bakayım bi dedim, açılıyormuş dedim. Tamam o zaman doktorunuz olarak görevlerimden biri de bu dedi. Başladı yemeği yedirmeye ama güzel yapmıştı ciddi ciddi amk, gözlerine baktım sadece, yemek bittikten sonra, sıkıldım şu doktorculuktan dedi, tamam gel yat yanıma dedim nasıl olsa hastaydık amk. Atladı kucağıma, çok özlemişim dedim. Bende seni çok özlemişim dedi. Parçalıcak gibi sarılıyordum amk. Beni ne kadar çok seviyorsun dedi. Bilmem dedim. Nasıl bilmezsin dedi, bilmiyorum valla dedim. iyi tamam dedi, şimdi nasıl anlatıyım ki, anlatamam, aklıma gelen örnekler hep ekgib yani anlatamaz sana sevgimi dedim, güldü yeniden.